Nebevî YÖntem eğitim, Yapılanma, Hareket



Yüklə 4,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə205/217
tarix18.06.2018
ölçüsü4,15 Mb.
#49334
1   ...   201   202   203   204   205   206   207   208   ...   217

Nebevî Yöntem

674


da  bir  savaş  olsun  istiyorlar.  Hâlbuki  gerçekte  bu,  küfür  ile 

İslâm arasındaki bir savaştan başkası değildir.

Müslümanların kavmiyetçilik sancağı altında birleşmeleri, 

aslında hristiyanların efendiliğinden başka bir anlama gelmez. 

Bunun örneği de açıkça ortadadır. Irak’da İslâm’a karşı sava-

şın önderliğini yapan kişiler, Arap Baas Partisi’nin kurucusu 

ve onun ortaklarıydı. 

Yüce  Allah’tan,  bölgesel  kimliklerin  kemikleşmesinden 

önce ve kavmiyetçilik boyunduruğu boynumuza iyice yerleş-

meden  önce  yardımının  bize  ulaşmasını,  zincirlerimizi  kırıp 

zindanları yıkmamızı sağlamasını niyaz ederiz.

Dünya gelişip dururken, gelecek, bizim dinimizde ve cahi-

liyenin dünyasında yığınlaşan terör ile korkutmaktadır.

Belirtileri  görüldüğü  kadarıyla  gelecek,  oldukça  keskin 

ve  belirleyicidir.  Müslümanlar  ise  özel  bencilliklerinin  köpü-

ğü andıran halleri içerisinde diktatör devletçikler altında dar-

madağınık, başkasına tabi ve güçsüz, türlü musibetlerle karşı 

karşıya kalmış, en değersiz düşman olan Yahudilerin karşısın-

da  durmaktan  aciz  kalmışlardır.  Bunu,  imanın  hayatiyetiyle 

beslediği Afganistan ve İran cihadı ile karşılaştırırsanız gelece-

ğin kapılarının çalmakta olduğunu görürsünüz. Bu bir ve tek, 

kendisinden  başka  hiçbir  ilah  bulunmayan,  ortağı  olmayan, 

mülk de, hamd de yalnız kendisinin olan, gücü her şeye yeten 

Allah’la, Allah’ın Rasûlü olan ve sözünde/vaadinde sadık, gü-

venilir Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile izzet bulan 

İslâm’ın geleceğidir.

Şer güçlerinin gittikçe çoğalması, cahilî istikbarın büyüme-

si şeklinde gördüğümüz manzara bizi dehşete düşürmemelidir. 

Şüphesiz Allah’ın yardımı, ihsan edenlere pek yakındır. Şüphe-

siz Allah, Kitabında, iman edip salih ameller işlemeleri hâlinde 

mustaz’afları halifelik makamına getireceğine söz vermiştir.



Imanın Şubeleri

675


Kâinatı harekete getiren, ona egemen olan, her şeyin rab-

bi  ve  mutlak  maliki  olanın  Yüce  Allah  olduğundan  bir  lah-

za dahi gaflete düşmemeliyiz. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve 

sellem’in nübüvvet yöntemine uygun halifeliğin geri geleceği-

ni, Allah’ın ve Rasûlünün vaadinin gerçeğin ta kendisi oldu-

ğunu da unutmamalıyız.

Allah’ın içinde bulunduğumuz hali değiştirmesi için nefis-

lerimizdeki halimizi istenen şekilde değiştirmemiz yeterlidir. Bu 

ise Allah’ın erlerinden her bir mü’minin eğitilmiş, örgütlenmiş 

ve hazırlanmış olması, halkın bizimle beraber Allah’ın Mevla-

mız olduğu inancına sahip olacağı, her mü’minin Allah’tan iki 

güzel sonuçtan birisini isteyerek canını ve malını Allah yolun-

da, başta cihad olmak üzere tereddütsüz bir şekilde cömertçe 

verebileceği gün tamamlanıp gerçekleşecektir. Allahuekber ve 

lailahe illallah.

Bu Hasletin Şubeleri

Yetmiş İkinci Şube: Hac ve Umre

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Hac (ayları) bilinen 



aylardır. Her kim o aylarda hacca niyet ederse, artık 

hacda  kadına  yaklaşmak,  günah  işlemek,  kavga  et-

mek yoktur.” Yüce Allah ardından da şöyle buyurmaktadır:  

“Arafat’tan  hep  birlikte  geri  döndüğünüzde  Meş’ari 

Haram’ın yakınında Allah’ı anın. O sizi hidayete ulaş-

tırdığı  gibi  siz  de  O’nu  anın.  Daha  önce  gerçekten 

sapıklardan  idiniz.  Sonra  siz  de  insanların  döndüğü 

yerden  dönün.  Allah’tan  mağfiret  dileyin.  Muhakkak 

Allah çokça mağfiret edendir, merhamet edendir. Me-

nasikinizi  bitirince  babalarınızı  andığınız  gibi  hatta 

daha  kuvvetli  bir  anışla  Allah’ı  anın.”  Sonra  da  şöyle 

devam etmektedir:  “Bir  de  sayılı  günlerde  Allah’ı  anın. 




Nebevî Yöntem

676


Kim iki günde acele ederse ona günah yoktur. Kim de 

geriye kalırsa ona da günah yoktur. Bu, takvalı hareket 

edenler içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki muhakkak 

O’nun huzurunda toplanacaksınız.”

397


 

Ayette geçen refes (kadıklaşmak) cima ve ondan söz et-

mektir. Fusuk (günah işlemek) ise şeriatın sınırları ve hüküm-

leri  dışına  çıkmak,  cidal  (kavga  etmek)  yenik  düşürmek  ve 

tartışmak yollu söz alışverişinde bulunmak demektir. -Nitekim 

Râgıb (el-İsfehânî) de böyle söylemiştir-

O hâlde hac, vücudun bir yerden bir yere geçip gitmenin 

meşakkatlerine en ileri derecede katlanması, nefsin gurbet el-

lerde bulunup izdiham içerisinde kalmasından dolayı en ileri 

derecede sıkıldığı bir hâldeyken mü’minin arzu ve isteklerine, 

organlarına hâkim olma kudretinin sınandığı, güçlendirildiği 

ve eğitildiği bir ibadettir. Umre de aynı şekildedir. Ancak um-

renin zorluğu daha azdır. 

Şüphesiz  ki  bu,  sabır  okulu  ve  eğitim  yoludur.  Kişiyi 

âdetlerinin,  bencilliğinin,  alışageldiklerinin  ve  gevşekliğinin 

sınırlarından  çıkartıp  hareketlerinde,  sözünde  ve  içinden  ge-

çenlerde şeriatın sınırları ile kayıtlı kalmaya, alçak gönüllüğe, 

güzel ahlâka sahip olmaya ve tahammülkârlığa taşır.

Beden sınavdadır ve meşakkatle karşı karşıyadır. Bineği-

nin konforu kendisini rahatsız etmeye başlayınca nefis sıkılır. 

Âdetler  de  nefsin  tembellik  zemininden,  anlamsız  işlerinden 

ve rahatını sağlayan hususlardan vazgeçtiği bir merhale ve bir 

inkılâptır. Hedef de, azık da Allah’ı zikretmektir.

Bakara sûresinde, bu bağlamda, Allah’ı zikredip O’ndan 

mağfiret  dileme  emri  beş  defa  tekrarlanmakta  ve  sonunda 

takvaya,  huzuruna  toplanacağımız  Allah’ın  gözetimi  altında 

397  Bakara 2/197-203.



Yüklə 4,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   201   202   203   204   205   206   207   208   ...   217




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə