Gürcüm, B. H. ve Arslan, A. (2016). Süfraj Hareketini Hazırlayan Etmenlerin Tekstil Sanayi Bağlamında İrdelenmesi. idil, 5 (25), s.1305-1350.
.
www.idildergisi.com
1332
Victorian bir kadının seçkinlik, zenginlik ve zerafet sembolü olarak hünerlerini
sergilemesi için modaya uygun giyinmesi şarttır. Bunu sağlamak için kolalı bembeyaz
bir dantel, işlemeli, mekik oyalı veya beyaz işli seyyar yaka ve yakayla takım
‘engageantes’ adı verilen manşetli seyyar kolluklar moda olmuştur. Bu dönem moda
olan elbiselerin pagoda benzeri formu kolun omuzdan bileğe doğru genişlemesi ve
genelde çan formunda olan eteğin etek ucundaki yoğun fisto, büzgü, volan ve
süslerden kaynaklanmaktadır. 1840’lı yıllarda kaşmir şalların on yıl gibi bir aradan
sonra daha büyük olarak tekrar moda oldukları görülmektedir. Kraliçe Victoria’nın
İskoçya (Balmoral) sevgisi renkli tartan ve ekose modasının önünü açmıştır
(Fogg,2014:153).
Görsel.24(solda)-Doktorlar korsenin zararlarını açıklayan broşürler ile kadınları uyardılar (URL25)
Görsel.25(sağda)-Elektrikli korse kadınların uzun zamandan beri uğradıkları işkencenin
kanıtıdır(URL26)
19.yüzyılın ikinci yarısı boyunca kadın iç çamaşırları modaya uygun giysilere
farklı bir şekil vermiştir. Kabarması için eteğin altına yerleştirilen bir kasnak seti olan
krinolin yüzyılın üçüncü çeyreğinde modaya uygun giysilerin en belirgin özelliğidir.
Fransız bir giysi tarihçisine göre (Delpierre 1990:19), 1845 ve 1869 yılları arasında
kullanılan krinolin, ikinci imparatorluğun giyim tarzlarının en tipik öğesidir. Günün
her saati giyilebilen krinolin fiziksel faaliyetleri, özellikle açık hava faaliyetlerini
sınırlayan oldukça kullanışsız bir alt giysidir (Crane,2000:75). Krinolin 1868’de
küçülüp metal ve kemikten oluşan yastığa dönüşmeden önce daha da büyüyerek
1859’da en geniş halini almıştır. Kadının saygınlığı, evcimenlik ve ev hayatının dar
tanımlı sınırları ile ilişkilendirilmişti. Kadınların kısıtlanmış ve çerçevesi çizilmiş
hayatları dönemin teknolojik gelişmeleri, büyüyen sanayisi ve Britanya
DOI: 10.7816/idil-05-25-01 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 25, Volume 5, Issue 25
1333
www.idildergisi.com
İmparatorluğu’nun genişlemesiyle bir tezat oluşturmaktadır (Fogg,2014:146).
1860’larda en büyük sınırına ulaşan krinolinle kullanılan aşırı kabarık eteklerin
kadınların kalçalarını olduğundan çok daha büyük göstermesi doğurganlığın da bir
ifade biçimidir. Krinolin modasının kabul gördüğü bu dönem büyük ailelerin çağıdır.
Diğer bir taraftan kabarık etekler kadınlara erişilmezlikle birlikte bir cazibe
katmaktadır. Elbiselerin üst kısmı ise vücudu saracak şekilde korselerle desteklenen
sıkı bel hattından oluşmaktadır (Terlikli,2013:63).
Avrupalı kadınların 19. yüzyılda kullandıkları korseler ve demir krinolinler
bedenlerinde deformasyonlar yaratmıştır. Nefes almakta zorluk çekme pahasına
kadınlar bu dönüşüme tabii tutulmuştur (Himam Er,2009:19) (Görsel.21-25).
Victorian Dönemi korsesi olarak anılan ve 1854’te en sıkı halini alan korseler
kadınlarda nefes darlığına sebep olacak kadar abartılmıştır. Sağlığa zararı olmasına
rağmen birçok kadın bu korseleri kullanmaya devam etmişlerdir. Paris kökenli moda
tarzları gerçekte kadın sağlığına zararlıdır ve bu nedenle çocuk doğurma yaşındaki
kadınların kendileri için uygun olmayan bu kostümleri kullanmış olmaları şaşırtıcı
görünür. Bu durum anneliğin Fransa’da diğer Kuzey Avrupa ülkelerindeki kadar
belirleyici bir kadın faaliyeti olmadığı biçiminde yorumlanabilir. 1860’larda
Avrupa’daki en düşük nüfus artışı düzeyleri Fransa’dadır. 1851-1901 yılları arasında
İngiltere ve Galler’in nüfusu neredeyse iki katına çıkarken aynı dönemde Fransız
nüfusundaki artış yalnızca % 9,5’tur (Offen 1984:651;Crane,2000:145’den). O
dönemde bu korseleri kullanmamak kadınlar arasında zevksizlik olarak görülmüştür.
Kendisini fiziksel olarak kısıtlamayan bir kadının ahlaki kısıtlamada da yetersiz
olduğu düşünülmüştür. 1860’lara kadar takılan boneler ve peçeler de kadınları hoş
olmayan
bakışlardan,
hoş
karşılanmayan
göz
atmalardan
korumuştur
(Terlikli,2013:67) (Görsel.26).
19. yüzyıl ikinci yarısında çelik çemberden yapılmış krolinlerin kullanılmaya
başlanmasıyla kadın ayakkabı tasarımları önemli hale gelmiştir. Çelik çemberlerin
esnekliği dolayısıyla yukarı kalkması ayakları daha görünür hale getirmiştir.
1850’lerde yüksek topuklu, bağcıklı ve düğmeli botlar ortaya çıkmış 1880’lere kadar
çok moda olmuşlardır (İmre, 2011:81; Terlikli,2013:70). Victorian dönemde kadınlar
gün içinde birçok kez kıyafetlerini değiştirmektedir. Günlük ev kıyafetleri arasında
rahat sabah elbisesi ‘peignoir’ ve ipek entari vardır. Akşamüstlerinde yürüyüşler için
‘redingot’ ve ‘garibaldi’ gömleği, ekose şal, ‘paletot’ adı verilen mini mantolar,
Gürcüm, B. H. ve Arslan, A. (2016). Süfraj Hareketini Hazırlayan Etmenlerin Tekstil Sanayi Bağlamında İrdelenmesi. idil, 5 (25), s.1305-1350.
.
www.idildergisi.com
1334
‘pelisse’ adı verilen midi mantolar, güneş şemsiyesi (paraşol) ve bone Erken Victorian
Dönemin standart dış giysileridir (Görsel.27,28).
Görsel.26(solda)-Victorian Dönemde kullanılan çeşitli peçe şekilleri (URL27)
Görsel.27(ortada)-‘Pelisse’ adı verilen midi mantolar dış giysi olarak kullanılırdı (URL28)
Görsel.28(sağda)-‘Garibaldi’ gömleği, ekose şal ve bone (oturan kadın) ve ‘Paletot’ adı verilen mini
mantolar, parasol ve bone (ayaktaki kadın) Erken Victorian Dönemin standart dış giysileridir
(URL29)
Orta Victorian Dönemde (1860-1880) Kadın Giysileri ve Siluet
Sıkı bel hattını daha çok ortaya çıkaran kabarık etek modası, saray balolarında
ve aristokrat sınıfın eğlencelerinde şıklığın sembolü iken, burjuvazi hayat biçimiyle
çelişmiştir. 1867’de dönemin önemli tasarımcılarından olan Charles Frederich Worth
krinolin ile desteklenmiş eteklerin çekici olmadığını da düşündüğünden Victorian
silueti 1864 yılında tasarladığı bir iç etekle kabarıklık tamamen eteğin arka kısmına
kaydırarak manipüle etmiştir. Worth, krinolin dönemine “Paris arkalığı” diye
adlandırılan, Kraliçe Victoria ve Prenses Metternich’in moda öncülüğünü yaptığı,
drapeli, eteğin arka kısmının kabarık durması için içten kalça kısmına takılan bir
yastığı olan daha dar bir etek yaratmıştır (Pektaş, 2006: 122; Dereboy, 2004: 97;
Terlikli,2013:67).
Bu arkalık 1868’de krinolinin moda sahnesinden kalkmasına ve elbise altına
giyilen, arka kısmı hasır ya da at kılı ile doldurulmuş elbise destekleri olan geniş
çemberli kafes iç eteklerin arka tarafı yastıkla kabartılmış dış eteklere dönüşmesine
(Fogg,2014:148) neden olmuştur. 1870’lerin sonlarına doğru yumuşak polonez