Nebevî YÖntem eğitim, Yapılanma, Hareket



Yüklə 4,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə208/217
tarix18.06.2018
ölçüsü4,15 Mb.
#49334
1   ...   204   205   206   207   208   209   210   211   ...   217

Imanın Şubeleri 683

du. Fakat bizim inanç, anlayış ve vakıa olarak miras aldığımız 

İslâm, bir fitnedir. Onun içine hak ve bâtıl karışmış vaziyettedir. 

O; anlayış, inanç ve vakıa olarak, -hadisin nitelendirdiği gibi- 



“Kendisinde duman bulunan bir hayır” şeklindedir. Fitne 

ateşi alev alev yanmaktadır. Bizim Kur’ânî hitabı algılamaya 

ehil, Allah’ın indirdikleriyle hükmetme sorumluluğunu taşıya-

bilen örgütlü bir cemaatimiz yoktur.

Cemaatten ayrılmamak ve bizden olan emir sahiplerine 

itaat  etmekle  emrolunduk.  Bugünkü  durumda  ise  cemaat 

yoktur, başımızdaki emir sahipleri ise bizden değildir. Bugün-

kü durumda onların emri de, bizim emrimiz de başkasına tabi 

olmakla ortaya çıkmaktadır. Emretmek bizim elimizde değildir, 

aksine dünyayı paylaşmış ve dünyada tahakküm eden cahilî 

güçlerin elindedir.

Tecdidin tacı ve Nebevî yöntemin hedefi halifeliği ise kim 

taçlandıracak, kim o yolu izleyecek ve kim hedefe ulaşacak?

Önce  bölgesel  “Müslümanlar  cemaatini,”  sonra  küresel 

Müslüman cemaati hazırlayın, onu kendi öz gücü ile, basiretle, 

örgütlenmeyle yapılandırın ve izlenmesi gereken yolu izleyin. 

Aksi takdirde halifelik, tatlı rüyalardan ibaret kalacaktır.

Bizden  başkalarının  avucundan  kurtulup  yıkılmışlığımız-

dan kalkarak kendi ayaklarımız üzerinde durmak için cihad… 

cihad…


2. Halifelik, ilahî hakkın, yeryüzünde halifelik makamına 

getirilmiş ümmetin hakkının kullanılması demektir. Ne yapa-

cak?  Halifelik  bir  araçtır.  Amacı  yeryüzünde  Allah’a  ibadet 

edilmesidir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “O kimselere 



eğer yeryüzünde bir iktidar imkânı verirsek onlar na-


Nebevî Yöntem

684


mazlarını dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği em-

rederler, kötülükten alıkoyarlar.”

406


 

Allah’a ibadet ve insanı, diğer insanlara kulluktan kurta-

rıp Allah’a kulluğa götürmek... Geniş anlamıyla ve ulaştırdığı 

sonuç  olan  adalet  itibariyle  zekât,  iyiliğin  (ma’rufun)  tanıtı-

lıp emredilmesi ve onun yapılmasının sağlanması, münkerin 

(kötülüğün)  reddedilmesi,  ondan  alıkoymak  ve  yapılmasını 

engellemek...

İslâm halifeliği, bütün Müslümanların en şiddetli arzusu-

dur.  Bizim  dışımızdakiler,  bizim  aramızdaki  müstekbirler  ile 

dünya  müstekbirleri  onu  en  büyük  tehlike  olarak  görürler. 

Onların gözünde de, gerçekte de yeryüzü sakinlerinin çoğun-

luğunun mustaz’aflık hallerinden çıkıp kurtulmaları demektir. 

Çünkü  geri  bırakılmış,  sömürgeleştirilmiş  fakir  dünya  kitlesi, 

cahilî Doğu ile cahilî Batı’yı dost edinmek arasında gidip gel-

mekten kurtarıcı alternatif olarak İslâm halifeliğinden başkası-

nı hiçbir zaman bulamayacaktır. Özgürleşmenin tamamlandı-

ğı, mustaz’aflara yardım etmenin mustaz’af dünya tarafından 

dinimizin bir gereği olduğunu ve siyasal bir şiardan (slogan-

dan) ibaret olmadığı kabul edildiği gün bu anlaşılacaktır. 

Ama cahiliye mensupları buna karşı çıkar ve bunu engelle-

meye çalışırlar. Allah’ın erlerinin görevi ise emrolundukları gibi 

-özellikle  de  iman  gücü  olmak  üzere-  güç  hazırlığı  yapmaktır. 

Sonra da Allah, emrini yerine getirmek için galip gelendir.

İslâm halifeliğinin; etrafı çevrili, malı, adamları, hammad-

desi bulunan yeryüzünün orta yerinde kurulmasının anlamı, 

cahiliyenin  dünyadaki  feodal  imkânlarından  mahrum  edil-

mesi demektir. Kastettiğim, bunların ve ötekilerin ekonomik, 

askerî ve siyasal feodalizmleridir. 

406  Hac 22/41.



Imanın Şubeleri 685

İslâm halifeliğinin yeryüzünün en önemli kuşağını temsil 

eden bölge üzerinde kurulması, coğrafî ve siyasî hegemonya 

planlarının iptal edilmesi, ortadan kaldırılması demektir.

Amerika’da, Rusya’da ve ikisinin dışındaki cahilî uygarlı-

ğa karşı çıkan güçlere, toplanıp bir araya gelecekleri bir mer-

kez, arkasından yürüyecekleri bir önderlik, cahiliyenin batan 

yıldızı  ile  alay  edercesine  parıl  parıl  parlayan  bir  örnek  ver-

mesi  demektir.  Cahiliye  mensupları  ise  -bedeli  ne  olursa  ol-

sun- bunu kabul etmezler. Fakat bu, Allah’ın vaadidir. Allah’ın 

vaadi haktır. Allah en büyüktür.

3. İslâm hilafetinin kurulması, bağımsız karar verebilmesi 

ve onu uygulayabilme gücü, dünyanın üçte ikisini teşkil eden 

mustaz’af nüfusun ekonomik özgürleşmesi, buna bağlı olarak 

askerî ve siyasî özgürlüğü anlamına gelir. 

Şimdi  buğday  Amerika’nın  elinde,  silah  ve  mal  Ame-

rika’nın elindeyken durumumuza bakacak olursak cahiliyeye 

köleliğimizin açık görüntüleri ortaya çıkar. Cahiliye hem hâl 

diliyle hem sözüyle hem diplomatik diliyle, her bir dil ile “Eğer 

ekmek istiyorsanız bizimle iyi geçineceksiniz.” demektedir.

Zorba  diktatör  yöneticilerin,  düşmanlarımızla  iyi  geçin-

mesinden  rahatsız  olmazlar.  Hatta  onlardan  (bu  halleriyle) 

korkmazlar da. Aksine koltuklarını cahilî buğdayın tedavi etti-

ği kalabalıklar sarsmadığı sürece, cahilî silah ve bilginin yön-

lendirdiği sosyal ve siyasî çalkantılar sarsmadığı sürece önle-

rinde rüku edercesine eğilmekten zevk alırlar.

Geçen sömürgecilik döneminden sonra cahiliye bugünkü 

dünyamızda yeni sömürgecilik yollarını izlemektedir. Ekono-

mik, kültürel sömürgecilik, kuzey ile güney arasında diyalog, 

sosyalizm perdeleri altında işini görmektedir. İslâmî hilafetin 

kurulması ise emperyalizmin yeni oyununu delmek, halkları 

ekonomik kölelikten ve mezhebe bağlı tabiiyetten kurtarır. Bu 




Yüklə 4,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   204   205   206   207   208   209   210   211   ...   217




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə