Büyük Dinleri Tanımak



Yüklə 379,11 Kb.
səhifə23/52
tarix01.08.2018
ölçüsü379,11 Kb.
#59924
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   52

11. Hükümler


Yahudilerin oldukça çok ve aynı zamanda da fevkalade karmaşık hükümleri vardır ve hepsini burada belirtmek mümkün değildir. Bu hükümler necis, pak, helal ve haram yiyecekler gibi birçok konuya değinmektedir. Kudüs şehri ve Süleyman mabediyle ilgili hükümler miladi 70 yılında bu şehrin ve tapınağın yıkılması ve Yahudilerin dağılmaları nedeniyle askıda kalmıştır.

Eti helal olan hayvanların ve aynı şekilde eti haram olan hayvanların hükümleri Levililer 11 ve Yasanın tekrarı 14’de geçmektedir. Örneğin; Tırnağı yarık olan ve geviş getiren hayvanlar helaldir. Deve ile tavşan geviş getiriyorlar ama tırnakları yarık değildir. Dolayısıyla yenilmeleri haramdır. Domuzun tırnakları yarıktır ama geviş getirmiyor. Dolayısıyla yenilmesi haramdır. Bu şekilde kuşlar ve deniz canlıları hakkında da birçok hüküm vardır. Yahudilerin eti helal hayvanlar hakkında, hayvanı kesmenin şekli, helal ve haram kısımlarının temizlenmesi, onun pişirilme şekli, yemeğin saklanma koşulları ve yenilmesi hakkında birçok kısıtlamaları vardır. Hayvanı kesen kimse ya âlim olmalıdır ya da hayvan kesmenin hükümlerini dakik olarak bir din âliminden öğrenmiş olmalıdır. Yenilmesi helal olan ete, “Kaşer” denilmektedir.

Yahudilikte eti, süt ürünleriyle yemek de haramdır. İsrail’de iyiliğe yönlendirenler ve kötülükten sakındıranlar grubu, zaman zaman restoranları denetlemekte ve haram et veya süt ürünleriyle birlikte müşterilere et verilip verilmediğini kontrol etmektedirler. Yahudilerde ekmek ve yemek için ellerin dinin kurallarına uygun olarak yıkanması farzdır. Yemekten sonra da parmakların üst iki mafsalını yıkamak farzdır.

Uykudan uyandıktan sonra ve yine ibadet için abdest anlamında elleri bileğe kadar yıkamak, farzdır. İçinde Tevrat ayetlerinin yazılı olduğu deriyi taşıdıkları iki küçük kutu olan Tefilin’in birinin alınlarına, diğerinin sol pazı üzerine ve devamının da aynı kolun küçük parmak ucuna kadar bağlanması ve ibadet kumaşı olan Tallit ve Sistit’in başa örtülmesi sabah namazı için farzdır.

Yahudilikte günde üç namaz erkelere farz ve kadınlara müstehaptır.[1] Bu namazlar; sabah, ikindi ve akşam namazlarıdır. Sinagog’da namaz kılmak, daha iyidir ve en az on kişi olduğu takdirde cemaat namazı kılınmaktadır. Cemaat namazında bir din adamı, Lavi veya diğerlerinden daha yaşlı olan ve İbraniceyi iyi bilen biri öne geçer ve İbranice dualar okuyup, Tevrat’tan bazı bölümleri okuyarak eğilip kalkarlar. Okunan en meşhur bölümün adı, “Şema” yani “Dinle” bölümüdür ve Tevrat’tan alınmıştır:

“Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab tek rabdir. Tanrınız rabbi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün gücünüzle seveceksiniz…” (Yasanın tekrarı, 6:5-4)[2]

Yahudilerin kıblesi, Urşelim’dir. Fakat Samiriler, Nablus şehri yakınlarındaki Gezirim dağını kıble olarak kabul etmektedirler.

Yahudilikte oruç, yılın aylarına dağıtılmıştır. Onların en önemli orucu, Kipur günüdür. Önceki günün akşamından itibaren, bir gün boyunca oruç tutarlar. Bu oruçta yemekten, içmekten, (parmaklar haricinde) elleri yıkamaktan, süslenmekten, koku sürmekten, cinsel ilişkiden ve deri ayakkabı giymekten sakınıp, sinagoglarda ibadet ve istiğfarla meşgul olurlar. Bunun dışında dört oruç daha vardır ki, onlardan biri İbrani aylarından Av’ın dokuzuncu gününde milattan önce 587 yılında Urşelim’in yıkılmasının anısına tutulan oruçtur. Bu oruç da tıpkı Kipur orucu gibidir. Diğer üç oruç ve pazartesi ile Perşembe oruçları gibi sünnet oruçlar, güneşin doğuşundan batışına kadar yemekten ve içmekten sakınarak tutulur.

Urşelim mabedinin ayakta olduğu miladi 70 yılında, Yahudi erkekleri yılda üç kere yaya olarak oraya gitmekle yükümlüydüler. Bu üç gün; Pesah, haftalar ve Sukot bayramlarıdır. Bundan sonra da Urşelim’i ziyaret seferi vardır ve Türkiyeli Yahudiler bu ziyaretçilere kendi örflerinde hacı lakabı vermekteydiler.

Sünnet, Yahudilikte önemle vurgulanmış bir farz ve Allah’ın Hz. İbrahim ile ahdidir.[3] Çocuğun dünyaya gelmesinin sekizinci gününde Yahudi din âlimleri tarafından bir törenle gerçekleşir. Onlar sünnet farizasının çok önemli olması nedeniyle, Yahudi olmayan çocukları da sünnet ediyorlardı ve bu gelenek bizim ülkemizde vardı.

Yahudilerden Hz. Musa ve Hz. Harun’un kabilesinden olanlara Levililer denilmektedir ki, İslam dünyasındaki seyitler konumundadırlar.[4] Haham (Hekim), Yahudilerin bilgini ve kâhin de, din âlimidir. Kâhin, Hz. Harun’un soyundan veya en azından Levililerden olmalıdır.[5]

 

[1]      Yahudilikte erkek çocukları 13 yaşını ve kız çocukları da 12 yaşını bitirdiklerinde baliğ olmuş olurlar.



[2]      Daha öncede belirttiğimiz gibi Yahova kelimesini söylemek kesinlikle haramdır ve Yahudiler Tevrat okuyup ibadet ederlerken onun yerine “Rab” kelimesini kullanmaktadırlar. 

[3]      Yaratılış, 17:14-9. 

[4]      İslam’da soyu baba yoluyla peygamberimizin büyük dedesi Haşim’e ulaşan kimseye “Seyid” denir. Levililer de bu fasılayla ayrıcalık kazanmışlardır: Musa b. Amram (İmran) b. Kehat b. Levi.

[5]      Kâhin ifadesi, Kuran-ı Kerim’de ve diğer İslam kaynaklarında gaipten haber veren anlamına gelmektedir.

12. Yahudi Bayramları


İbrani takvimi, aylar itibariyle 29 ya da 30 günden oluşan kameri, yıllar itibariyle güneş esaslı şemsi bir takvimdir. Yahudiler, kameri ayları yılın mevsimlerinde sabit tutmak için her üç yılda bir “Adar” ayından sonra “Adar Şina” “İkinci Adar” adında bir ay yıla ekler ve on üç aydan oluşan o yıl “İbbur” “Gebe” olarak adlandırılır. Yahudilerin yılı, son bahardaki Tişri ayı ile başlar ve hicri-şemsi yılının ilk yarısına 4381 ve ikinci yarısına da 4382 rakamı eklenerek İbrani tarihi elde edilir. Bu takvimin farazi başlangıcı âlemin yaratılışıdır. (Hicri-şemsi 1390 yılının ilk yarısı, İbrani 5771 yılının ikinci yarısına ve Hicri-şemsi 1390 yılının ikinci yarısı, İbrani 5772 yılının birinci yarısına denktir. Ancak müneccim ve muvakkitlerin belirleyip ilan ettiklerine göre birkaç gün fark vardır.)

Yahudilerin bayramları şunlardır:

1- Cumartesi Günü: Bu günde aile fertleri toplu şekilde yemek yer ve bu arada ailenin büyüğü bir kadeh[1] alıp dua okuyarak onu kutsar ve ardından da aile fertleri kadehten tek tek içerler. Cumartesi gününün tatil edilmesi, kutsal On Emirden birisidir (Çıkış 20:8-11). Yahudiler Cumartesi günü çalışmayı haram ve büyük günahlardan biri olarak kabul ederler. O günde ibadet, istirahat ve ziyaretleşmelerle meşgul olunmaktadır.[2] Günümüz Tevrat’ında şöyle geçmektedir:

“İsrailoğulları sahradayken, birisinin Cumartesi gününde odun topladığını gördüler. Onun odun topladığını gören kimseler, onu alarak Hz. Musa’nın, Hz. Harun’un ve halkın yanına getirdiler. Onu nezarete aldılar; çünkü ona ne yapılacağı ilan edilmemişti. Allah, Hz. Musa’ya şöyle buyurdu: “Bu şahıs elbette öldürülmelidir; halk, onu kampın dışında taşlayarak öldürmelidir.” Bunun üzerine halk tıpkı Allah’ın emrettiği gibi, o adamı kampın dışına getirdi ve taşlayarak onu öldürdü.” (Sayılar 15:35-32)

2- Ayın Birinci Günü Bayramı: İbranicede buna ayın birinci günü anlamına gelen “Ruş Hodiş” denilir.

3- Yedinci Yıl Bayramı: Tevrat’a göre her yedi yılda bir, borçlar bağışlanmalı ve İsrailoğullarından olan köleleri azat etmek gibi insani işler yapılmalıdır (Yasanın tekrarı 15). Bu yılın İbranice adı, “Kurtuluş” anlamına gelen “Şemita” yılıdır.

4- Yubil Bayramı: Bu bayram elli yılda bir kutlanmaktadır ve o gün, birçok insani ve ahlaki işler yapılmaktadır (Levililer, 25).

5- Fısıh veya Pesah Bayramı: Pesah, lügatte “Göz yummak” anlamına gelir. Firavunlara belanın nazil olması sırasında Allah’ın İsrailoğullarının ilk çocuklarını öldürülmemesine göz yumması münasebetiyle bu ad verilmiştir. Ancak bu bayramın kutlanması İsrailoğullarının Mısırlıların zulmünden kurtulmaları münasebetiyle yapılmaktadır. Bu bayram Filistin’de 7 gün ve diğer bölgelerde 8 gün sürmektedir. Başlangıcı ise bahar mevsiminde Nisan ayının on dördüdür. Bu bayram merasimi Tevrat’ta (Çıkış, 12) geçmektedir. Fısıh bayramı Yahudiliğin en önemli bayramıdır. Bu bayramda sadece hamursuz ekmeği kullanmak caizdir. Birinci gecede (ve İsrail toprakları dışında ikinci gecede) Fısıh bayramı sofrası açılır ve Mısır’daki acı günlerin acısına acı otlar yenilmesi gibi merasimler gerçekleşir. Miladi XII. asırdan günümüze kadar Yahudiler zaman zaman bir çocuğu veya Yahudi olmayan bir adamı öldürüp onun kanını Fısıh bayramındaki hamursuz ekmeğe katmakla suçlanmaktadırlar.

6- Haftalar Bayramı: Bu bayram Fısıh bayramından elli gün sonra kutlanır. Fısıh bayramından 7 hafta geçmesi ve mahsullerin hazır hale gelmesi münasebetiyle kutlanan bu bayrama İbranicede “Haftalar” anlamına gelen “Şavuot” denir.

7- Yılbaşı Bayramı: İbranicede “Roş Aşana” adı verilen bu bayram, Ekim ayında (sonbahar mevsiminde) kutlanmaktadır. O gün, on günlük tövbe hazırlığı için koç veya keçi boynuzundan yapılmış bir boru olan Şofar çalınır. Onuncu günün özel bir önemi vardır ve o güne “Kippur Günü” denilir.

8- Kippur Bayramı: Kefaret günü anlamındadır. Çok önemli olan bu bayram Tişri ayının onuncu günündedir. Ona, onuncu gün anlamına gelen “Asur” denilmektedir. Yahudiler bir önceki günün akşamından o günün akşamına kadar günahların kefareti olsun diye daha önce de belirttiğimiz şekilde oruç tutarlar. Bu günün kutsallığı, Cumartesiden daha fazladır ve çalışmak da haramdır (Levililer, 16:34-29). Fundamentalist Yahudiler, Kippur gününde eski elbiseler giyinirler.

9- Sukot Bayramı: Yahudiler Tişri ayının yirmi ikinci gününden itibaren bir hafta boyunca İsrailoğullarının Sina çölünde çadırlarda kalmasının anısına gölge altında yaşamaktadırlar. İbranicede bu bayramın adı, “Gölgelikler” anlamına gelen Sukot’tur.

10- Hanuka Bayramı: Milattan önce 168 yılında Yahudilerin, Yunan sömürgecilere galip gelmesinin anısına kutlanır. Böyle bir günde Süleyman mabedi Yahudilerin eliyle düşmanın kötülüklerinden arındırılmıştır. Bu bayram, Gölgelikler Bayramından bir hafta sonradır.

11- Purim Bayramı: Haşeyar’ın veziri olan Haman’ın Yahudileri katletme planının suya düşmesinin anısına kutlanmaktadır. Bu olayın genişçe anlatımı Eski Ahit’teki Ester bölümünde geçmektedir. Bu bayramın “Kuralar” anlamına gelen “Purim” olarak adlandırılmasının nedeni, Haman’ın almış olduğu kararı padişaha ilan etmek için kura çekmiş olmasıdır. Bu bayram, kışın sonlarında gerçekleştirilmektedir.



[1]      Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi dünya dinlerinin birçoğunda şarap helaldir. Ancak aşırı içme neticesinde meydana gelen sarhoşluk haramdır ve kınanmıştır. 

[2]      Cumartesine İbranicede kök itibariyle istirahat etme ve işten el çekme anlamına gelen “Şebat” denilmektedir. Aynı Arapçadaki “Sebt” kelimesi gibi. Farsçadaki “Şenbe” kelimesi de “Şebat” kelimesinden alınmıştır.

Yüklə 379,11 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə