Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Ocakları
TAED
52* 305
yine müstakbel ümitleri Türk Ocakları etrafında toplanmış olan Türk gençliğine matuftur.”
(Üstel, 2004, s. 159) demi
ş, Türk Ocaklarına vermiş olduğu önemi bir kez daha belirtmiştir.
Ayrıca, Türk milletinin gelecekteki ümitlerini Türk Ocaklarına bağlamıştır.
Bu anlayış ve politika sonrasında, Mustafa Kemal Atatürk 19 Eylül 1924’te
Giresun’dan Ordu’ya giderken farklı adlarla ve aynı “millî mefkureye” hizmet etmeye çalışan
derneklerin birleşmesini istemiştir. Hem bu istek, hem de Türk Ocaklarına yeni statü
kazandırma amacıyla çalışmalara hız verilmiştir. Bu bağlamda, 2 Aralık 1924’te 1117 numaralı
Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk Ocakları kamu yararına çalışan dernekler statüsüne alınmış ve
vilâyetlere bildirilmiştir (T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (T.C.BCA), Dosya No: 79-8, Fon
Kodu: 30..18.1.1., Yer No:
12.58..16.). Böylece, Türk Ocakları Mustafa Kemal Atatürk’ün
desteği ile önemli bir nüfuz elde etmiştir.
Türk Ocakları kamu yararına çalışan dernek statüsüne kavuştuktan sonra, Mustafa
Kemal Atatürk, Türk Ocakları Genel Kurultayı delegelerinin temsilcilerini kabul etmiş ve
yaptığı konuşmalarda, Türk Devleti’nin yücelmesi ve inkılâpların halka anlatılmasında
ocakların rolünü vurgulamıştır. Bu süreçte, Türk Ocakları Kongresine katılan delegelerin önemli
bir kısmını milletvekilleri, bürokraside ön planda olanlar, aydınlar ve gazeteciler meydana
getirmiştir. Bun da Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Ocaklarına karşı tutumu ve iyi ilişkileri
etkili olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Ocağı’na maddî ve manevî yardımı devam etmiş, bu
kapsamda 3 Mayıs 1925’te Türk Ocaklarına maddî yardım kararı alınmış, hazırlanılan
Kararnâme
Hükümet ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak İçişleri Bakanlığı’na
gönderilmiştir (T.C.BCA, Dosya No: 79-10, Fon Kodu: 30..18.1.1., Yer No: 13.2.26.4.) Ayrıca,
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Ocaklarıyla kurmuş olduğu iyi ilişki ocağın resmî yayın organı
Türk Yurdu Dergisi’nde de sık sık yer almıştır. Örneğin derginin Ekim 1925’teki sayısında
Cumhurbaşkanı Atatürk’ün Bursa Türk Ocağı’nı ziyaretine ve yapmış olduğu konuşmaya geniş
bir şekilde yer verilmiştir.
Cumhuriyetin ilk ve zor yıllarında Mustafa Kemal Atatürk ile Türk Ocakları arasındaki
bağ hiç kopmamış, giderek kuvvetlenmiştir. Bunun en önemli göstergelerinden biri, Mustafa
Kemal Atatürk’ün 26 Nisan 1926’da Ankara Türk Ocağı’nda yapmış olduğu açıklamadır. Bu
açıklamada; Türk Ocaklarının çalışmalarından memnun olduğunu, “…inkılapların
anlatılmasında ocakların büyük hizmetleri olduğunu” (Kocatürk, 1999, s. 389) dile getirmiş, bir
306
* TAED
52
Tahir KODAL
anlamda kendini de tanımlarken, “Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk
milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun efrâdı (fertleri)
ne kadar Türk harsıyla (kültürüyle) meşbu olursa o topluluğa istinat eden Cumhuriyet de
kuvvetli olur. Türk Ocakları teessüsleri tarihinden itibaren çok yüksek hizmetler ifa etmişlerdir.
Bu mesaide devam edin
iz…” (Vakit Gazetesi, 27 Nisan 1926, s. 2) diyerek, Türk Ocaklıların
aynı hız ve şevkle çalışmalarına devam etmesini istemiştir.
Mustafa Kemal Atatürk sadece Türk Ocaklarına parasal destek vermemiş, gittiği
yerlerdeki ocakları da ziyaret etmiştir. Aynı zamanda Cumhuriyet döneminde Türk Ocaklarının
kurumsallaşmasına da özen göstermiştir. Bu bağlamda Ankara’da Türk Ocağı Merkez
Binası’nın yapımına proje aşamasından itibaren katkı sağlamış, binanın projesini sulu boya
resminden beğenip onaylamış, binada Türk süslemelerinin kullanılmasını ve Türk işçilerin
çalışmasını istemiştir (Sözen, 1996, s. 31).
Türk Ocakları’nın IV. Kurultayı üyelerini Mustafa Kemal Atatürk 28 Nisan 1927’de
kabul etmiş, dinî, millî ve lâik eğitim üzerine bir takım açıklamalarda bulunmuştur. Bu
açıklamasında, “Arkadaşlar… Türk Ocaklıların başlıca iştigal mevzularından biri, şu şekilde
prensiplendirilmiştir. Terbiye ya millî olur, ya dinî olur. Biz dinî terbiyeyi aileye bıraktık. Millî
terbiyeyi de devlete aldık.” (Palazoğlu, 1998, s. 490) diyerek, devletin millî terbiyeyi vermeye
çalıştığını ifade etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Türk Ocaklarını Cumhuriyet rejimine bağlı, çağdaş ve gerçekçi
bir kültür milliyetçiliğinin işlendiği, bunun yayılması için çalışan kuruluşlar haline getirmeye
çal
ışmıştır. 1927 yılına gelindiğinde Türk Ocakları Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılmasını
istemiş ve bu amaca ilişkin maddeler yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; “Madde 2-Türk
Ocağı’nın amacı, millî bilincin kuvvetlenmesi, uygar ve sağlıklı ilerleme, millî ekonominin
gelişmesidir. Madde 3-Cumhuriyet, milliyetçilik, çağdaş uygarlık ve halkçılık ülkülerini izleyen
Türk Ocağı, bu ülküleri gerçekleştirmekte Cumhuriyet Halk Fırkası ile devlet siyasasında
(siyasetinde) beraberdir. Türk Ocağı, bu ülküleri yaymak ve aşılamak için bilim, hars ve toplum
alanında mücadele eder, çaba gösterir.” (Turan, 1996, s. 83-84) denilerek, bir anlamda Türk
Ocaklarının yeni görev tanımı yapılmıştır. Ayrıca, Türk Ocakları bu düzenleme ile Cumhuriyet
Halk Partisi ile birlikte hareke
t etmesi istenilen, sosyal ve kültür işleri ile uğraşan kurumlar
haline getirilmiştir.