Ariciliğin ekonomideki Önemi GİRİŞ


Polen Toplayan Tarlacı Arı



Yüklə 0,96 Mb.
səhifə3/8
tarix08.09.2018
ölçüsü0,96 Mb.
#67457
1   2   3   4   5   6   7   8

Resim 4


Polen Toplayan Tarlacı Arı
Nektar Taşıma : Arıların bal yapmak üzere çiçeklerden topladıkları şekerli sıvıya nektar (bal özü) diyoruz. Arı bir çiçekte nektar olup olmadığını diliyle belirler. Ayrıca nektarın kokusunu da algılayarak nektar olup olmadığını anlar. Arı nektarı bulduğu anda hızla kursağına çeker, kursağını dolduruncaya kadar çiçekleri dolaşır. Küçük çiçeklerden 1000-1500 çiçek ziyaret edilerek kursağını doldururken büyük çiçeklerden bazen 100 ziyaretle kursağını doldurabilmektedir.

Nektar taşıyan arının 1 günlük sefer sayısı ortalama 8-10 seferdir. Bu sayı 24’e kadar çıkmaktadır. Arının bir seferde taşıyabildiği nektar miktarı 70 mgr.dir.

Nektar taşıyan arı kovan içerisine girdiği zaman nektarı kovan içinde görevli arı veya arılara aktarır, onlar da kovan içinde petek gözlerine yerleştirir.

Nektarın bala dönüşümü için hem fiziksel hem de kimyasal değişime ihtiyaç vardır. Fiziksel değişim suyunun azaltılması, kimyasal değişim de nektar şekeri sakarozun enzimlerle glikoz ve früktoza indirgenmesidir.


Resim 5

Nektar Toplayan Tarlacı Arı
Su Taşıma ve Depolama : Yaşayan bütün organizmaların suya ihtiyaç duymaları gibi arılar da suya ihtiyaç duyarlar. Ayrıca arılar suyu balın sulandırılmasında, kovan içini serinletmekte ve kovan önünü nemlendirmekte kullanmaktadırlar. Suyu kovana taşıyan arılar kovan içine geldiklerinde, getirdikleri suyu diğer arılara aktarırlar. Sadece bir arıya aktarabileceği gibi 18 arıya kadar dağıttığı da görülmektedir.

Sıcak ve kurak havalarda suyu polen ve nektar gibi depolamaktadır. Su depolama işi peteğin üst kısmına, bal mumu ile yapılan küçük bölmelere depolanır.

Su taşıyan arılar 1 günde ortalama olarak 50 sefer yaparlar. Kovana taşınan su miktarı ortalama 25 mgr olup 50 mgr.a kadar çıkabilir. Dolayısıyla bir arı bir günde 1250 mgr su taşımaktadır. Böylece kovana 1 litre su taşınabilmesi için 800 arının su taşıması gerekir.
Propolis Toplama : Propolis toplayan arılar kaynağı bulduktan sonra çenesi ile ısırır, ön bacakları yardımıyla koparır ve polen sepetine atarak kovana getirir. Kovan içerisinde diğer arılar propolisi çekerek küçük parçalar halinde alıp istedikleri yerlere özenle yapıştırırlar. Arılar propolisi kovan çatlaklarını kapatmakta kullanırlar.
ERKEK ARILAR: Döllenmemiş yumurtalardan gelişen erkek arılar koloninin en iri bireyidirler. Çevre koşullarına ve koloninin gücüne bağlı olarak kolonilerde Nisan, Mayıs aylarından itibaren erkek arıları görmek mümkündür.

En çok oğul mevsiminde görülen ve tombul yapılı olan erkek arıların boyu ana arının boyu kadar uzun değildir, fakat işçi arılardan ve ana arıdan daha geniş ve iridir. Erkek arılar çok kısa bir dile sahiptir. Bu nedenle çiçeklerden nektar alamaz. İğneleri olmadığından kendilerini de koruyamazlar.

Kolonide erkek arı miktarı sezona ve kolonideki koşullara bağlı olup oğul mevsiminde sayıları 500-2.000 arasındadır. Koloniler ilkbahar ve yaz başlarında erkek arı yetiştirmeye başlarlar. Geç sonbaharda ve kış aylarında normal koşullarda kolonilerde erkek arı bulunmaz. Son derece tembel ve obur olan erkek arıların başlıca görevi çiftleşme uçuşuna çıkan dölsüz ana arılarla çiftleşmektir. Erkek arı dölsüz ana arıyı havada yakalar ve onunla çiftleşir. Ana arıyla çiftleşen erkek arı çiftleşme organını kaybeder ve ölür. Ortalama yaşam süresi 55-60 gündür.

İşçi arılar ergin erkek arıları koloniden atmak veya erkek arı yumurta, larva ve bazen de pupaların bir kısmını tahrip etmek suretiyle kovandaki erkek arı sayısını düzenlemektedir. Erkek arı yumurtalarının ancak % 50-56’sının ergin arı olarak gelişmesine fırsat verilir.

Erkek arılar 4 günlük olduklarında uçuş faaliyetlerine başlar fakat genellikle 5-7 günlükken uçarlar. Erkek arılarda en yoğun uçuş aktivitesi saat 14-16 arasındadır. Erkek arılar genellikle sıcaklık 18-20 oC’nin üzerine çıkmadıkça uçmazlar. Uçuş amacı çevreyi tanıma, dışkılamak veya çiftleşme olabilir. Günde ortalama uçuş sayısı 2-4 olup bu sayı 17’ye kadar çıkabilir. Uçuşa çıkmadıkları zamanlarda kovanda yavrulu çerçeve üzerinde dururlar.

ARI IRKLARI

Çeşitli arı ırklarını birbirlerinden ayıran özellikler olarak büyüklük, renk, dil uzunluğu, vücudun kıl örtüsü, balmumu bezlerinin şekil ve büyüklüğü v.b. sayılabilir.

Ekonomik değer taşıyan arı ırkları:


İTALYAN ARISI: İnce karın ve nispeten uzun bir dile sahiptir. Kitin rengi karın altında ve 2-4. halkalarda daha parlaktır. Bu ırkta kıllar sarımsı renkte olup bu durum erkek arılarda daha belirgindir.

Sakin yaradılışlıdırlar. Çoğalma kabiliyetleri fazladır. Yavru büyütme özellikleri iyi, oğul verme meyilleri zayıftır. Oburdurlar ve kuvvetli aileler kış mevsiminde fazla bal tüketirler. Uzun dilleri sayesinde yonca çiçeklerinden kolaylıkla yararlanırlar. Üstün petek yapıcılık içgüdüsü İtalyan arısını arılar arasında en iyi petek üreten arı haline getirmiştir. Bu ırkın yağmacılık alışkanlığı birçok iyi özelliklerinin yanında hiç arzu edilmeyen bir durum yaratmaktadır. Yön tayin etme duyguları zayıftır ve genellikle yanlış kovanlara doğru uçarlar.


KARNİOL ARISI: Görünüş itibariyle İtalyan arısına benzer. İnce yapılı ve uzun dillidirler. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır.

En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru verimleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme işlemi uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır. Çok sert iklim şartlarında kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri yüksektir. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyeti yüksektir.


KAFKAS ARISI: Biçim büyüklük ve kıl örtüsü bakımından korniol arısına benzer. Kitin rengi koyudur fakat birinci karın halkası üzerinde kahverengi noktalar görülür. Çok uzun bir dile sahiptirler.

Uysallıkları ve petek üzerindeki sakinlikleri bu ırkın en tipik özellikleridir. Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler. Fakat en kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır. Oğul verme meyilleri zayıftır. Propolisi çok kullanırlar. Nosema hastalığına karşı hassasiyetleri dolayısıyla kuzey bölgelerinde kışlama durumları pek iyi değildir. Yağmacılığa meyillidirler. Bal verimi yüksektir.


YERLİ IRKLAR: İsimlerini yetiştirildikleri bölgeden almakla beraber belirli bir ırk özelliği göstermemektedirler. Fakat genellikle Anadolu arıları esmer renkte, uysal, sakin tabiatlı, kışlama kabiliyetleri iyi, çalışkan ve mukavim arılardır ve yağmacılığa fazla meyilli değildirler.




ARICILIKTA KULLANILAN ARAÇ VE GEREÇLER


ARICILIKTA KULLANILAN ARAÇ VE GEREÇLER
1.Arı Kovanları

Arıcılıkta kullanılan alet ve malzemelerin başında arıcılığın vazgeçilmez girdisi olan kovan gelmektedir. Kovan arı kolonisinin barınağıdır. Arıcılık tarihi boyunca önceleri arılar kovan anlamında ağaç ve taş kovuklarını kullanmışlardır. Daha sonraki dönemlerde insanlar tarafından arılar için basit ve çok çeşitli arı kovanları hazırlanmış ve kullanılmıştır. Eski sistemden modern arıcılığa geçiş çerçeveli kovanların kullanılmasıyla mümkün olmuştur. Arıcılığı ileri ülkelerde eski sistem kovanlar artık yerini tamamen modern kovanlara bırakmasına rağmen ülkemizde hale bölgelere göre basit, ilkel ve modern kovanları yan yana görmek mümkündür. Arı ticaretinin daha uygun koşullarda ve kolayca yapılabilmesine olanak sağlayan, daha yüksek verim alınabilmesi, arıların bakım ve beslemelerinde çalışma kolaylığı, göçer arıcılık yapanlar için arı ve arılık naklinin kolaylaşması gibi nedenlerle çerçeveli standart kovan kullanımı ülkemizde ve tüm dünyada hızla yaygınlaşmaktadır.
a. Eski Tip Basit Kovanlar :

Ülkemizin hemen-hemen her köşesinde bu tip kovanlara rastlamak mümkündür. Bunlar yapılış ve görünüş tarzı olarak basit olup teknik arıcılık için uygun olmayan kovanlardır. İçi oyulmuş kütükler, çamurla veya samanla sıvanmış hasır veya çalıdan örülmüş sepetler olabildiği gibi su kabakları, toprak kaplar, basit tahta kutular ve hatta meyve sandıkları kovan olarak kullanılmaktadır.

Resim 6

Eski Tip Basit kovanlar

b. Geçit Kovanlar :

Geçit tipi kovanlar basit kovanlardan standart çerçeveli kovanlara geçişte atılan ilk adım olup iki tip arasında bulunmaktadır. Açılıp kontrol edilmeleri, bal hasadı ve diğer bir kısım uygulamalar açısından basit kovanlardan üstündür. Genelde kütük ve sepet üzerine açılmış geniş bir delik üzerine içinde çerçeveler bulunan bir ballık yerleştirilerek oluşturulan kovanlardır.
c. Çerçeveli Modern Arı Kovanları :

Bugün dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de , bal üretiminde içerisinde hareketli çerçevelerin bulunduğu standart çerçeveli yeni tip modern arı kovanları kullanılmaktadır.

Günümüzde Langstroth ve Dadant tipi olmak üzere iki tip modern kovan olup, ülkemizde yaygın olarak langstroth tipi kovanlar kullanılmaktadır. Her iki tipte sistem aynı olup ölçüler farklıdır.
Langstorth Tipi Çerçeveli Arı Kovanı

Langstroth tipi arı kovanlarında kuluçkalık ve ballık aynı ölçüde olup bu kovanlar florası zayıf, nektar dönemi kısa, kışların ılık geçtiği sıcak ve kurak iklime sahip bölgelerde, özellikle göçer arıcılık yapılması durumunda ve gelişmesi yavaş olan arı ırklarında daha uygun olmaktadır.



Langstroth tipi kovanlarda kuluçkalık ve ballık gövde ve çerçeve ölçüleri birbirinin aynıdır. 10 çerçeve kuluçkalıkta 10 çerçeve ballıkta olmak üzere toplam 20 çerçeve bulunur. Kovan gövde kalınlığı 25 mm dir. Kuluçkalık ve ballık ölçüleri dıştan dışa 505 mm x 435 mm x 258 mm; içten içe ise 455 mm x 385 mm x 258 mm dir. Langstroth kovanlara ait çerçevelerin dıştan dışa olan ölçüleri 470 mm x 250 mm olup çerçeve koltuk genişliği 37 mm dir.
Şekil 3

Langstroth Kovan Şekli


Çerçeveli Kovanların Başlıca Parçaları
1.Kovan Dip Tahtası

Kovanın alt kapağı durumundadır. Dip tahtası sabit olmamalı, gerektiğinde kolayca çıkarılabilmelidir. Ancak ülkemizde geniş ölçüde seyyar arıcılık yapıldığı için dip tahtası sabit olarak yapılmaktadır. Uçuş tahtası dip tahtası boyunca menteşeli ve kapanacak şekilde yapılmaktadır. Uçuş tahtası kovan bekçiliği yapan arılar için bir nöbet tutma yeri ve kovanın havalandırılması sırasında kanat çırparak kovana hava pompalayan arılar için durak yeridir. Aynı zamanda bu tahta arıların kovana giriş çıkışlarını kolaylaştırır.
Şekil 4

Kovan Dip Tahtası
2.Kuluçkalık

Dip tahtası üzerine yerleştirilen ve ön alt kısımda uçuş deliği bulunan, kovanın ana parçasıdır. Adında anaşıldığı üzere kuluçkalık arıların yavru yetiştirdiği kuluçkahane durumundadır. Kuluçkalık aynı zamanda arıların kışladıkları ve kışlık gıda stokunun yapıldığı kısımdır.
Şekil 5

Kuluçkalık
3.Ballık

Kovan içerisinde arı mevcudunun artıp kuluçkalığa sığmaz hale geldiği zaman kuluçkalık üzerine yerleştirilen yedek kattır. Hasat edilecek balın hemen hemen tamamı bu katlardan alınır. Ana arıya kuluçkalıkta yumurtlamak üzere boş yer kalmadığı zaman yumurtlamasını ballıklarda da sürdürür.
Şekil 6

Ballık

4.Çerçeveler

Kuluçkalık ve ballık içerisine yanyana yerleştirilen ve özel çerçeve teli ile içerisine temel petek takılarak arıların kısa sürede büyük iş yapmalarını ve yüksek verim vermelerini kolaylaştıran kovan kısımlarıdır.
5.Örtü Tahtası

Kovan kapağı altına ve kuluçkalık yahut son ballık üzerine yerleştirilen iç kapak durumundadır. Örtü tahtası 4-5 parçalı veya yekpare olarak yapılmaktadır. Ancak tek parça olması daha uygundur. Seyyar arıcılıkta genellikle tahta yerine bez, muşamba, çuval ve kontraplak kullanılmaktadır.
6.Kovan Kapağı

Yukarıda sayılan bütün kovan parçalarını ve arıların koruyucu şemsiyesidir. Düz veya geriye meyilli olabilir. Kovan içerisine yağmur ve kar sularının girmesini önler. Özellikle göçer arıcılık yapılması halinde kovan kapağının ön ve arka kısımlarında havalandırma deliklerinin olması gerekmektedir.
Şekil 7

Kovan Kapağı
Çerçeveli Kovanların Yararları ve Üstünlükleri
1.Çerçeveli kovanın bütün parçalarının hareketli olması nedeniyle çıkarıp tamir etmek ve yenilemek mümkündür,

2.İlkel kovanlara göre sağlam ve uzun ömürlüdür,

3.Bu tip kovanlarda bilinen bütün arıcılık teknikleri rahatlıkla uygulanır,

4.Koloniler istenildiği zaman bala veya oğula yönlendirilebilir,

5.İstenilen şekilde yemleme yapılabilir,

6.Her türlü hastalık ve zararlı ile istenilen şekilde mücadele edilir,

7.Ana arı yakından görülebilir, yenilenebilir, ana arı yetiştirmek ve arı sütü üretmek mümkündür,

8.İstenildiği zaman bal hasadı yapılabilir,



9.Göçer arıcılık yapmak için idealdir,
DİĞER ARICILIK MALZEMELERİ
1.Arıcı Körüğü

Arıcının koloni kontrolleri sırasında sürekli olarak kullandığı ve kontrol sırasında arıları sakinleştirip zararsız hale getirmek; böylece rahat bir çalışma ortamı oluşturma da kullanılan bir alettir. Körük genelde silindirik yapıda olup duman verici maddelerin yakıldığı depo(kazan) kısmı, hava pompalayarak yanmayı kolaylaştıran ve çıkan dumanı üfleyen körük kısmı ile dumanın püskürtüldüğü huni şeklindeki ağız kısmı olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Körük içerisinde tezek, kuru ot, saman, kepek, talaş, kağıt artıkları gibi maddeler yakılabilir. Yakılacak malzemede selüloz içeriği yüksek olmamalıdır.
2.Arıcı Maskesi

Arıcının baş boyun kısımlarını arılardan koruyan; yüze gelen kısmı ince tül veya telden yapılmış şapka gibi giyilebilen bir başlıktır. Maske görüşü engellememeli ve arıcıyı bunaltmayacak şekilde hafif ve aynı zamanda dayanıklı olmalıdır. Yalnız insanın baş kısmını örten ve vücudun belden yukarı kısmının hepsini örten tipleri bulunmaktadır.
3.Eldiven

İnce deriden veya kauçuktan yapılmış olup bazılarında parmaklık kısmına bağlı ve kolun dirseğe veya bileğin üst kısmına kadar örten bez kısmı bulunur. Eldiven yeni arıcılığa başlayanlar tarafından sıkça kullanılmakta olup parmak hareketlerini kısıtladığı için deneyimli arıcılar kullanmamaktadır.
4.El Demiri

El demiri çok basit yapılı ve küçük bir demir parçası olmasına karşılık işe yarayan ve çok kullanılan bir alettir. El demiri örtü tahtaları kaldırmada, çerçeve çıkarmada, bal mumu, propolis veya diğer artıkları kazıyıp temizlemede ve kovan gövdelerini birbirinden ayırma işleminde kullanılır.
5.Temel Petek

Bal üretimini artırmak ve arıların petek yapımını kolaylaştırmak için çerçeve teli ve mahmuz yardımıyla çerçevelere sabitleştirilen , işçi arı gözü basılı ve çerçeve iç ölçüsünde saf bal mumundan yapılmış ince mum levhasıdır.
Resim 7

Temel Petek İşleme Makinesi
6.Mahmuz

Temel peteklerin çerçevelere takılması sırasında çerçevede gergin durumdaki tellere tutturmada kullanlır. Bir sap ve buna bağlı dişli bir tekerlekten ibaret olup dişlerin içi tel üzerinde yürümeyi sağlayacak biçimde oyuktur.
7.Biz

Petek takviye telinin çerçevelere takılması için çerçevelerin koltuk(yan) çıtalarında delik açmak amacıyla kullanılır.
8.Bal Bıçağı ve Sır Tarağı

Bal süzme işlemi sırasında ve ilkbaharda arılara yem olarak ballı çerçeveler verilirken bal gözlerindeki petek sırlarını almak için kullanılır.
9.Çerçeve Teli

Çerçevelere takılan temel peteklerin daha sağlam olarak tutturulması için çerçevelerin yan çıtaları arasına gerilen ince paslanmaz ve yumuşak teldir.
10.Ana Arı Izgarası

Kuluçkalık ile ballık arasına yerleştirilerek ana arının ballıklara geçişini engelleyen demir, çinkodan yapılmış ızgaradır.

Resim 8

Ana Arı ızgarası
11.Yemlik

Kolonilere katı veya sulu yemlerle besleme yapmak için kullanılan çinko, plastik, ahşap ve cam gibi çeşitli malzemelerden ve değişik tiplerde yapılan kaplardır.
12.Polen Kapanı

Arıların kovana yoğun bir şekilde polen taşıdıkları dönemlerde kovan uçuş deliğine monte edilerek işçi arıların getirdikleri çiçek tozlarını toplamaya yarayan bir tuzaktır.
13.Bal Süzme Makinesi

Santrifüj ya da ekstraktör olarak ta adlandırılan bal süzme makinesi sırları alınmış petekli ballardan süzme bal elde etmede kullanılır. El veya elektrikle çalışan ve devir sayısı ayarlanabilen modern tipleri de mevcuttur. Galvanizli saç veya çinkodan yapılan silindirik biçimdeki bal süzme makinelerinin silindirik muhafaza kısmı , bu kısım içinde çerçeve konulacak özel yuvalar ve bu yuva takımının bağlı olduğu düzeni döndürmeye yarayan dişli bir çevirme mekanizmasından ibarettir.
Resim 9

Bal Süzme Makinesi
14.Bal Dinlendirme Kapları

Elde edilen süzme balın içinde bir süre tutularak dinlendirildiği, bal içindeki mum kırıntılarının ve hava kabarcıklarının üste çıkarak balın biraz daha arındırıldığı kaplardır.
15.Bölme Tahtası

Zayıf arı ailelerinde kovandaki arılı ve yavrulu çerçeveleri bir tarafa sıkıştırdıktan sonra son çerçevenin yanına konulan ve çerçeve dış ölçüsünde olan 20 mm kalınlıkta düz bir tahtadır. Bölme tahtası kovan içi hacmini daraltarak kuluçkalıkta gerekli sıcaklığın sağlanmasını ve korunmasını kolaylaştırır.
16.Ana Arı Kafesleri

Anasız kalmış veya verimsiz, sakat, yaşlı anaya sahip kolonilere yeni bir ana arı vermek veya ana arıları bir yerden bir yere nakletmek için kullanılan, çok değişik tipleri bulunan özel kafeslerdir.
RESİM 10

Polen Kapanı Monteli Kovan Görünümü




ARILARDA İLKBAHAR VE YAZ BAKIMI




  1. İLKBAHAR BAKIMI


İLKBAHAR MUAYENESİNİN ÖNEMİ

Arıların ilkbahar muayenesinden maksat, arıların kışı nasıl geçirdiklerini, kovanda mevcut gıda miktarını, ana arının var olup olmadığını, var ise yumurtlama durumunu, işçi arı miktarını, kovanda küflü petek olup olmadığını, kovanlara arız olan hastalık ve zararlıların bulunup bulunmadığını kontrol etmek için kovanı açıp çerçeveleri teker teker çıkarıp muayene etmektir.


MUAYENE NE ZAMAN YAPILMALI ?

Eğer kovanlarımız kapalı arılıklarda ise bölgedeki son don tehlikesinden sonra dışarı çıkarılır, kararsız hava şartları ortadan kalkmadan kovan üzerindeki çuha bez ve gazete kağıtları alınmamalıdır. Kovanların kapalı arılıklardan dışarı alınma zamanı bölgelere göre değişim gösterir. Genel bir tabir olarak sahil kesimlerde kovanlar kapalı arılıklara alınmazken diğer bölgelerde kovanlar söğüt ağacı yapraklarının açmaya başlamasıyla dışarı alınır. Akabinde havaların yeteri derecede ısındığı, erik ağaçlarının çiçek açtığı andan itibaren, güneşli, açık sakin bir günde sıcaklığın gölgede 16-20 derece olması halinde saat 11 ile 14 arası kovanlarda ilk muayene yapılabilir.

İLK MUAYENE

Kovanları kışlıktan çıkardığımızda veya kış mevsimini dış ortamda geçiren arılarımız ilkbaharın ilk gününde ilk uçuşu yaptığında ; Uçuşun kalabalık oluşu ailenin kuvvetli olduğunu ve bu ilk uçuştan sonra arılar arka bacaklarındaki sepetçiklerde çiçek tozu ( polen ) ile kovana dönüyorlarsa ailenin sağlının yerinde olduğu anlaşılır. Bunun aksine kovanda bir hareketlilik yok ve bir uğultu gelmiyorsa koloninin sönmüş olma ihtimali vardır.

Akşam olduğunda kovan tıkırdatıldığında kısa, keskin ve düzgün bir ses geliyorsa iyi, karışık uzun zayıf zayıf gazel hışırtısı gibi bir vızıltı geliyorsa ailenin anasız veya aç olduğu, balsız olduğu anlaşılır. Hiç ses gelmiyorsa aile ölmüş veya çok aç ve çok az mevcut kalmış demektir.
Resim 11

İlkbahar Bakımından Bir Kesit
DİP TAHTASI KONTROLÜ VE TEMİZLİĞİ :

Arıların ilk uçuşa çıktıkları görülünce kovan dip tahtasının temizlenmesi gerekir. Bu tahtada görülen durum incelenerek petek ve arıların durumu hakkında bilgi edinilmeğe çalışılır. Bazen hava şartları kovanın dışarıda tamamen açılmasına elverişli olmaz. Hava sıcaklığının yeterli olmadığı bu günlerde petek gözleri içerisinde bulunan larvaların( kurtçukların ) üşüyüp ölmesini engellemek için ilkbahar başlarında sadece dip tahtası ve bu tahta üzerine kışa girerken serilmiş olan kağıtlar alınır ve bunlardan incelemeler yapılır.

Bazı kovanlarda dip tahtası kovan gövdesinden ayrı bir parça halindedir. Bu çeşit kovanların temizliği sırasında temiz bir dip tahtası bulundurularak dip tahtası temizlenecek olan kuluçkalık bunun üzerine oturtulur. Dip tahtası ayrı olmayan kovanların temizliği ise hava şartlarına göre 16-20 derece civarında ise yerinde , havalar soğuk ise kapalı bir yerde açılıp arılı ve ballı çerçevelerin temiz başka bir kovana aktarılması ile gerçekleştirilir. Dip tahtası temizliğinde el demiri kullanılmalı, temizlik esnasında kullanılan körük dumanı bol ancak kızgın olmamalıdır. Kızgın duman arıları saldırgan hale getirir. El demiri yardımıyla dip tahtası üzerindeki mum kırıntıları ve diğer artıklar temizlenir ve kovan dışına alınır. Ancak alınan mum kırıntılar sağa sola atılmamalı içinde su bulunan bir kabta biriktirilir. Aksi halde yağmacılığa ve hastalıklara davetiye çıkartılmış olunur.



ÇERÇEVE KONTROLÜ

Çerçeve kontrolünde küflü aşırı esmerleşmiş kırık, çatlak çerçeveler kovandan çıkartılarak yerine önceki yıldan kalan balı süzülmüş, temiz çerçeveler yerleştirilir. İşlenmiş petek yoksa verilecek çerçeve en sona yerleştirilir. Kırık çerçeveler kovanda bırakılırsa arılar burada yapacakları onarım sırasında erkek arı gözü yaparak kolonide erkek arı mevcudunun artmasına sebep olurlar. Esmerleşmiş ve küflü çerçevelere ana arı istekli yumurta bırakmaz bu da koloninin zayıflamasına ve ürün kaybına neden olur. Eğer kovan içindeki mevcut arı miktarı çerçeveleri dolduramıyorsa boş çerçeveler alınarak alan daraltılır ve kovan iç sıcaklığı temin edilir.

Çerçeve kontrolü sırasında çerçeveler kovan üzerinde tutulmalı, fazla yükseğe kaldırılmamalı. Aksi halde ana arının bulunması durumunda ananın dışarı düşmesine neden olunur. Ayrıca kovan uzun süreli açık tutulmamalı aksi halde yavrular üşütülerek kovan iç düzeni bozulur ve sırlı bala yağma başlar.


Resi 12

Çerçeve Kontrolü
KOVAN KONTROLÜNDE TESPİT EDİLECEK NOKTALAR


  1. ANA TESPİTİ

Kolonide ananın olup olmaması doğrudan koloninin

sürekliliği ile ilgilidir. Eğer kontrollerde ana arı gözlenemez ise günlük yavru durumuna bakılır. Eğer kovanda günlük yavru mevcut ise ana arı mevcuttur. Hem ana arı hem de günlük yavru gözlenemezse hazır bulunan ana arı usulüne uygun kovana verilir. Hazırda ana arı yoksa analı bir kovandan açık yavrulu bir çerçeve alınarak anasız kovana verilip ana memesi yapması sağlanarak kovan analandırılır.


Resim 13

Çerçeve Üzerinde Ana Arı Tespiti



  1. GIDA-BESİN KONTROLÜ

Gıda kontrolünden kasıt kovan içerisindeki bal ve polen

durumudur. Erken ilkbaharda yapılan kontrolde besin stokunun yetersiz olduğu durumlarda kek veya katı şurupla besleme yapılmalıdır. Katı şurup bir ölçü suya 2 ve 3 ölçü şeker katılarak yapılan şuruptur. Daha sonra 1ölçü su 1 ölçü şeker oranında şurup hazırlanarak besleme yapılmalıdır. Yapılacak olan bu şuruplama koloninin gelişimini hızlandırarak bal sezonuna güçlü olarak girilecektir. Kolonilerde yemlemeye ( şurupla besleme ) nektar kaynaklarının başlamasından 5-6 hafta önceden başlanmalı, hızlı nektar akışına kadar devam edilmelidir.




  1. HASTALIK VE PARAZİT TESPİTİ

Arılıkta sürekli olarak, nosema , yavru çürüklüğü ve

paraziter hastalıklara karşı önlem alınmalı özellikle ilkbahar şuruplamalarında antibiyotik uygulanmalıdır. Alınan koruyucu tedbirlerle ilgili olarak kayıt tutularak ne zaman ne yapılacağı belirlenmelidir.


İLKBAHAR YEMLEMESİ

Kovan içindeki gıda kaynaklarının kalite ve miktar olarak yetersiz olması durumunda ve yavru gelişimini teşvik için yapılan bir yemlemedir. İlkbahar yemlemesinde hava sıcaklığı önemli bir faktördür. Eğer hava soğuksa şurup katı halde ( 2 veya 3 kısım şeker + 1 kısım su ) gömeçler üzerine verilir. Su miktarı fazla olan şurup kovan içinde rutubeti yükselterek küflenmeye ve hastalıklara neden olur. Havalar ısındıktan sonra ki şuruplamada 1 kısım şeker ve 1 kısım su ile yapılan şurup kovanlara verilir. Bu şuruplama sadece yumurtlamaya teşvik için yapılır. Şurubun şekerlenmesini önlemek için 12-15 Kg şuruba 1 çay kaşığı limon asidi-suyu katılabilir. Aynı zamanda ilkbahar beslenmesi ile hastalık ve zararlılara karşı ilaçlamada yapılmalıdır.


OĞUL DÖNEMİ ÇALIŞMALARI

Oğul : Bal arılarında nesli devam ettirmek için koloni fertlerinin bir kısmının ana arı ile birlikte kovandan ayrılarak yeni bir aile teşkil etmesine denir.
Oğul Oluşumunun Nedenleri :

1-Arı kadrosunun kovana sığmayacak kadar çoğalması ,

2-Kovanda yavru yetiştirecek ve bal depolayacak alan kalmaması ,

3-Kolonide ana memesinin oluşması ,

4-Kovan içinde aşırı sıcak oluşması ,

5-Doğada bol miktarda nektar ve polen ( çiçek tozu ) akışının olması ve uzun süreli oluşu ,

6-Koloni anasının yaşlanmasıyla ana yenileme iç güdüsünün uyanması .


Oğul verme olayı günün en sıcak saatleri olan 10.00 – 16.00 arasında olur. Oğul ile koloninin yaşlı anası bir kısım genç işçi arılarla birlikte kovanı terk ederek yeni bir koloni oluştururlar. Kovan kuvvetli ise oğul verme işi devam eder. Fakat ilk oğul en büyüktür. Ana memeleri zamanında imha edilmez ise oğul verme sonucu kovan sönebilir.
Resim 14

Oğul Veren Bir Kovan
B- YAZ BAKIMI

Arı kolonilerinin ilkbahar bakımından sonra yazında arıların bakım ve kontrolleri devam etmektedir. Yaz mevsiminde yapılan işlerin başında çerçeve tamamlama, zayıf kolonilere takviye çerçeve verilmesi, kat atma gibi işlemler yapılır.


Çerçeve Tamamlama

Arılarda yoğun faaliyetin başlamasıyla petek örme faaliyeti de başlar , bu dönemde kovana yeni temel petekler verilmesi gerekir. Çerçevelere iki yandan iki delik delerek tel takıldıktan sonra buraya temel petek takılır ve yeni çerçeve koloniye verilir. Çerçevenin koloniye verilmesinde dikkat edilmesi gereken husus şudur : Yeni verilen çerçeve mutlaka baştan ve sondan ikinci çerçeve olarak verilmelidir.




2.Çerçeve 2.Çerçeve






//////




//////




//////




//////



//////




//////




Yeni Çerçeve Yeni Çerçeve

Şekil 8 : Yeni Çerçeve Verme
Kat Verme İşlemi :








1.ilave


1.ilave


3.ilave










1.ilave


2.ilave


2.ilave


Kuluçkalık


Kuluçkalık


Kuluçkalık



Şekil 9 : Kat Verme İşlemi
Kuluçkalık dolduğu zaman kovana ilave verilmesi gerekir. İlave verilirken kuluçkalıktan yanlardan ballı çerçevelerden en az iki çerçeve ilaveye alınır yerlerine yeni çerçeve verilir. Ana arının ilaveye çıkmamasına dikkat edilmeli, ilaveye de bir iki yeni çerçeve verilerek ilave kuluçkalığın üzerine konulmalıdır. Birinci ilave dolduğu zaman ikinci ilave kuluçkalığın üzerine konulur birinci ilave onun üzerine konulmalıdır. Çünkü arılar bu şekilde yeni petekleri daha iyi ve daha çabuk işler. Ballık dolunca hemen almak doğru olmaz. Çünkü bal sırlanmadan , olgunlaşmadan bal hasadı yapmak doğru değildir.
Zayıf Kalan Kovanlara Takviye Verilmesi :

Herhangi bir nedenle kovan içindeki arı mevcudunun azalmasıyla kuvvetli kovanlardan takviye çerçeveler alınarak zayıf kovanlara verilir. Verilecek olan çerçeveler günlük yumurtalı veya kapalı yavru gözlü ve arısıyla birlikte koku vermek suretiyle zayıf kovana verilir. Koku vermenin amacı zayıf kovandaki ortam kokusu değiştirilerek takviye çerçeve üzerindeki arıların öldürülmesini önlemektir.



ARILARIN GEZDİRİLMESİ

Modern arıcılıkta arıların flora durumuna göre bir yerden başka bir bölgeye nakledilmesi iyi verim alabilmek için gereklidir.

Arı kovanlarının nakli, mutlaka arılar kovana girdiği zaman yani gece yapılmalıdır. Yüklenecek olan kovanların uçuş tahtaları ve üst kapakları kapatılır. Kovanların gideceği mesafeye ve hava durumuna göre kovan havalandırılmaları iyi olmalıdır. Arılar nakledileceği noktaya vardığında usulüne uygun indirilip , uçuş delikleri hemen açılmalıdır. Arılar gidilen bölgeye alışana kadar (2 gün) kovan üst kapakları açılmamalı, bakım ve kontrol yapılmamalıdır. Çünkü arılar yer değişikliği nedeniyle sinirli ve hırçın bir yapı içine girmişlerdir.






ANA ARI, SUN’İ OĞUL, ARI SÜTÜ VE POLEN ÜRETİMİ


ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ
A. Ana Arının Kolonideki Önemi
Arı ömrünün çok kısa oluşu, doğadaki kaynakların zamanında ve en iyi şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Polen kaynaklarının bol olduğu ilkbahar aylarında koloni gelişmesini tamamlayabilmeli, nektar akış döneminde de yeterli bal toplayabilmelidir.

Verimli ve karlı bir arıcılık için oluşması gereken bu şartlar direkt olarak koloninin sahip olduğu ana arının genetik ve fiziksel özelliklerine bağlıdır.

On binlerce işçi arı ve gerektiği kadar erkek arı bulunan kolonide tek başına bulunan ana arı koloninin bütün gelişme ve verimliliğine yön verir. Bu nedenle ana arı yetiştiriciliği ve kullanımı teknik arıcılıkta büyük önem taşır.
B. Ana Arı Irkının (Soyunun) Önemi
Arılarda doğal şartlara adaptasyon yeteneği oldukça gelişmiştir. Arılarda bu yetenek sonucunda dünyada tanınan ırkların dışında bölgesel ekotipler oluşmuştur. Her ırk ya da ekotip adapte olduğu şartlarda en iyi performansı göstermektedir.

Bu nedenle arıcılığın yapılacağı bölgenin şartları bilinerek buna göre ırk seçimi yapılması önemlidir. Ancak üstün özellikleri bilinen Kafkas ırkının F1 melezi ülkemiz şartlarında gezginci arıcılığa oldukça elverişlidir.

Üstün bir arı ırkından beklenen özellikler:


  1. Rahat çalışma yapılabilmesi için saldırgan olmayıp sakin olması,

  2. İlkbaharda kısa sürede hızlı gelişme gösterebilmesi,

  3. Nektar akış dönemini iyi değerlendirerek iyi petek örme ve çok bal toplayabilmesi,

  4. Oğul verme eğiliminin düşük olması,

  5. Uzun mesafeli nakliyelerde ana arıyı iyi koruyabilmesi (Ana kesmemesi),

  6. Yağmacı olmaması,

  7. Kışa ve hastalıklara dayanıklı olması.


C. Ana Arının Kalitesine Etki Eden Faktörler

Aynı ırka mensup koloniler eşit koşullarda



aynı performansı göstermeyebilirler. Bu durumda verimsiz olan koloniler her hangi bir hastalık taşımıyor iseler verimsizliğin nedeni genetik olabileceği gibi büyük ihtimalle ana arıdan kaynaklanmaktadır. Bu durumda ana arı ya yaşlı ya da vasıfsızdır. Ana arı yetiştiriciliğinde vasıflı ana elde edilebilmesi için;


  1. Damızlık Seçimi : Damızlıklar ait olduğu ırkın morfolojik, fiziksel ve davranışsal özelliklerini taşımalıdırlar. Aynı ırktan en iyi performansı gösteren koloniler damızlık olarak kullanılmalıdır.




  1. Larva Yaşı : Aynı yumurtadan oluşan ana arı ve işçi arı birbirinden çok farklı özellikler gösterirler. Bunun tek nedeni ana arı olacak larvanın meme içerisinde alındığı andan itibaren arı sütü ile, işçi arının ise polenle beslenmesidir. O halde ana arı yüksüğüne alınan larvanın ilk andan itibaren arı sütü ile beslenmeye alınması çok önemlidir. Bu larvaların en uygun alma yaşı 6-12 saatlik olanlarıdır. 6-24 ve 36 saatlik larvalar alınarak da ana arı üretimi yapılmaktadır. Larva yaşı büyüdükçe kalite düşmektedir.




  1. Başlatıcı ve Bakıcı Kolonilerin Durumu : Ana arısı alınarak başlatıcı olarak kullanılan koloniler ve kabul edilmiş ana memelerinin alındığı bakıcı koloniler yeterince güçlü olmalı, süt salgılayacak yaştaki genç arı populasyonunun yeterli olması gerekir. Böylece hem transfer sonucundaki tutma oranı artar hem de kabul edilen memelerdeki süt oranının çok olması nedeniyle bu memelerden daha iyi gelişmiş ana arılar elde edilir.




  1. Yetiştirme ve Çiftleşme Dönemi : Ana arının üretildiği dönemde nektar ve polen akımının yeterli ve dengeli olması şu avantajları sağlar:

  1. Ana arı memelerine daha bol süt bırakılması,

  2. Oğul dönemi devam ettiği için arılarda doğal çoğalma içgüdüsünün değerlendirilmesi,

  3. Erkek arıları bu dönemde aktif ve bol olması.




  1. Ana arıların çiftleştirme kolonilerinde yeterince yumurta atmış olması gerekir. Bu da çiftleştirme kolonisinin arı sayısına ve yumurtlamaya başlayan ananın burada yeterince tutulmasına bağlıdır (en az 1 hafta).


D. Ana Arı Üretimi


  1. Damızlıkların Seçimi ve Hazırlanması :

Damızlık olarak kullanılacak kovanlar ait olduğu ırkın tüm özelliklerini belirgin bir şekilde göstermeli ve çalışmalara başlanan erken ilkbaharda yeterince gelişmiş olmalıdır. Bu dönemde yeterli gelişmeyi gösterememiş koloniler damızlık olarak kullanılamayacağı gibi transfer gününde uygun yaşta yeterince larva da bulunamayabilir. Güçlü damızlıklara transferden 4-5 gün önce uygun renkte kabarmış petek verilerek aşılamanın yapılacağı gün istenen yaşta larva bulunması sağlanabilir.


  1. Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması :

En az 10 çerçeveyi basan bu dönemde en iyi gelişmeyi göstermiş olan koloniler seçilir. Bunların ana arısı transferden 4-5 gün önce alınıp anasız bırakılır. Kovan içerisindeki fazla çerçeveler çıkartılarak arı 8 çerçeveye sıkıştırılır. Bu koloniler üretimde kullanıldığı sürece sürekli olarak şerbetle beslenir.
Resim 15

Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması


  1. Yapay Yüksüklerin Hazırlanması :

Modern ana arı yetiştiriciliğinde larvaların yerleştirileceği arı memeleri önce saf bal mumundan yapay olarak hazırlanmaktadır. Güzel renkte, kokusuz saf bal mumu çift cidarlı eritme kabında eritilir. Su içerisinde bekletilerek suya doyurulmuş özel yüksük kalıbı önce suya sonra erimiş bal mumuna ve sonra tekrar suya batırılarak elde edilen bir çıta yerine monte edilir. Elde edilen yüksükler 10-11 mm derinlikte ve 9-10 mm çapında olmalıdır. 15 adet yüksük bulunur ve bu çıtalardan bir çerçeveye üç adet takılarak bu iş için özel hazırlanmış olan bir çerçevede 45 adet yüksük bulunması sağlanır.
Resim 16

Yapay Yüksüklerin Hazırlanması
Resim 17

Hazır Yapay Yüksük


  1. Larva Transferi (Aşılama) :

Damızlık kovanlardan 6-12 saat yaşta larvalar bulunan çerçeveler seçilir. Bir fırça yardımı ile arıları kovan içerisine dökülerek temizlenir (Çerçevenin şiddetle silkelenmesi ile günlük balın larva üzerine akarak larvanın yanmasına neden olacağından bu işlemden kaçınılmalıdır).

Seçilen çerçeve rüzgar ve direkt güneş ışınlarından korunarak kısa sürede aşılama yerine (Transfer odası) yetiştirilir. Transfer odası kovan içi ısısına (30-33oC) ve nemine (%60-70) uygun olmalıdır.

Burada uygun yaştaki larvalar transfer kaşığı yardımıyla görünümünde olan larvanın arka kısmından girilerek alınır ve bunun tersi bir hareketle önceden hazırlanmış olan yapay yüksüklere yerleştirilir. Bu işlemi yaparken dikkat edilecek en önemli husus, larva yaşı ve larvanın zedelenmeden alınıp yüksüğe yerleştirilmesidir.

Larva transferi zor bir işlemmiş gibi görünse de bu konuda çalışan kişiler zamanla pratik kazanmakta ve böylece hem tutma oranlarında hem de belirli bir sürede daha çok sayıda aşılama yapma melekesi kazanırlar



Ayrıca, özellikle başlatıcı kolonilerin ilk kullanım dönemlerinde, yapay yüksüklerin bu kolonilerde bir gün süreyle bekletilmesi ve aşılama öncesi yüksüklere sulandırılmış taze süt uygulaması tutma oranlarını olumlu yönde etkilemektedir.







Larva Larvanın Alınışı Larvanın Yüksük

Tabanına Bırakılışı

Şekil 10 : Larva, Larvanın Alınışı, Larvanın Yüksük Tabanına Bırakılışı



  1. Aşılı Yüksüklerin Başlatıcı Kolonilere Verilmesi:

Bir başlatıcı koloniye verilecek sayıda (60-90 adet) aşılama tamamlandığında aşılı yüksükler bekletilmeden şekilde görülen sıra ile başlatıcılara verilir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10





B

A

L

-

P

O

L

E

N





K

a

p

a

l

ı
Y

a

v

r

u




K

A

P

A

L

I

-

a

ç

ı

k




A

ş

ı

l

ı

ç

e

r

ç

e

v

e





A

Ç

I

K
Y

A

V

r

u






A

ç

ı

k
y

a

v

r

u





A

ş

ı

l

ı

ç

e

r

ç

e

v

e




K

A

P

A

L

I

-

a

ç

ı

k




K

a

p

a

l

ı
Y

a

v

r

u






B

A

L

-

P

O

L

E

N






Şekil 11: Aşılı Yüksük Bulunan Çerçevelerin Kovana Verilişi

Bu işlem yapılmadan önce 4-5 gündür anasız olan ve sürekli beslenen bu kolonilerin yapmış oldukları doğal memeler mutlaka bulunarak bozulmalıdır. Her yeni transferde yine yavrulu çerçeveler kontrol edilerek doğal memeler bozulmalıdır. Ayrıca gerek kolonide genç arı populasyonunun devamı için gerekse bu kolonilerin yalancı ana yapmasını önlemek için 5-6 günde bir açık yavru verilerek dış kenarda kalan ballı petekler çıkarılmalıdır.


6. Bakıcı (Bitirici) Kovanların Hazırlanması : Aşılı yüksükler çiftleştirme kolonilerine dağıtılacağı güne kadar başlatıcı kolonilerde tutulabilirler. Ancak bu, büyük çapta üretim yapılan işletmelerde ekonomik olmayacağı gibi uzun süreli kullanımlarda yetiştirilen ana arının kalitesini de olumsuz yönde etkileyebilir.

Bu nedenle başlatıcılarda kabulü sağlanan memeler 1-2 gün sonra, ana arısı ızgara ile kuluçkalığa hapsedilmiş 14-16 arılı çerçeveli güçlü kolonilere alınır. Artık memelerin bu dönemden sonraki beslenme ve bakımları bu arılı kolonilerde sağlanır. Transferden sonraki 10. Günde kapalı durumdaki ana arı memeleri bulundukları çıtalardan ayrılarak daha önceden hazırlanmış çiftleştirme kolonilere dağıtılırlar. (Transferden sonraki 9.günde çiftleştirme kolonisi olarak kullanılacak olan bölümler hazırlanır). Çiftleştirme kolonilerinin oluşumunda farklı kovan tipleri kullanılmaktadır. Bunlar standart kovanların üçe-dörde bölünmüş olanları ve tecritli malzemeden yapılan çiftleştirme kutularıdır.


Resim 18

Aşılı Yüksüklerin Çerçevede Görünüşü
Üretim sezonunun başlangıcında oluşturulan bu çiftleştirme kolonilerinin çiftleşen her bir ana arının atmış olduğu yavrularla yaşamını sürdürür. Bütün sezon boyunca kullanılabilir. Ancak, özellikle çiftleştirme kutularında Haziran-Temmuz aylarında sürüklenme adı verilen kutu terkleri gözlenmektedir.

Çiftleşerek yumurtaya geçen ana arı 7-8 gün süreyle çiftleştirme kolonisinde yumurtlamaya devam etmektedir. Bu süre sonunda çiftleşmiş analar alınarak bunların yerine çıkmak üzere olan yeni ana memeleri (10 günlük) dağıtılabilir. Ana memelerinin bulundukları çıtalardan alınmasında ve dağıtılmasında çok dikkatli davranılmalıdır. Kapalı ana arı memesi içersindeki ana arı göbek bağına benzer bir bağla meme tabanında bulunan arı sütüyle temas sağlar. Dağıtım sırasında memelerin ani hareketleri ve sarsılmaları sonucunda bu bağ kopar ve meme içersindeki ana arı kaybedilir.

Bu durumdaki memeler çiftleştirme kolonilerine verildiğinde genellikle arılar tarafından bozularak parçalanır. Ancak bazı durumlarda parçalanmadan da bekletilebilir ve esmerleşirler. Bunun için dağıtımdan 28 gün sonra çıkış kontrolleri yapılmalıdır. Şayet günü geçtiği halde çıkışı gerçekleştirememiş ve esmerleşmiş ana memeleri varsa bunlar bozulduğunda meme içersinde pupa döneminde ölmüş ana arı görülebilir.

Bazı hallerde ana çıkmış olduğu halde görülmeyebilir. Ana yeni çıkmış ise bal yemek için baş ve gövde kısmını petek gözeneğine yerleştirir ve kuyruk (Abdomen) görüntüsünden tanınmayabilir.

Ana arı görülmeden çıkışın gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda fikir yürütülebilir. Ana arı çıkmışsa, ana arı memesine rastlanmaz. Ya da daha önce meme yapma faaliyeti başlayan işçi arı gözlerinin iptal edildiği görülür. Koloni bireyleri sakin görünümlü olurlar. Petek beyazlatmaya ve örmeye devam ederler.

Ana arı çıkmamışsa; koloninin doğal meme yaptığı gözükür. İşçi arılar huysuz ve hırçın davranışlarla birlikte uğultulu bir sesle birlikte karın halkalarını açarak kanat çırparlar. Ancak kontrol sırasında koloni olumlu işaretler veriyor olsa bile ana arının kesin çıkmış ve sağlıklı olduğu mutlaka görülmelidir.



7.Çiftleşme : Memeden sağlıklı çıkış gerçekleştiren ana arı 6-7 gün beslenmeye devam eder. Normal şartlarda çıkıştan sonraki 7-10 günde çiftleşme uçuşunu gerçekleştirir. Ancak ana arı ve çiftleştirme kolonisi sağlıklı olduğu halde hava muhalefeti nedeniyle çiftleşme uçuşu gerçekleşmemişse bu süre uzayabilir.

Bu dönem sonunda çiftleşemeyen ana arılar işçi arılar tarafından yumurtlamaya zorlandığında ince-uzun bir görünüm alarak dölsüz yumurta atmaya başlayabilirler. Kolonideki görevi bu dönemde başlayan erkek arılar çiftleşmede büyük çnem taşır. Bu nedenle ana arı üretim takvimi erkek arıların varlığına göre ayarlanmalıdır.

Çiftleşme havanın açık, güneşli ve rüzgarsız olduğu günlerde ve genellikle 14.00 - 16.00 saatleri arasında gerçekleşir. Uçuştan dönen ana arının arkasından beyaz ipliksi görünümdeki erkek arı organı çiftleşilen son erkek arıya aittir. Bu organ işçi arılar tarafından alınır ve 2-3 gün sonra ana arı yumurtlamaya başlar.

Çiftleşme uçuşunda ana arının çiftleştiği erkek arı sayısı ana arının sperm torbasının dolmasına bağlıdır. Bu sayı 5-10 arasında değişebilir. Bu nedenle farklı arı ırklarının bulunduğu bölgelerde gerçekleşen çiftleşmeler sonucunda ana arının attığı yumurtalardan farklı dönemlerde farklı renkte arı çıkışı görülebilir.




  1. Sun’i Tohumlama : Modern arıcılıkta araştırma

ve ıslah çalışmalarında sun’i tohumlama yapılabilmektedir. Bu uygulamada döllemede kullanılacak erkek arılardan alınan spermlerin laboratuar ortamında, sun’i dölleme cihazı ile mikroskop altında ana arıya enjekte edilmektedir.

Ancak bu çalışma üretim materyali olarak kullanılacak ana arı üretiminde kullanılmamakta araştırma ve ıslah çalışmalarında saf ırk ya da hibrit elde etmek amacıyla yapılmaktadır.


E. Ana Arıların Kolonilere Verilmesi

Ana arıların kolonilere verilmesinde en önemli işlem, öncelikle koloninin hazır hale getirilmesidir. Bunun için ana arının verileceği kolonide döllü-dölsüz ana arı, ya da ana arı memesi kesinlikle bırakılmamalıdır.

Uygulamanın yapılacağı kolonide bulunan ana arı imha edildikten bir gün sonra ana arının bulunduğu kafes yavrulu iki çerçeve arasına havalandırma ve beslemede delikleri altta ve üstte olacak şekilde yerleştirilir. Ertesi gün kek haznesinin bulunduğu taraftaki çıkış deliği açılarak arıların keki yiyerek ana arıyı çıkarmaları sağlanır.

Bundan sonra kovan açılıp fazlaca kurcalanmamalı, ancak 2-3 gün sonra ana ve yumurta kontrolü yapılmalıdır.

Uzun süre anasız kalmış (20-30 gün) yalancı ana yapmış olan kolonilere genç ana arı verilmemelidir. Bu durumdaki kolonilere bir başka koloninin olgun ana arısı verilerek genç ananın bu koloniye verilmesi daha uygun olur.

Çiftleşmiş ana arı kullanımı arıcılıkta büyük avantajlar sağlar. Bunlar :



  1. Ana kayıplarında ya da sun’i oğulların analandırılmasında 25-30 gün zaman kazandırır.

  2. Koloninin kendisinin meme yaparak çıkardığı ana arının çiftleşememesi riski ortadan kalkar.

  3. En önemlisi orijini ve performansı belli üretim materyali kazanılmış olur.



SUNİ OĞUL ÜRETİMİ ( BÖLME )

Modern arıcılıkta doğal oğul istenmeyen bir olaydır. Nektar akışının başladığı dönemde gerçekleşen oğul çıkışı anaç koloninin gücünü azaltmakta böylece bal verimini düşürmektedir. Ayrıca oğul çıkışının devam etmesi durumunda kolonide kuluçka görevi gören genç işçi arıların oğulla birlikte çıkmasıyla anaç kolonide kuluçka faliyeti aksamakta ve kireç hastalığı görülmektedir.

Bu olumsuzluklara meydan vermemek için doğal oğul engellenmeli, koloni sayısı artırılmak isteniyor ise bölme yapılmalıdır.

Anaç koloniler erken ilkbaharda yeterince gelişmiş (8-l0 çerçeve) iseler eşit şekilde ikişer bölünerek her iki koloninin de nektar akımı dönemine yetişmesi sağlanabilir. Bunun için boş kovan ana kovanın yanına getirilir. Arılı-ballı ve yavrulu petekler her iki kovana eşit sayıda bölünür. Burada dikkat edilecek husus tarlacı arılarında her iki kovana eşit sayıda bölünmesini sağlamaktır. Bunun için anaç kovan yarım metre sağa ya da sola kaydırılarak yeni koloninin bulunduğu kovan uçuş hattı araya gelecek biçimde yerleştirilir.












Uçuş Hattı Uçuş Hattının Bölünmesi
Şekil 12: Suni Oğul Üretiminde Kovana Şekil Verme
Bu işlem sonrasında yinede tarlacılar genellikle anaç kovanı tercih edebilirler, bu durumda anaç kovan bir miktar daha dışa kaydırılarak uçuş hattının çoğunluğu bölmeden yana verilebilir.

Bir başka suni oğul üretim yöntemi ise; bu sezon için bal verimi beklemeden özellikle koloni sayısının çoğaltılması amacıyla bir kovanda 2’şer çerçeveli 2-3 bölüm alınması yöntemidir. Bu durumda bir adet arılı yavrulu bir adette arılı ballı çerçeve yeni kovana yerleştirilir. Kapalı durumdaki bu kovanlar arılıktan 5 Km.’den az olmamak kaydıyla bir başka yere taşınarak uçuş delikleri açılır. Burada anaç koloninin anasız bırakılması yeni bölümlere ise çiftleşmiş ana arılar verilmesi olumlu sonuçlar vermektedir.



ARI SÜTÜ ÜRETİMİ
Arı Sütü Nedir : 5-15 Günlük genç işçi arıların bal ve polen yiyerek kafa salgı bezlerinden salgıladıkları özel bir besindir. Görünümü yoğurt kıvamında, kremsi- beyaz renktedir. Ana arı olmaya aday larvanın bulunduğu memelerde bulunur. Nektar, polen kaynaklarının iyi olduğu dönemde güçlü kolonilerle yapılan çalışmalarda bir memede 200-300 Mg. Civarında bulunur.
Üretimi: Ana arı üretiminde bahsedilen larva transferi yöntemiyle yapılır. Transferden sonraki 3. Günde (68-72 saat) meme içerisinde bulunan larvalar alınıp, atılır ve meme içerisindeki süt agaç kaşıkla vakumlanarak renkli şişelere alınır. Bu işlem güneş görmeyen kapalı ortamda yapılmalı ve elde edilen saf süt 5 0C ‘nin altında muhafaza edilmelidir.

Arı sütünün besleyici özelliği ana arının oluşumunda sağladığı fiziksel değişimle göze çarpmaktadır.

Ana arının attığı yumurtadan dölsüz yumurtadan erkek çıkar. Döllü yumurtadan ise işçi gözeneğinde kalarak polen ile beslenmesi durumunda 21 gün sonunda genetik olarak dişi olan ancak dişilik vasıfları gelişmemiş işçi arı çıkar ve aktif döneminde 30-35 gün yaşar. Aynı döllü yumurtanın ana memesine alınarak arı sütü ile beslenmesi sonucunda ise 16 gün sonra dişilik vasıfları gelişmiş, işçi arıdan daha iri olan ana arı oluşur. Ana arı 3-4 yıl yaşar ve aktif dönemde günde 2000-3000 adet yumurta bırakır.

Bu farkı sağlayan tek neden ana arının larva döneminde bütün yaşamı boyunca arı sütü ile beslenmesidir.




Resim 19

Yapay Yüksükte Arı Sütü Görünümü




ARI SÜTÜNÜN FAYDALARI
Hücre yenileme özelliğine sahip arı sütünün faydaları şöyle özetlenebilir.

  • Organizmaya canlılık ve hareket kazandırmada .

  • Beden ve zihni yorgunlukları gidermede.

  • Yaşlılıktan oluşan damar sertliği ve bitkinlik hallerinde.

  • Çocukların iştahlarının açılmasında.

  • Çocukların diş ve kemiklerinin gelişiminde.

  • Çocukların zekalarının gelişiminde.

  • Hücre yenileyici özelliği ile cilt bakımında.

  • Kadınların periyodik dönemlerinde bozulan kan dengesinin bozulmasında.

  • Saç dökülmelerinin önlenmesi ve canlılık kazanmasında.

  • Cinsel faaliyetlerin desteklenmesinde.

  • Soğuğa karşı direncin artırılmasında.

  • Kan dolaşımının hızlandırılmasında.

  • Sporcuların enerji ihtiyaçlarını karşılamada çok büyük yararları olmaktadır.

Ayrıca arı sütü:

  • Kansızlık hastalığının

  • Kalp ve damar hastalıklarının

  • Sarılık hastalığının

  • Yüksek ve düşük tansiyon probleminin

  • Mide,Bağırsak yara ve hastalıklarının

  • Erken bunama,zeka geriliği ve akıl hastalıklarında

  • Kolesterolün düşürülmesinde.

  • Şeker hastalığında

  • Çocukların altını ıslatmalarını önlemede

  • Kan kanserinde

  • Karaciğer rahatsızlıklarında

  • Prostat rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

Yüklə 0,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə