11
Türk Birliği Yolunda
Avşar Türkmenleri Sempozyumu
yapılırken geleneksel uygulamalar yapılırken İslami anlamda dualar okunması bir motif
olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünürcülük yapılırken “Allahın emri…” diyerek başlamak,
kız isteme bittikten sonra dua edilmesi, damadın giydirilirken dualar edilerek tekbir
getirilme, dini nikah kıyılması ve duası, gerdekten önce damadın şükür namazı kılması vb.
uygulamalar islami motifler olarak karşımıza çıkmaktadır (K.K.3).
Ölümilgili inanışlarda İslami motifler
Türklerde ölüm insan hayatını son bulması olarak bu dünyada göç edip ahiret hayatına
adım atması olarak nitelendirilir. Ölüm ilgili inanış ve uygulamalara bakıldığında çeşitli
islamimotifler dikkat çekmektedir. Ölmek üzere olan bir hastaya “şehadet” getirtilmesi,
başucunda kuran ve özellikle “yasin” okunması ölmeden önce yapılan uygulamalardır.
Ölüm sonrası ise camilerde o kişinin öldüğünün ilan edilmesinin alameti olarak “ Sela”
verilmesi, cenazenin İslami usullerce “gusül abdesti” aldırılarak yıkanması ve kefenlenmesi,
musalla taşına götürülmesi ve cenaze namazı kılınması, cenaze taşınırken “tekbir ve salavat
getirilmesi, mezarının doğu – batı yönünde kazılması, cenazenin mezarda başı batıya gelecek
şekilde ve hafif sağ tarafına meyilli, yönü kıbleye çevrilecek bir şekilde yatırılması, defin
işlemi gerçekleşirken kuran okunması ve dua edilmesi en önemli uygulamalardır (K.K.4).
Ayrıca devir uygulaması bulunmaktadır. Ölen kişinin sağlığında yapamadığı ibadetler ve
ettiği yeminlerin karşılığında bir miktar paranın tespit edildiği uygulamaya devir denir.
Devir uygulaması “namaz- oruç- yemin” gibi ibadetlerin karşılığıdır. Ölen kişinin “kırkı”
ve “elli iki” çıkıncaya kadar kuran okunması, can (balta) ekmeği ve elli iki ekmeğinin
yedirilmesin kuran okunması hatim indirilmesi, kabir ziyaretlerinde, özelliklede Ramazan
ve Kurban bayramı arifesinde,
Kurandan Yasin, İhlas ve Fatiha surelerinin okunması İslami
motif olarak dikkat çekmektedir (K.K.5).
Diğer inanışlar ve uygulamalarda İslami motifler
Tabiat kültleri ile ilgilide çok sayıda İslami motifler bulunmaktadır. Özellikle ay ve
güneş tutulmasında kılınan, küsuf ve husuf namazları, gök gürlemesi ve şimşek çakmasında
“salavat” getirilmesi vb. inanışlar bunlardandırUmay kültünün zamanla İslamileşerek Hz.
Fatıma’ya dönüşmüş ve Fadimana veya Fatma Ana olmuştur. Fal, sihir ve nazarla ilgili yapılan
uygulamalarda yine Kurandan çeşitli ayetler ve duaların okunması ile İslami bir hüviyet
kazanmıştır. Her işe başlarken besmele çekilmesi “besmele”, çeşitli Türk kahramanlarının
yerini İslami Hz. Ali gibi kahramanların alması, çeşitli hastalıkların tedavisinde Kurandan
şifa ayetlerin okunması gibi uygulamalar dikkat çekmektedir (K.K.3)..
Sonuç
Türk halk inanışları geçmişten günümüze Türk toplulukları arasında yaşatıla gelen
uygulamalardır. Köklerini eski Türk dini olan “Gök Tanrı” inancından alan bu inanış ve
uygulamalar, Türklerin farklı coğrafyalarda karşılaşmış oldukları toplumlar ve o toplumların
dinlerinden de etkilenmişlerdir. Bu açıdan Türk halk inanışları tarihi bir köke ve derinliğe
sahiptir. Bu bakımdan anlamlı ve değerlidir. Dolayısı ile batıldır, hurafedir ve dine aykırıdır
diyerek bir kenara atılamazlar. Stratejik açıdan bakıldığında Türk halk inanışları, geniş bir
coğrafyada yaşayan Türk topluluklarını bir birine bağlayan en önemli unsurları bünyesinde
barındırmaktadır. Türkiye’de ise Alevi –Sünni ortak paydalarınıİslam dinin inanç ve
ilkelerinin oluşturduğu kadar, halk inanışları da oluşturmaktadır. Türk halk inanışlarını
anlamadan ve bilmeden Alevilik ve Sünniliği anlamak ve doğru bir şekilde değerlendirmek
mümkün değildir. Kamuoyundaki empoze edilen görüşün aksine, Orta Asya’daki Türk
halk inanışları ile Türkiye’deki ve özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerindeki
inanışların şaşırtıcı bir biçimde aynı ve benzer olduğu görülmektedir ve bunun tesadüf
olduğu söylenemez.
Bu sebepledir ki Türk halk İnanış ve uygulamaları Türk milletinin geçmişteki
köklerini günümüze bağlayan zincirin birer halkalarıdır. Bu halkaların bağları ne derece
canlı, sağlam tutulursa Türk kültürü ve dolayısı ile Türk milleti varlığını, birliğini devam
ettirebilir. Bu hem Anadolu hem de dünya Türklüğü için vazgeçilmezdir. Halk inanışları
Türk topluluklarının içine sızabilecek tehlikeli düşünce ve cereyanların önündeki engellerden