CAMİ VE KİTAP
50
biçimde yürütülmesine imkân tanımaktadır. Aynı şekilde ku-
rumun bayan personelinin hem nicelik hem de nitelik bakı-
mından artmış olması, özellikle toplumumuzun her anlamda
ihmal edilen bayan kesimine verilecek dinî tedrisatın gelişimine
imkân sağlamaktadır. Bu imkân sadece bir eğitim olma nokta-
sında kalmamakta, bunun ötesinde hanımların sosyal yaşama
kazandırılmasında da önemli bir vazife icra etmektedir.
Her camii ve mescit aslında Mescid-i Nebi’den bir şube, her
ilim meclisi de bir bakıma o mescitte icra edilen ilim sohbetle-
rinden mülhem bir mirastır. Bu sebeple başta imamet vazifesi
olmak üzere; din adına faaliyet yürüten herkes büyük bir has-
sasiyete ve mesuliyet duygusuna sahip olmak durumundadır.
Zira
birçok meslek, kurumsal ve
bireysel sorumluluklar çerçe-
vesinde şekillenmişken; din adına hareket eden kişi ve müesse-
selerin mesuliyeti kendilerini de aşan bir karaktere sahiptir. O
sebeple bu vazifeyi icra eden her fert ve kurum bütün bir İslam
toplumunun sorumluluğunu taşıma duygusu ile hareket etmek
zorundadır. Elbette ki böyle bir sorumlulukla hareket etmenin
ilmî ve manevi her bakımdan çok güçlü olmak gibi bir maliyeti
vardır. Bu sorumluluk da ancak böyle bir maliyeti karşılamaya
hazır olmakla yerine getirilebilir. Geldiğimiz nokta itibariyle
arzulanan seviyede değiliz belki ancak en azından hem fert hem
de toplum düzeyinde sorunun farkında olmak, üzerine gitmek,
bu eksikle yüzleşmek gibi bir kaygımız var artık. Ve bu bile tek
başına çok önemli bir gelişme olarak kabul edilebilir.
Dinimiz vahye dayalı dinlerin sonuncusu ve kemal nokta-
sıdır. Kitap, İslam medeniyetinin ayrılmaz bir parçası ve aynı
zamanda taşıyıcı unsurudur. Bu hakikati dikkate alarak Müs-
lüman kitapla olan ilişkisini yeniden gözden geçirmeli ve bu
ilişkide aksayan yönleri belirleyip tamir etmelidir. Çünkü böyle
bir hassasiyet herkesten çok Müslümana yakışan bir davranış
olacaktır. Kaldı ki içerisinde ilme, idrake, tefekküre ve aklet-
meye en çok vurgu yapılan kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Böyle bir
CAMİ VE KİTAP.indd 50
29.09.2016 15:34:16
BİR KİTAP VE MÜESSESE MEDENİYETİ OLARAK İSLAM
51
kitabın muhatabı olup gereğini yapmamak ise asla bir Müslü-
manın sergileyeceği tavır olamaz.
İslam medeniyetinin en güçlü olduğu dönemler hiç şüp-
hesiz ilme, sanata, edebiyat ve hikmete hak ettiği değerin ve-
rildiği dolayısıyla sanatkâr, mütefekkir, şair ve âlimlerin önde
tutulduğu dönemlerdir. Tefekkürün iş gördüğü, ilim ve sanat
adamlarının eserler verdiği yıllarda İslam toprakları yedi veren
mümbit topraklar gibiydi. Ancak ne zaman ki Müslümanlar
hikmete olan aşkını ve bağlılığını kaybetti, işte o andan itiba-
ren gerileme ve çözülme baş gösterdi. Aslında bu her millet ve
medeniyet için geçerli olan bir durumdur ve dolayısıyla sadece
İslam medeniyeti için söz konusu edilecek istisnai bir husus de-
ğildir. Fakat biz yine de meselenin
bizi ilgilendiren bu yönüne
duyarlı olmak durumundayız.
İlim beşikten mezara tüm bir hayatın mesaisine talip olan
bir eylem olarak çıkar karşımıza peygamberin dilinde. Öyle
ki başka hiçbir eyleme bu denli uzun bir meşguliyet süresi
biçilmemiştir. Yine ilim, mesafelerin engel tanımadığı bir emel
olarak çıkar karşımıza Peygamber (s.a.s.)’in dilinde. Zira Çin’de
bile olsa alınıp gelinmesi gereken yitik bir maldır Müslüman
için o. Diğer taraftan peygamberlere varis olmanın bir aracıdır
ilim. İlim sayesindedir ki dinî geleneğimiz içerisinde sadece
âlimler peygamberlere mirasçı olarak kabul edilmiştir. En kut-
sal değerler uğrunda verilen cana eş tutulan hatta ondan da
üstün görülen bir eylemdir ilimle iştigal etmek. Çünkü nefsin
tezkiyesi, onunla mücadele, kutsal olanı bilme, ona değer atfet-
me, nihayet o değerler uğrunda fedakârlık yapabilme duygusu-
nun inşası da yine ve ancak ilimle elde edilebilecek bir vasıftır.
İlme bu kadar değer atfeden; mescitleri inşa, ihya ve imar
etmeyi mümin olmanın delili sayan bir inanca gönül vermişler
olarak bizler ne yapacağız öyleyse? İnancımız ehliyet ve ema-
net mefhumlarına son derece önem atfetmiştir. İdeal olan, ehil
olanın emanet duygusu ile vazifesini icra etmesidir. O sebeple
CAMİ VE KİTAP.indd 51
29.09.2016 15:34:16