Arzu arslan



Yüklə 405,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/17
tarix06.05.2018
ölçüsü405,56 Kb.
#42642
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   17

 

Gürcüm, B. H. ve Arslan, A. (2016). Süfraj Hareketini Hazırlayan Etmenlerin Tekstil Sanayi Bağlamında İrdelenmesi. idil, 5 (25), s.1305-1350.

.

 

 



 

 

www.idildergisi.com



 

1326 


 

 

borçlu  olduğu  üst  sınıfların  kolaylıkla  elde  edebildikleri  eşyalardır.  Kadın  giyim 



tarzları Fransa kökenli olduğu için kadınların ve özellikle de evli ve çocuklu Fransız 

burjuva kadınlarının ideal rollerine ilişkin birtakım değerlerle yüklüdür. Aşırı hareketi 

engelleyen  bu  tür  giysiler  giyen  kadınların  geçimini  sağlamasının  beklenmediği, 

çalışmak zorunda  olmadığı,  kendisinin  yerine  hizmetçilerinin olduğunu ve  toplumun 

üst tabakasına ait olduğunu olduğu, ev işi yapmak ya da ev dışında çalışmak zorunda 

kalmadıkları anlaşılmaktadır. İnce bel, geniş kollar ve uzun, geniş etekleriyle kadınlar 

hareketli  etkinlikler  içinde  bulunamazlardı.  Aristokratik  aylaklık,  orta  ve  üst  sınıf 

kadınlarına  en  uygun  yaşam  biçimi  olarak  görülmüştür.  Amerikalı  ekonomist 

Thorstein  Veblen,  “Aylak  Sınıfın  Teorisi”  (1899)  adlı  tezinde  döneme  ait  kadın 

terziliğinin  ihtişamını,  kocasının  servetinin  bir  yansıması  olarak  gösterişçi  tüketimin 

ete  kemiğe  bürünmüş  hali  olan  Victorian  dönem  kadınına  has  zoraki  aylaklığın  bir 

sembolü olarak değerlendirmiştir (Fogg, 2014:147). Bu dönemin moda kadın giysileri 

istisnasız olarak kısıtlayıcı ve süslüdür. Çeşitli dönemlerde kullanılan sıkıca bağlanmış 

korseler,  geniş  krinolinler  ve  uzun  kuyruklar  bu  giysilerin  kullanışsız  yapısına 

örnektir. Korseler merdiven çıkmak ya da sokakta yürümek gibi sıradan eylemleri bile 

engeller ve kadın sağlığı açısından zararlıdır. Bu nedenle, modaya uygun giysiler işçi 

sınıfı kadınlarının günlük faaliyetlerine uygun değildir (Crane,2003:47). 

Kadınların  sahibi  ya  da  editörü  olduğu  yazılar  yazdığı  moda  dergileri  19. 

yüzyılın bir başka olgusudur. Her ay farklı bir sayı çıkaran bu dergiler elle boyanmış 

sayfalardan oluşan içerikleri ile bir kıyafetin ne zaman ve hangi durumlarda giyilmesi 

gerektiği  ile  ilgili  pratik  bilgileri  de  vererek  kadınları  eğitme  görevini  üstlenmiştir 

(Görsel.13,14).  Bu  dergiler  1790’lı  yıllardan  1800’lü  yıllara  geçerken 

incelendiklerinde Fransa’da moda olan Ampir tarzına yer verdikleri görülmektedir. Bu 

tarz  sade,  düz  hatları  olan  beyaz  ve  pastel  renkli  drapeli  kıyafetlerin  minimal 

süslemelerin olduğu  klasik  Yunan  ve  Roma’dan esinlenen  bel  hattı  yüksek pamuklu 

ve müslin kumaşlar, kemiklerle desteklenmeyen ipli yumuşak formlu korseler, pelerin, 

şal  ya  da  içi  kürklü  paltolar,    güneş  şemsiyeleri,  Hindistan’dan  ithal  edilen  işlemeli 

şallar  gibi  egzotik  aksesuarların  kullanıldığı  bir  modaydı  (Özen,  2013:170) 

(Görsel.15). 

1810-15  dönemlerinde  ise  moda  dar  ampir  hatlardan  uzaklaşarak  daha 

yumuşak  bir  hal  almıştır.  Beyaz  hala  çok  kullanılan  bir  renk  olmasına  rağmen  içi 

kürklü  paltolarda  ve  ‘spencer’  ceketlerde  daha  güçlü  renkler  kullanılmaya 

başlanmıştır.  Elbiseler  dirsek  yukarısında  karpuz  kolludur,  kolun  alt  bölümünde  ise 

manşet boyları uzamıştır. İngiliz tarzı bel çizgisi biraz daha aşağıya inmiş fakat 1815 

Waterloo  Savaşı’ndan  sonra  Fransız  tarzı  yeniden  baskın  olmaya  başlamış  ve  bel 

çizgisi  yukarıya  çıkarak  etekler  darlaşmış  ve  1815-35  yılları  arasında  etek  uçlarında 




DOI: 10.7816/idil-05-25-01                       idil, 2016, Cilt 5, Sayı 25, Volume 5, Issue 25 

 

 



 

1327


 

www.idildergisi.com 

 

 

zikzak  süslemeler  pililerle  birlikte  kullanılmaya  başlanmıştır.  Saten  ipekle  yapılan 



süslemeler de son derece popülerdir (Özen, 2013:174). 

   


 

Görsel.13 (solda)- Godey’s Lady’s Book, dergisinin 1867 Haziran sayısı kapağı (URL14) 

Görsel.14 (sağda)-19. yüzyıl moda dergilerinden üst sınıftan kadınlar için elbise illüstrasyonu 

(URL15) 

 

   



 

Görsel.15-1820’lı yıllarda moda olan Ampir tarzı giysileri gösteren moda dergisi illüstrasyonu 

(URL16)  

Görsel.16-Kraliçe Victoria ve Prens Albert’in 10 Şubat 1840 tarihinde yapılan düğünlerini konu alan 

bir gravür (URL17) 


 

Gürcüm, B. H. ve Arslan, A. (2016). Süfraj Hareketini Hazırlayan Etmenlerin Tekstil Sanayi Bağlamında İrdelenmesi. idil, 5 (25), s.1305-1350.

.

 

 



 

 

www.idildergisi.com



 

1328 


 

 

Feodal bağların ve eski toplumsal hiyerarşilerin yerini burjuva toplumu almış, 



güç, toprak sahipleri, aristokratlardan ticaretle uğraşanlara ve girişimcilere geçmiştir. 

Modern kapitalizmin ortaya çıkması günlük hayatlarında fiziksel olarak ayrılmış kadın 

ve  erkekler  için  kabul  edilebilir  davranışlara  yönelik  tutumların  değişmesine  sebep 

olmuştur;  kadınlar  çok  katlı  ve  süslü  kıyafetlerle  neredeyse  hareket  edemez  hale 

gelmişken erkekler, koyu tonlar ve örnek terzilik ürünü incelikli takımlar giymiştir. 

19.  yüzyıl  İngiltere’sinde  kadın  imgesi  Birleşik  Krallık  tahtına  geçen  Kraliçe 

Victoria’nın bedeniyle ifade bulmuştur. Kraliçe Victoria 1837’de tahta çıktığı yıllarda 

Avrupa’nın en göze çarpan moda öncülerinden biri olmuştur.  Tahta geçişiyle birlikte 

politik  bir  döneme  adını  da  veren  Victoria  sadece  politik  başarısıyla  gücünü 

ispatlamakla  kalmamış  aynı  zamanda  kendi  aile  yaşantısı  ile  de  örnek  olmuş, 

hükmettiği  dönem  boyunca  ve  hatta  sonrasında  İngiliz  toplumuna  kazandırdığı 

değerlerle  adını  tarihe  yazdırmıştır  (Görsel.16).  İroniktir  ki,  Victoria  Dönemi 

İngiltere’sini gücü bir kadın idarecinin elinde olmasına rağmen yüzyıllardır süregelen 

erkek  egemen  İngiliz  toplumu  kadının  gücü  elde  etmesi  ve  elinde  tutması  fikrini 

tamamen  benimsememiş,  kadının  toplumsal  duruşu  ve  gücünü  kontrol  ederek  kadın 

bedeni  üzerinden  kadını  erkek  denetimi  altına  alan  düşüncelerin  ortaya  çıktığı  bir 

dönem  olmuştur.  Özellikle  uymaları  gereken  sıkı  cinsel  ahlak  kuralları  kadınlara 

benimsetilmiş  böylelikle  kadın  bedeni  kadının  kendisine  karşı  kullanılarak  kadınlar 

üzerinde bir baskı oluşturulmuştur (Mason,2003:3; Taşdelen ve Koca,2015:206). Kalp 

formundaki  elbise  yakaları  ve  eteklerin  kabarıklığı  ile  paralel  olan  kabarık  kollar 

Kraliçe Victoria stili olarak bilinmektedir (Terlikli,2013:67). 

Yaklaşık 15. yüzyılın ortalarına kadar Ortaçağ zihniyeti kadın bedenini şiddete 

maruz  bırakarak  kutsallaştırırken,  19.  yüzyılın  başlarından  itibaren  Victoria  Dönemi 

İngiltere’si  kadın  bedenini  eve  iyi  bir  eş  ve  anne  olarak  hapsederek  “evdeki  melek” 

imgesiyle  yüceltmiştir.  Ortaçağ’ın  Kilise  odaklı  zihniyeti  ve  kadın  karşıtı  tutumu 

zaman  içinde  özellikle  15.  yüzyılda  başlayan  Rönesans  Dönemi’nde  yükselen  insan 

odaklı  düşünce  sistemiyle  (hümanizm)  yumuşatmış  ancak  kadının  bedensel 

güçsüzlüğü,  ahlakı,  bekâreti,  annelik  ve  eşlik  yönlerine  yapılan  vurgu  Victoria 

Dönemi boyunca devam etmiştir. Bu dönemde  kadın ve erkek birbirini tamamlamak 

yerine  yaşam  ve  etkinlik  alanlarını  keskin  bir  işbölümü  ile  tamamen  ayırmıştır.  Bu 

ayrım  sadece  kadının  faaliyet  alanlarını  kısıtlamakla  kalmaz  aynı  zamanda  kadını 

başta  iyi  bir  anne  ve  sadık  bir  eş  olma  sorumluluğunu  koşulsuz  kabullenmeye 

zorlamıştır (Taşdelen ve Koca,2015:209). 

19.  yüzyıl  boyunca  farklı  kadın  giysilerinin  ve  siluetlerin  etkili  olduğu 

görülmektedir.  Bu  dönem  Kraliçe  Victoria’nın  hüküm  sürdüğü  dönemlerle 



Yüklə 405,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə