Microsoft Word Din ve İdeoloji-Şerif Mardin yk doc



Yüklə 298,18 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/15
tarix26.09.2018
ölçüsü298,18 Kb.
#70540
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15

 

19 


ay rdedici yönü olarak belirdi ini söyleyebiliriz. Hakim tabaka, durumu  nalc k 

taraf ndan  öyle tasvir edilen bir kul-yöneticiler s n f ndan meydana geliyordu: 

Osmanl  toplumu iki ana s n fa ayr l yordu. Askeri denen ilki, saltanat berat  ile 

padi ah n dinsel yetki ya da yürütme yetkisi tan d  kimseleri, yani saray memurlar , 

mülki memurlar ve ulemay  içine al yordu.  kincisi reaya olup, vergi veren, fakat 

hükümete kat lmayan bütün müslüman ve müslüman o lmayan uyruklar  içine al yordu. 

Uyruklar n  askerilerden uzak tutmak devletin temel bir kural yd . Yaln zca s n rlarda 

fiilen sava ç l k eden ve medresede düzenli bir e itimden geçerek ulema zümresine 

girenler padi ah n berat n  al p askeri s n f n üyeleri olabilirlerdi. 

 

Platoncu anlay a uygun bu koruyucular s n f  17. yüzy l n sonundan sonra gitgide daha 



nüfuzlu oldu. Padi ah ise, sistemin me ruiyet kayna  ve dolay s yla kilit ta  olarak 

kald  halde, bu tarihten sonra ancak nadiren siyasete yön verdi.  

 

Patrimonyal hizmetin ba ndaki seçkinler, me ru iktidar yap s  s n rlar  d nda görünen 



herhangi bir iktidar kayna n  dikkatle denetimleri alt nda tutmaya a r  bir özen 

göstermi lerdir. 

 

Bununla birlikte, devletin iktisadi hayat üzerindeki kontrolü, hükümdar n tebaas n n 



refahlar ndan  ahsen sorumlu oldu u yolundaki patrimonyal sistemin temel 

öncüllerinden ç kan daha derin kökIere sahipti.  ehirliler konusunda bu sorumluluk 

bütün  slam dünyas nda hisbe (hisba) ödevi diye biliniyordu ve bu bak mdan önceki 

Türk uygulamalar   slam gelene i ile tam uyum halinde idi. 

... Ortaça  bat s n n tersine, padi ahla köylüler aras nda hiçbir feodal yetki girmiyordu. 

 

Padi ah n,  ehirlerde  uyruklar n n babas  olmak için duydu u zorunluluk lonca 



zanaatlar  kar s nda ticareti elveri siz bir duruma sokuyo rdu. Bat 'da feodal beyler ve 

krallar ço unlukla esnaftan çok tüccarlar  destekledikleri halde, Osmanl  Devletinde 

durum tersineydi. Devlet, loncalar , tüccarlar n tekelci davran lar na kar  korudu u 

gibi, daha da önemlisi,  ehirlere tüzel ki ilik ve ba ms z hükümet tan mayarak tüccar 

kapitalist oligar ilerinin kurulmas n  önledi. 

 

... iktisadi hayat n durgunla t  17. yüzy ldan sonra müsadereler daha s kla t . ... 



Servetlerin müsadere edilmesi siyasetinin di er bir sonucu, vak flar n kurulu unu te vik 

etmek oldu. Vak f kaynaklar  birle tirilemedi i gibi, ticari yat r ma da elveri li de ildi.  

 

... ticaret azald kça yeni pazarlar aramay  te vik de yoktu. ... Ticareti artt rmak 



amac yla hiçbir merkantilist siyaset dü ünülmedi. 

 

Osmanl  iktisadi kontrol siyasetinin saiki, hisbe oldu u kadar, askeri yap y  da 



desteklemektir. Bunun kan t  tah l ticareti siyasetidir. Hem üreticileri hem de, 

tüketicileri s k t ran Bizans sistemi yerine, tüketiciler ve ordu ih tiyac  yarar na yaln zca 

üreticilere bask  yap ld .  

 

Türk ticaret siyaseti, ithalata %3 vergi  koyarken, ihracata %12 vergi ko ydu u için 



ele tirilmi tir. Gümrük vergileri, gelir kayna  olarak kullan lm yordu. Daha çok gelire 

ihtiyaç duyunca, hükümet borçlanmaya de il, vergi zamm  ya da para de erini 

dü ürme yoluna gidiyordu. 



 

20 


 

... 16. yüzy lda devletin gerileme nedenlerini ilk defa olarak tahlil eden Osmanl  devlet 

adam  Koçu Bey, insan gücünü maden kaynaklar  aras nda görüyor ve ayn  biçimde 

i letilmesi gerekti ini belirtiyordu.... Herhangi bir özel emek biçiminde bir k tl k 

oldu unda, meseleyle ba  edebilmenin karakteristik yolu, düzenleyici tedbirleri 

de i tirmek oluyordu. Mesela, 16. yüzy lda bir tüfekçi ustalar  k tl  olunca, hükümet 

ruhsats z silah yap m n  yasaklayan kurallar  gev etti. Piyasa mekanizmas  ancak dolayl  

olarak harekete geçiriliyordu.  

 

Devletin, toprak üzerindeki kontrolü sayesinde iktisadiyatta  daha da etkili bir görevi 



vard . Nazari olarak, ekilebilir bütün arazi Padi aha ait olup, uyruklar ancak intifa 

hakk na sahipti. Önceleri, sipahilere da t l yor, onlar da dirliklerindeki köylülerden 

vergileri toplay p, kar l nda sava  zaman nda asker sa l yorlard . Daha sonra bu gibi 

topraklar en çok artt rana, yani iltizama verilmeye ba land .  ktisadi hayat 

durgunla maya ba lay nca, bu haklar ticaretten ya da pazar içi n üretimden çok daha 

karl  oldu. Tam mülkiyet hakk  edinmi  olanlar bile, 17. yüzy ldan sonra ellerindeki  

topraklarda tar m  modernle tireceklerine, iltizam haklar na talip oldular. Piyasan n 

yerini, büyük ölçüde, devlet ayr cal klar  sa layacak olan nüfuzlu ili kiler u runda 

rekabet ald . Patrimonyal bürokrasi üyelerinin "arpal k" sisteminin devam nda hayati bir 

ç karlar  vard  ve ticaret yoluyla kazanç elde eden arkada lar n  k namaktan hiçbir 

zaman geri durmad lar. ...  devlet gerilerken ve gelir ihtiyac  son derecede iken bile 

Osmanl  devlet adamlar  hiçbir zaman ciddi olarak "arpal k" sistemini terk edip 

potansiyel yeni vergi geliri kayna  olarak tar mda özel te ebbüsü te vik etmeyi 

dü ünmediler.  

 

Siyasetin zorunlu, yak nl n da mümkün k ld  hallerde, devlet son kalan dirlikleri de 



sahiplerinin elinden al verdi. Topra n kullan n  kontrol etmek ko nusundaki bu  srar

Osmanl  Hükümetinin temel ilkelerini en çok aç klayan i aretlerden biridir. 

 

Weber in Economy and Society denemesinden ...  



Statü düzeninin genel etkisine gelince, bir tek sonuç belirtilebilir, fakat çok önemli dir: 

pazar n serbest geli mesinin önlenmesi, önce, statü gruplar n n tekele almakla serbest 

al veri ten do rudan do ruya al koyduklar  mallarda olur. 

 

Demek ki biraz fazlaca basitle tirerek  s n f lar n mallar  üretim ve edinilmesiyle  olan 



ili kilerine göre tabakala t  statü gruplar n n ise özel ya ama üsluplar  ile temsil edilen 

mallar n tüketilmesi ilkelerine göre tabakala t  söylenebilir.   

 

Medeni Toplum Yoklu u  

Osmanl  Devleti,  ... "ara" tabakalardan yoksundu. Hegel'in "medeni toplum" diye 

adland rd  o temel yap  unsurundan, merkez hükümetinden ba ms z olarak 

i leyebilen ve mülkiyet haklar na dayanan toplum bütünü burada görünmüyordu.  

 

Hegel'de sivil toplum (civil society)  un özü te kilatlanma hürriyeti, korporasyon 



kavram d r. ...  Korporasyondan burada maksat,  lonca  de ildir.  aret edilmek 

istenen, tüzel ki ili in Pazar mekanizmas yla birlikte Avrupa'da nas l yeni bir toplum 

kümele mesi ortaya ç kard d r. ... 

 



Yüklə 298,18 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə