64
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
Yumurta tavuğu yemlerinde kullanılan arpa ve buğdayın gama ışınlanmaya maruz
bırakılmasının etkilerini belirlemek amacıyla yürütülen denemeden elde edilen sonuçlar
daha önceden yürütülen araştırma bildirişleri de dikkate alınarak bu bölümde
tartışılmıştır.
5.1 Verim Kriterleri
Deneme sonunda elde edilen sonuçlar yumurta verimine enzim ilavesinin ve gama
ışınlama uygulamasının önemli bir etkisinin olmadığını göstermiştir (P>0.05). Buğday
ve arpa grupları kendi içlerinde ışınlama ve enzimin etkilerini ayrı ayrı karşılaştırmak
bakımından değerlendirildiğinde buğdaya enzim ve gama ışınlama uygulamasının
yumurta verminde bir azalmaya yol açtığı görülmektedir. Ancak genel sonuçlara
bakıldığında enzim grupları ile ilgili elde edilen bulgular daha önce yapılan çalışmaları
destekler niteliktedir ve yapılan çalışmalarda enzim uygulamasının yumurta veriminde
değişiklik yaratmadığı sonucu ağır basmaktadır. Bustany vd.’nin (1988) yaptıkları
çalışmada, yaklaşık toplam tahıl içerisinde % 72-75 oranında arpa, buğday ve çavdar
içeren karma yemlere enzim ilavesinin yumurta verimini artırmadığı belirtilmiştir.
Benabdejelil vd. (1994), Francesch vd. (1994), Çiftçi vd. (1997), arpa içeren yumurta
tavuğu rasyonlarına karma enzim ilavesinin yumurta verimini etkilemediğini
bildirmişlerdir. Polat vd. (1995), Robert vd. (2006), buğdaya dayalı yumurta tavuğu
rasyonlarına enzim ilavesinin yumurta verimini etkilemediği sonucuna varmışlardır.
Ancak Çiftçi vd. (1997 ve 2003a), buğday ağırlıklı yumurta tavuğu rasyonlarına enzim
ilavesinin yumurta verimini artırdığı sonucuna varmıştırlardır. Literatür çalışmalarında
yumurta tavuğu rasyonlarına gama ışınlama uygulanması ile ilgili araştırmalara
rastlanmamıştır.
Deneme sonucunda enzim ilavesinin ve farklı düzeyde gama ışınlama uygulamasının
haftalık dönemlerde yumurta ağırlığı üzerine etkileri önemli farklılık göstermiştir. Genel
olarak mısır kontrol grubu ile arpa kontrol gruplarının yumurta ağırlıkları en düşük
seviyede yer alırken bunun tam tersine buğday ağırlıklı yemlerle beslenen tavuklardan
elde edilen yumurtaların daha ağır olduğu dikkati çekmektedir. Arpa kontrol grubunun
65
yumurta ağırlığı düşükken arpaya uygulanan enzimin yumurta ağırlığını artırdığı
görülmüştür. Yumurta ağırlığı bakımından ortaya çıkan sonuçlarda diyetlerdeki linoleik
asit seviyesinin de etkili olması muhtemeldir. Çizelge 4.1. incelendiğinde ilave yağa
bağlı olarak en düşük linoleik asit seviyesinin mısır kontrol grubunda olduğu
görülmektedir. Aslında tüm gruplarda diyet linoleik asit seviyesi normal yumurta
büyüklüğü için önerilen %1.5’in oldukça üzerindedir. Bununla birlikte buğday ve mısır
arasındaki diyet linoleik asit seviyesinin birbirine benzer olması yumurta ağırlığında
gözlenen farklılıkların diyet linoleik asit seviyesi ile ilişkilendirilmesini anlamlı hale
getirmemektedir. Arpa içeren yemlerle beslenen gruplarda enzim ve gama ışınlama
uygulaması arpa kontrole göre yumurta ağırlığının yükselmesine neden olmuştur. Konu
ile ilgili çalışmalar incelendiğinde yumurta tavuğu rasyonlarına enzim uygulamasının
yumurta ağırlığını etkilemediği görüşü çoğunlukta olmakla birlikte farklı sonuçlar elde
edildiği de görülmektedir. Benabdejelil vd. (1994), Yörük ve Bolat (2003) arpa içeren
yumurta tavuğu rasyonlarına karma enzim ilavesinin yumurta ağırlığını etkilemediğini
bildirmişlerdir. Ancak Francesh vd. (1994), % 57 ve % 42 arpa içeren yumurta tavuğu
karma yemlerine enzim ilavesinin deneme sonunda ortalama yumurta ağırlığını artırdığı
bildirmişlerdir. Polat vd. (1995), Çiftçi vd. (1997), Çiftçi vd. (2003b), Malhlouthi
vd.(2003), Roberts vd.( 2006) buğdaya dayalı yumurta tavuğu rasyonlarına enzim
ilavesinin yumurta ağırlığını artırmadığı sonucuna varmışlardır. Dolayısı ile mevcut
çalışmanın sonuçlar bu verilerin zenginleşmesine bir katkı sağlamaktadır. Yumurta
tavuklarında gama ışınlama ile ilgili araştırmaya rastlanılmaması sonuçları
değerlendirmeyi zorlaştırmaktadır. Ancak bilhassa NOP içeriği mısır ve buğdaya göre
yüksek olan arpanın gama ışınlamaya maruz bırakılmasının yumurta ağırlığını önemli
düzeyde artırmış olması gama uygulamanın etkilerini değerlendirmek açısından
önemlidir.
Yumurta üretimi sonuçlarına bakıldığında, araştırmada en yüksek yumurta üretimine
buğday kontrol grubu ile mısır kontrol grupları sahipken arpa grupları en düşük
seviyede yer almışlardır. Gerek gama ışınlama ve gerekse enzim uygulaması buğday
ağırlıklı yemlerde olumlu sonuç sağlamamıştır. Bu durum normalde beklenilen bir
sonuç değildir. Bu sonucu uygulamaların olumsuz etkisi gibi değerlendirmek
mümkünse de özellikle enzim ile ilgili yapılan çalışmalar ve enzim bilgisi sonuçların bu
66
yönde yorumlanmasının çok doğru olmayacağı yönünde algılanmalıdır. ncelenen diğer
parametrelerde tespit edilen veriler ve performans değerlerindeki genel yükseklikte bu
görüşün oluşmasında etkilidir. Ancak gama uygulama ve enzim uygulamasının buğday
ağırlıklı yemlerle beslemede faydalı olmadığı sonucuna varmak mümkündür. Gama
ışınlama ve enzimin etkisi kanatlı yemleri için yüksek NOP içeriği nedeni ile daha
problemli olan ve genellikle tercih edilmeyen veya çok az düzeylerde kullanılan arpa
için değerlendirildiğinde; enzim uygulamasının daha önce yapılan çalışmalarda elde
edilen sonuçlara benzer şekilde yumurta üretimini artırdığı ve faydalı olduğu ortaya
konulmuştur. Gama uygulamasında ise 10 kGy dozunun bu bakımdan etkisiz kaldığı
ancak yüksek doz olan 100 kGy’nin arpada bulunan polimer yapıdaki glukanların
olumsuz etkilerini, onları parçalamak sureti ile elimine ettiği ve ortalama yumurta
üretimini önemli düzeyde iyileştirdiği sonucuna varılmıştır (P<0.05).
Araştırmada yem tüketim sonuçları bakımından elde edilen farklılıkların muamelelere
bağlı olarak önemli orvea değişmediği bulunmuştur (P>0.05). Bununla birlikte yine
beklendiği gibi arpa ağırlıklı yemleri tüketen tavukların istatistiki olarak farklılık
önemli olmasa da, mısır ve buğday ağırlıklı beslenenlere göre daha fazla yem tüketme
eğiliminde oldukları görülmektedir. Yem tüketim sonuçları enzim ilavesi yönünden ele
alındığında, araştırmadan elde edilen veriler Bustany vd. (1988), Polat vd. (1995),
Oloffs vd. (1998), Çiftçi vd. (2003a), Lazaro vd. (2003), Yörük ve Bolat (2003), Freitas
vd. (2004) tarafından elde bildirilen bulgular ile paralellik göstermektedir. Ancak Çifçi
vd. (2003) ve Halle (2003) yumurta tavuğu rasyonlarında enzim uygulamasının yem
tüketimini artırdığı sonucuna varmışlardır. Yem tüketimine ait gruplar arasında
farklılığın çıkmama nedeninin rasyonda kullanılan arpa ve buğday oranlarının % 45
düzeyinde olması ve bunun yumurta tavuklarının etlik piliçlere oranla yaşlarından
dolayı sindirim sistemlerinin daha iyi gelişmesi ve bu sebepten bahsedilen oranları
tolere etmelerinden kaynaklveığı sanılmaktadır. Arpa ağırlıklı rasyonlar yem
tüketiminde artış eğilimi yol açmışlar, ancak muhtemelen araştırmada kullanılan
arpaların kalitesinin de yüksek olması nedeni ile bu artış çok fazla olmamış ve tavuklar
olumsuz etkilenmemişlerdir.
Dostları ilə paylaş: |