İbn-i BİBİ'NİN, XIII. Asir başinda anadolu türkleriNİn sudak, polovets (kipçAK)



Yüklə 368,66 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/8
tarix07.08.2018
ölçüsü368,66 Kb.
#60979
1   2   3   4   5   6   7   8

A N A D O L U  T Ü R K L E R İ ' N İ N  S U D A K  S E F E R İ 213 

3) İbn-i Bibi'nin Alâeddin Keykubad Saltanatı hakkındaki hikâ­

yeleri bir kül olarak ele alınırsa, Sudak seferi hikâyesinden evvel 618 Hicrî 

( = 1 2 2 1 Milâdî) yılında Konya kalesinin inşasına dair bir hikâye olduğu 

görülür. Bundan hemen sonra halifeden elçi gelip, Sultandan iki bin altın 

vermesi için ricada bulunduğuna, çünkü doğuda Tatar ordusunun Ha-

rizmşah Muhammed'i mağlûp edip, Batıya doğru hücuma hazırlandı­

ğına dair (bk. s. 107) hikâyesi gelmektedir. Şüphesiz bu elçi sultanın yanı­

na 618 Hicrî yılından önce gelmiştir, çünkü daha 618 Hicrî ( = 21 Ağus­

tos-19 Eylül 1221) yılının Recep ayında Hemedan'ı Tatarlar işgal ve yağ­

ma

  1 0


 etmişlerdir. Halifenin sultana gönderdiği elçilik hakkındaki hikâ­

yeden sonra, İbn-i Bibi, bir-iki seneyi tamamen içine alan birkaç hâdise­

den bahsederek, Sugdak seferinin tasvirine geçiyor. Böylece yukarıda 

sarfedilen mülâhazalar beni, seferin ilk Tatar akınının arifesinden, yani 

Kalka meydan muharebesinden az sonra icra edildiği kanaatine vardır­

maktadır.  X I I I . yüzyıl başındaki Anadolu Türkleri'nin siyasî vaziyeti 

üzerinde biraz durmak icab eder. İbn-i Bibi Konya Sultanı'nın (Alâed­

din Keykubad'ın) hayatı zamanındaki hâdiseleri tafsilâtiyle anlatır. Alâ­

eddin Keykubad'dan önce, babası Gıyaseddin ve kardeşi Izzeddin

1 1 


zamanında Konya Sultanlığı büyük siyasî muvaffakiyetler kazanıyor. 

X I I I . yüzyıl başında çok zayıf düşmüş bulunan Bizans onun için tehlikeli 

bir komşu olamazdı. Ne İznik ne de Trabzon imperatorlukları Konya 

Sultanları için tehlikeli rakip değillerdi. İktisadî olduğu kadar sevkülceyş 

(strateji) bakımından da fevkalâde mühim bir şehir olan Sinop'u 1214 

yılında Sultan İzzeddin'in

  1 2

 nasıl fethettiğini İbn-i Bibi geniş bir şekilde 



tasvir eder. O, sabık Sinop hâkimi, Trabzon imparatorunu, tabiiyet 

altına alıp, büyük vergi vermeğe mecbur etmiştir. Her sene Trabzon'dan 

sultan hazinesine :  " o n iki bin altın, beş yüz at, iki bin inek, on bin koyun 

ve beş yüz öküz, şeşitli hediyelerle mücevherat"

 13

 gönderilmesi icabedi-



yordu. Bundan mâda Trabzon icab ettiği zaman, yardımcı asker gönder­

meğe mecbur edilmiştir. Sinop'un fetih tarihi olarak 1214 yılı kaydedilmiş­

tir. Sinop'un fethi Konya Sultanlığına yeni ufuklar açmıştır. Şehrin tam 

karşısında şimal sahilde ticarî şehirleriyle, Kırım bulunuyordu. Şüphesiz 

Selçuk Türklerinin Kırım sahillerine seferi ancak Sinop'un zaptından 

sonra mümkün olabilmiştir ; çünkü bundan önce Türklerin, galiba, do­

nanması diğerlerine faik değildi. Türkleri Kırım sahillerine getiren gemi­

ler, Türklere değil de Yunanlılara ait olduğu zannedilmektedir ; çünkü, 

yukarıda zikredildiği üzere, Türkler bir iki sene zarfında yalnız başlarına 

lüzumlu olan sefineleri tedarik edemezlerdi. Eğer insanlardan başka, Kıp­

çak ve Rus süvarisine karşı çarpışabilmek için gerekli olan atlar da Ka-

11

 P. Melioranskiy, aynı eser, s. 635-636. 



1 2

 Aynı eser, s. 636. 

1 3

 Novgorodskaya letopis (po Sinodalnomu spisku) Novgorod Vakayinamesi (Sinod 



listesine göre), 216. 


214 A.  Y A K U B O V S K İ 

radeniz vasıtasiyle karşıya geçirildilerse, bu donanmanın büyüklüğünden 

şüphe edilemez. 

Böylece Selçuk Türkleri,  X I I I . yüzyılın ilk çeyreğinin son yıllarında, 

Kırım ve Kıpçaklara sefer açmak gibi, büyüklüğü şüphe götürmeyen 

bukadar muazzam ve tehlikeli bir işi göze alacak derecede kudrete ma­

liktiler. Bu seferin iki yıl arasında cereyan ettiğini tesbit ettikten sonra, 

biz şu suali sorabiliriz : bu askerî harekât hangi Kıpçak hanı ile Rus knezi 

(prensi) zamanında vukubulmuştur ? Hiç şüphe yok ki bunlar 1223 de 

meşhur Kalka meydan muharebesinde Tatarlarla çarpışan Kıpçak han­

larıdır. Novgorod vakainamesi (Sinod cetveline göre)

 14


 1224 hadisele­

rinde Kotyan ve Danil Kobyakovitsa adlarını vermektedir. İpatyev vakayi­

namesi

  1 5


 ise ayni yılda Yuriy Konçakov'un ismini zikretmektedir. So­

nuncu isim, Çin kaynağı olan, Yuan-Çe'nin resmî tarihinde geçmektedir 

ve Rusya tarihi için münakaşa götürmez derecede ehemmiyeti olan, tarih­

ten, Moğolların Rusya seferiyle alâkalı kısımlarını seri halinde, rusça olarak, 

geçen 1914 yılında A. İvanov

  1 6


 neşretmiştir. Bu tarihte, tatarlarla vuku 

bulan çarpışmada öldürülen Kıpçak prensi (knezi) Yuy-li-gi (Yuriy)'nin 

isminden açıkça bahsedilmektedir. Ezcümle ayni yerde Rus prensi Miçi-

sı-lao (Mstislav)'nun ismi de geçmektedir. Diğer şark kaynaklarında (yani 

Arab ve Fars) bahsedilen bu zamanda, Batiy devrine ait Bacman adın­

daki bir Kıpçak hanının isminden başka, ne Rus prenslerinin ve ne de 

Kıpçak hanlarının ismi bulunmamaktadır. Rus kaynağı sayesinde han­

ların başı Yuriy Konçakoviç olduğunu söyleyebiliriz ; çünkü İpatyev 

vakayinamesinde açıkça şöyle denilmektedir: "Kıpçakların başında bulu­

nan Yuriy Konçakoviç, bütün Kıpçaklardan daha büyüktü"

  1 7

. Bizim 


bahsettiğimiz hâdisede, yani Hüsameddin Çoban'ın seferi zamanında, 

Rus prensine müracaat edip, onunla birlikte on bin kişilik bir atlı kuvveti 

toplayan belki de o (Yuriy Konçakoviç) idi. Bu olay acaba hangi Rus 

prensi zamanında vukubuldu ? Bu suali cevaplandırmak çok güçtür. Bu 

hususta İpatyev vakayinamesindeki kaydı

  1 8

 aynen veriyoruz : "o zaman 

Mstislav Romanoviç Kiyef'te, Mstislav Mstislavoviç de Galiç'te bulunu­

yordu (hüküm sürüyordu) : bunlar, Rus memleketinin büyükleriydiler". 

Fakat bunun Ryazan prensi olması ihtimal dahilindedir ; çünkü İbn-i 

Bibi hikâyesinde bahsedilen keten'i Kiyef-Çernigof bölgesinden getirilmiş 

olması şüphelidir. Daha doğrusunu belki mütehassıslar-Rus tarihçileri 

söyliyebilirler. Şimdi Türk donanmasının sevkedilmiş olduğu Sudak'a 

1 4

 İpatyev vakayinamesi, 1871 yılı tabı, 495. 



1 6

 A. İvanov ve N. Veselovskiy, Pohodı Mongolov na Rossii ( Moğolların Rusyaya 

seferleri), 7." 

1 6


 İpatyev vakayinamesi, 495. 

1 7


 Yine aynı yer, 495. 

1 8


 5. Novgorod vakayinamesinde dikkate şayan şu kayıt vardır : 

"Polovets (Kıpçak) prensi Kotyan ise, Çernigov prensi Mıstislav'ın kayın pederi idi". 

Poln. cobr. russk. letop. izd. Arheologr.  K o m . , t. IV, ç. 2, v. 1, s. 197. 



Yüklə 368,66 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə