Microsoft Word Din ve İdeoloji-Şerif Mardin yk doc



Yüklə 298,18 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/15
tarix26.09.2018
ölçüsü298,18 Kb.
#70540
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15

 

 



Zaman m zda sosyal bilimlerde kaydedilen bu ilerlemeler, dini "endi e azalt c " ve 

"ki ili i billurla t r c " sembolik bir süreç olarak kavramla t rmam za yol açm  ve dinin 

bu anlamda "yumu ak" bir ideoloji olarak incelenmesinin imkanlar n  ortaya ç karm t r. 

 

Dini Türkiye'de bir "eylem arac s " (mediator of action) olarak ele al m z n sebebi dinin 



Türk kültüründe önemli bir unsur olarak belirmesidir. Aralar nda seçim kaybetmi  

"laikler"in ba ta bulundu u bir k s m politikac lar, din faktörünün Türkiye'de kar s na 

geçilmez bir varl k oldu unu anlat rlar. Daha derin bir düzeyde, laik Cumhuriyetin 

kurulu undan bu yana, Türkiye'de fertlerin ki ilik ve kimlik krizlerini halletmekte zorluk 

çekmi  olduklar  aç kt r.  

 

Ancak, Türkiye'nin de er bo lu u gözleri kama t racak kadar belirlidir. Alt s n flarda bu 



de er bo lu u  slami olarak bildikleri itikatlara s k  s k ya sar lmak suretiyle halledilmek 

istenmi tir. Ayd nlarca "bat l itikatlar n art " olarak de erlendirilen bu niteliklerin 

toplumsal ve siyasal davran  boyutlar na dönü ece i  üphe kabul etmez.  

 

Problem, Türklerin hepsinin ayn  mezhepten olmalar  bak m ndan daha da çapra k bir 



hal almaktad r   dini ayn  türden(Sünni) bir bütün olarak ele alaca z.  

 

 



2. BÖLÜM

 

D N SOSYOLOJ S  VE D NSEL DAVRANI  

 

Freud ile Marx n görü leri birbirlerinden o kadar da uzak de ildir. 



 

Feuerbach' n tezinin esas , alg lama (perception) hakk nda bir bulgusuna dayan yordu. 

Feuerbach'a göre bir  eyin varoldu unu söylemek, yaln z o  eyin tasavvur 

edilebilece ini söylemek de ildir. Böyle bir iddia, buna ilaveten, var kabul edilen 

eylerin alg lanabilece ini (perceived) veya duyumsanabilece ini (sensed) 

söylemektedir. Feuerbach' n bundan ç kard  sonuç  udur: Allah' n varl  onun 

alg lanabilece i bir  ekil almazsa, ispat edilemez. Böylece Feuerbach'a göre din bilimin 

kan tlar  asl nda kof ve etkisiz varsay mlard r.  nsanlar n kalbinde Allah inanc  ise kendi 

s n rl l n  ideal bir varl kla kar la t rma e iliminden do an bir projeksiyondur. Din, 

insan n kendi dü üncesinin insanlar üstü bir plana aktar l d r.  nsanlar n ruhun 

ölmezli ine inanmalar  ve ilahi adaletin tecellisine inançlar , gene insanlar n kendi 

adalete susam l klar n n soyut bir plana aktar lmas d r.  Feuerbach'a göre, 'Duygu aç k 

gözlerle gördü ümüz bir rüyad r, din uyanan bilincin rüyas d r, rüya dinlerin esrar n n 

anahtar d r." 

 

 

Marx... Din, bask ya tabi yarat klar n iç çekmesi, kalpsiz bir dünyan n kalbi, ruhsuz 



olaylar n ruhudur. (Din) halk n afyonudur." Acton'un belirtti i gibi, burada "afyon un 

anlam  vicdans z bir üst s n f n halk  uyutmak için kul land  bir araç de il, insanlar n 

kendilerini olaylar n yüzeyinde batmadan tutabilmek için kull and klar  bir kendi kendini 

aldatmacad r. Marx'a göre, din ele tirisi genel bir dünya anlay na yol açmaktad r: 

nsan dindeki aldatmacay  anlad  andan itibaren 'kendi kendini esir etti i  artlar n 

ortadan kald r lmas  zorunlulu unu da anlar. 




 

 



Teori bir tesadüf eseri olarak ortaya ç kmaz. Teori toplumun bir bölümünün formül 

halinde ifade edilmi  ihtiyac d r.  

 

Marx'a göre ideoloji ile din aras nda kuvvetli bir ba  mevcuttur. Fakat dinin bir özelli i, 



kullan lan bir tahakküm arac  olmaktan çok, insan n sar ld  bir kurtarma arac  

olmas d r. 

 

Freud için din, ki inin toplumsal bunal mlar ndan hayli önce beliren baz   ahsiyet 



problemlerini halletmek için ba vurdu u bir "oyun" dur. Freud'a göre ki inin  ahsiyet 

evriminde ilk safha, çocu un hiçbir  ekilde anlamad

 bir alemde, kendisini tamame n 

güçsüz hissetmesidir. Bu güçsüzlü ün kar s nda çocu un isteklerini yerine getiren bir 

nevi "kadir'i mutlak" olan ana ve sonra baba belirir. Sonradan, inançlar  daha biçimsel 

bir  ekil ald  zaman, ki i, çocuklu undaki durumunu hat rlatan durumlara kendini 

kolayca uydurur.  

 

Erikson'un ifadesiyle: 



"Yeni do mu  çocukta beliren güveni destekleyen ana baba inan , tarih boyunca 

kurumsal teminat n  (bazen de en büyük dü man n ) örgütlenmi  dinde bulmu tur. 

Koruman n sonucu olan güve n, herhangi bir dinin gerçekli inin mihenk ta d r. Bütün 

dinlerde ortak olan  eyler  unlard r: dünya nimetleri gibi, manevi sa l k da tan 

yaratana ya da yaratanlara zaman zaman çocuksu teslim olu ; insan n önemsizli ini 

belli eden bir küçülme ya, da alçakgönüllü davran ; dua ve  ark  yoluyla kötü davran , 

kötü dü ünce ve niyetlerin itiraf edilmesi ve tanr sal rehberlik sayesinde iç huzuru için 

içten gelen yakar ; son olarak, bireysel güvenin ortak bir inan, bireysel güvensizli in 

ortak olarak kavramla t r lm  bir kötülük olmas  gere i. Öte yandan, bireyin kendine 

gelmesinin kayna n  ço unlu un kat ld  ayinlerde bulmas  ve cemaate güvenin bir 

i areti haline gelmesi de bu ortak nok talardand r." 

 

Marx' n bilinçli olarak üzerinde durmad



 fonksiyon kavram , toplumlarla dinler 

aras ndaki ili kileri incelemenin bir ana türü olmu tur.  

 

Bunu ilk defa, Durkheim, toplumun tüm varl n  düzen ve yap lar n n dinde ifade 



edildi i kavram yla anlat yor. Din, toplumun min yatürle tirilmi  modelini veren bir 

kurumdur. Dini "ayinler" (rites) ise, o toplum içinde ya ayan insanlar n, zaman zaman 

kendi yap lar n n sosyal "anayasa"s n  hat rlamalar n  mümkün k lan bir "toplum 

de erlerleri do rulama"s d r. 

 

Mesela Max Müller, ilkel dinlerin inançlar n  soyut ilahlardan çok e yalar ve maddi 



varl klar etraf nda toplamalar n , bu maddi varl klar n daha soyut bir varl

 temsil 


etmeleri  eklinde yorumlam t . 

 

O, dinin bu  ekilde e yaya tapma  eklini almas n  ilkel insan n, " ey lerden her birinin 

ona can veren bir ruhla birlikte geldi i inanc na ba lam , buna "animizm  demi ti.   

nsanlar kendilerinin "ruh sahibi" olduklar n  anlam lar ve bunun nesneler için de 

gerekli  olaca n  sanm lard .  

 



Yüklə 298,18 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə