Postür, psişik durumdan da etkilenir. Hatta postür psişik durumun somatizasyonu olarak
düşünülebilir. Hissettiğimiz biçimde ayakta durur ya da hareket ederiz. Postürümüz ya da
davranışlarımız, o anki içdünyamızı yansıtır. Başka bir yorumla postür tüm yönleriyle
vücudun dilidir.
Postüral incelemede ayakta durma, oturma, çalışma ve yürüme dikkate alınmalıdır. Bu
durumlar ekstremitelerin fonksiyonlarını etkiler ve duygu durumunu yansıtır. Öğrenilmiş
nöromüsküler mekanizmalar duygulardan olumlu ya da olumsuz etkilendiklerinden bu
değişiklikler postürde kendini gösterir (1, 25).
2.2.2. İyi Postür (Standart Postür)
Fizyolojik ve biyomekanik yönden iyi postür, minimum çaba ile vücutta maksimum
yeterliliği sağlayan duruştur. Ayrıca vücudun görünüşü güzel, duruş ve dengesi iyi,
eklemler üzerindeki zorlanması az, organların yeterli ve düzgün çalışabilmelerini sağlayan,
kişinin kendisini yormadan gevşek olarak aldığı postür olarak da tanımlanabilir.
Postür, kişinin vücut tipine, ırk, milliyet, zamanın modası, cinsiyet, meslek ve uğraşıya
göre değişiklik gösterir. Postürün elde edilmesi, ayarlanması ve devam ettirilmesi için
gerekli mekanizmalar sağlam olduğu sürece, standart postür sağlanabilir.
Kişinin psikolojik durumunun iyi olması, iyi hijyen şartları, normal uyku, iyi beslenme,
mümkün olduğunca açık ve temiz havada egzersizler yapma, kasların ve postüral
reflekslerin gelişimine etki eden temel faktörlerdir. Emosyonel durumun bütün sinir
sistemine etkisi vardır. Bu durum, kişinin postüründe de kendini gösterir. Sevinç, mutluluk,
kendinden emin olma gibi duygular stimulan olup, aktif canlı bir postür yaratırlar ve
ekstansiyon pozisyonu hakim olur. Keder, sıkıntı gibi durumlarda ise, fleksiyon pozisyonu
hakim olmakla birlikte, mental yaşantı ile fiziksel durum arasındaki ilgi kesin olarak
bilinmemektedir.
İdeal standart postürden, vücudun maksimum yeterlilikte kullanımı, stres ve incinmelerin
mümkün olduğunca minimum düzeyde tutulması anlaşılmaktadır. Standart postürde,
vertebralar, kostalar normal eğriliklerinde ve açılarında, alt ekstremite kemikleri ise, ağırlık
taşımada ideal bir duruş ve düzgünlükte olmalıdır. Pelvisin nötral pozisyonu;
ekstremitelerin, gövdenin, abdomenin iyi duruşu ve düzgünlüğüne yardım eder. Ayrıca,
24
göğüs kafesi ve üst sırtın pozisyonu, solunum organlarının optimal fonksiyonda
çalışmasında önemli rol oynar. Başın dik pozisyonu da boyun kaslarına binen streslerin
minimum düzeyde kalmasını sağlar (26).
Erişkin postürü uzayda minimal aktivite ile vücut pozisyonunu koruyabilecek şekilde
planlanmıştır ve vücut dokularına yüklenen antigravite streslerini minimuma
indirgeyebilmektedir. Vücuda dışarıdan uygulanan güçler vücudun gravite eksenini
etkileyerek postüral deviasyona yol açabilirler. Nötral postürün gravite ekseninden
sapmasının habitüel olması durumunda ise bel ağrısı oluşma riski artmaktadır. Özellikle
vücudun posterioruna yüklenen ağırlıklar vücudun ağırlık merkezini değiştirerek postürü
bozabilmektedir. Yetişkinlerde kas-iskelet sisteminin yüke verdiği cevap bilinmektedir,
ancak yapılan birçok çalışmaya rağmen adölesan çağda yüklenme-postür ve bel ağrısı
ilişkisi tam olarak gösterilememiştir. Bu nedenle adölesan ve erişkinlerin omurganın
posterioruna yüklenen yüklere verilen cevaplarında farklılıklar olması muhtemeldir (28).
2.2.3. İdeal Ayakta Duruş Postürü
İdeal erekt postür anterior, posterior ve lateral planda vücut kısımlarının bir çekül hattı
veya hayali çizgi etrafında karşılaştırılması ile saptanır. Bu çizgi üzerinde vücut kütlesi
dengede kabul edilir.
İdeal bir ayakta duruş postüründe; lateralden bakıldığında standart referans çizgi lateral
malleolün, diz eklemi orta çizgisinin ve sakroiliak eklemin hemen önünden, büyük
trokanterden, lomber vertebra cisimlerinden, omuz ekleminden, servikal vertebra
cisimlerinden ve kulak memesinden geçmektedir (4).
Gevşek (rahat) ayakta duruş pozisyonunda kalça ve diz eklemleri, vücudun diğer
kısımlarını destekledikleri için, tam ekstansiyondadırlar. Ayrıca diz ekleminde ekstansiyon
hareketinin son birkaç derecesinde rotasyonda harekete eklenerek eklem sıkıca kilitlenir.
Ayak bileğinde stabiliteyi sağlayan esas kas m. gastroknemiustur. Bu kas iki eklemi
katettiği için, yüksek topuklu ayakkabı giyildiğinde, stabilizasyon etkisi azalır, çünkü bir
miktar gevşemiş olur (26).
25
Baş dik ve ileri-geri eğiklik yapmaksızın boyun üzerinde dengededir. Omurganın
fizyolojik eğriliklerinin yerçekimi çizgisini keserek birbirlerini dengeledikleri görülmelidir.
Göğüs gergin ve fazla şişkin olmaksızın dik durmalı, abdomen belirgin çöküklük veya
şişlik olmaksızın düz ve rahat olmalıdır. Normalde spina iliaka anterior superior ile
simfizis pubis aynı vertikal düzlemdedir. Spina iliaka posterior superior ile simfizis pubis
ön kısmı birleştirildiğinde bu doğrunun horizontal planda yaptığı pelvik inklinasyon açısı
erkeklerde 50–60 derece kadınlarda biraz daha geniştir. Lateralden bakıldığında bu açının
artması veya spina iliaka anterior superiorun simfizis pubise göre yer değiştirmesi anterior
pelvik eğikliği ifade eder.
Anterior bakışta ayak topukları birbirinden yaklaşık olarak 8 cm uzaklıkta durmalıdır,
hayali çizgi her iki topuk arası mesafenin tam ortasından yukarı doğru yere dik çizilen
çizgidir. Pelvis, omurga, sternum ve kafatası orta çizgilerinden geçerek vücudu eşit iki
yarıma böler. Vücut ağırlığı iki yarı arasında dağılır. Simfizis pubis, spina iliaka anterior
superiorlar ve omuzlar horizontal planda aynı seviyededir.
Posterior bakışta dizler, kalça gluteal kıvrımlar, krista iliakalar, sakroiliak eklem üzeri
gamzeler, skapulanın inferior köşeleri, akromial çıkıntılar, kulaklar, protuberensia
oksipitalis eksterna horizontal planda aynı seviyededirler.
Şekil–6: İdeal postür yan görünüş
26