Bilime Yön Veren Müslüman Bilim Adamları



Yüklə 16,59 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/22
tarix08.09.2018
ölçüsü16,59 Mb.
#67653
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   22

43

Fenoterapi

Çınar Farkıyla...

 Mayıs 2008 tarihinde Çınar Eğitim Kampüsü bünyesin-

deki Kültür ve Sanat Galerisi’nin içerisinde faaliyete geçti.  

Çınar Koleji’nin temin ettiği Gamma Planetaryum, en 

son teknoloji ile geliştirilmiştir. Dijital ve taşınabilir özel-

liğe sahiptir.  

Çınar Planetaryum, Çınar Koleji öğrencilerinin başta 

gök bilimi olmak üzere fizik, kimya, biyoloji ve coğrafya 

gibi dersleri en iyi şekilde  öğrenmelerini sağlayacak çok 

önemli bir araç olarak ön plana çıkıyor.

Şüphesiz Çınar Planetaryum, Çınar öğrencileri için pra-

tik eğitimin en önemli uygulama alanlarından biri olma 

özelliğine sahip.

Planetaryumun esnek yapısı, eğitimcilerin konular üze-

rinde hakimiyet kurmasını ve öğrencilerin dersleri çok 

daha kolay bir şekilde kavramasını sağlar.

Türkiye’deki İlklerden

 

Üretilmesine karar verilen 5 Dijital Gamma Planetar-



yum’un üretimden ilk çıkanı Çınar Koleji tarafından sa-

tın alındı. Çınar Koleji, Planetaryum ve uzay gözlemevi 

projeleri ile Türkiye’de ilklerden olan önemli teknolojik 

yatırımlara imzasını attı.

Bu yatırımları “ Bilim ve Teknoloji Toplumu” sloganı ile 

halkımızın hizmetine sunan Çınar, önemli bir toplumsal 

sorumluluk projesi yürütüyor.



44

Fenoterapi

2013-2014 eğitim 

öğretim yılı boyunca öğrencileri-

mizin fen ve teknoloji- fizik-kimya-biyoloji 

alanlarında yapmış oldukları proje ve performans 

görevlerinin sergilendiği oldukça kapsamlı bir etkinlik 

düzenlendi. Bilim şenliğimizde Türk Beyin Takımının, akıl 

oyunları öğrenciler ve öğretmenler tarafından yoğun ilgi gördü. 

Özellikle ilkokul kademesindeki öğrencilerimiz ise Kan Grubu Tayini 

ile ilgilendiler. Hepsi kan vermek ve uygulamayı izlemek için sıraya girdi. 

Planetaryumda gerçekleştirilen kısa sunumu tüm öğrencilerin ilgiyle 

izlediği görüldü. İhtiyacı olanlara yardım amacıyla düzenlediğimiz 

kermesimiz ile şenliğimize farklı bir lezzet katıldı. 

 

Çınar Koleji  Fen Bilimleri  Şenliği  tüm kampüslerimizde başarı ile 



gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerimizin daha idealist,  birikimli  ve bilime ilgi 

duyan bireyler haline gelmesi için bu etkinliği çok önemsiyoruz. Bilimin 

peşinde koşanların buluştuğu festival havasında bir etkinlik 

gerçekleşmiştir.

Öğrencilerimizin fizik ,kimya ve biyoloji alanlarında hazırlamış 

oldukları performans ödevleri, projeleri  sergilenerek diğer 

öğrencilerimize ışık kaynağı oldu. Hazırlanan 

eğlenceli deney düzenekleri ile öğrenciler

 yaparak yaşayarak öğrenmenin 

tadına vardılar.

y

2013-2014  

Koleji

Bilim 

Şenliği

Çınar



45

Fenoterapi

Başakşehir


46

Fenoterapi

2013-2014  

Koleji

Bilim 

Şenliği

Çınar

Büyükçekmece


47

Fenoterapi

Çekmeköy

2013-2014  

Koleji

Bilim 

Şenliği

Çınar


48

Fenoterapi

B

iz fizikçiler arasında söylene gelen meşhur bir söz var-



dır. ’’Fizikçiler bildiklerini sandıkları konuların ancak 

yarısını bilebilirler. Fakat bunun hangi yarısı olduğu 

hakkında da şüpheleri vardır.’’ Doğrudur, çünkü insan evrenin 

yasalarını anlamaya çalışırken muhteşem ve sınırsız bir ilimle 

karşılaşır. Nihayetinde külli irade ve cüz’i irade kavramlarını 

ancak algılayabilir.

 

Hemen öğrencilerime sıklıkla verdiğim bir nasihatı hatır-



lıyor ve ‘’ İnsanoğlu ilimde ne kadar ilerlerse ilerlesin ancak 

Allah’ın (C.C) bilmemizi is-

tediği kadarını öğrenebilir,’’ 

diyorum. Biz insanoğlu ev-

rendeki tüm olayları çevre-

mizde devam edegelen olay-

lar cinsinden açıklamaya, 

dahası kendi maddi kalıpla-

rımıza uydurmaya çalışırız. 

Fakat her bir mekanın kendi-

ne has bir tabiatı, kanunu ola-

bileceğini hiç düşünmeyiz. 

Alfabesi yirmi dokuz harft en 

oluşan bir kişi için otuzun-

cu bir harfin anlamının ve 

yerinin olmayacağı gibi…..

Böyle yapmakla, her bir olayı 

elle tutulur, gözle görülür bir 

kalıba sokup, mantığımıza 

uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Mantığımıza uyduramadığı-

mız olayları da inkara kadar gidebiliyoruz.

 

Zaman makinesi ile geçmişe gidebilir miyiz? Su üstünde 



yürüyebilir miyiz? Işık hızına sahip olsak duvarı yıkmadan 

geçebilir miyiz?.... gibi sorular aklımıza takılabilir, ve bunlar 

mantığımıza ters düşüyor diye yok sayamayız. Doğrusu fizik-

çiler hiçte böyle düşünmüyor.

 

Bu arada öğrencilerimle paylaştığım başka bir söz daha ak-



lıma geliyor, ‘’Asla’’ kelimesi biz faniler için yaratılmıştır. Allah’ 

ü Teala’nın literatüründe asla diye bir şey yoktur. Yani rabbim 

dilerse her şey olur. Yeter ki gerekli şartlar yerine gelsin. Mesela 

yıllar sonra ikiz kardeşiniz diye üç yaşında bir çocuk getirseler 

etrafınızdakilerin aklından zoru var diye düşünebilirsiniz. Fa-

kat şartlar yerine getirildiğinde bunun çok da saçma olmadı-

ğını görürsünüz. Fakülte ikinci sınıft a hocamız ispatlayıncaya 

kadar bende aynı şekilde düşünürdüm. Gelelim mevzuya ikiz 

kardeşlerden birisi yani siz dünyada kalır, diğer ikiziniz ışık hı-

zına yakın bir hızla uzaya gönderilirse, uzaydaki kardeşiniz için 

zaman yedi kat daha yavaş akacaktır. Siz yedi kez soluk alırken 

kardeşiniz bir kez soluk alacak, siz yedi kez yemek yediğinizde 

kardeşiniz bir kez yemek yiyecektir. Sizin hesabınıza göre 70 yıl 

geçmişken ona göre sadece 10 yıl geçmiştir. Siz yirmi bir yaşı-

nızda iken kardeşiniz üç yaşında olarak eve dönecektir. Burada 

en önemli şart uzay yolculuğunun ışık hızına yakın bir hızda 

olmasıdır. Bu olay bize 

1 ahiret gününün 1000 

dünya gününe denk ol-

duğunu kavramamıza 

yardımcı oldu sanırım. 

Bunu dünya şartlarında 

göremememizin sebebi 

kütlesi olan hiçbir şeyin 

ışık hızına ulaşamama-

sındandır. Biz bir dağın 

ardını göremeyiz, belli 

frekansın dışındaki ses-

leri duyamayız, görünür 

bölge ışınları dışındaki 

dalga boyunu yansıtan 

cisimleri göremeyiz. Biz 

onları algılayamadığı-

mız için yok olduklarını 

söyleyemeyiz. Çünkü biz bir ölçü içinde yaratıldık, fizikçiler 

ulaştıkları bu noktada bu muhteşem kudretin karşısında hay-

ranlıklarını dile getirmekten geri kalmıyorlar. Son yıllarda ya-

yınlanan Tanrı ve Fizik, Tanrıya Koşan Fizik gibi kitaplar bize 

fizikçilerin artık dünyanın bir yaratıcı tarafından yaratıldığını 

ve dizayn edildiğini net bir şekilde kabul ettiklerini gösteriyor. 

Aynı zamanda fizikçiler evrenin gözetlendiğini ve kayıt altına 

alındığını bilimsel makalelerinde dile getiriyorlar. Bir düşü-

nüre ‘’Gördüklerimiz gerçektir, görmediklerimiz ise, daha da 

gerçek’’ dedirten, ünlü bir fizikçiye de ‘’Bilmediklerimi ayağı-

mın altına koysam başım göğe ererdi.’’ Dedirten bu acziyet olsa 

gerek.


 

Cep telefonlarının, internet ve televizyonların daha cazip 

göründüğü bu asırda bilimin geldiği noktadan ne kadar haber-

darız, düşündürücü doğrusu.  

 

                                   



MAKALE

BİRAZ DA FİZİK 

PENCERESİNDEN 

TEFEKKÜR EDELİM…

Ferah HALLAÇOĞLU




Yüklə 16,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə