Ün ey m im arlı



Yüklə 1,2 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə37/43
tarix18.06.2018
ölçüsü1,2 Mb.
#49336
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   43

TARİHÎ ÇEVRE KORUMA 

VE RESTORASYON

uyumlu  biçimde  yenilesek  çok  mu  zor  olur 

veya çok mu zarar ederiz? Neden onları onarıp 

canlandırarak yeni amaçlarına hizmet eder hale 

getirmeyelim ki? Neden?

Bakın  Adana’da  zamanla  bu  bilinç  oluşmaya 

başladı diyebiliriz. 1996/7 yılında ÇÜ Mimarlık 

Bölümü’nden bir ekiple birlikte tamamladığı-

mız ama zamanın belediye başkanları tarafın-

dan hiç kullanılmadan rafa kaldırılan Tepebağ 

Koruma Amaçlı İmar Planı son yıllarda raftan 

indirildi ve yeniden güncelleştirilmeye çalışıl-

dı.

Büyükşehir  belediyesinin  girişimleri  ile  Büyük-



saat civarındaki tarihî doku ile caddenin çevresi 

elden  geçirilmektedir.  Ayrıca  bazı  eski  Adana 

evleri ve konakları restore edilerek Sinema Mü-

zesi, Edebiyat Müzesi haline getirildi ve kullanı-

ma açılmıştır.

sosyal  merkezler  olarak  korunmuş  ve/veya 

kamu  ve  şahıslara  ait  olmakla  birlikte  aynı  za-

manda  içerisinde  modern  yaşantı  sürdürülen 

binalar  ve  yaşam  alanları  var  ki,  neden  aynısı 

bizde olmasın? 

Bakın  bu  işleri  biraz  da  hastalanan  bir  insana 

benzetebiliriz. Hastalanan kim olursa olsun onu 

ölmeye  bırakmıyor,  tersine  hemen  hastaneye 

kaldırıp tedavisini yaparak hayata döndürmeye 

çalışıyoruz  ve  bu  çok  doğal  bir  hareket  olarak 

geliyor bize değil mi?

Neden aynı şeyleri “canımızın yongası malımız” 

olan  binalara  uygulamıyoruz  da  hemen  yıka-

lım yenisini yapalım (yani öldürelim) diye uğ-

raşıyoruz? Bunu da sorgulamak gerek, bence.

Halbuki  onları  da  bir  elden  geçirerek  bazı  bö-

lümlerini  aslına  uygun  onarsak,  bazılarını  da 

önceden kullanılmış her şeyi ve de hikâyelerini 

bilmemiz gereklidir. Dolayısı ile de soruların ce-

vapları “Evet”tir. Bilinmeleri önemli ve şarttır. 

Hem “Geçmişini  bilmeyenin  geleceği  olamaz” 

diye bir atasözümüz de var iken.

İşte bu gereksinimlerden yola çıkarak bilinme-

yen ve bilinen geçmişimize ait değerlerin sap-

tanması ve korunması ile günümüz koşulları ile 

düzenlenerek geleceğe taşınmasını amaçlayan 

çalışmalar bir düzen altına alınmaya çalışılmıştır. 

Peki,  bir  yandan  eskiden  kalan  değerlerimizi 

korurken diğer yandan çağdaş yaşamın gerek-

tirdiği biçimlerde yaşamı sürdürmek olası mıdır 

dersek yanıtı ne olur? Yine Evet’tir.

Üstelik Avrupa’nın hemen her tarafında o kadar 

fazla  sayıda  kamuya  mal  edilerek  müze  veya 

Resim 2. Lizbon Sokakları / Portekiz (Kişisel Arşiv).

Resim 4. Adana Sinema Müzesi (Arşiv).

Resim 5. Adana Edebiyat Müzesi (Arşiv).

Resim 3. Porto Sokakları / Portekiz (Kişisel Arşiv).



58

 | GÜNEYMİMARLIK | EYLÜL2013 | SAYI 13




Yazının başındaki Truva kazıları İlk olarak 1871’de 

Heinrich Schliemann, tarafından başlatılmış ve 

orada  bulunan  Zeus  Sunağı’nın  tamamı  sökü-

lerek  Berlin’de  inşa  edilen  Bergama  Müzesi’ne 

taşınmıştır. Bugün orası kocaman bir boşluktur. 

Konuyu  merak  eden  okuyucuların  www.smb.

museum internet sitesinden Bergama Müzesi-

nin videosunu açarak bir yıl içinde 250.000 ki-

şinin adam başı 14 euro bilet bedeli ödeyerek 

ziyaret ettiği ve ülkemizden taş taş taşınarak bir 

bina  içerine  yeniden  kurulmuş  olan  Zeus  Al-

tarı (sunağı) ile yaklaşık üç katlı bir bina kadar 

yüksek  Milet  Kapısı’nın  tamamını  seyretmesini 

dilerim. 

Peşin söyleyeyim kıskanmak yok!

Son  Söz:  Unutmayalım  ki  eğer  biz  korumaz 

ve kullanmazsak tarih yine tekerrür edecek ve 

mutlaka başkaları koruyacak ancak bundan olu-

şacak tüm faydaları da kendisine ayıracaktır. 

NOTLAR

1. www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44431/truva-antik-kenti-canakkale

2. www.arkeolojihaber.net/2013/08/10

KAYNAKÇA

www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44431/truva-antik-kenti-canakkale 

www.arkeolojihaber.net/2013/08/10

www.smb.museum

Adana’nın  kurtuluş  tarihinde  önemli  bir  yeri 

olan Şeyh Cemil Nardalı Konağı restore edilerek 

çevresi  için  Kültür  Merkezi  olarak  kullanılacak 

konuma  getirildi.  Buna  Atatürk  Evi  sırasındaki 

konaklardan  iki  tanesinin  daha  Bosna  Oteli  ve 

TURSAB Merkezi olarak düzenlenerek kullanıma 

açılmış olması gibi özel sektörce yapılan olumlu 

katkıları da eklersek kentimizde hareket başla-

dı artık diyebiliriz. Öyleyse bereket de yakında 

gelecektir!

Adana için belki bu konuda umutlu ve önemli 

bir diğer haber de kent içerisinde yakın dönem 

tarihî sanayi yapılarımızdan olan Millî Mensucat 

Fabrikası sahasının nihayet SSK’nın isteği üzeri-

ne yıkılarak AVM yapılması yerine “Arkeoloji ve 

Etnografya  ile  Sanayi  ve Tarım  Müzesi”  komp-

leksi  olarak  tasarlanıyor  olmasıdır.

2

  İçerisinde 



salonları,  çay  bahçeleri,  büfeler  barındıran  ya-

pılar  bütününün  düşünülüyor  olması  da  ayrı-

ca mekânlara kullanım zenginliği ve sürekliliği 

getirecektir. 

Ayrıca, onarıma alınan ve aslında eski bir kilise 

olan mevcut Etnografya Müzesi’nin de onarım-

dan sonra kültür-sanat galerisi gibi bir sosyal bir 

amaçla değerlendirme durumunun da söz ko-

nusu olması sevindiricidir.

Ne diyelim, darısı halen boş bırakılan ancak za-

mana karşı inatla direnen başta Karataş Yolun-

da yer alan Cumhuriyet Un Fabrikası gibi tescil 

edilmiş diğer güzel tarihî mekânlarımıza olsun.

İnşallah  onları  da  -Adana  Kent  Müzesi  olabile-

cekken aman tescil edilmesin diye aceleyle iki-üç 

günde yıkılarak yerine “iş hanı” yapılan Erciyes Oteli 

gibi- yok olmaktan kurtaracak birileri bulunur!

Resim 6. Cumhuriyet Un Fabrikası, 2006 (Kişisel Arşiv).

Resim 7. Zeus Altarı - Bergama Müzesi /Berlin (www.smb.museum).

GÜNEYMİMARLIK | EYLÜL2013 | SAYI 13 | 



59


Yüklə 1,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə