İbn Sînâ’nın Metafizik Delili 1



Yüklə 344,44 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/8
tarix15.07.2018
ölçüsü344,44 Kb.
#55785
1   2   3   4   5   6   7   8

112

 

ENGİN ERDEM

lığın bilgisinin kesinliği üzerine kuruludur; onunla bu konuda aynı anlayışı 

paylaşan F. Er-Râzî ve El-Cürcânî (1340-1413) gibi düşünürlerin de söylediği 

gibi, her insan, hatta çocuklar ve aptallar bile kendisinin var olduğunu bilir. 

Dolayısıyla İbn Sînâ, Anselm’in iddia ettiği gibi her insanın Tanrı mefhumuna 

sahip olduğu tarzındaki tartışmalı bir öncülden ziyade her insanın kabul ede-

ceği varlığın bilgisinin kesin olduğu öncülünden hareket etmektedir. 

İbn Sînâ’nın argümanı, eserden müessire, duyusaldan duyusal olmayana 

giden bir yolu takip etmediğinden onun delilini kozmolojik olarak adlandı-

rılmak doğru değildir. O, var olanı var olması bakımından analiz ederek, sırf 

varlıktan hareket ettiği için onun argümanını “ontolojik delil” olarak adlan-

dırmak mümkündür. Ancak onun, metafizik ilminin ilkeleri (mebâdi), konu-

ları (mevâdı), ve amaçları (metâlib) hakkındaki görüşleri hatırlandığında İbn 

Sînâ’nın argümanını metafizik delil olarak adlandırmak daha isabetli olacaktır. 

İbn Sînâ’ya göre Tanrı’nın varlığı, Aristo’nun ve İbn Rüşd’ün iddialarının

59

 

aksine metafiziğin konusu değil amacıdır.



60

 Tanrı’nın varlığının metafiziğin 

konusu olarak kabul edilmesi, O’nun varlığının baştan bir veri olarak kabul 

edilmesi anlamına gelir; bir ilmin varlığını açıklamaya çalıştığı şey, bu ilmin 

konusu olamaz.

61

 İbn Sînâ’ya göre Tanrı’nın varlığını kanıtlamak, metafizik 



dışında başka bir ilminin amaçları arasında yer alamaz.

62

 Metafizik, madde-



den ayrı (mufarık) olanı araştıran, var olanı var olması bakımından inceleyen 

tümel bir ilimdir. Bu bakımdan Tanrı’nın varlığının metafizik dışında bir ilim-

de araştırılması mümkün değildir. Örneğin tabiatçı/fizikçi, Tanrı’nın varlığını 

hareket delili ile açıklamaya çalışmaktadırlar. Hareketli ve hareket ettirici di-

zisinin sonsuza kadar uzayamayacağını göstermeye çalışan bu delilde hareket 

ettirilmemiş bir ilk hareket ettiricinin varlığı kanıtlanmaya çalışılır. Tabiatçı, 

hareketin  ilk  ilkesini  açıklamaya  çalışmaktadır;  ancak  o,  cisim  ve  cisimsel 

olan varlıkların durumlarını analiz ederek bunu yaptığı için bizzat Tanrı’nın 

varlığını açıklamak onun amacı (matlûbu) değildir; o, Tanrı’nın varlığını sa-

dece hareketle ilişkisi, ilk hareket ettirici olması açısından araştırmaktadır.

63

 

59  Ömer  Mahir  Alper,  “Avicenna’s  Conception  Of  The  Scope  Of  Metaphysics:  Did  He  Really 



Misunderstand Aristotle”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 16, 2007, ss. 91-92.

60  İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, ss. 5-6.

61  A.g.e.,  s.  6;  Rahim  Acar,  “İbn  Sînâ’ya  Göre  Metafizikte  Teolojinin  Yeri”,  Uluslararası  İbn  Sînâ 

Sempozyum Bildirileri, İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yay., 2008, s.164. 

62  İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, ss. 5-6.

63  eş-Şirâzî, Şerh-u İlâhiyyât-ı Şifâ, s. 23.



İbn Sînâ’nın Metafizik Delili

 

113



Bizzat Tanrı’nın varlığını açıklamak, varlığı var olması bakımından araştıran 

metafiziğin dışındaki bir ilmin amacı olamaz.

64

 

İbn Sînâ, metafiziğin diğer ilimlerden üstün olduğunu açıklarken, bu ilim-



de Tanrı’nın  varlığını  kanıtlamak  için  diğerlerinde  olduğu  gibi  duyusallara 

(mahsûsât) dayanmayan bir yolun daha mevcut olduğundan söz etmektedir.

65

 

Metafizik ilmine özgü bu yolda varlığın, varlığı zorunlu olan bir ilkesi var-



dır; O’nun bir’liği, değişmezliği, her şeyin ilkesi olduğu ve her şeyin O’ndan 

çıktığı duyusallara dayanmaksızın tümel, akli önermelerle ortaya konmakta-

dır. İbn Sînâ’nın, ilk(e)lerden ikincil(l)ere, sebepten sonuca giden bu burhânî 

yolu “kendi acziyetimiz sebebiyle” bazı genel varlık mertebeleri dışında ta-

kip edemiyor olduğumuza dair eş-Şifa’daki ifadeleri onun, Tanrı’nın varlığını 

burhan-ı limmî ile değil burhan-ı innî ile ispatlamaya çalıştığı yorumlarına 

kaynak teşkil etmiştir. Bize göre o, bu sözüyle, bu yolu takip etmede kendi 

acziyetine değil, Molla Sadra’nın da söylediği gibi insanların genelinin aczi-

yetine işaret etmektedir.

66

Burada,  Orta  Çağ  Hıristiyan  felsefesinin  en  önde  gelen  İbn  Sînâcı  filo-



zofu  olan  Henry  of  Ghent’in  (1217[?]-1293)  görüşlerine  temas  etmek  isti-

yorum. Orta Çağ Hıristiyan felsefesinde Aziz Thomas Aquinas’ın savunduğu 

“Aristo’ya göre ve hakikate göre” (secundum Aristotelem et veritatem) anla-

yışı yerine, “İbn Sînâ’ya göre ve hakikate göre” (secundum Avicennam et se-

cundum rei veritatem)

67

 diyecek kadar İbn Sînâ’nın görüşlerini benimseyen 



ve savunan Henry, İbn Sînâ’nın eş-Şifâ’da yer alan aşağıdaki pasajını -bazı 

yerlerini atlayarak- aynen iktibas etmektedir.

İleride sana açıklanacağı gibi, ilk ilke’yi ispatlama konusunda duyusal şeyler 

üzerine istidlale dayanmayan, tümel akli önermelere dayalı bir yol daha 

vardır. [Bu yol]

68

 varlığın, varlığı zorunlu bir ilkesi olmasını gerektirir; bu 



64  Aynı yer.

65  İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, s. 21.

66  A.g.e., s. 87.

67  Henry  of  Ghent,  Henry  of  Ghent’s  Summa:  The  Questions  on  God’s  Existence  and  Essence 



(Articles 21-24), (Çev. J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leuven: Dallas Medieval Texts And Translations, 

2005, s. 154; Roland J. Teske, “Introduction”, Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: The Questions 



on God’s Existence and Essence (Articles 21-24), (Çev. J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leuven: Dallas 

Medieval Texts And Translations, 2005, (içinde) s. 30; Anton C. Pegis, “Toward a New Way to God: 

Henry of Ghent ”, Medieval Studies, 30, 1968, s. 242. 

68  İbn  Sînâ’nın  Kitâbu’ş-Şifâ’sının  mütercimleri  Ekrem  Demirli  ve  Ömer  Demir,  “Bel  min  tarîkin 

mukaddimâtin külliyetin akliyyetin” ifadelerinin ardından gelen fiili, “tûcibu” olarak okudukları için 



114

 

ENGİN ERDEM

ilkenin hiçbir biçimde değişmesine ve çoğalmasına izin vermez; onun, her 

şeyin ilkesi olmasını, her şeyin [bütüncül] bir düzene göre zorunlu biçimde 

ona bağlı olmasını gerektirir. Fakat biz, kendi acziyetimiz sebebiyle, ilk(e)

lerden ikincil(l)ere, sebepten sonuca giden bu burhânî yolu takip etmede, 

ayrıntılara girmeksizin [ilkelerle ikinciler-sebep ile sonuç arasındaki] bazı 

genel varlık dereceleri dışında, başarılı olamıyoruz.

69

Henry’e göre, İbn Sînâ’nın, duyusal, yaratılmış varlıklara dayanmaksızın 



Tanrı’nın varlığının bilgisinin, tümel, akli önermelerle nasıl elde edilebilece-

ği konusundaki görüşünü anlayabilmek için, bir şeyin var olduğunu bilmenin 

hangi yollarla mümkün olduğuna bakmak gerekir. Ona göre, bir şeyin var 

olduğunu, bilfiil mevcut olduğunu bilmenin üç yolu vardır.

70

 Birincisi, bir 



şeyin  önümüzde  hâzır  olmasıdır;  sözgelimi  ateş  gözümüzün  önünde  hâzır 

olduğunda  onun  bilfiil  var  olduğunu  biliriz.  İkincisi,  bir  şeyin  mahiyetini 

bilmek suretiyle olur. Örneğin biz önümüzde ateşi görmeden de ateşin ma-

hiyetini  biliriz.  Üçüncü  yol  ise,  var  olan  diğer  şeylerin  bizim  var  olduğu-

nu bilmek istediğimiz şeyle ilişkisine ve ona olan muhtaçlığına dayalıdır.

71

 



Tanrı’nın  varlığını  birinci  yolla  bilmek  mümkün  değildir;  bir  kimsenin, 

önünde hâzır olan ateşi gördüğü gibi doğal yolla Tanrı’yı görmesi -azizle-

rin O’nu cennete görmesi dışında- asla söz konusu olamaz.

72

 Yaratılmıştan 



Yaratıcı’ya giden ve nedenselliğe dayalı olan üçüncü yol üzerinde durmayan 

Henry, Tanrı’nın bilinebilmesi konusunda ikinci yola büyük önem atfeder. 

Ona göre, ikinci yolda bir şeyin mahiyetine bakarak o şeyin bilfiil var oldu-

ğunu söyleyebilmek için, bu şeyin mahiyetinin varlığını içeren olması gere-

kir ve bu, sadece Tanrı için söz konusudur; çünkü Tanrı’da varlık ile mahiyet 

özdeştir.

73

 İkinci yolu takip ederek, yaratılmış bir şeyin var olduğunu bilmek 



İbn Sînâ’nın özne olarak “yol”’u (sebîl) değil “önermeleri” kastettiğini düşünerek “bu önermeler” ifa-

desini kullanmaktadırlar. Bkz. İbn Sînâ, Kitâbu’ş-Şifâ:Metafizik, (Çev. E. Demirli, Ö. Türker), İstan-

bul: Litera, 2004, s. 19. Oysa eş-Şifa’nın Fatih Sultan Mehmet’in mütalaa etmesi için hazırlanmış olan 

nüshasında da ifade edildiği gibi bu fiilin önermeleri kastedecek biçimde “tûcibu” olarak değil, yol’a 

referansta bulunacak biçimde “yûcibu” olarak okunması daha isabetlidir. Bkz. İbn Sînâ, İlâhiyyât-ı Şifâ

(Haz. M. Kaya), Ankara: Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., 2005, I. Makale, III. Fasıl. 

69  İbn  Sînâ,  Şifâ:  İlâhiyyât,  s.  21;  krş.  Henry  of  Ghent,  Henry  of  Ghent’s  Summa:  The  Questions  on 

God’s Existence and Essence, s. 151.

70  Henry of Ghent, aynı yer.

71  Aynı yer.

72  A.g.e, s. 153.

73  Aynı yer.



İbn Sînâ’nın Metafizik Delili

 

115



mümkün değildir; çünkü bir yaratılmışın mahiyetini bilmek, onun bilfiil var 

olduğunu bilmeyi gerektirmez. Fakat Tanrı söz konusu olduğunda mahiye-

tini/  inniyyetini  bildiğimizde  O’nun  bilfiil  var  olduğunu  da  biliriz;  çünkü 

O’nda varlık ile mahiyet birdir. Bu ikinci yolda tamamen doğal vasıtalarla 

Tanrı’nın varlığını bilmek mümkündür; İbn Sînâ Tanrı’nın varlığının bilgi-

sine doğaüstü vahiy yoluyla değil, doğal aklı kullanarak ulaşır.

74

 Henry’nin 



nokta-i nazarından bakıldığında, İbn Sînâ’nın felsefi sisteminin odağında yer 

alan varlık-mahiyet ayırımı meselesi, esas itibariyle, doğal akıl vasıtasıyla 

Tanrı’nın bilgisine erişme çabasının bir tezahürüdür; varlık-mahiyet ayırımı, 

mahiyet mefhumu, varlığın tümel, akli, metafizik tahlilinin en açık kanıtı-

dır. Bir yaratılmışın mahiyetini bilmek, onun var olduğunu bilmeyi içermez; 

çünkü onun mahiyeti varlığından ayrıdır. Oysa Tanrı’da varlık ile mahiyet 

özdeş olduğundan, mahiyetini bilmek O’nun var olduğunu da bilmeyi ge-

rektirir. Henry’ye göre, İbn Sînâ’nın metafizik yolla Tanrı’nın bilinebileceği 

iddiasının temelinde tam da bu vardır: “İnanıyorum ki İbn Sînâ, bir insan, 

duyusalların tanıklığı ile değil, tümel, aklî önermeler yoluyla Tanrı’nın var 

olduğunu bilebilir, dediğinde zihninde bu vardı.”

75

 



İbn Sînâ’nın delilinin metafizik olduğunun, yaratılmışlara ve duyusallara 

dayanmadığının en açık kanıtı, onun olgunluk dönemi eseri olan el-İşârât’ta 

yer almaktadır:

İlk’in  varlığına,  birliğine,  eksikliklerden  uzak  oluşuna  dair 

açıklamamızın,  nasıl  varlığın  kendisini  düşünmekten  başka  bir  şeye 

ihtiyaç  duymadığını;  O’nun  yaratmasına  ve  fiiline  –  her  ne  kadar 

bunlar  O’nun  için  delil  olsa  da-  itibar  etmeye  ihtiyaç  duymadığını 

iyice  düşün!  (Vurgular  bana  ait)  Fakat  bu  yol,  daha  şereflidir  ve  daha 

güvenilirdir;  yani,  varlığın  durumunu  dikkate  aldığımız  zaman,  onunla, 

varlık  olması  bakımından  varlığa  şahitlik  edilir  ve  daha  sonra,  varlıkta 

O’ndan  sonra  gelen  diğer  şeylere  şahit  olunur.  Bunun  benzerine,  İlâhî 

Kitap’ta şöyle işaret edilir: “O’nun gerçek olduğu ortaya çıkıncaya kadar 

onlara ayetlerimizi ufuklarda ve kendi içlerinde göstereceğiz.” Diyorum ki 

74  A.g.e., ss. 151,153.

75  A.g.e.,  s.  153;  Türkçe  felsefe  literatüründe  şimdiye  değin  gündeme  gelmemiş  olan  Henry  of 

Ghent’in görüşlerini ve İbn Sînâcılığının boyutlarını, isbât-ı vâcib bağlamında müstakil bir çalışmada 

ele alacağım için burada daha fazla ayrıntıya girmiyorum.




116

 

ENGİN ERDEM

bu hüküm, bir grup insan içindir. Sonra O, şöyle diyor: “Rabbinin her şeye 

şahitlik etmesi sana yetmez mi?” Diyorum ki bu hüküm, O’nu şahit tutup, 

O’na şahit tutmayan en doğrular/sıddıklar içindir.

76

İbn  Sînâ’nın  atıfta  bulunduğu  Fussilet  Sûresi’nin  53.  âyetinin  ilk  kısmı 



“O’nun gerçek olduğu ortaya çıkıncaya kadar onlara, ayetlerimizi ufuklarda ve 

kendi içlerinde göstereceğiz.” eserden müessire, yaratılmışlardan Yaratıcı’ya 

ulaşmaya  çalışanların  yoluna  işaret  etmektedir. Ancak  âyetin  ikinci  kısmı, 

“Rabbinin  her  şeye  tanıklık  etmesi  sana  yetmez  mi?”,  müessirden  esere, 

Yaratıcı’dan yaratılmışlara giden sıddıkların yoludur. Sıddıklara özgü bir yol 

ile Tanrı’nın varlığını ispatlamaya çalışan İbn Sînâ, yaratılmışları Tanrı’ya şa-

hit tutmak yerine, Tanrı’yı yaratılmışlara şahit tutmaktadır. Ona göre, yaratıl-

mışlar Tanrı’nın varlığının niçin’ini açıklayamaz, ancak Tanrı yaratılmışların 

varlığının niçin’ini açıklayabilir: Zorunlu yoksa varlık da yoktur. İbn Sînâ’nın 

argümanında delil, varlığın doğası, medlul ise sırf varlık, yani Tanrı’dır. Ona 

göre, Zorunlu Varlık’tan hiçbir fiil veya hiçbir şey çıkmasa bile, herhangi bi-

çimde (la-ale’t-teayyîn) bir varlığın imkânı ortaya konduktan sonra, bununla 

Zorunlu Varlık’ı ispat etmek mümkündür.

77

Kaynakça

Acar, Rahim, “Ibn Sina/Avicenna”, The Routledge Companion to Philosophy 

of Religion, (Ed. C. Meister, P. Copan), London, New York: Routledge, 

2007.


____, “İbn Sînâ’ya Göre Metafizikte Teolojinin Yeri”, Uluslararası İbn Sînâ 

Sempozyum Bildirileri, İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yay., 2008.

Açıkgenç, Alparslan, Being And Existence In Sadrā And Heidegger, Kuala 

Lumpur: ISTAC, 1993.

Ahmed Nuri, İsbât-ı Vâcib, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Yazma 

Bağışlar Koleksiyonu, no. 3129.

Alper, Ömer Mahir, “Avicenna’s Conception Of The Scope Of Metaphysics: 

Did He Really Misunderstand Aristotle”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat 

Fakültesi Dergisi, S. 16, 2007. 

____, Varlık ve İnsan: KemalPaşazâde Bağlamında Bir Tasavvurun Yeniden 



İnşası, İstanbul: Klasik, 2010.

76  İbn Sînâ, el-İşârât ve’t-Tenbîhât, ss. 66.

77  Ahmed Nuri, a.g.r., vr. 12.



İbn Sînâ’nın Metafizik Delili

 

117



Anselm Of Canterbury, ProslogionThe Major Works, (Der.-Çev. B. Davies, 

G.R. Evans), Oxford: OUP, 1998.

Atay, Hüseyin, “İbn Sînâ’da Varlık Delili”, Uluslararası İbn Sînâ Sempozyum 

Bildirileri, İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yay., 2008.

Aydın, Mehmet, Din Felsefesi, Ankara: Selçuk Yay., 1997, (6. baskı).

Bayrakdar,  Mehmet,  “Fârâbi  ve  İbn  Sînâ’da  Ontolojik  Delil  Üzerine”  İbn 

Sînâ: Doğumunun Bininci Yılı Armağanı, (Der. A. Sayılı), Ankara: TTK 

Yay., 1984.

Craig, William L., The Cosmological Argument From Plato To Leibniz, Lon-

don: Macmillan,1980.

El-Cürcânî, es-Seyyîd eş-Şerîf Alî b. Muhammed, Şerhu’l Mevâkıf, (thk. A. 

Umeyre), Beyrut: 1997, c. I. 

____, et-Târîfât, (thk. Âdil E. Hızır), Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 2007.

Davidson, Herbert, Proofs for Eternity, Creation and the Existence of God in Me-



dieval Islamic and Jewish Philosophy, New York, Oxford: OUP, 1987.

Demirli, Ekrem, Sadreddin Konevî, İstanbul: İSAM, 2008.

Derin, Necmi, Kutbeddin Râzi’nin Hayatı, Eserleri ve Felsefi Görüşleri, An-

kara: Ankara Üniversitesi, Sos. Bil. Enst., Felsefe ve Din Bil. (İslam 

Felsefesi), 2008, (basılmamış doktora tezi).

Descartes, İlk Felsefe Üzerine Metafizik Düşünceler, (Çev. M. Karasan), İs-

tanbul: MEB, 1998.

Ed-Devvânî, Celâleddin, Risâletü İsbâti’l-Vâcibi’l-CedîdeSeb-u Resâil, (thk. 

A. Tuysirkâni), Tahran: Mîrâs-ı Mektûb, 2002.

Al-Ghazâlî, The Incoherence of the Philosophers, (A Parallel English-Arabic 

Text, Trans. M. E. Marmura), New York: Brigham Young University 

Press, 1997.

Heer, Nicholas, “Al-Abharī And Al-Maybudī On God’s Existence” http://fa-

culty.washington.edu/heer/abhari-sep.pdf, [20.06.2011]

Hegel, Georg W. F., Lectures On The Proofs Of The Existence Of God, (Çev. 

P. C. Hodgson), Oxford: OUP, 2007.

El-Hemedânî, Aynu’l-Kudât, Zübdetü’l-Hakâik, (thk. A. Useyrân), Tahran: 1341.

Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: The Questions on God’s Existence 



and Essence (Articles 21-24), (Çev. J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leu-

ven: Dallas Medieval Texts And Translations, 2005.




118

 

ENGİN ERDEM

İbn Kemâl Paşazâde, Risâle fî Tahkîk-i Ma’nel’Leys ve’l-Eys, Süleymaniye 

Yazma Eser Kütüphanesi, Esad Efendi Koleksiyonu, no. 3682.

İsmail Hakkı (İzmirli), Muhtasar Felsefe-i Ûlâ: Philosophie Première, İstan-

bul: Hukuk Matbaası, 1329.

İbn Sînâ, el-İşârât ve’t-Tenbîhât, Kum: Neşru’l-Belâğa, h. 1383, c. 3.

____, Şifâ: İlâhiyyât, (thk. G. C. Anawati, S. Zayed) Kahire: 1960.

____, Kitâbu’ş-Şifâ: Metafizik, (Çev. E. Demirli, Ö. Türker), İstanbul: Litera, 

2004.


____, Kitabu’n-Necât, Fakhr ed-Dîn el-İsferâyini el-Nişâbûrî, Şerh-u Kitabi’n-

Necât (Kısm-ı İlâhiyât), (thk. H. N. İsfehânî), Tahran: 2004.

____,  İlâhiyyât-ı  Şifâ,  (Haz.  M.  Kaya), Ankara: Vakıflar  Genel  Müdürlüğü 

Yay., 2005.

Kant,  Immanuel,  Critique  of  Pure  Reason,  (Çev.  P.  Guyer, A.  W.  Wood), 

Cambridge: CUP, 1998.

Kaya, M. Cüneyt, Varlık ve İmkân: Aristoteles’ten İbn Sînâ’ya İmkân’ın Tari-



hi, İstanbul: Klasik, 2011.

Köz, İsmail, İslam Mantıkçılarında Modalite Teorisi, Ankara: Ankara Üniver-

sitesi, Sos. Bil. Enst., Felsefe ve Din Bil. (Mantık), 2000, (basılmamış 

doktora tezi).

Leibniz, G.W., “On the Ultimate Origination of Things”, Philosophical Es-

says,  (Der.-  Çev.  R.  Ariew,  D.  Garber),  Cambridge:  Hackett  Pub. 

Comp., 1989.

McGinnis, Jon, Avicenna, Oxford: OUP, 2010.

El-Meybûdî,  Kâdî  Mîr  Şerhu  Hidâyeti’l-Hikme  (İklîlü’t-Terâcim),  (Çev.  M. 

M. Akkirmânî), İstanbul: Dersaâdet, 1312.

Molla Camî, The Precious Pearl (Al-Jāmī’s Al-Durrah Al-Fakhirah), (Çev. N. 

Heer), Albany: State University of New York Press, 1979.

Mustafa  Sabri  Efendi,  Mevkıfu’l- Akli  ve’l-Ilmi  ve’l-Âlemi,  Beyrut:  Daru’t-

Terbiye, 1950, c. 3.

Nolan, Lawrence, “Descartes’ Ontological Argument”, Stanford Encyclope-



dia  Of  Philosophy, 2011, http://plato.stanford.edu/entries/descartes-

ontological/ [22.06.2011]

Pegis, Anton C., “Toward a New Way to God: Henry of Ghent ”, Medieval 

Studies, 30, 1968.



İbn Sînâ’nın Metafizik Delili

 

119



Er-Râzî,  Fahruddîn,  el-Mebâhisü’l-Meşrikıyye  fî  İlmi’l-İlâhiyyâti  ve’t-

Tabîiyyât,  (thk.  M.  M.  el-Bağdâdî),  Beyrut:  Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî,  c. 

I., 1990.

____, Kitabu’l-Mulahhas Fi’l-Mantık Ve’l-Hikme, İsmail Hanoğlu, ‘Fahruddîn 

er-Râzî’nin, Kitabu’l-Mulahhas Fi’l-Mantık Ve’l-Hikme’ Adlı Eserinin 

Tahkîki ve Değerlendirmesi, Ankara: Ankara Üniversitesi Sos. Bil. Enst. 

Felsefe ve Din Bil. (İslam Fels.) c. II, 2009, (basılmamış doktora tezi).

Reichenbach,  Bruce,  “Cosmological  Argument”,  Stanford  Encyclopedia 

Of  Philosophy, 2008, http://plato.stanford.edu/entries/cosmological-

argument/ [20.06.2011]

Reçber, M. Sait, “Tanrı: Tasavvurları, Sıfatları ve Delilleri” (içinde) Din ve 

Ahlak  Felsefesi  (Ed.  Recep  Kılıç), Ankara: Ankuzem,  2006,  (birinci 

baskı).


Es-Semerkandî, Şemsuddîn, es-Sahâifu’l-İlâhiyye, (thk. A. A. eş-Şerîf) Ku-

veyt: Mektebetü’l-Felâh, 1985.

Eş-Şirâzî, Sadruddîn M. (Molla Sadra), Şerh-u İlâhiyyât-ı Şifâ, (thk. Necefgûlî 

Habîbî), Beyrut: 2007.

Teske, Roland J., “Introduction”, Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: 

The Questions on God’s Existence and Essence (Articles 21-24), (Çev. 

J.  Decorte,  R.  J.  Teske),  Paris,  Leuven:  Dallas  Medieval  Texts And 

Translations, 2005.

St.  Thomas  Aquinas,  Summa  Theologiae,  (Latin  text-English  translation) 

(Çev. T. McDermott O. P.), Great Britain: Blackfriars, vol. II., 1964.

Et-Tûsî,  Nasîruddîn  Şerhu’l-İşarat  ve’t-Tenbihat,  Kum:  Neşru’l-Belâğa,  h. 

1383, c. 3.

Williamson, Raymond K., Introduction to Hegel’s Philosophy of Religion, Al-

bany: State University of New York Press, 1984.

Yaran, Cafer S., Islamic Thought on The Existence of God: with contributions 



from Contemporary Western philosophy of religion, Washington: The 

Council For Research In Values And Philosophy, 2003.



Yüklə 344,44 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə