mazsak, başarılı Ankara Fen Fakültesi’nden ve
Turgut Cansever’in Ağa Han ödüllü Türk Tarih
Kurumu’ndan sonra Mete Turan’ın Vernacular
(Yerel-Yöresel) akımı arka planda evrenselle ya-
rışıyor. “Milli Mimari”yi deneyen kaldı mı?
Küreselleşen Dünya’da, klasik müzik ve mimarlık
dışında hemen her sanat sanki bir moda veya
tüketim endüstrisine dönüşüyor. Mimarlık di-
renmek zorunda. “Modası, mevsimi geçenler
hangi müzeye ya da arşive kaldırılabilir ki? “Ta-
sarım Dehası” Giani Versace’nin katilini merak
ederdim. Miami’deki Moda Galerisi’nin kata-
loğunu gördükten sonra, hiç tanımadığım bir
genç mimardan kuşkuluyum. O kadar güzeli
yaratıp üst üste yığan tasarımcıya katlanama-
mış olabilir. Sanatta “The less is more!” (az çok-
tur) denir ya; “çoklar da çoğu kez çok fazla gelir.”
Ne yapalım, nasıl?
Genç mimarlara geçerli bir kural, tasarımınıza
bir şeyler eklemek gereğini duyuyorsanız, bilin
ki, bir şeyler fazladır. “Düşünen Adam”ı nasıl yap-
tığını soran hayrana, “Fazlaları attım o kaldı” di-
yen Rodin’i hatırlayın. Nobel’e aday gösterilmiş
bilge Japon ressamı, “Doğru renklerin doğru
yerlerini” soran öğrenciye, “Gel birlikte arayalım”
yanıtıyla ünlüdür.
Özetle, sanatların sanatı mimarlık zor zanaattır.
Kültür, sanat, mimarlık, konuşurken “hayatın
anlamı”nı sorguluyoruz. Tek değil, arayan kişiye,
zamana mekâna göre değişen çeşitli anlamları
var. Bulmak şart değil, aramayı sürdürmeli. Her
mimar adayı da aramalı. Ben ararken rastladı-
ğım “Kültür Tarihi”ne sığındım. Eğrisi doğrusuyla
yazar oldum bunları. Okuyup bağışlayana se-
lam olsun...
OKUMA ÖNERİLERİ
(Zorunlu değil, Google yeterli görülebilir)
Ayn Rand, Leonard Peikoff. The Fountainhead / Hayatın Anlamı, Plato.
Bozkurt Güvenç. “Mimarlıkta ZamanMekan,” Yunus Aran Konferans-
ları. GSA pps.
Bozkurt Güvenç. “Buruk Acı Hurma Tadı.” Japon Kültürü (5. Bölüm).
Boyut.
Giani Versace. Miami Müze-Galerisi. Judy pps
Mete Turan, Vernacular Architecture (Yerel Mimarlık). Avbury,
Meryle Secrest, Frank Lloyd Wright: A Biography. Amazon.
Santiago Calatrava. Seçkin Eserleri.
A Testament: Frank Lloyd Wrıght, Branhale House, 1957.
Versace Evi, Miami.
Versace Evi, Miami, İç Görünüşler.
GÜNEYMİMARLIK | EYLÜL2013 | SAYI 13 |
17
DOSYA
Jale ERZEN
Prof. Dr.
ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi
“Kentin inşasının, mimari ve
planlamasının, ekonomik ve üretim
araçlarını ellerinde tutanların
kontrolünde değil sosyal hareketler
dolayısıyla oluşan yeni alternatif
kurumların, bireyin gereksinimlerini
göz önüne alan insancıl
tasarımların kontrolünde olması
yeni mekânların oluşumunu
sağlayacaktır. Yeni alternatif
mekânlar tepeden inme kararlarla
değil, insanların bir arada ama
birey olarak seslerini duyurdukları
ve bedenleriyle tavırlarıyla var
oldukları sosyal hareketlerden
gelişecektir. Mimarinin ve
kentin etik olabilmesi bir biçim
konusu olmaktan çok bir içerik
konusudur. Kent karşıtlıkları ve
çoklukları homojenleştirmeden
ve birbirlerinden ayırmadan
yaşatabildiğinde insancıl bir
mekân olacaktır.”
SOSYAL HEYKEL
OLARAK KENT
Bu denemede kentin sosyal yapısı irdelenecek,
kentsel ayaklanmaların politik, kültürel-estetik
gizilgücü konu edilecektir. Bu bağlamda sos-
yal eylemlerin gerek kent mekânını dönüş-
türme gerekse estetik ve etik olgular yaratma
güçleri, Gezi olayları paralelinde ele alınacaktır.
Beuys’un “sosyal heykel” kavramı kente uygula-
narak kent, mimari, kültür ve sanat ilişkileri sos-
yal açıdan incelenecek, günümüzün sosyal ve
politik çıkmazları için yeni görüşler sunulmaya
çalışılacaktır.
Sosyal Heykel Kavramı
1960’lardan bugüne kentin sosyal plastiği ve
politik nitelikleri üzerinde yazılanların çoğu o
günden bugüne dünyanın farklı kentlerinde-
ki toplum hareketleri tarafından tetiklenmiştir.
Bu bağlamda, Beuys ve öğrencilerinin eylemi-
nin neden sosyal yontu olarak düşünülmesi
gerektiği bir çok şekillerde açıklanabilir. Kent
sokaklarını süpürmek ve çöpleri sosyal bir veri
olarak görmek kent ve kullanıcısı arasındaki
önemli ilişkilere işaret eder. Öncelikle sokağı
dönüştürmek, şekillendirmek, müdahale et-
mek, hiçbir kentsel projenin kenti kullananlar
için düşünmediği sahipleniş türleridir. Lefevb-
re bütün kentsel proje ve biçimlendirmelerin
kullanıcılarının hilafına yapıldığını ve kullanıcıyı
pasifleştirdiğini iddia eder. (H. Lefebvre, (2011)
Kentsel Devrim, Çev. Selim Sezer, İstanbul: Sel,
s.169-175) Kentlinin sokağa çıkıp sokağı süpür-
mesi kente aktif olarak katılımın göstergesidir.
Bu sahipleniş bir iradenin ifadesi olduğu kadar
kenti dönüştüren bir eylemdir. Beuys için sana-
tın en önemli niteliği dünyayı dönüştürme, de-
ğiştirme imkânıdır.
Sunuş
Öğrencileri ile kent sokaklarını süpürerek top-
ladığı çöpleri cam bir sandık içinde sergileyen
Joseph Beuys bu eylemi “Sosyal Heykel” olarak
tanımlar. 1960’larda ortaya attığı, sanat ve poli-
tika sentezi olan bu kavram bugüne dek kentsel
ayaklanmaların yarattığı dinamiklerin, bilinçlen-
melerin ve toplumsal oluşumların habercisidir.
Bu eylemi Beuys’un üniversitedeki hocalığına
mal olmuştur ama, gerek Fluxus grubu için-
de sanat ve gündelik pratikleri bütünleştirme
üzerine kurulu performans ve yerleştirmeleri,
gerekse avant-garde hareketler içindeki öncü
etkinlikleri ve manifestoları Beuys’a 20. yüzyıl
sanatı içinde unutulmayacak bir konum kazan-
dırmıştır. Öte yandan, her ne kadar Beuys bir
süre sonra tekrar üniversiteye davet edildiyse
de, içinde yer aldığı Fluxus Sanat grubunun il-
kesi kurumlar dışından toplumla ve gündelik
yaşamla ilişki kurmak; yaşamı, her olgusu ile sa-
natın konusu ve kapsamı haline getirmek idi. Bu
ilke, politik ve karşı-politik pratikler için de ge-
çerli olabilir. Nitekim, Gezi olaylarında karşı geliş
ve direniş artık çoklu ilişkilerle, gündelik eylem-
ler ve pratiklerle ve sanatla gerçeklik ve geçer-
lilik kazanmış ve angaje eden bir eylem olarak
aynı zamanda estetik bir içerik edinmiştir. Dire-
niş eylemlerinin farklı kesimleri bir araya getir-
mesi ve bir diyalog ortamını oluşturması günü-
müzün yalnızlaştıran yabancılaştıran politik ve
ekonomik sistemlerine karşı pozitif bir toplum-
sallık geliştirmektedir. Gündelik eylemlerle iç içe
bir direniş ve ikamet edilen çevrenin karmaşık
yapısının bilincinde olmak, idari güçlerin halkı
homojenleştirerek kontrol etme stratejisine kar-
şı en etkili silahtır. Zira çokluk ve karmaşıklık tek
bir düzene sokulamaz, sürekli merkez değiştirir
ve böylece kendi üstünde egemen olmaya çalı-
şan merkezi gücü bozguna uğratır.
Gezi Parkı Eylemlerinden.
Madrid’te Kent Merkezi.
18
| GÜNEYMİMARLIK | EYLÜL2013 | SAYI 13