- 99 -
Efirli Camii ve Mezarlı ı: Efirli Köyü sahil kesimindeki caminin kitabesi mevcuttur.
150 senelik bir geçmi i vardır. Mezarlıkta birbirinden farklı ve estetik mezar ta ları ve kitabeler
bulunur. Kültür Bakanlı ı’na kayıtlı Türk Aile Mezarlı ı’dır. Mezarlıktan, bu yörenin çok
önemli bir yerle me yeri oldu u anla ılmaktadır. Burada, II. Mahmut’tan korkarak gelmi olan
Yeniçeri askerlerinin de mezarları vardır. Tek erefeli minaresi olan camiinin içi restore edilmi
olup mihrab ve iç kapı orjinaldir. Esseyyid Hacım brahim A a gibi önemli ahsiyetlerin
mezarları da buradadır.
Yöresel Mimari Yapılar: Yörede tarihsel manada, mimari özelli i olan çok az yapı
günümüze kalmı tır (Foto 29). Bunlardan biri Efirli’de merhum Arif Hikmet Onat’ın kona ıdır.
Gündo du Köyü’nde 1913’te Rus i çilere yaptırıldı ı söylenen Arslana a Kona ı 4 oda, 2 salon
ve 2 holden olu makta ve büyük salonda bulunan 2 adet öminenin üzerindeki tarihi i lemeler
dikkat çekmekte ve avluda bulunan 60 yıllık serender de çekicili i artırmaktadır. Çamarası
Köyü’nde bulunan tarihi de irmen ile üstü kapalı ah ap asma köprü yerel bir unsur olarak
anılmalıdır. Kırsal alanlarda özellikle yüksek köylerde birçok yöresel mimarinin örneklerine
rastlanabilir (Foto 30 ve 31).
Foto 30: Hacılar Köyü Çiseli De irmen
Foto 31: Köy De irmeni
4.2.2.
Kültürel ve insan yapısı kaynaklar
Geleneksel el sanatları; nsano lu var oldu undan beri do al ko ullara ba lı olarak
ba ta örtünmek, barınmak ve korunmak gibi fiziksel ihtiyaçlarını kar ılamak amacı ile el
sanatlarının ilk örneklerini vermi tir. Daha sonra geli erek çevre artlarına göre de i imler
gösteren el sanatları, ortaya çıktı ı toplumun duygularını, sanatsal be enilerini ve kültürel
özelliklerini yansıtır hale gelerek "geleneksel" vasfı kazanmı tır.
Yöredeki el sanatlarını olu umunu belirleyip geli imine yön veren temel unsurlar
iklimi, co rafi yapısı, bitki örtüsü, tarım ve hayvancılık u ra ıları, akarsu ve deniz varlı ı gibi
do al faktörlerin yanında insanların ki ilikleri, günlük ya antı ve i u ra ılarıyla da yakından
ili kili oldu u gözlenmektedir. Ordu ilinin yerel halk sanatları, el sanatları ve zanaatlarının
geli iminde ilin co rafi yapısının önemli bir etken oldu unu açıktır. Yörede çe itli kollarda
süregelen el sanatlarında kullanılan hammaddelerin tamamı ustaları tarafından ya amı
oldukları çevreden temin edilmektedir. Kıyıdan ba layıp 2000 m. yükseltiye do ru de i en
co rafi ko ullar ve topo rafik yapı, çe itli el sanatlarının farklı araç gereç kullanılarak, de i ik
tekniklerle yapımını etkilemi tir.
Yörenin ba lıca tarım ürünü olan “fındık” el sanatlarını öylesine etkilemi tir ki; bazen
sürgünü sepet olmu , bazen dalları en estetik bir dile bürünmü bir ba ka el sanatında, bazen
biçimi tasvir edilmi bir oyada, kilimde veya bir süslemenin temel ö esi olarak kullanılmı tır.
Kültür Bakanlı ı’nın “El Sanatları” ara tırmasında Ordu li a aç i çili i ve baston yapımıyla ön
plana çıktı ı belirtilmektedir. A aç i çili indeki öncülü ü ilin sahip oldu u zengin orman
örtüsü ve ya ayı biçimiyle örtü mektedir.
A aç i lerinde; Medreseönü Köse Mahallesi’ndeki Abdullah AY’ın ellerinde a aç
kemençeye dönü ür. S
az yapım ustaları Lütfü ALKAN ve Kazım CEYLAN birbirinden güzel
bezenmi sazlarını yıllardır sanatseverlere hizmet etmektedir. Mustafa Yıldız ise sepet örme
ustası olup fındık zamanı gelince yöre ihtiyacını kar ılamaktadır. Balıkçılık ba lıca geçim
- 100 -
faaliyeti olunca yörenin a açları hünerli ustaların elinde boy boy kayık, taka, çırnık olarak
Karadeniz’in dalgalarıyla bo u ur (Foto 32, 33 ve 34).
Foto 32, 33 ve 34: Çerli Köyü Tekne Ustaları (Adem, Hayri ve Osman Ustalar)
Ta i leri; Saray Köyü’nde Celal KAYA babasının teknolojiye yenik dü en mesle i
fındık kırma ta ı yapımını farklı bir biçimde sürdürmekte, ta lara yeni betimlemeler
yükleyerek heykellere ve rölyeflere dönü türmektedir. Evinin bahçesinde sergiledi i birbirinden
de erli ta yontu ve çalı maları ulusal alanda da ilgi oda ı olmu tur. Hobi olarak ba layan
çalı malarında naif bir etki sezinlenen ta yontular; kedine has özelli iyle kısa zaman içinde
birçok sergide yer almı tır. Per embe’li hanımların ellerinde mekik, i ne oyaları ve danteller
birbirinden güzel ba örtüleri ve ev süslemelerinde hayat bulmaktadır.
Yöresel Mutfak ve Gastronomi; Per embe mutfa ı genel anlamda iki kayna a
dayalıdır; biri önünde uzanan Karadeniz (deniz ürünleri) ve ikincisi ise arkasında uzanan
da lık alandaki bitkiler (sebze, meyve, yabani otlar). Çepni, Çandır, Okçulu vb. Türkmen ve
Töngeldüzü, Selimiye vb. Gürcistan göçmenlerinin ya adı ı köyler mutfa ın bu iki ana
kayna ını kültürlerine göre i lemi ler, pi irmi ler, saklamı lar ve mutfak kültürünü
zenginle tirmi lerdir.
En çok avlanan balık hamsi olmasına ba lı olarak; içli tava, hamsili ekmek, hamsi
tavası, hamsi bu ulama, hamsi köftesi ve balık çorbası. Mısır tarımına ba lı olarak; bileki
ekme i, mısır ya lacı, mısır ö meci, mıhlama vb. Her evin bahçesinde yeti tirilen karalahana
(pancar), pazı (pezik) ve kabak temelli; pancar çorbası ve çe itleri, lahana sarması, pezik
mıhlaması yeme i, kabak yeme i, kabak tatlısı, u gur kaba ı vb. Do ada kendili inden yeti en
otlara dayalı; melucan (diken ucu) kavurması, ısırgan ya lacı, galdirik kavurması, sakarca
mıhlaması, baldıran çorbası, ho kuran yeme i, kirmit kavurması vb. en yaygın görülen yöresel
lezzetlerdir.
Yörede mantardan kiraza hemen hemen her türlü ürünün tur usu yapılır ve bu tur ular
kavrularak tüketilir. Per embe yöresi meyve üretimi bakımından zengin olup bu meyvelerden
dut, incir, hurma, elma, armut, kivi vb.nin pekmez veya inciri yapılarak besin de erleri
olmadı ı zamanlara lezzetlerini koruyarak saklanabilmektedir (Foto 35, 36, 37, 38, 39 ve 40).
Foto 35 ve 36: Dut ve elma pekmezi yapımı
Foto 37: Elma Pekmezi Yapımı