205
SANAT & TASARIM DERGİSİ
Vitreografinin en önemli avantajlarından biri de renk faktörüdür.
Oksidasyona neden olup
renkleri kirleten veya parlaklığını kaybettiren metal ve bakır kalıbın aksine, camlarda oksidas-
yon meydana gelmez. Özellikle metal kalıp ile temas ettikleri zaman yeşil ve griye dönen, sarı
ve beyaz renkli mürekkeplerin bileşenleri tepkimeye girmediğinden cam kalıplarda üzerinde
kirlenmez. Baskıda renkler hazırlandığı ve kalıba verildiği gibi elde edilir (Kerlake, 1992).
Cam kalıp kullanmanın sunduğu olanakların biri de, esneklik faktörüdür. Metal ve bakır
kalıplar presten geçirildikçe zamanla deforme olmaya başlar. İnce ayrıntılardan başlayarak ezil-
me nedeniyle desende bozulmalar meydana gelir. Cam kalıpta ise uygulanan basınç miktarı ve
alınan baskı sayısı ne olursa olsun kalıp hiçbir aşınma belirtisi göstermez. Bu sayede tutarlı geniş
seriler elde etmek mümkündür. Cam kalıbın kalınlığından yararlanılarak derin kazıma ve aşın-
dırmalarla başarılı kabartma baskılar da elde etmek mümkündür. Renkli kabartma baskılar da,
daha önce kazıma işlemi yapılmış kalıp üzerine merdaneyle mürekkep verilerek elde edilebilir
(Bkz. Görsel 9).
Görsel 11. Ursula Merker.”Der König und der grosse Hund”, 17x23 cm, vitreografi, 1999. Privat Collection.
Vitreografinin olumsuz
yönlerinden bahsedecek olursak; Tekniğin kritik bir parçası olan
kumlama makinesi pahalı bir ekipmandır. Bazı sanatçılar, fiziksel açıdan kumlama makinesi ile
çalışmaktan memnun iken bazıları, çoğu kez kalıbı görmek zor olduğu için makineyi faydasız
bulmuşlardır. Çok büyük kalıpları kumlamak oldukça zordur. Cam kalıbı işlemek için kullanı-
lan bazı malzemelerin baskı atölyelerinde bulunmuyor olması yöntemi zorlaştırmaktadır. Me-
sela cam kalıbı işleme sırasında kullanılan ve en önemli araçlardan biri olan kumlama makinesi,
baskı atölyelerinde değil, cam atölyelerinde bulunmaktadır.
Cam kalıbın sunduğu olanaklardan bahsederken kalıbın tutarlılığı baskı sırasında avantaj
sağlarken istenilmeyen çizgi ve lekelerin yok edilememesi bakımından dezavantajdır. Bu deza-
vantaj, cam kalıp üzerindeki istenmeyen çizgi ya da lekelerin perdahlanamaz olmasıdır; çinko
veya bakır bir kalıpta bu mümkündür. Yine kalıba bağlı olarak camın kırılganlığı, vitreografi
206
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
tekniğinin en önemli sorunudur. Sanatçıların, hem yaralanmaları önlemek hem de kalıba zarar
vermekten kaçınmak için cam ile çalışırken dikkatli olmaları gerekir. Cam kalıbının
ince olma-
sı, pres yatağının düz olmaması veya baskı sırasında cam kalıbın altında toz ya da kum partikül-
lerinin kalması camın kırılmasına neden olur. Kırılmasına neden olabilecek sebeplerden biride
cam kalıbın büyüklüğüdür. Kalıbın boyutları büyüdükçe kırılma olasılığı da artmaktadır. Buna
bağlı olarak bir ağaç baskı, serigrafi veya gravür baskıdaki kadar çok büyük boyutlu vitreogarfi-
ler basma şansı yoktur ya da çok zordur.
Ed Blackburn, tekniğin zor olan yönlerine pozitif bir şekilde bakmıştır: “Tekniğin sanırım
en çok takdir ettiğim yanı, kendine özgü aksiliklere ve tersliklere sahip olmasıdır. Bu kulağa
olumsuz gibi gelebilir ancak sanatta önemli bir değere sahiptir. Çoğu tekniğin yapısında, sizin
tamamıyla
kontrol edemeyeceğiniz, onunla işbirliği yapmanızı ve kendi yolunu çizmesine izin
vermenizi gerektiren bir şeyler vardır... Bunun gibi bir teknik ise sizin en iyi planlarınızdan daha
iyi ve daha büyük bir şeyi keşfetme yolu olabilir” (Kessler, 1987, s. 12-13).
Görsel 12. E.Feyza Ulu, “Kalabalık”,15x15 cm,
Vitreografi, 2010
Görsel 13. E.Feyza Ulu, isimsiz, 24x36 cm,
Vitreografi, 2010
207
SANAT & TASARIM DERGİSİ
SONUÇ
Baskıresim sanatı, teknik yenilikler bakımından verimli bir alandır. Desenin bir yüzeyden
diğerine transfer edildiği bu yöntemin sınırları, kişinin hayal gücünün sınırları ile orantılıdır.
Yöntemin, bu dikkate değer çok yönlülüğü, uygun bir kişisel dışavurum
metodu arayan birçok
sanatçının dikkatini çekmektedir. Vitreografi, baskıresmin sürekli kreatif gelişim kapasitesini
ortaya koyan önemli bir keşiftir.
Yirminci yüzyıldaki baskıresim tekniklerinin çeşitliliği, çok yönlülüğü ve 60’lı yıllardan bu
yana baskı atölyelerinin yaygınlaşması göz önüne alındığında, yeni
bir tekniğin keşfi ancak al-
ternatif, yardımcı veya kolaylık sağlayan teknikler olarak değerlendirilebilir. Vitreografi de bu
anlamda kullanıma açık yeni bir tekniktir. Açık bir şekilde görmek mümkündür ki bu yöntem,
potansiyel açıdan kendine özgü, değerli ve ümit verici alışılmamışlıklara sahiptir. Aynı zaman-
da, baskıresim için sıra dışı olan bir atmosferde yer alması, normalde baskıresim tekniği uygu-
lamayan sanatçıları da etkilemektedir.
Makalede bahsedilmiş teknik
uygulamalara dair veriler, kaynaklardan yararlanılarak ve
Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Baskı Sanatları Bölümü ve Cam Bölümü atölye-
lerinde bizzat uygulanarak elde edilmiştir. Vitreografi uygulamaları sırasında elde edilmiş so-
nuçlardan memnun kalınmış ve tekniğin deneysel uygulamalara açık olmasıyla estetik keşifler
için geniş olanaklar sunduğu gözlemlenmiştir.
Littleton ve çalışmak için stüdyosuna gelen sanatçılar, baskı teknisyenleri, bu tekniğin potan-
siyellerinin keşfinde ilk adımı atmışlardır. Vitreografi, yeniliklere açık ve farklı arayışlar
içinde
olan sanatçılar için denemeye değer bir yöntemdir. Teknolojinin gelişiminden sağlanabilecek
kolaylıklardan faydalanarak, sanatçıların yöntemi kullanması ve deneyimlerini paylaşması ile
vitreografinin daha fazla ilgi çekip talep göreceğini söylemek mümkündür. Teknik yaygınlaşıp
farklı sanatçılar tarafından denendikçe vitreografinin bahsedilen olumsuzluklarına çözümler
üretmek de kolaylaşacaktır. Buna bağlı olarak vitreografinin bir baskıresim
tekniği olarak terci-
hinin artacağı düşünülmektedir.