T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ antropoloji (SOSYAL antropoloji) anabiLİm dali



Yüklə 1,25 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/80
tarix22.07.2018
ölçüsü1,25 Mb.
#58208
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   80

49 
 
Bu ön bilgilerin  ışığında  ilk  “Türk” folklor çalışmalarının  ne zaman  ve  nasıl 
başladığına  ilişkin  bilgilere  geçebiliriz.  Çeşitli  kaynaklarda  (Öztürkmen,  Tan, 
Boratav, Başkurt, Evliyaoğlu ve diğerleri) bu bilgiler yer alsa da bilgilerin arasından 
bir seçim  yaparak  bunları ayıklamak  ve özet olarak sunmak daha  mantıklı olur. 19. 
asrın  ikinci  yarısında  Osmanlı  aydınları  arasında  gelişen  halkbilimi  merakı  bu 
konularda araştırma yapan çeşitli uzmanların yetişmesine vesile olmuştur: 
Osmanlı  eğitim  kurumlarında  tarihçilik  İslami  geçmiş  ve  Osmanlı 
hanedanı üzerinde dururken, “Türklük fikri”, diğer milliyetçi akımlarda olduğu 
gibi,  dil  kavramının  etrafında  şekillendi.  Tanzimat  döneminde  birçok  aydın 
yeni  yeni  oluşan  siyasi  ve  toplumsal  fikirlerin  daha  etkin  iletişimi  için  dilde 
sadeleşme  gereğini  vurguladı.  Bunların  başında  Namık  kemal  (1840-1888), 
Şinasi  (1826-1871)  ve  Ziya  Paşa  (1829-1888)  gelir.  Bu  araştırmacıların 
arasında Namık Kemal’in eserlerinin önemi, üst sınıf bürokrat elitin ve ayan’ın 
tersine, onun toplum ve halk kavramlarına dair bir bilinç oluşturmada öncü bir 
rol  oynamasıdır.  Dil  ekseni  etrafında  yavaş  yavaş  Osmanlı  aydınlarının 
gündemine  giren  halk  kültürüne  duyulan  bu  ilginin  başka  bir  ayağı  da 
memleketin  maddi  kültürüyle  ilgiliydi.  Oryantalistlerin  etkisiyle  da  olsa 
Osmanlı  kültürünü  temsil  ettiği  düşünülen  el  sanatları  zamanla  değer 
kazandı.  1869  yılında  Müze-i  Hümayun  olarak  adlandırılacak  ilk  Osmanlı 
müzesi, 1846’da İstanbul’da açıldı ve değerli birçok halk sanatı örneği orada 
sergilendi.
37
 
Bir  başka  önemli  isim  olan  Ziya  Gökalp  için  halkiyatın  önemi  “resmi 
medeniyet”  ve  “halk  medeniyeti”  arasında  kurduğu  karşıtlıkla  yakından 
                                                             
37
 Arzu Öztürkmen, Türkiye’de Folklor Ve Milliyetçilik, İstanbul, 1998.s. 24 


50 
 
ilgilidir. Gökalp’e göre, halk medeniyeti ve resmi  medeniyet Türklerde başka 
milletlerde olduğundan çok daha keskin bir çizgiyle ayrılmıştı: Türklerin yakın 
dönemde  hezimete  uğramalarındaki  en  büyük  etken  kendi  müesseselerini 
yükselterek  medeniyet  kurmak  yerine  yabancı  milletlerin  müesseselerine 
zahmetsizce  konarak  bir  medeniyet  oluşturmaya  kalkışmalarıydı.  Bunun 
sonucu  olarak,  Gökalp’ın  20.  yüzyılın  başında  Osmanlı-Türk  toplumu  için 
tespiti  pek  de  umut  verici  değildir.  Ona  göre,  “ne  resmi  ariflerde  milli  bir 
hassasiyet,  ne  de  halk  irfanında  usuli  bir  intizam  ve  irtika  mevcut 
olabilmiştir.”
38
 
Ziya  Gökalp  gibi,  folklora  yeni  bir  araştırma  alanı  olarak  dikkat  çeken 
Osmanlı  aydınlarından  biri  da  Rıza  Tevfik’tir.  Halk  medeniyetini  Türklüğü 
muhafaza  eden  bir  kaynak  olarak  gören  Gökalp’ın  folklor  ve  milliyetçilik 
arasında kurduğu ilişkiyi, 1913 yılında Peyam gazetesinin edebi ekinde çıkan 
“folklor- folk-lore” adlı yazısında Rıza Tevfik farklı bir açıdan kurar. Ona göre 
folklor  ve  ulus  arasındaki  ilişkiyi  kuran  kavram  “anonimlik”  tir.  Diğer  bir 
deyişle,  Rıza  Tevfik’e  göre,  ancak  toplumun  benimsediği  sözlü  ürünler 
yaşayabilirler;  belli  bir  tarihsellik  içinden  süzülerek  günümüze  kadar  uzanan 
folklorik  türler  bir  milletin  kendini  ifade  ediş  biçimi  olarak  da  görülebilirler. 
Rıza Tevfik’in önemle vurguladığı bir diğer nokta da folklor ürünlerinin belli bir 
sadelik içinde ulaştıkları üstün sanatsal ifade gücüdür. Halk dilinin edebi dile 
oranla  daha  kısıtlı bir  söz  dağarcığı  olduğunu  kabul  etmesine  rağmen  şöyle 
der: “… onda ne garip ne icazlı bir fusun-ı eda (charme de l’expression) var ki 
birkaç  sözle  birçok  şeyler  söyleyebiliyor.”  Rıza  Tevfik  için  halk  edebiyatının 
                                                             
38
 A.g. e. s.26–27 


51 
 
“büyüleyici edası” resmi edebiyatımızın birçok eserini geride bırakır. Herhangi 
bir  folklor  ürününün  yoğun ifade  gücüyle  hem  tarihsel  bilgiler  içerebileceğini 
hem de tarihsel anlatıların yapamadığını yaparak bahsedilen konularla daha 
farklı bir düzlemde buluşma sağladığını söyler. 
Rıza Tevfik gibi folkloru Avrupa referansıyla gündeme getiren bir diğer 
yazar  da  Köprülüzade  Mehmet  Fuat’tır.  1914  yılında  kaleme  aldığı  “yeni  bir 
ilim:  halkiyat;  folk-lore”  İkdam  gazetesinde  yayınlanır.  Köprülü,  folklorun 
Avrupa’da  yıllardan  beri  kurumsallaşmış  olmasına  rağmen  Osmanlı 
camiasının  “hala  böyle  bir  şeyin  mevcudiyetinden  bile  gafil”  olmasından 
yakınır.  Balkan  örneğini  göstererek  folklor  ve  milliyetçilik  arasındaki  yakın 
ilgiyi köprülü şöyle kurar: “Balkan milletleri Rumeli’yi kendi aralarında taksim 
için  mücadele  ederken  yalnız  silahla  değil,  bir  takım  delail tarihiyle,  lisanîyle 
ve  insaniyle  ile  de  mücehhez  idiler.  “Folklor”  tetkikatı  onlara  çok  noktalarda 
rehber  oluyordu.”  Köprülü’ye  göre  folklor  araştırmalarının  milliyetçilikle  ilgisi 
sadece bir vatan aşkından ibaret değildir. Folklorik bilgi siyasi idarecilerin sık 
sık  başvurdukları  bir  kaynak  olması  vesilesiyle  aynı  zamanda  işlevsel  bir 
bilgidir de. Devlete hizmet için folklor kaynaklarını kullanma meselesinin altını 
çizen  Köprülü,  bu  konuda  İngilizlerin  Hindistan’da,  Fransızların  Cezayir  ve 
Tunus’ta  yürüttükleri  araştırmalara  değinir;  ayrıca,  Rusların  benzer 
araştırmaları  Türkiyat  adı  altında  yaptıklarını  da  hatırlatır.  Ama  önemle 
vurguladığı  bir  başka  nokta  da  folklorun  uluslararası  camia  içindeki 
“temsiliyet”  ve  “tanıtım”  özellikleridir.  Köprülü’ye  göre,  Avustralya  ve  Afrika 
“vahşileri”  hakkında  yapılmış  araştırmalar  Türkler  üzerine  olanlardan  kat  kat 
daha  fazladır:  “…Garp  ilim  irfanına  Türk  folklorunu  tanıtmak  vazifesi  tabi 


Yüklə 1,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə