192
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
SONUÇ
Dijital devrimin kitaplara yansıması olarak; tanımı, tasarım doğruları,
içeriğinin oluşturul-
ma ve sunuluş biçimi, saklanma ve dağıtılması büyük ölçüde değişen kitap sayısal ortamın çok
merkezli gelişime ve değişime açık ortamındaki bilgi stoğunun dijital bir parçası haline gelmiş-
tir. Fiziksel özellikleri günümüze kadar değişerek gelen kitap için geldiğimiz noktada sorulması
gereken soru “fiziksel özelliklerinden arındığına göre bundan sonra evrimine nasıl devam ede-
cek?” olmalıdır.
E-kitap olarak yeni bir tanım bulan kitabın gelişimi yeni bir ortamda farklı bir biçim kazan-
madığı sürece sayısal ortamın imkân ve sınırlılıkları içinde gerçekleşecek gibi görünmektedir.
Bugünkü e-kitap formatlarının kiminde daha az kiminde daha
çok olsa da kodeks formundan
gelen, formata dair bazı özellikleri görmek halen mümkündür. Kitabın önceki form değişimleri
düşünüldüğünde teknolojik gelişmelere paralel olarak sonraki nesil e-kitapların son fiziksel bi-
çim olan kodeks formu ile benzerliklerini kaybederek önceki kitap biçimlerinin formatlarından
tamamen bağımsız yeni bir biçim ile devam edeceği muhtemel görülmektedir.
Okuma alışkanlıkları açısından düşünüldüğünde ise kitabın sayısallaşması önceki formla-
rın birbirine karşı gösterdiği farklılıktan çok daha öte bir değişim göstermiş gibi görünmekte-
dir. Fakat durum, her yeni biçimin öncekine nazaran önemli bir sıçrama
olduğu kabulü ile ele
alındığında; okuma alışkanlıklarının okuma ortamının sunuş yöntemine göre evrilmeye devam
ettiği ve bunun her biçim değişiminde bağlamına göre önemli değişimler gösterdiği sonucu
ortaya çıkmaktadır. Bu bakış açısıyla günümüzdeki sayısal ortamdan okuma da gelecekteki yeni
nesil e-okuma alışkanlıklarına bir geçiş olarak tüm diğer biçimler gibi zincirin sadece bir par-
çası olarak değerlendirilebilir. Okuma alışkanlıkları kadar kitabın tanımı
için de geçerli olan bu
evrilme ile; bir sonraki kitap formatının tanımlanması aşamasında mevcut e-kitap biçimlerini
yeni dayanak noktası olarak isimlendirmek yanlış olmayacaktır.
1970’lerin sonunda ev bilgisayarları ile birlikte yaygın biçimde hayatımıza giren ve sonrasın-
da inanılmaz hızda gelişen görüntüleme teknolojileri erken dönemlerinde basılı kitabın sundu-
ğu okuma konforundan çok uzak olsa da günümüzde sayısal ortamdan okuma, kâğıt üzerinden
okumanın kalitesine neredeyse yetişmiş ve hatta bazı açılardan fazlasını sağlamış durumdadır.
Görüntüleme teknolojilerinin monokrom CRT (Cathod Ray Tube) ekranlarla başlayan serü-
veni bugün bir milimetreden daha az kalınlığa sahip kâğıt gibi katlanıp sarılabilen OLED (Or-
ganic Light Emitting Diode)
ekranlar, gerçek kâğıt üzerine mürekkep ile yazılmış gibi görünen
elektronik kâğıt ve 8K gibi yüksek çözünürlükte görüntüleme sağlayan teknolojiler ile basılı
kitabın belki de en büyük avantajları olarak öne sürülen kıvrılabilmesi, dış ortamda konforlu
okuma sunması, yüksek kontrast ve kaliteli baskı çözünürlüğü gibi özellikleri ile yarışır hale gel-
miştir. Şu an geliştirme aşamasında olan yeni nesil e-kâğıtların kullanıma girmesi ile de sayısal
ortamdan okuma yeni bir boyut alacaktır. Yeni nesil e-kitaplar multimedia ile daha bütünleşik
içerik, e-okuyucu cihazlar olarak daha hafif ve esnek özelliklere sahip okuma yüzeyleri ile erişi-
lebilir hale gelmeye başlaması bu gelişimin ne yönde ilerleyeceğine dair ipucu verir niteliktedir.
193
SANAT & TASARIM DERGİSİ
Teknolojik açıdan kaydedilen ilerlemeye karşın e-kitap formatları için standartların netleş-
mediği ve çeşitliliğin artmaya devam ettiği bir durum söz konusudur.
Bu durum kitap içeriği
için tipografik ve sayfa düzeni tasarımını olanaksız hale getirmektedir. Çok değişken ekran bo-
yutları ve e-kitap formatlarına hitap etme zorunluluğu ve formatların çok farklı özellikleri des-
teklemesi yüzünden kitap tasarımı en temel düzeyde her cihazın sorunsuz görüntüleyebileceği
indirgenmiş tasarım özellikleri ile yayınlanabilmektedir. Bir kitabın her cihaza ve formata özel
yeniden tasarlanması da çoğu zaman maliyet bakımından mümkün olamamaktadır.
Fiziki ortamdan sayısal ortama geçişin yazı tipleri üzerinde de uzun vadede etkisi kaçınıl-
mazdır. Üzerine yazıldığı
zeminin malzeme özellikleri, yazının biçimini etkilemektedir. Sümer
ve Asurluların kil tabletlerindeki yazı tipi ile ipek, kumaş, papirüs gibi farklı malzemeler üzerine
yazılmış metinlerin yazı tiplerinin farklılaşması yazının üzerine yazıldığı malzemenin özellik-
lerine göre şekil aldığının bir göstergesidir. Metin dijital ortamda her ne kadar elle yazılmıyor
daktilo ediliyor olsa da sayısal ortamda en iyi okumayı sağlayacak şekilde yazıtiplerinin yeniden
değerlendirilerek dijital ortama adaptasyonu ile yazıtiplerinin de uzun vadede tanınmayacak
şekilde değişimi kaçınılmaz görünmektedir.
Kitaba erişim, depolama gibi konular için dijital ortamın avantajları tartışılmazdır.
Ağ eri-
şimi olan herhangi bir konumdan çevrimiçi bir kütüphaneye veya bulut teknolojisi ile kendi
kütüphanenize erişim, günümüzde sıradan bir hizmet olarak nitelendirilmektedir. Dijital çağda
bilgi paylaşımı ve iletişim imkânları öylesine çeşitlenmiştir ki bir e-kitap üzerine alınan küçük
notların kitabın diğer okuyucuları ile zahmetsizce paylaşımı gibi çok daha spesifik imkânlara
erişim mümkün hale gelmiştir.
Var olmuş tüm kitap biçimlerine şahitlik eden her bir nesil kitabı bir sonraki ve daha iyi hali-
ne taşımıştır. Kitabın dönüşüm serüveninde, basılı kitaptan elektronik kitaba geçiş ve e-kitabın
gelişiminin erken evrelerine ise bugün şahit olunmaktadır. E-kitap daha kullanışlı
biçime doğru
evrilmeye devam ederken halen varlığını koruyan basılı kitap da eninde sonunda önceki biçime
ait bir arşiv ya da koleksiyon nesnesi olarak var olmaya devam edecektir.