Anadolu university journal of art & design cilt / volume sayi / number aralik / december 2016 issn: 2146-7692



Yüklə 19,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə77/79
tarix30.10.2018
ölçüsü19,39 Mb.
#76455
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   79

212
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
GİRİŞ
Kültürel devamlılığı eski çağlardan günümüze kadar süren ve bu devamlılık sayesinde araş-
tırmacıların dikkatini çeken Hint medeniyeti Asya Kıtası’nın en eski uygarlıklarından biridir. 
Pek çok dine ev sahipliği yapması ve coğrafi konum özellikleri sayesinde ticari temasın yüksek 
olması Hint medeniyetinin diğer kültürlerle etkileşim içerisinde olmasını sağlamış ve din, dil, 
estetik formlar gibi kültürel çıktıların  gelişmesine sebep olmuştur.
Kil, binlerce yıl öncesinden Hindistan’ın kozmopolit yapısını ve Hint kültürünü somutlaştı-
ran önemli malzemelerden biri olmuştur. Hint kültürünün temellendiği İndüs Vadisi’nde yapı-
lan kazılar sonucunda çanak, kase, bardak, figürünler ve mimari öğeler  gibi kil sanat formları-
nın örnekleri bulunmuştur. Kil malzemenin kullanılması ile oluşturulan ilk biçimler arasında 
mühürler gelmektedir. Araştırmacılara göre kil mühürlerin iki şekilde kullanım amaçları bu-
lunmaktadır. Bunlardan ilki mühürlerin kişisel izler taşıması ve ticaret gibi sosyal iletişim bi-
çimleri sonucunda kullanılmalarıdır. İkinci gerekçe ise; mühürlerin taşıdığı sembollerin dini 
bir anlatım taşımasıdır. Bazı mühürlerin üzerinde yer alan motifler, uzuv biçimleri ve hayvan 
tasvirlerinden oluşan motifler her iki görüşü de desteklemektedir. 
Bölgede bulunan figürünler de kil malzeme kullanılarak yapılan formlara örnek teşkil et-
mektedir. İndüs Vadisi’nin kültürüne ait olan cinsellik ve dini/büyüsel özellikler taşıyan figü-
rünler daha çok kadın bedeninin tasvir edilmesiyle oluşmuştur. Bu özellik M. Ö. 2600-2000 
(Miller,1985:34) dönemine ait İndüs Uygarlığı’nda dini inancıntıpkı Mezopotamya’da olduğu 
gibi eş zamanlı olarakAna Tanrıça inancının egemen olduğu görüşünü kuvvetlendirmektedir. 
Terra-cotta figürünler, genellikle çıplak olarak, abartılı kalça formları, belirgin göğüs biçimle-
ri ve detaylı olarak işlenmiş saç şekilleri ile doğurganlığı sembolize ettikleri düşünülmektedir 
(Verma, 1986). Bazı figürünlerde siyah ya da kırmızı renkte çizgisel dekorlarında bulunduğu 
görülmektedir. 
Görsel 1. Mohenjo-Daro’da bulunan Ana Tanrıça Figürü


213
SANAT & TASARIM DERGİSİ
İndüs Vadisi’nde bulunan ilk medeniyetler arasında yer alan  Mohenjo-daro:, Harrapan; Lot-
hal Liman kentlerinde inşa edilen her binada kerpiç ve tuğla kullandıkları görülmektedir. Ancak 
kerpiç, İndüs bölgesinin yağışlı iklimine uygun değildi. İndüs’te kerpiç, vadiye yakın yerlerde 
ormanların varlığından yararlanılıp pişirildi. Ocaklarda pişirilip, değil yüzyıllara, binyıllara da-
yanabilen tuğlaya dönüştürüldü. Ekili toprakları ve yerleşme yerlerini, ırmağın taşkınlarından 
kerpiçten örülmüş  setlerle koruyamama sorununa çözüm, tuğladan örülmüş setler, platform-
lar, yapılar ve surlarla bulunmuştu. Ancak Harrapa’nın zamanın yıkamadığı tuğla yapıları, Ari 
(Aryan) göçebe çoban akıncılar yıkmıştı. İngiliz koloniciler kırıp dağıtmıştı (Şenel, 2014:498). 
İndüs Vadisi’ne ait seramik örneklerde dikkat çeken diğer bir özellik de kilden yapılmış mut-
fak gereçlerinin çömlekçi çarkı kullanılarak şekillendirilmesidir. Tıpkı figürünlerde olduğu gibi 
mutfak gerekçelerinde de geometrik ve tekrarlanan dekoratif öğeler görülmektedir. Ancak fi-
gürünlerde sadece siyah ve kırmızı renk kullanılmışken mutfak gereçlerinde mavi, yeşil ve sarı 
gibi renkler de kullanılmıştır. 
İndüs Vadis’ne bulunan çömleklerin çoğunun yüzeylerinde dekoratif özellikler bulunmak-
tadır. Satyawadi (1994)’ye göre çömleklerin üzerinde bulunan stilize edilmiş biçimler ve geo-
metrik şekiller ve o dönemde yaşayan kişilerin zihinlerinde yaratmış oldukları tanrı fikrinin 
somutlaştırılma çabaları olarak değerlendirilmelidir.
Erken ve geç dönem Hindistan terakota örneklerinde Ana Tanrıça idolleri, erkek ya da dişi 
figürünler ve çömleklerin yanında dikkat çeken örnekler arasında pişmiş ya da pişmemiş hay-
van figürleri de bulunmaktadır. Banerji (1994:29-30)’ye göre bu hayvan figürlerinin eşsiz tasvir-
leri; o dönemde insanların tasvir edilen hayvanlarla oldukça iç içe oldukları ve özellikle belirli 
hayvanların tasvir edilmesi de dini bir güç atfedildiğinin göstergesi olabilmektedir. Bu nedenle 
boğa, gergedan, inek, fil ve at sıklıkla kilden tasvir edilen hayvanlar olmuştur. Diğer bir ta-
raftan, Harrapa’da bulunan hayvan figürlerinin bazılarının ayak kısımlarında tekerlek biçimde 
Görsel 2. İndüs Vadisi’nde bulunan çok renkli kilden yapılmış kap


214
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
çemberlerin bulunması, bireysel olarak zekayı ve algıyı farklılaştırdığı gibi toplumsal olarak da 
sosyalleşmenin bir aracı olarak oyun, oyuncak kavramını akla getirmektedir.
Hindistan dinsel sanatının örneklerinde seksüel anlatımların da oldukça ön planda olduğu 
görülmektedir. Bir geleneğin eskilere ait parçaları olarak değerlendirilen seksüel imgeler taşıyan 
terakota örnekler tanrıların çiftleşmelerini  ya da fantezi dünyalarına dair izler taşımaktadır 
(Desai, 1985:9-14).
Görsel 3. Tamluk’ta bulunan terakota kabartma
Hindistan, coğrafi özelliği, siyasi yapılanması, ekonomik sistemi gibi pek çok nedenden do-
layı dini çeşitliliğin görüldüğü bir ülkedir. Hindistan hükümetinin 2001 yılında yapmış olduğu 
nüfus sayımına göre ülkede; 827 milyon (80.5%) Hindu, 138 milyon (13.4%) Müslüman, 24 
milyon (2.3%) Hristiyan, 19 milyon (1.9%) Sih, 8 milyon (0.80%) Budist, 4 milyon (0.4%)  Jain 
yaşamaktadır. Bu dinlere ek olarak geri kalan 6 milyonun üzerindeki nüfus ise belirtilmiş olan 
temel dinler dışında kabile dinleri gibi farklı inançlara mensuptur.
1
1. HİNDUİZM
İndus Vadisi, ilkel dönemden itibaren farklı kökenlere sahip toplulukların bir araya gelmesi 
ile etnik bir bileşim oluşturmuştur. Bereketli toprak olarak adlandırılan bölgede yapılan kazılar-
da Ana Tanrıça  ve Hindu dinine ait tanrı heykelleri bulunmuştur. Bu buluntular Hinduizm’in 
İndüs Vadisi’de ortaya çıkan en eski din olduğunu göstermektedir.  
Mohenjo-Daro’daki kazılarda elde edilen ve üzerinde birtakım hayvanlarla birlikte üç yüzlü 
ve yoga yapıyor olarak resmedilen çıplak bir erkek tanrının bulunduğu bir mühür, söz konusu 
dönemin dini hakkında kısmen de olsa aydınlatıcı bilgi sunar. Buna göre, Mohenjo tanrısı, 
klasik Hinduzim’in tanrısı Şiva’ya benzemekte ya da onunla aynıdır. Çünkü burada üç yüzlü, 
1 http://censusindia.gov.in/Census_And_You/religion.aspx (Erişim Tarihi: 02.01. 2014)


Yüklə 19,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə