Bilime Yön Veren Müslüman Bilim Adamları



Yüklə 16,59 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/22
tarix08.09.2018
ölçüsü16,59 Mb.
#67653
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22

59

Fenoterapi

 

Pit denilen bu çukur organlar son derece kompleks bir ısı-algılayıcı sistem içerir. Bu sistem öylesine hassastır ki, metrelerce 



uzaktaki bir fareyi, zifiri karanlıkta bile algılayabilir.  

 

Yılanın ısı algılayıcı sistemi kendi vücut ısısından bağımsız olarak çalışmaktadır. Sistem uyarı başlar başlamaz çalışmakta 

sonra tepki vermemektedir. Eğer ısı algılayıcıları, hayvanın kendi vücudundan yayılan ısıyı da dikkate alsaydı sistem sürekli olarak  

anın çevredeki ısı kaynaklarından aldığı sinyalleri perdeleyecekti. 

Araştırmacılar engereğin tespit mekanizmasının sırlarını 

çözdüklerinde, yılanın uyguladığı yöntemlerin ülkenin düşman 

füzelerden korunmasında çok daha geniş ölçüde uygulanabileceğini 

ifade etmektedirler.

Dr. John Pearce, “Hava Kuvvetleri biyolojik sistemi taklit ederek

daha iyi bir füze dedektörü yapabilecek mi?” sorusunu gündeme 

getirmiştir. Ayrıca bu amaçla yürüttüğü çalışmalarla ilgili olarak 

şöyle demiştir:

“Biz, esasen yılanın pit organının hassasiyetini örnek alıyoruz…”

 

Engerekler, Isı Algılayıcı Sistemleri (Infared Algılayıcı) İle Avaylanırlar



A

A

A



çç

ç

f



f

if

if



f

f

D



D

D

d



d

g

g



şş

Gökleri ve yeri (bir örneğe edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin 

olmasına karar verirse, ona yanlızca “Ol” der, o da hemen oluverir.” 

(Bakara Suresi, 117)




60

Fenoterapi__61__Fenoterapi'>Fenoterapi


61

Fenoterapi

Bazı Bitkiler tırtıllar tarafından saldırıya uğradıklarında hemen bu tırtıllarla beslenen avcı böcekleri kendilerine çeken, uçucu bir 

kimyasal madde salgılar. 

Yardıma çağrılan böceklerin özelliği ise yuumurtalarını tırtılların içine bırakmalarıdır. Yumurtadan çıkan lavralar bu tırtıllarla 

beslendiği için ekine zarar veren tırtıllar mükemmel bir strateji ile imha edilmiş olur.

Bitki, yapraklarını kaybettiği için değil, tırtılın salyasındaki kimyasallara tepki olarak alarm sinyeli verir.



Burada üzerinde durulması gereken konular vardır:

Bitki, tırtılın kimyasal salgısını nasıl algılanmaktadır?

Bitki, alarm sinyali verdiğinde tırtıllardan kurtulacağını nereden bilmektedir?

Bitkinin, daveti doğru böceklere (saldırgan tırtıllarla beslenen) yapmasını sağlayan nedir?

Bitki bu sinyali veren kimyasalı kendi kendine nasıl üretebilmektedir?

Almanya’daki Max Planck Kimyasal Ekoloji 

Enstitüsü’nde “bitki savunması genetiği” alanında 

çalışmalar yapan Jonathan 

Gershenzon, bu akılcı 

stretejiyi gereği gibi taklit 

edebilirse, gelecekte 

tarımsal ilaçlamaların 

zehirsiz yapılabileceğini 

düşünmektedir.

De ki: “ Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, 

gözler ve gönüller veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz?”

(Mülk Suresi, 23)



62

Fenoterapi


63

Fenoterapi


64

Fenoterapi

64

64



Fen

ot

t

t

te

te

e

t

t

t

ra

ra

ap

ap

ap

ap

ra

ra

ra

a

a

a

i

B

ilim, bütün dünya milletlerinin ortak mirasıdır. İlmî ge-



lişmeye ve ilerlemeye dünya üzerindeki bütün milletler az 

ya da çok katkıda bulunmuşlardır. Müslümanların katkı-

larını Hicrî 2. yüzyılda (Miladi 8.) yani İslam’ın 150. yıllarında 

başlatmak mümkündür. İslam dini dünya sahnesinde belirerek 

ve Kuran-ı Kerim’in ilk ayetinin “oku” olması, bilimin en önemli 

destekçisi olacağını gösteriyordu. Allah Resulü’nün (s.a.v) “İlim 

Çin’de bile olsa gidip alınız ” hadis-i şerifi ise bunu destekliyor-

du. Bu tarihten itibaren başta astronomi olmak üzere matematik

fizik, kimya, tıp, eczacılık, coğrafya vb. bilimlerde çalışmalar ol-

muştur, önce Yunan ve Hint kaynaklarından kitap tercümeleri 

şeklinde başlayan bilimsel çalışmalar, öğrenilen bilgileri geliştir-

mek, yeni buluşlar ve icatlar şeklinde devam etmiştir.

  Müslüman bilim adamları yaşadıkları asırda hangi bilim 

dalında çalışma yaptıysa, bu çalışmaları kendinden sonraki 

dönemlerde çok önemli olmuş özellikle batıyı ve Avrupa’yı et-

kilemiştir. Mesela 8, 9, 10 ve 11. yüzyıllarda Cabir bin Hayyan 

(721-815) kimya, Harezmî”(780-850) matematik. Bîrûnî (973-

1061) astronomi, eczacılık, haritacılık. Ebu’l Vefa (940-998) 

matematik. İbn-i Heysem (965-1040) fizik ve optik, İbn-i Sina 

(980-1037) tıp, El-Cezerî (1136-1206) fizik ve mekanik alanın-

da çok önemli çalışmalar yapmışlardır. Daha sonraki yüzyıllarda 

Gıyaseddin Cemşit el-Kâşi, Kâdızâde Rûmî. Uluğ Bey, Ali Kuşçu 

ve Takiyüddin Râsıd en çok göze çarpanlardır. Tüm sayılan Müs-

lüman bilim adamları yanında isimlerini zikredemediğimiz pek 

çok Müslüman bilim adamı daha vardır. 

 

İslam dünyasında böyle muazzam bilimsel çalışmalar yapılır-



ken Batı bu seviyenin çok gerisindeydi. Batıda çalışmalar henüz 

12. yüzyılda Müslüman bilim adamlarının eserlerinin çevirisiyle 

başladı. Fakat üzücü olan Batılılar Müslüman bilim adamlarının 

kitaplarını çevirirken İslam âlimlerinin isimlerini değiştiriyorlar 

veya eser kendilerine aitmiş gibi kendi isimlerini veriyorlardı. 

16. Yüzyıla gelindiğinde bilimsel çalışmalar Müslümanlarda hız 

kaybederken Batı’da ise hız kazandı. Batı’nın bu dönemden son-

raki icat veya buluşlarının temelinde Müslümanların çalışmaları 

varken onlar bunu inkâr ettiler. Günümüzde ise bizlere neredey-

se tarihimizi unutturup bizleri her gelişmenin kendilerine ait ol-

duğuna inandırmışlardır.

 

Acaba uçan ilk insan İbn-i Firnas fizik kurallarını bilir miy-



di? Ez-Zehravî ilk ameliyatı nasıl ve hangi aletlerle yapmıştı? 

Matematikte sayı sistemini geliştirip günümüzde de kullanılan 

sistemi Harezmî nasıl geliştirdi? İlk dünya haritasını El-İdrisî 

nasıl çizmişti? Günlük hayatta sıkça kullandığımız kameraların 

keşfine öncülük eden İbn-i Heysem neden optik biliminin kuru-

cusu sayılmakta? Tüm bu bilim adamlarının eserleri Latince’ye 

çevrildikten sonra 12. yüzyıldan itibaren Batıyı çok derin şekilde 

etkilemiştir.



MÜSLÜMAN BİLİM ADAMLARI 

HANGİ ASIRLARDA ÇALIŞMALAR YAPTILAR? 

GÜNÜMÜZDE HANGİ BİLİMSEL GELİŞMELERE 

ÖNCÜLÜK ETTİLER?


Yüklə 16,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə