Ceza Yönetmeliği’nin Geçmiş … Rekabet Dergisi 2009, 10(4): 117-154
129
Yönetmelikte
sayılan
diğer
hafifletici
haller
ise,
Pişmanlık
Yönetmeliği’nin uygulanması ile ilgilidir. Dolayısıyla incelememiz açısından
tatbik kabiliyeti olmamıştır.
4. REKABET KURULU’NUN GENEL YAPTIRIM POLĐTĐKASI
HAKKINDA DEĞERLENDĐRME
Đncelememize geçmeden önce, Rekabet Kurulu’nun genel yaptırım politikası
hakkında bazı gözlemlerimizden kısaca bahsetmek uygun olur. Bilindiği üzere
Kanun’un 16. maddesi, Kurul’a teşebbüslerin cirosunun %10’una kadar para
cezası uygulama yetkisi vermektedir. Bu hüküm, gerek yüksek para cezalarının
tatbikine imkân sağlaması ve gerekse uyarlanabilir olması itibarıyla, olumlu bir
düzenlemedir.
Fakat Kurul’un geçmiş dönem kararları dikkate alındığı zaman, yaptırım
politikasının son derece toleranslı olduğu görülmektedir. Bu bağlamda ciro
üzerinden
ağır
para
cezası
verme
yetkisi
(%10-%7
aralığı)
hiç
kullanılmamıştır
26
. Bilhassa karteller açısından bu durum net bir şekilde ortaya
çıkmaktadır. Diğer ihlaller açısından da durum farklı değildir
27
. Örneğin dikey
sınırlamalar (anlaşmalar) için ihlal kararına nadiren hükmedildiği gibi, bu
ihtimallerde de çok düşük yüzdelerden (cironun %0,1’i gibi) para cezası
verilmektedir
28
. Benzer bir durum 6. maddeye aykırı davranışlar açısından da
geçerlidir.
Bu başlık altında inceleme konumuz karteller açısından ilave bazı
saptamalar yapmak isabetli olur. Kartellerin, rekabet hukukunun önlemeyi
amaçladığı temel ihlal tipi olduğunda bugün artık bir mutabakat vardır. Fakat
geçmiş dönem uygulamaya bakıldığında, tam olarak bu durumla bağdaşmayan
bir yaklaşım söz konusudur. Bu tespitimizin iki gerekçesi vardır. Bunlardan ilki,
Kurul’un bazı vakalarda kartelin varlığını (veya kartelin varlığına dair güçlü
delilleri) tespit etmesine rağmen, kartellere taraf olan teşebbüsler hakkında
soruşturma açmaması ve/veya idari para cezası uygulamaktan imtina etmesidir.
Kurul bu gibi hallerde genellikle Kanun’un 9/3. maddesinden yararlanmakta ve
26
Aynı yönde bkz. ARI vd. 2008, s.150,151,161
27
Yukarıda açıkladığımız üzere diğer ihlaller ile kastedilen kartel dışındaki tüm hukuka aykırı
davranışlardır. Bu anlamda boykot tipi yatay anlaşmalar, (yatay) ortak girişimler, dikey
sınırlamalar, 6. ve 7. maddelerin ihlali bu kapsamdadır. Şu ana kadar 7. maddeye aykırılıktan
dolayı esastan para cezası verilmemiştir. Dolayısıyla bu madde açısından zaten toleranslı bir tavır
söz konusudur. Benzer şekilde 4. maddeye aykırı olan yatay ortak girişimlerden dolayı da bilindiği
kadarıyla bir para cezası yoktur.
28
Bkz. 13.3.2007 T. ve 07-22/207-66 sayılı 3 M ve 21.2.2007 T. ve 07-14/128-44 sayılı Alarko
kararları. Bu kararlardaki para cezalarının ciroya oranı dikkate alınırsa, Yönetmelik çerçevesinde
belirlenecek cezanın (hafifletici nedenler çok etkili olmazsa) daha yüksek olacağı kolaylıkla
söylenebilir.
Rekabet Dergisi 2009, 10(4): 117-154 Kerem Cem SANLI
130
T o p lam es as tan kes ilen c ez a
(Y T L )
0
10. 000.000
20. 000.000
30. 000.000
40. 000.000
50. 000.000
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Topla m es as ta n k es ilen c ez a (Y TL )
tedbir olarak, teşebbüslerin kaçınmaları gereken davranışı bildirmektedir. Bu
yaklaşımın benimsendiği pek çok örnek karar gösterilebilir
29
.
Đkinci neden ise, ihlalin tespit edildiği karteller açısından düşük para
cezalarının verilmesidir. Düşük para cezası ile öncelikle kastedilen, ciro oran
aralığı dikkate alındığı zaman, cezanın alt seviyeden takdir edilmesidir. Kurul
bazı kararlarında cezayı ciro üzerinden yüzde değil, binde kesrine kadar
indirebilmektedir
30
. Keza bazı kararlarda asgari para cezaları tatbik edilmiştir.
Đncelenen kararlarda bu yaklaşım belirgin bir şekilde gözlemlenebilmektedir.
Tabiatıyla düşük seviyede takdir edilen cezalar, caydırıcı olmamaktadır.
Dolayısıyla cezalar, caydırıcılık ölçütü açısından da yetersizdir
31
.
I nolu Grafik
Yukarıdaki grafik, Rekabet Kurulu’nun esastan kestiği para cezası
tutarlarını göstermektedir. Görüldüğü üzere 2003–2004 yıllarında cezalar en
yüksek seviyeye ulaşmış; fakat bundan sonra genel bir düşüş eğilimi
göstermiştir. Tabiatıyla bu eğilim, her bir ihlal için mutlaka daha az ceza
kesildiği anlamına gelmemektedir. Tespit edilen veya Kurul’un önüne gelen
ihlal sayısının azalmış olması da muhtemeldir. Ama rekabet hukuku ihlallerinde
29
Üstelik bu uygulama sadece dikey sınırlamalar gibi, olumsuz etkisi daha az olan ihlaller
açısından değil karteller açısından bile söz konusu olmaktadır. Ankara Kahveciler (5.5.2005 T. ve
5-30/372-91 sayılı Karar), Kaş Dalış Merkezleri (7.6.2006 T ve 6-41/507-32 sayılı Karar), Alanya
Tekne Turu (22.06.2006 T. ve 06-45/570-154) kararları buna örnek gösterilebilir. Bu yönde
değerlendirmeler için bkz. KEKEVĐ 2008, s.141-150. Ayrıca dikey anlaşmalar açısından örnek
kararlar için bkz. SANLI 2009, s.157,166,170,178.
30
Bkz. aşağıda 5.2. nolu başlık, Grafik no IX
31
Aynı yönde ARI vd. 2008, s. 150-152,161; KEKEVĐ 2008, s.149