Nebevî YÖntem eğitim, Yapılanma, Hareket



Yüklə 4,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə206/217
tarix18.06.2018
ölçüsü4,15 Mb.
#49334
1   ...   202   203   204   205   206   207   208   209   ...   217

Imanın Şubeleri

677


(murakebe)  olduğumuzun  şuuruna  varma  irşadıyla  sona  er-

mektedir.

Şüphesiz  ki  bu,  nefislerin  küçük  ve  anlamsız  işlerden, 

maddiyatın  azı  ile  yetinmek  suretiyle  maddiyattan  uzaklaş-

maya, kızgınlığı gerektiren sebeplerden, şehvet, arzu ve istek-

lerden sabra yükseliştir. Ayrıca hac, bir tek ümmet bağı için 

toplumsal ruhun da bir eğitimidir. 

Aynı günde, aynı imanî doğrultuda ve aynı yerde, Arafat’ta 

vakfe  yapmak  Allah’ın  haccı  farz  kılmasının  sebebi,  Müslü-

manların  kendileri  için  birtakım  menfaatlere  tanık  olmaları, 

hazır bulunmalarıdır. Şanı Yüce Allah, İbrahim aleyhisselâm’a 

şöyle hitap buyurmuştur: “Ve insanlar arasında haccı ilan 



et.  Hem  yayan  hem  de  her  uzak  yoldan  gelecek  yor-

gun  argın  develer  üstünde  sana  gelsinler.  Ta  ki  ken-

dileri için menfaatlere tanık olsunlar. Belirli günlerde 

Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurban edilen 

hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar.”

398


 

Müfessirlerin  söylediklerine  göre  buradaki  menfaatler-

den kasıt, dünya ve ahiret menfaatleridir. Her bir Müslüma-

nın Allah’ı anıp O’nu bilme imkânı bulması, ümmetin bütün 

dünyaya Rabbinin mesajını duyurması ve O’nun sesine saygı 

duyulup değer verilecek şekilde birliği sebebiyle güçlü olması 

için Müslümanların bir araya gelmelerinden daha büyük fay-

da ne olabilir?

Allah’ın erleri bir fariza olarak haccı, yolculuklarını düzen-

lemek  için  bir  vesile  edinirler.  Yolculuğu  ve  hac  ibadetlerini 

de tanışma ve arkadaşlık menfaatleri ile sabır üzere alışkanlık 

kazanma menfaatlerini elde etmek için bir vesile kabul eder-

ler. Bundan sonra da davetlerini yaymak ve hac mevsiminde 

398  Hac 21/27-28.




Nebevî Yöntem

678


Müslüman  halkların  mustaz’aflarında  müşahhaslaşan  arala-

rındaki yenilenme ruhunu yaygınlaştırmak için bir vesile edi-

nirler. 

Nitekim resmî-zorba İslâm da kendi temsilcilerini, zorba 

yöneticiler  lehine  yapılan  propagandayı  güçlendirmek  için 

kullanır.  Biz  de  kendi  araç  ve  imkânlarımızla  yenilikçi  ruhu 

tanıtıp yayarız.

Ta ki Yüce Allah, Harameyn’in hürriyetine kavuşmasına 

izin verip hac, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in haccın-

da ve raşid halifelerin haclarındaki anlamına geri dönünceye 

kadar.

Yetmiş Üçüncü Şube: Allah Yolunda Cihad

Ahmed  bin  Hanbel’in  Muâz  bin  Cebel  radıyallahu 



anh’dan  rivayet  ettiğine  göre,  Rasûlullah  sallallahu  aleyhi 

ve sellem ona şöyle buyurmuştur: “Sana işin başını, onu 

ayakta tutan direği ve tepesinin zirvesini haber vere-

yim mi?” buyurdu. Ben: “Elbette ey Allah’ın Rasûlü” dedim. 

Yüce Rasûl, “İşin başı ve ayakta tutan direği namazdır, 



tepesinin zirvesi de cihaddır.”

399


Buhârî de Ebu Zer radıyallahu anh’ın şöyle dediğini riva-

yet etmiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! En faziletli amel hangisidir?” 

dedim. O, “Allah’a iman ve Allah yolunda cihaddır” bu-

yurdu.


400

 

Namaz işin başlangıcı ve başıdır. Kul ile Rabbi arasında-



ki bağı soyut birtakım kulluk merasimlerinden alıp malın ve 

canın Allah yolunda cömertçe feda edilmesi noktasına kadar 

yükseltir.

399  Ahmed bin Hanbel, V, 231.

400  Buhârî, Tevhîd 56.



Imanın Şubeleri 679

Eğer  cihada  ve  Allah  yolunda  ölmeye  götürecek  olursa 

Allah’a iman, amellerin en faziletlisidir. Ve şüphesiz ki en bü-

yük ibadettir. Bundan dolayı Yüce Allah, salih bir niyet olma-

dan cihadı kabul etmez. Hatta öfkesi dünyevî yahut kabilesi 

adına yahut riyakârlık ve kavmiyetçilik adına olursa bu, Allah 

yolunda cihad sayılmaz. Bundan dolayı cihad safındaki dua, 

kabul olunan bir duadır. Savaştan kaçmak da büyük günah-

lardandır. Allah yolunda ribat (sınır ve karakolda nöbet bek-

lemek)  Allah’a  yakınlaştırıcı  en  büyük  amellerdendir.  Allah 

yolunda uykusuz kalmak ve bekçilik yapmak da cehenneme 

karşı bir teminattır. Diğer taraftan cihad, toplu yapılan bir iba-

dettir. Bu ibadet, karşılıklı olarak güce güç katmayı ve yardım-

laşmayı ister. Bunun için emîrlik ve itaat, nafakada ortaklık, ci-

hada giden mücahidlerin geride bıraktıkları eş ve çocuklarının 

kollanıp gözetilmesi şer’î bir hüküm olarak tespit edilmiş, ok 

atmak  ve  savaş tekniklerini bilen  kimselere  kardeşlerini  eğit-

meleri de emredilmiştir. 

Güvenilir  öğütçümüzün  sallallahu  aleyhi  ve  sellem  bize 

öğrettiği üzere isteyeceğimiz en üst düzey, Allah yolunda şehid 

olmaktır. Bu kurbanlığın biz olmayı hedefleyeceğimiz ve canı-

mızı ucuza satacağımız anlamında değildir. Bu bizim Allah’ın 

vaadine olan imanımızı, bizimle dünya arasındaki özlem, bağ-

lılık ve oturma gibi bağları Allah’a ve ahiret yurduna yönele-

bilmek için koparacak dereceye ve her an Allah ile karşılaşma-

ya hazır olacağımız noktaya kadar ulaştığını gösterir. 

Buhârî, Müslim ve Tirmizî’nin, Enes radıyallahu anh’dan 

rivayet ettiklerine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem 

şöyle buyurmuştur: “Cennete giren, yeryüzünde her ne 

varsa hepsi kendisine verilecek olsa dahi dünyaya geri 

dönmeyi  istemez.  Bundan  şehid  müstesnadır.  O  tek-



Yüklə 4,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   202   203   204   205   206   207   208   209   ...   217




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə