6
Etmenler hem kişisel hem de çevresel etmenleri kapsar. ICF, sınıflandırmanın temel yapısı olarak çevresel
etmenlerin geniş bir listesini içerir. Çevresel etmenler, işlev ve yetiyitiminin bütün bileşenleri ile etkileşim
halindedir. Çevresel Etmenler bileşeninin temel yapısı fiziksel, sosyal ve düşünsel dünyanın özellikleri üzerinde
kolaylaştırıcı ya da engelleyici etkidir.
3.3 Sınıflandırma Birimi
ICF, sağlık ve sağlıkla ilgili durumları sınıflandırır. Bu nedenle sınıflandırma birimi sağlık ve sağlıkla ilgili
alanlardaki kategorilerdir. ICF’de kişilerin sınıflandırma birimi olmadıklarını belirtmek gerekir; yani ICF
insanları değil, ancak her bir insanın içinde bulunduğu sağlık veya sağlıkla ilgili alanlardaki konumunu tanımlar.
Ayrıca, tanımlama, her zaman kişinin içinde bulunduğu çevresel ve kişisel etmenler bağlamında yapılır.
3.4 ICF’nin Sunumu
ICF, farklı kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için, farklı detaylandırma basamaklarıyla iki form halinde
hazırlanmıştır.
Bu ciltte yer alan ICF’nin tam formu, sınıflandırmayı dört basamak halinde detaylandırılmış biçimde sunar. Bu
dört basamak, ikinci basamaktaki tüm alanları kapsayan daha yüksek basamaklı sınıflandırma sistemi ile
birleştirilebilir. ICF’nin iki-basamaklı sistemi olan kısa formu da vardır.
4. ICF Bileşenlerine Genel Bakış
TANIMLAR
11
Sağlık bağlamı içinde:
Vücut işlevleri vücut sistemlerinin fizyolojik işlevleridir (psikolojik işlevler de dahildir).
Vücut yapısı vücudun organ, kol ve bacaklar ve diğer bölümleri gibi anatomik kısımlarıdır.
şlev veya yapı bozuklukları vücut işlevleri veya yapısında önemli bir kayıp ya da aykırılık gibi
problemlerdir.
Etkinlik kişi tarafından bir eylem ya da bir görevin yerine getirilmesidir.
Katılım yaşamın içinde olmaktır.
Etkinlik sınırlılıkları etkinlikleri yerine getirirken kişinin karşılaşabileceği zorluklardır.
Katılım kısıtlılıkları yaşam durumlarının içinde kişinin karşılaşabileceği problemlerdir.
Çevresel etmenler insanların yaşadığı ve yaşamlarını kurduğu fiziksel, sosyal ve düşünsel
çevreyi oluşturur.
11
Bkz Ek 1, Sınıflandırma ve Terminolojik Konular.
7
Bu kavramların genel tanımları Tablo 1’de verilmiştir; bölüm 5.1. de işevuruk tanımları yapılacaktır. Tabloda
da görüldüğü gibi:
•
ICF, her biri iki bileşeni içeren iki bölümden oluşur:
1.Bölüm. şlevler ve Yetiyitimi
(a) Vücut şlevleri ve Yapıları
(b) Etkinlikler ve Katılım
2.Bölüm. Bağlamsal Etmenler
(c) Çevresel Etmenler
(d) Kişisel Etmenler
•
Her bir bileşen hem pozitif hem de negatif terimleme ile ifade edilebilir.
•
Her bir bileşen değişik alanlardan oluşur. Her bir alanın içinde sınıflandırma birimi olan kategoriler yer
alır. Uygun kategori kodu ya da kodları seçilerek, kişinin içinde bulunduğu sağlık ya da sağlıkla ilgili
durumu kaydedilebilir. Daha sonra o kategorideki işlev ya da yetiyitiminin düzeyi veya büyüklüğünü, ya
da çevresel etmenlerin ne derece kolaylaştırıcı veya engelleyici olduklarını sayısal kodlarla ifade eden
niteleyiciler eklenebilir.
Tablo 1. ICF’ye genel bakış
1. Bölüm: şlevler ve Yetiyitimi
2. Bölüm: Bağlamsal Etmenler
Bileşenler
Vücut şlevleri
ve Yapıları
Etkinlikler
ve Katılım
Çevresel
Etmenler
Kişisel
Etmenler
Alanlar
Vücut işlevleri
Vücut yapıları
Yaşam alanları
(görevler, eylemler)
şlevler ve yetiyitimi
üzerinde dışsal etkiler
şlevler ve yetiyitimi
üzerinde içsel etkiler
Yapılar
Vücut işlevlerinde
değişiklik (fizyolojik)
Vücut yapılarında
değişiklik (anatomik)
Kapasite
Standart bir çevrede
görevlerin yerine
getirilmesi
Performans
Mevcut çevrede
görevlerin yerine
getirilmesi
Fiziksel, sosyal ya da
düşünsel dünya
özelliklerinin
kolaylaştırıcı veya
engelleyici etkileri
Kişinin kendi
özelliklerinin etkileri
şlevsel ve yapısal
bütünlük
Etkinlikler
Katılım
Pozitif
terimleme
şlevsellik
Kolaylaştırıcılar
uygulanamaz
şlev veya yapı
bozukluğu
Etkinlik sınırlılığı
Katılım kısıtlılığı
Negatif
termleme
Yetiyitimi
Sınırlar/engeller
uygulanamaz
8
4.1 Vücut şlevleri ve Yapıları ve bozuklukları
Tanımlar:
Vücut işlevleri vücut sistemlerinin fizyolojik
işlevleridir (psikolojik işlevler de dahildir).
Vücut yapısı vücudun organ, kol ve bacaklar ve
diğer bölümleri gibi anatomik kısımlarıdır.
şlev veya yapı bozuklukları vücut işlevleri veya yapısında önemli bir kayıp ya da aykırılık
gibi problemlerdir.
(1) Vücut işlevleri ve vücut yapıları iki kısım içinde sınıflandırılır. Bu iki sınıflandırma paralel kullanım için
tasarlanmıştır. Örneğin, vücut işlevleri “görme işlevleri” gibi temel insan duyularını kapsar ve yapısal
karşılıkları “göz ve ilgili yapılar” şeklinde yer alır.
(2) “Vücut” bütün olarak insan organizması anlamına gelir; bu nedenle beyin ve beyin işlevlerini (akıl) kapsar.
Zihinsel (veya psikolojik) işlevler vücut işlevleri altında sınıflandırılır.
(3) Vücut işlevleri ve yapıları, vücut sistemlerine göre sınıflandırılır; bu nedenle, vücut yapıları organlar olarak
düşünülmez.
12
(4) Yapıdaki bozukluklar vücut yapısındaki anomali, kusur, kayıp veya diğer önemli aykırılıkları içerir. Yapı
bozuklukları, doku ve hücre ile althücre ve moleküler düzeydeki biyolojik bilgiyle uyum içinde olacak
biçimde kavramsallaştırılmıştır. Ancak, pratik nedenlerden dolayı bu basamaklar listelenmemiştir.
13
Yapı
bozukluklarının biyolojik oluşumları sınıflandırmaya rehberlik etmiştir. Sınıflandırma hücre veya moleküler
düzeylerde de geliştirilebilir. Tıbbi kullanıcılar için şunu belirtmek gerekir: yapı bozuklukları altta yatan
patoloji ile aynı şey değildir, ancak, o patolojinin göstergeleridir.
(5) şlev veya yapı bozuklukları, vücut ve işlevlerinin biyomedikal durumunda, genel olarak kabul edilmiş
toplum standartlarından sapmayı belirtir, bileşenlerinin tanımı bu standartlara göre fiziksel veya zihinsel
işlevleri değerlendirebilecek nitelikteki kişiler tarafından yapılır.
(6) şlev veya yapı bozuklukları geçici ya da kalıcı; ilerleyen, gerileyen ya da sabit; aralıklı ya da sürekli
olabilir. Toplum normlarında sapmanın düzeyi hafif veya ciddi olabilir ve zaman içinde dalgalanmalar
gösterebilir. Bu özellikler, özellikle kodlamalarda, ondalık basamaklardaki niteleyiciler yoluyla daha açık
olarak tanımlanır.
(7) şlev veya yapı bozuklukları etiyolojiye ya da nasıl geliştiklerine bağlı değildir; örneğin, görme ya da uzuv
kaybı bir genetik anormallikten ya da yaralanmadan kaynaklanabilir. şlev veya yapı bozukluğunun
oluşumu için bir neden gerekir; fakat bu neden, sonuçta ortaya çıkan işlev veya yapı bozukluğunu
anlatmak için yeterli olmayabilir. Ayrıca, bir işlev veya yapı bozukluğu olduğunda vücut işlevleri veya
yapılarında bozulma vardır, ancak bu çok çeşitli hastalıklar, bozukluklar (disorder) ya da fizyolojik
durumlardan kaynaklanabilir.
(8) şlev veya yapı bozuklukları sağlık durumunun bir ifadesi ya da parçası olabilir, ancak hastalığın varlığını
ya da kişinin hasta olarak değerlendirilmesini gerektirmez.
(9) şlev veya yapı bozuklukları, içerik olarak bozukluklar (disorder) veya hastalıklardan daha geniş
kapsamlıdır; örneğin bir bacağın kaybedilmiş olması vücut yapısındaki bozukluktur, ancak bozukluk
(disorder) veya hastalık değildir.
(10) şlev veya yapı bozuklukları, başka bozukluklara neden olabilir; örneğin, kas gücünün olmaması hareket
işlevlerini bozabilir, kalp işlevleri solunum işlevlerindeki bozukluklarla ilgili olabilir, ve algı bozukluğu
düşünce işlevleri ile ilintili olabilir.
(11) Vücut şlevleri ve Yapısı bileşenlerinin bazı kategorileri, özellikle semptomlar ve belirtiler, ICD-10
kategorileri ile örtüşmektedir. Ancak, bu iki sınıflandırmanın amaçları farklıdır. ICD-10 morbiditenin
belgelenmesi veya hizmet kullanımları için semptomları özel bölümlerde sınıflandırır, oysa ICF bunları
vücut işlevlerinin bölümleri olarak gösterir. Önleme ve hastaların ihtiyaçlarının belirlenmesi için
kullanılabilirler. Daha da önemlisi, ICF’de Vücut şlevleri ve Yapıları sınıflandırması, Etkinlikler ve Katılım
kategorileri ile bir arada kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
12
ICIDH’nin 1980 baskısında organ düzeyi belirtildiği halde, “organ” tanımı açık değildir. Göz ve kulak genellikle organ
olarak kabul edilir; ancak sınırlarını belirlemek ve tanımlamak zordur, aynı şey ekstremiteler ve iç organlar için de
geçerlidir. Vücuttaki bir öğe ya da birimin varlığına işaret eden “organ” yaklaşımı yerine, ICF’ de bu terim “vücut yapısı”
olarak değiştirilmiştir.
13
Böylece ICF’nin tam formu kullanılarak kodlanan işlev veya yapı bozuklukları, doğrudan gözlem aracılığı ile ya da bu gözlemlerden
çıkarımda bulunarak, ilgili kişiler ya da başkaları tarafından belirlenebilir veya farkedilebilir.
Dostları ilə paylaş: |