•
Bläsing, Sokakta Aldım
Bir Tane, Evde Oldu Bin Tane
•
34
•
bilig
KIŞ 2012 / SAYI 60
Diğer, çok seyrek kullanılan tahtakurusu isimlerinden birkaç örnek:
Kar.-Bal.
qanbit “tahtakurusu”,
qizil qanbit “krasnoklop” (Pyrrhocoris
apterus) ve ayrıca avcı dilinde
qantuluq (“kan torbası”) “tahtakurusu”
(MKBSP-Nas).
Kar.-Bal.,
orunduq bit (QMTAS 2: 1070a) ~ (Balk.)
unduruq bit (“yatak
biti”) “tahtakurusu” (QMOS 1989: 149b).
61
Uygurca
çöçün ~
çüçün (UygR 1968: 392c, 397b), (Tarançi ağzı)
çǖçün “tah-
takurusu” (Räsänen 1969: 121a) < Çince
chòuchóng 臭虫 (aynen: “pis kokan
böcek”) “tahtakurusu” (DeFrancis 2000: 81b).
Bundan başka bu terim Kal-
mukçaya da geçmiştir: Kalm. (Ölöt ağzı)
tşūtşn̥ (Ramstedt 1976: 445b).
Uyg.
çusa (Schwarz 1992: 352b)
Kırg.
çūsa (Tien-Şan ağzı) “tahtakurusu” (KrgR 1965: 877a).
Alt.Tü.
klap (RAlt 1964: 246a; MKBSP-Nas)
Hak.
klop (XakR 1953:)
Tuv.
klop (TuvR 1968: 243b) < Ru.
klop “tahtakurusu” hem de
Yak.
kulaxı ~
kulakı,
kulapı,
kılaxıy,
kılakı < Ru. (çokluk)
klopy (Hauensc-
hild 2008: 81, 91; JakR 1972: 186b).
Hak.
çalbax xurt “tahtakurusu” (Butanaev 1999: 196a).
62
Tat.
kibäk “kepek”, fakat mecazî olarak da (batı ağızlarında) “tahtakurusu”
(TTAS 2: 91b); krş.:
Kibäk disäŋ kibä, Qandala disäŋ qadala (atasözü) “Ke-
pek desen kupkuru olur,
qandala desen, söker” (İsänbät 1959: no. 3550).
Gag.
bit “bit; tahtakurusu” (GRM 1973: 86b).
Kark.
pite “tahtakurusu” (KkpR 1958: 533a)
Çağ.
(Doğu
Türkçe)
müte (MWTH) (Vámbéry 1867: 339a; Zenker 890b)
Kaz. (eski)
mütö “tahtakurusu” (Budagov 2: 261a; üstelik bk. Radloff 4:
2224; Räsänen 1969: 348b).
Kum.
(Hasavyurt
ağzı)
punca “tahtakurusu” (Kadyradžiev’e göre 1988: 30: “-
*punça “-
*punta “Eski Bolgarcadan; krş. Çuv.
pıytă “bit”).
Terimler bakımından hem çok zengin hem de
çok değişik bir tahtakurusu
dünyası bizi Halaççada beklemektedir. Burada
ġarīb-yäsäk,
äŋgīn(äk),
sās,
surxäk,
ġizil
ɣ
urt,
bikän,
kana ve
saqir
ɣ
a gibi isimler yer almaktadır; daha
ayrıntılı bilgi için bk. Doerfer 1987: no. 167.
Son olarak tekrar Türkiye’ye dönüp ekseriyetle Karadeniz bölgesinde yaşa-
yan vatandaşların kanıyla şölen düzenleyen tahtakurularının yerel adlarını
inceleyelim.
Qandala grubunun yanısıra ağızlarda temel ünsüzleri açısın-
dan Clausonca “GRD” olarak belirtilen diğer bir biçim göze çarpmaktadır:
•
Bläsing, Sokakta Aldım Bir Tane,
Evde Oldu Bin Tane
•
35
•
KIŞ 2012 / SAYI 60
bilig
(1)
karut (Samsun;
Lâdik-Samsun),
karot (Bağlıca
Ardanuç-Artvin),
korda
(Rize; Trabzon);
63
(2)
görüt (Sinop; Samsun; Erzurum) ve
görük (Samsun).
Bundan başka buna çok benzer bir ad da Lazcada geçmektedir: Lazca
ḳoi-
da ~ m-ḳoyida “tahtakurusu” (Benli 2004: 101a, 299b; Erten 2000: 219).
Biçimlerin ikisi bazı Lazca ağızların bir özelliği olan
r >
y geçişini ve sonra
ünlüler arası pozisyonda bu
y’nin tamamen düşmesini yansıtmaktadır,
demek:
ḳo(y)ida <
ḳorida (bk. Adjarian 1898: 368).
Lazca terimin söz tari-
hine yönelik ilk ipucu olarak kullanıp biçimdaşlarını aramak üzere diğer
Kartvel dillerini tararsak hiçbir netice elde edilmez. Böylece Lazca
ḳori-
da’nın Kartvelce olmayan başka bir dilden kaynaklı
olduğu hemen anla-
şılmaktadır. Buna göre yüzyıllarca Lazların komşusu olan Pontus Rumla-
rının diline baktığımızda işimize çok yarayan şu madde başı ortaya çık-
maktadır: Pontus Rumcası (Oinón = Ünye) κορίδιν “tahtakurusu” = Yun.
κορίδιον “- κόρις (bk. Papadopoulos 1: 468a).
64
Bu bilgiye dayanarak Tü.
(Rize; Trabzon)
korda için şu alınma yolunu çizebiliriz: (orta hecedeki
ünlünün düşmesiyle) (< Laz.
ḳorida) < Pontus Rumcası κοριδ-. Samsun ve
Artvin’de tespit edilen
karut ile
karot biçimlerinin de -ünlüler açısından
biraz farklı
olmakla birlikte
65
- bu Rumca sözcüğe bağlanması mümkün-
dür.
66
Fakat ikinci sıra olarak gösterilen
görüt ve ayrıca
görük biçimlerinin
ne olduğu tam net görünmemektedir. “Sıpa”, “oğlak” gibi yavru hayvanla-
rı nitelendiren adlarla bulaşıp bozma olarak kullanılmaları olasıdır; krş.
görüt “bir yaşında erkek oğlak”,
körüt “bir yaşından üç yaşına
kadar olan
erkek keçi”,
körük “eşek yavrusu, sıpa”,
kürük “eşek yavrusu, sıpa” vb. (DS
2164a, 2969b, 2822-2823 ve üstelik etimoloji için Eren 1999: 238a).
Tzitzilis (1987: no. 230) hem
karut/
karot hem de
görüt biçimini Pontus
Rumcası κοριδ- köküne bağlamaktadır;
görük üzerinde durmamıştır.
67
Yun. κόρις “tahtakurusu” ile ilgili bir sorun daha var:
tahtakurusu sözcüğün
kendisidir. Tietze’ye göre (1962: no. 321) ikinci öge
kur veya
kuru değil,
Rum. κόριζα biçimini yansıtan
kurus’tur
68
(Eren 1999: 270a). Nişanyan
(SSCTES) buna benzer bir öneride bulunmaktadır: “kurus “tahtakurusu”
deyiminde ~
Yun koriós [κοριός] tahtakurusu ~
EYun kóris [κόρις] a. a. ...
Türkçe
kuru [nemi olmayan] ile ilgisi yoktur”.
69
Tzitzilis’e göre (1987: no.
231)
kurus’un kökeni κόρις’tir, fakat Tietze’nin önerdiği κόριζα da olabilir.
70
İşbu
kurus unsurunu sadece bu böcek adında görmekteyiz ve önerilmiş etimo-
lojik yaklaşımlar doğruysa Türkler bunun içyüzünün
ne olduğunu tamamen
unutmuştur, çünkü çokluk biçimi beklenen
*tahta kurusları değil,
tahtakuru-