Vii. Uluslararasi



Yüklə 3,89 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə15/159
tarix06.05.2018
ölçüsü3,89 Mb.
#42938
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   159

VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ

26

 



kazı  alanları  ve  sivil  mimari  örnekleri  yer  almaktadır.  Ancak  korunacak  varlığın 

geçmişten geldiği, geçmişe ait olduğu kadar günümüze ve geleceğe de ait olduğu 

unutulmamalıdır. Geleceği şekillendirmeyi sağlayan kültür varlıkları aslında geçmiş 

ile  bağ  kurmayı  sağlayan  en  büyük  etkendir.  Bu  bilgilerin  ışığında;  günümüze 

seslenen, üretildiği dönem ile toplum arasında bağ kurulmasına aracı olan her türlü 

maddi  ürün;  çağdaş  tarih ve  kültür  anlayışı  içerisinde korunmaya  değer  bir  nesne 

(Kuban, 2000: 39) olarak kabul edilmelidir. 

Geleneksel 

dokumaların 

geçmişten 

günümüze 

yaptığı 


yolculuk 

değerlendirildiğinde, sadece gündelik bir kullanım eşyası ve çeyiz ürünü olmasının 

dışında  aslında  farklı  kültürel  birikimlere  sahip,  Türk  kültür  kimliğinin  önemli  birer 

taşıyıcıları  oldukları  görülmektedir.  Geleneksel  yaşam  biçiminin  ürünü  olan 

dokumalar  hammadde,  motif,  desen,  renk,  kalite,  yapı  özellikleri  ve  kullanım 

alanları  gibi  çeşitli  değerleri  ile  ön  plana  çıkmaktadır.  Yakın  geçmişe  kadar 

Türkiye’nin  hemen  her  bölgesinde,  geleneksel  tezgâhlarda,  çeşitli  amaçlar  için  el 

dokuma halılar, kilimler, bezler çeşitli ebat ve renklerde dokunmaktaydı. 

Bilim,  sanayi  ve  iletişim  teknolojilerindeki  ilerlemeler,  değişimler  ve 

dönüşümler  toplumların  kültürlerine  çeşitli  açılardan  etki  etmiştir.  Bu  durum 

geleneksel  dokumaların  üretim  süreçlerine  de  olumsuz  etkilerde  bulunmuştur.  Bu 

tür nedenlere bağlı olarak bazı dokuma merkezlerindeki dokumalar ya azalmış, ya 

işlevlerini  yitirerek  kullanımdan  kalkmış  ya  da  yeni  bir  biçimde  farklı  amaçlara 

hizmet  ederek  varlığını  sürdürmeye  çalışmıştır.  Türk  kültür  birikiminin  sağlanması 

açısından  geleneksel  dokumaların  sürdürülebilirliği  büyük  önem  taşımaktadır.  Bu 

anlamda değerlendirildiğinde farklı açılardan koruma akla gelmektedir. Örneğin ilk 

akla  gelenler  arasında  geleneksel  dokumaların  yok  olmasını  önlemek  adına 

kullanılan  hammaddenin  elde  edilme  tekniklerinden,  iplik  haline  dönüştürülme 

aşamaları  ve  çeşitli  dokuma  tekniklerinin  nesilden  nesile  aktarılması  gelmektedir. 

Ancak bunların yanı sıra geçmişte çeşitli amaçlar için yapılan ürünlerin günümüze 

ulaşan  örneklerinin,  gelecek  nesillere  aktarılması  ve  dokumacılık  geleneğindeki 

anadan-kıza aktarılan usta-çırak ilişkisinin bilgi ve becerileri ile korunması gereken 

değerler  arasında  yer  alması  geleceğin  gelenek  ile  birlikte  şekillenmesinde  büyük 

bir öneme sahiptir.  

 Türk  kültürünün  yapı  taşları  arasında  yer  alan,  geçmişte  yaygın  biçimde 

saraylar  ve  halkın  kendi  gereksinimi  için  üretilmiş  olan  geleneksel  dokumaların 

gelecek kuşaklara aktarılması sorunu acil çözülmesi gereken sorunlar arasında yer 

almaktadır. Kültürel devamlılık sağlanamadığı takdirde bir dönemin yaşam biçimine 

tanıklık  etmiş  ekonomik ve  sosyal  hayatın  önemli verilerini  bünyesinde  barındıran 

geleneksel dokumaların yok olma tehlikesi her geçen gün artarak devam edecektir. 

Bu  çalışmanın  amacı,  koruma  anlayışı  çerçevesinde  geleneksel  dokumaları 

değerlendirerek,  geleneksel  dokumaların  varlıklarını  nasıl  sürdürebilecekleri 

konusuna  dikkat  çekmektir.  Bu  çalışmanın  gerçekleşmesi için  yöntem  anlayışımız 

ışığında amaca ulaşmada gerekli araçlar olan alan araştırması, gözlem ve söyleşi 

teknikleri  kullanılmıştır.  Ayrıca  literatür  taraması  yapılarak  çalışmanın  bilimsel  bir 

tabana  oturtulması  sağlanmış,  koruma  anlayışı  çerçevesinde  geleneksel 

dokumalar fotoğraflanarak belgelenmiştir.  

KORUMA ANLAYIŞI AÇISINDAN GELENEKSEL DOKUMALAR 

Kültür varlığı en geniş anlamı ile yer üstünde, yer altında ya da su altında 

var  olan,  geçmiş  kültürlere  ait  bilgiler  aktaran,  belge  niteliğindeki  taşınır  ve 



VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ

27

 



taşınmaz  olarak  nitelendirilen  tüm  eserler  olarak  tanımlanmaktadır.  Müzelerde  ya 

da  özel  koleksiyonlarda  saklanan  dokumalar  (halı,  kilim  vb.),  mobilya,  mücevher, 

sikke, elyazması, kitap vb. örnek verilebilir (Ahunbay, 2011: 22). Bir başka tanıma 

göre  ise  kültür  varlığının  doğru  kullanımı  ve  doğru  aktarımı  koruma  da  öncelikli 

hedeftir. Aslında bu tutum korumanın tanımını da içinde barındırır. Koruma kısaca 

şöyle  tanımlanmaktadır;  var  olan  kimliğin  kültürel  temelini  oluşturan  fiziksel 

tanıkların  yaşatılarak,  gelecek  kuşakların  da  faydalanabilmelerini  sağlamak  için 

sahip  oldukları  bilgileri  doğru  bir  şekilde  aktarma  çabasının  tümüdür  (Asatekin, 

2004: 53).  

Günümüzde  hâlen  dünyada  tartışmalı  bir  terim  olarak  kabul  edilen  maddi 

kültür,  insanoğlunun  duygu  ve  düşüncelerini  yansıtan  somut  ürünler  olarak 

bilinmektedir. Maddi kültür genel olarak, objenin kendisi, objenin ortaya çıkış süreci 

ve  onu  ortaya  çıkaran  halk  olmak  üzere  üç  önemli  açıdan  değerlendirilmektedir. 

Maddi  kültürü  tanımlamada  gelenek  kavramının  yanında,  bir  başka  yardımcı 

kavram ise sanattır. Bugün maddi kültür araştırmalarının merkezinde yer alan özel 

bir  kavram  olan  sanat,  yaratıcının  madde  ile  bütünleşerek,  kendi  hayal  gücünü, 

zevkini,  duygu  ve  düşüncesini  kültürü  ile  harmanlayarak  farklı  bir  şekilde  ifade 

etmesidir  (Sarıtaş,  2008:  1122-1123)  şeklinde  açıklanmaktadır.  Yaşam  içinde 

oluşarak  geleceğe  bir  değişim,  gelişim  ve  süreklilik  içinde  aktarılan  kültürel 

birikimlerin  aktarılma  işi  de  toplumlarca  üretilip  tüketilen  bilgi,  beceri  ve  değer 

yargılarının  yaşama  geçirilmesi  ile  gerçekleştirilmektedir.  Bu  bağlamda  bir 

değerlendirme  yapıldığında  bir  toplumun  kültürü  ve  o  kültür  içinde  yer  alan  tüm 

unsurlar,  o  toplumun  insanlarının  geçmişi  ile  gelecek  kuşakları  arasında  bağ 

kurmada önemli bir köprü vazifesi görür. Çünkü kültür var olmanın ve değişmenin 

temelidir (Öztürk, 1996: 331). 

Doğa  ya  da  kültür  varlıklarının  gelecek  nesillere  aktarılması  amacı  ile 

gereken  her  türlü  ekonomik,  sosyal,  fiziksel  ve  bilimsel  çaba  olarak  tanımlanan 

korumanın sağlıklı olarak yapılabilmesi için gösterilen çabalarda doğru koruma ve 

doğru  aktarım  amaçlanmalıdır.  Herhangi  bir  kültür  varlığının  kullanılmadan 

korunması  demek  konservatif  bir  müzecilik  anlayışından  öteye  gidemez  (Tapan, 

2007:  44).  En  çok  kabul  gören  ve  en  doğru  koruma  anlayışı  olarak  nitelendirilen 

koruma,  korunacak  varlığın  “kullanılarak”  korunmasıdır.  Kullanılarak  koruma, 

korunacak  olan  kültürel varlığın  geçmişte  olduğu  gibi  günümüzde  de  yaşamasına 

ve  nefes  almasına  imkân  tanımaktadır.  Kendi  doğal  ortamında  varlığını 

sürdürmeye devam eden kültür varlığının yaşamın içinde kullanılması ile doğal bir 

korunma sağlanmış olur.  

Çeşitli  meslek  gruplarındaki  uzman  kişilerin  ortaklaşa  çalıştığı  ve  bilgi 

ürettiği  disiplinlerarası  bir  uygulama  olan  koruma  Türkçe’ye  konservasyon  olarak 

yerleşmiştir. Ancak bu kelimenim içerdiği anlam İngilizce, Fransızca ve İspanyolca 

dillerinde  birbirinden  biraz  farklılık  göstermektedir.  İngilizce  genel  kullanımda 

konservasyon,  “koruma”  kelimesi  ile  eş  anlamlı  olarak  kullanılmaktadır.  Ancak 

müzecilik  alanında  kullanılan  konservasyon,  eserin  “bozulmadan  korunması  ve 

restorasyonu” işlemlerinin her ikisini birden kapsamaktadır (Karavar, 2017: 104). 

Geleneksel  dokumalar,  dokuyan  kişinin  duygu,  düşünce,  gelenek  ve 

göreneklerini yansıttığı için toplumun da kültürel değerlerini ifade etmektedir (Bkz. 

Fotoğraf: 1-2). Anadolu’daki neredeyse tüm yerleşim birimleri, gelenek ile yoğrulan 

dokuma kültürünü gündelik hayatın içinde yaşamıştır. Köklü bir geçmişe sahip Türk 

kültürünün  önemli  ürünleri  arasında  yer  alan  geleneksel  dokumaların  en  iyi 




Yüklə 3,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   159




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə