hiperplazi görülür. Dermisteki lezyonlar ödem,
damarlarda genişleme, papül devresinde
hastalık için karakteristik olan mononuklear hücre infiltrasyonları(Koyun çiçeği hücreleri-
Borrel cisimciği) görülür. Bu koyun çiçeği hücreleri virusla enfekte monosit, makrofaj ve
fibroblastlardır. Çekirdekleri vakuollü olup kromotin çekirdek membranında yoğunlaşmıştır
ve vakuollü stoplazmalarında da eozinofilik inkluzyon cisimciklerine rastlanır.
***Not: Pox viruslar DNA virus olmasına rağmen istisnai olarak intrastoplazmik
inkluzyon cisimciği oluştururlar.
Sonu:
Erişkin koyun ve keçilerde eğer solunum ve sindirim organlarında çiçek lezyonları
gelişmemişse 5-6 hafta içerisinde iyileşme görülür ve ömür boyu bağışık kalırlar. Kuzular ve
1 yaşından küçük yavrularda ise sekunder enfeksiyonlar da söz konusu ise %95 lere varan
mortalite gözlenir.
Koyun-
keçi çiçeği; mavidil, küçük ruminantların vebası(PPR), ektima,
fotosensitizasyon, böcek ısırması, paraziter pnömoni, dermatofilozis ve scrapi ile karışabilir.
KANATLI ÇİÇEĞİ
Tavuk, hindi, güvercin ve kanaryalar çiçek h
astalığının tabii konakçılarıdır. Bunlardan
tavuk ve hindiler çiçek hastalığından en fazla zarar gören kanatlılardır. Hastalık tavuklarda
çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında tavukların kümese alındığı ve yumurtladığı zamanlar
baş gösterir. Hindilerde yumurtlama ve kuluçka devresinde ortaya çıkar.
Patogenezis:
Kanatlılarda çiçek virusu hayvandan hayvana kan emici ısırıcı böcekler ile taşınır.
Hastalığın kümesler arasında taşınması da böceklerle olur. Virus ancak yaralanmış,
zedelenmiş deriden vücuda girebilir. İnkubasyonu 4-10 gündür. Bu süre sonunda viremi hali
oluşur ve virus deri, ağız ve burun gibi organların epitelyum dokularına yerleşir. Virusun etki
mekanizması diğer çiçek hastalıklarında olduğu gibidir.
Makroskobik Bulgular:
Çiçek lezyonları kanatlılarda deride, ağız mukozasında ve burun mukozasında
şekillenir. Deride: tavuklarda, baş, bacak, ayak ve kanatların tüysüz bölgelerinde önce küçük
beyaz ve sert düğümcükler görülür. Bunlar kısa zamanda büyük ve sarı renk alır, birleşerek
boz veya koyu
kahve renginde, kaba ve sert iri düğümler haline gelirler, 2 hafta sonra
13
lezyonların tabanında koyu kırmızı yangı sahası oluşur. 3-4 hafta sonrada düğümcüklerin
üzerinde kabuklar oluşur.
Ağız ve Burun mukozalarında difterik lezyonlar şeklinde izlenir: Önce hafif kabarık
mat beyaz düğümcükler oluşur, bunlar kısa zamanda büyür ve birbirleriyle birleşerek sarı,
peynirimsi nekrotik bir yalancı membran ile örtülürler.
Mikroskobik Bulgular:
Kanatlı çiçeğinde en dikkat çekici özellik deri ve kutan mukozadaki epitelyum
hücrelerdeki aşırı üremedir. Üreyen hücreler koriuma doğru, eldiven parmağı şeklinde
girintiler oluşturur. Üreyen bu hücreler balonumsu dejenerasyona uğrarlar ancak
memelilerdeki gibi
eriyip gözden silinmezler. Buna karşılık bu hücrelerin ektoplazmaları
boynuzlaşır ve bal peteği gibi görünürler. Dejenere olan epitelyum hücrelerin pek çoğunda
intrastoplazmik inkluzyon cisimcikleri oluşur. Bunlara Bollinger Borrel cisimcikleri adı
verilir.
Dermiste herhangi bir yangısel reaksiyona rastlanmaz.
Sonu;
Kan
atlı çiçeği, deri şekli selim seyirlidir. Deri lezyonları zamanla iyileşir. Şiddetli
enfeksiyonlarda ölüm oranı %50’ye ulaşır. Kanaryalarda daima öldürücüdür. Kanatlı
çiçeğinin esas kötü sonucu tavuk ve hindilerde gelişmeyi engellemesi, yumurta verimini
dü
şürmesi , kilo kaybı gibi ekonomik kayıplardır.
DİĞER HAYVANLARDA POXVİRUS ENFEKSİYONU
Sığırlarda selim seyirlidir. Özellikle meme derisinde olmakla birlikte, şiddetli
enfeksiyonlarda bacakların iç yüzünde, perineum, vulva, skrotum ve prepusyumda da klasik
çiçek düğümcükleri şekillenir. Bulaşma, bir sürü içinde inekten ineğe sağımcıların elleriyle
veya sağım makinelarının meme başlıklarıyla ve meme temizlik malzemeleriyle taşınır.
Ayrıca sinek veya böcek ısırmaları ile de bulaşmanın olduğu düşünülmektedir. Mikroskobik
bakıda dejenere epitelyum hücrelerinde oluşan intrastoplazmik inkluzyon cisimciklerine
Guarneri cisimcikleri denir. Ç
içek hastalığının sığırlara verdiği zarar süt kaybı nedeniyle
ekonomiktir.
14
Atlarda çiçek seyrek görülür ve selim seyrede
r. Buccal ve ayak şekli olmak üzere iki
şekilde görülür. Buccal at çiçeğinde dudak ve yanakların iç yüzünde, damakta ve dilin altında
bazen farenks ve larenks mukozasında pustuler nitelikte çiçek lezyonları görülür. Ayaklarda
yerleşen at çiçeğinde ise: bukalığın fleksor yüzünde vezikulo-pustuler nitelikte çiçek
lezyonları yer alır. Oluşan lezyonlar 10-14 gün içinde iyileşir.
Domuzlarda
çiçek lezyonları daha ziyade karın altı derisinde ve bacakların iç
yüzünde sınırlıdır. Bulaşma domuz biti ısırığı ile olmaktadır. Oluşan çiçek lezyonları
makroskobik ve mikroskobik olarak klasik çiçek lezyonları ile aynı özelliklere sahiptir.
KOYUN EKTİMASI
(Bulaşıcı Pustüler Dermatitis )
Koyun ve keçilerin akut enfeksiyöz bir hastalığıdır. İnsan, inek, yabani geviş getiren
hayvanlarda görülmektedir. Hastalık yalancı sığır çiçeği ve sığır papüler staomatitisi
viruslarına yakın olan bir parapoksvirus tarafından oluşturulur. Hastalık enfeksiyöz labial
dermatitis, soremouth, scabymouth ve orf olarak ta adlandırılır. Bütün koyun, keçi ırklarında
görülür
(büyük boynuzlu koyun, dağ keçisi). Genç hayvanlar hastalığa erişkinlerden daha
yatkındır.
Hastalığın ekonomik önemi vardır; hastalıklı hayvanlar ne süt emebilirler, nede
otlayabilirler, kondüsyon kaybı ile sonuçlanır. Duyarlı bir hayvan topluluğunda morbidite
%90’
a erişebilir, ancak mortalite sekunder enfeksiyonlar gelişmezse %1’i geçmez. Sekunder
enfeksiyonların katılmasıyla ölüm oranı çok yüksek olabilir. Ektima zoonoz bir
enfeksiyondur.
Hasta hayvanlarla uğraşan insanların ciltlerinde hafif ateş, ağrı, şişlik
biçiminde koyunlarınkine benzer lezyonlar gelişebilir. Ektimanın insanlardaki enfeksiyon
şekline Orf denir.
Bulaşma:
Enfeksiyon direkt enfekte hayvanlardan veya virus
ile kontamine olmuş kuru ve
dikenli otların ya da hayvan yemlerinin deride oluşturduğu sıyrıklardan bulaşır. Ayrıca
k
uzular süt emme sırasında annenin meme derisine bulaştırabilir. Virus hasta hayvanlardan
dökülen kabuklarda çok uzun süre canlı kalabilir.
15
Dostları ilə paylaş: |