Erich fromm psikanaliz ve



Yüklə 136,65 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/34
tarix14.05.2018
ölçüsü136,65 Kb.
#43828
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   34

üşme  aşamasına  bu  istek  uygun  düşer,  ama  yetişkin 
bir  kimse  aynı  şeyi  istediği  zaman,  o  kimseyi  hasta  say­
mak  gerekir.  O  kimsenin  bu  isteği  yalnızca  geçmişin 
etkisinden  ileri  gelmiyor  da  tüm  ruhsal  yapısının  ne­
den  olduğu  bir  durumdan  ileri  geliyorsa  o  kimse  şu 
anda  hangi  noktada  olduğunu  ve  hangi  noktada olması 
gerektiğini  hissetmiş  olmalıdır.  Hangi  noktada  olması 
gerekliliğinden  söz  ettiğim  zaman  bunu  ahlaksal  anlam­
da  bir  gereklilik  olarak  değil  ama  kromosomlarda  var 
olan  ve  gelecekteki  gelişiminde  fizik  biçimini,  gözlerin 
rengini  vb.  şeyleri  belirleyen  evrimin  hedefi  gibi  bir 
anlamda  kullandım.
İnsan yaşadığı toplumsal  grupla  bağlarını koparırsa 
tam  bir  yalnızlığa  itilmekten  korkuyor,  bu  korkusu  ne­
deniyle  de  «düşünülmemesi  gerekli  olan  şeyleri»  düşün­
mek  yürekliliğini  gösteremiyor.  Ama  insan  bir  yandan 
da  kendi  içinde  varlığım  sürdüren  vicdanının  simgele­
diği  insanlığından  da  uzaklaştırılmak  istemiyor.  Bütün 
bütün  insanlığından  soyutlanmak  da  gerçekten  ürkü­
tücü.  bir  şey.  Gerçi  tarihsel  kanıtlar  gene  de  toplumun 
dışına  sürülmekten  daha  az  ürkütücü  olduğunu  ortaya 
koyuyor.  Yeter  ki  tüm  toplum  insanlık  dışı  davranış 
ilkelerini  benimsemiş  olsun.  Bir  toplum  insancı  yaşam 
ilkelerine  yaklaştıkça  toplumdan  ya  da  insanlıktan 
uzaklaşmak  durumlarından  ya  biri  ya  ötekiyle  karşılaş­
mak  gibi  çelişkiler  azalmış  olur.  O  toplumun  amaçla­
rıyla  insancı  amaçlar  arasındaki  karşıtlık  çoğaldıkça 
iki  çekinceli  kutup  arasında  yalnızlığa  itilmek  korkusu 
içinde  insan  kendini  paralar  durur.  Söylemeye  bile  ge­
rek  olmayan  bir  nokta  da  şu;  bir  kimse  aydın  olma 
ve  ruhsal  gelişme  durumuyla  insanlıkla  bir  bütünleşme 
sağlayabildiği  oranda  toplum  dışına  itilmeye  daha  ko­
lay  katlanma  gücü  gösterebilir.  Bunun  tersine,  insan­
lıkla  bütünleşmeyi  sağlayamayanlar,  toplum  dışına  itil-
56


meye  katlanamazlar.  Bir  kimsenin  vicdanının  doğrul­
tusunda  davranabilme  yeteneği  o  kimsenin  kendi  top- i 
lumunun  koyduğu  sınırları  aşıp  bir  dünya  vatandaşı, 
bir  kozmopolit  olabilmesine  bağlıdır.
Birey  kendi  kültürünün  örneklediği  kalıplarla  bağ­
daşmayan  düşünce  ve  duyguların  bilincine  ulaşmasına 
izin  veremez.  Bu  nedenle  de  bunları  baskı  altında  tut­
maya  zorunludur.  Konuya  biçimsel  açıdan  bakınca  bi­
linçli  olan  ve  bilinçdışı  olan  şeyler  (bireysel  ve  aile 
koşullamalarıyla  ve  insancı  vicdanın  etkileriyle  birlik­
te)  toplumun  yapısına  ve  o  toplumun  örneklediği  dü­
şünce  ve  duygulanma  kalıplarına  göre  şekil  almış  olu­
yor.  Bilinçdışının  içeriği  konusuna  gelince,  bu  konuda 
hiç  bir  genelleştirme  yapılamaz.  Yalnız  söylenebilecek 
tek  şey,  her  zaman  tüm  karanlık  ve  aydınlık  yanlarıyla, 
tüm  olanaklarıyla  insanın  bütünlüğünü  yansıttığıdır; 
her  zaman  varoluş  sorununun  ortaya  çıkarabileceği 
sorulara  insanın  verebileceği  çeşitli  yanıtların  özü  ora­
da  vardır.  Hayvansal  yaşama  dönüş  eğiliminde  olan  en 
aşın  biçimde  gerilemeye  dönük,  en  uçtaki  kültürlerde 
bu  gerileme  isteği  öteki  isteklere  baskın  çıkar  ve  bilinç­
lidir.  Buna  karşın  bu  düzeyi  aşma  konusundaki  her  tür 
çabalamalar  baskı  altına  alınmıştır.  Gerileme  düzeyin­
den  manevî  gelişim  amacına  yönelen  kültürlerdeyse 
karanlığı  simgeleyen  güçler  bilinçdışmdadır.  Ama  han­
gi  kültürde  olursa  olsun  insanın  içinde  her  yöne  geliş­
me  olanakları  vardır.  Bir  yandan  tarih  öncesi  insan, 
yırtıcı  hayvan,  yamyam,  puta  tapan  insan  ama  öbür 
yandan  da  akıl,  adalet  ve  sevme  yeteneği  de  olan  aynı 
insan...  Öyleyse  bilinçdışının  içeriği  ne  iyi  ne  de  kötü, 
ne  akılcı  ne  de  akıldışı,  hem biri,  hem  de  öteki,  her  şey, 
insan  olan  her  şey  var  içinde,  Bilinçdışı,  insanın  top­
lumla  ilgili  küçük  parçacığı  dışında  kalan  bütünlüğü­
dür.  Bilinçse  insanın  toplumsal  yanı,  bireyin  istese  de
57


istemese  de  kendisini  içinde  bulduğu  tarihsel  durumla­
rın  meydana  getirdiği  rastlantısal  sınırlamalardır.  Bi-"1; 
linçdışı  kökü  evrende  olan  insanı,  evrensel  insanı  yan­
sıtıyor.  İnsanın  içindeki,  bitkiyi,  hayvanı,  özü  yansıtı­
yor;  insanlığın  ilk  ortaya  çıktığı  güne  kadar  geçmişini 
yansıtıyor;  insanın  tam  olarak  insan  olacağı  güne  ka­
dar  geçecek geleceğini  yansıtıyor;  doğanın insanlaşacağı 
ve  insanın  da  doğalaşacağı  güne  kadar  geçecek  geleceği 
yansıtıyor.
Bilinci  ve  bilinçdışım  böylece  tanımladıktan  sonra 
bilinçdışım  bilince  çıkarmak  ya  da  bilinçdışmın  bilince 
çıkmasını  önleyen  baskıların  yok  edilmesi  sözleriyle  ne 
anlatmak istediğimizi inceleyelim.
Freud’un  düşüncesine göre bilinçdışım bilince  çıkar­
manın  gördüğü  işlev  sınırlıdır.  Öncelikle  Freud,  bilinç- 
dışının  başlıca  içeriğinin,  uygar  toplumla  uzlaşmadığı 
oranda  baskı  altma  alman  içgüdüsel  isteklerden  oluş­
tuğunu  varsayıyordu.  Freud  yakın  akrabalar  arasında 
cinsel  ilişki  isteği  gibi,  hadımlık  (castration)  korkusu, 
erkek  cinsel  organına  sahip  olmamaktan  duyulan  ezik­
lik  vb.  gibi  belirli  bir  bireyin  yaşam  öyküsünde  bastı­
rılmış  tek  tek  konularla  uğraştı.  Bastırılmış  tepinin  bi­
lince  çıkabilmesi  olayını  da  sonunda  üstün  gelen  Ego’- 
nun  bilince  çıkabilen  tepi  üzerinde  egemenliğini  sağla­
yabilmesi  biçiminde  yorumluyordu.  Kendimizi  Freud’un 
belirli  sınırları  olan  düşüncelerinden  sıyırabilir  de  yu- 
1
 karda  sunduğumuz  biçimiyle  konuya  bakabilirsek  o  za­
man  Freud’un  bilinçdışmın  bilince  dönüştürülmesi  (Id’- 
in  Ego’laştırılması)  konusundaki  amacı  daha  geniş,  da­
ha  derin  bir  anlam  kazanmış  olacaktır.  O  zaman  bilinç- 
dışını  bilince  çıkarmak  insanın  evrenselliğini  bir  dü­
şünce  olmaktan  çıkaracak,  camlı  bir  yaşantı  durumuna 
getirecektir;  insancılığı  bir  yaşantı  olarak  gerçekleştir­
m ek  demek  olacaktır.
58


Yüklə 136,65 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə