Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 52:1(2011), ss. 97-119
İbn Sînâ’nın Metafizik Delili
*
1
ENGİN ERDEM
Y. DOÇ. DR., ANKARA ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ
enginerdem77@gmail.com
Özet
Bu makalede, İbn Sînâ’nın Tanrı’nın varlığını ispat hakkındaki görüşlerini konu edece-
ğim. Günümüzde İbn Sînâ’nın delilinin ontolojik mi kozmolojik mi olduğu konusunda
felsefeciler arasında hararetli tartışmalar yaşanmaktadır. Onların çoğuna göre, İbn Sînâ,
Aristo’yu takip ederek, Tanrı’nın varlığını yaratılmıştan Yaratıcı’ya giden bir yol ile
ispatlamaya çalışmakta, önsel değil deneysel bir delil ortaya koymaktadır. İbn Sînâ’nın
varlık, modalite, varlık-mahiyet ayırımı, metafiziğin konusu ve amaçları hakkındaki
görüşlerini analiz ettikten sonra şunu iddia ediyorum: İbn Sînâ Tanrı’nın varlığını du-
yusallar vasıtasıyla, yaratılmıştan Yaratıcı’ya giden bir yol ile ispatlamaya çalışmaz.
Aksine, o bunu, varlığın doğasını, varlık olması bakımından incelemek suretiyle yapar;
onun delilinde Tanrı yaratılmışların varlığına şahitlik eder, yaratılmışlar O’nun varlığı-
na değil. Makalenin sonunda İbn Sînâ’nın delili ile kozmolojik ve ontolojik deliller ara-
sındaki benzerliklere, daha önemlisi farklılıklara işaret edip, ayrıca Orta Çağ Hıristiyan
felsefesinin en önde gelen İbn Sînâcı filozofu olan Henry of Ghent’in görüşlerine atıfta
bulunarak şunu ileri sürüyorum: İbn Sînâ’nın delili kozmolojik olmadığı gibi Anselmci
anlamda ontolojik de değildir; en doğrusu onun deliline “Metafizik Delil” demektir.
Anahtar Sözcükler: İbn Sînâ, Tanrı, Varlık, Mahiyet, İlâhî Basitlik, Metafizik Delil.
* Bu makale, Din Felsefesi Derneği tarafından İSAM’ın katkılarıyla 20-21 Mayıs 2011 tarihlerinde
İstanbul’da düzenlenen “Tanrı’nın Varlığına İlişkin Argümanlar” başlıklı atölye çalışmasında sundu-
ğum aynı başlıklı bildiri metninin gözden geçirilmiş ve kısmen genişletilmiş halidir. Anılan toplantıda,
bildiri hakkındaki görüş ve önerilerini paylaşan, Doç. Dr. Rahim Acar’a, Doç. Dr. Fehrullah Terkan’a,
Y. Doç. Dr. M. Cüneyt Kaya’ya, Prof. Dr. Adnan Arslan’a, Y. Doç. Dr. Zikri Yavuz’a, Doç. Dr. Caner
Taslaman’a ve Doç. Dr. Süleyman Dönmez’e; ayrıca bu meseleyi çalışırken kendileriyle fikir alış ve-
rişinde bulunduğum, bildiri metnini okuyarak cesaret verici yorumlarını paylaşan Prof. Dr. Hüseyin
Atay’a ve Prof. Dr. Recep Kılıç’a müteşekkirim.
98
ENGİN ERDEM
Abstract
Ibn Sina’s Metaphysical Proof
In this paper I shall deal with İbn Sīnā’s views on proving God’s existence (Isbāt al-
Wājib). Today, there have been hot debates among the philosophers whether Ibn Sina’s
argument for God’s existence is ontological or cosmological. The majority of the phi-
losophers argue that Ibn Sīnā, following Aristotle, tries to explain God’s existence by a
way which moves from the created to The Creator; he does not offer an a priori argu-
ment but rather an a posteriori one. Analyzing İbn Sīnā’s views on being, modality, the
distinction of essence and existence, the subjects and the aims of metaphysics, I claim
that he is not trying to prove God’s existence through sensible things, moving from
the created to the creator. On the contrary, Ibn Sīnā attempts to prove God’s existence
by analyzing the nature of being qua being; in his argumentation God witnesses to
the existence of the created not vice versa. At the end of the paper, by examining the
similarities, more importantly, the differences between İbn Sīnā’s argument and the cos-
mological and the ontological ones, also by referring to the views of the most leading
Avicennaist medieval Christian philosopher Henry of Ghent, I argue that his argument
is neither cosmological nor ontological in Anselmian sense, but it is better to call it “The
Metaphysical Proof.”
Key Words:
Ibn Sīnā, God, Being, Essence, Existence, Divine Simplicity, the Metaphysical Proof.
Teist gelenek içerisinde Tanrı’nın varlığını ispatlamak (isbât-ı vâcib) için
geliştirilen argümanlar “Tanrı vardır,” önermesinin anlamlı bir önerme ol-
duğunu kanıtlamak için ortaya konmuş farklı teşebbüsler olarak görülebilir.
Bu konudaki argümanlar, özellikle Kant sonrasında, tecrübî olup olmaması
bakımından apriori ve aposteriori olmak üzere temelde iki kısma ayrılmıştır.
İslam düşünce geleneğindeki terminolojiyi esas alarak burhân-ı limmî (prop-
ter quid) ve
burhân-ı innî (demonstratio quia) olarak da tasnif edebileceğimiz
bu argümanların birincisinde, yukarıdan aşağıya inen/müessirden esere giden;
ikincisinde ise, aşağıdan yukarıya çıkan/ eserden müessire giden bir yol ta-
kip edilir.
1
İbn Sînâ’nın (980-1037) Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için bu
yollardan hangisini takip ettiği konusunda farklı tezler ileri sürülmüş olmakla
birlikte, onun ikinci tarzda bir argümantasyonu benimsediği görüşünün daha
1 Alî b. Muhammed b. Alî el-Cürcânî, et-Târîfât,(thk. Âdil E. Hızır), Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 2007, s. 46;
Sadruddîn M. eş-Şirâzî (Molla Sadra), Şerh-u İlâhiyyât-ı Şifâ, (thk. Necefgûlî Habîbî), Beyrut: 2007,
s. 82; St. Thomas Aquinas, Summa Theologiae, (Latin text-English translation) (Çev. T. McDermott O.
P.), Great Britain: Blackfriars, 1964, vol, II, Question 2, Article 2, ss. 8-10.