Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research



Yüklə 216,03 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/8
tarix25.06.2018
ölçüsü216,03 Kb.
#51317
1   2   3   4   5   6   7   8

- 543 - 

 

2010:366)  Ayrıca  Paşa,    kişisel  özgürlüklerin  hiçbir  zaman  devlet  otoritesinin  önünde  olmayacağını,  devlet 



otoritesinin olmadığı yerlerde kişisel özgürlüklerden de söz edilemeyeceğini ifade etmişti. (Soyak, 2010: 443) 

                Adana Türk Ocağı’nın İnkılaplara Bakışı 

Adana Türk Ocağı, inkılapların halka tanıtılması ve halkın bu inkılapları benimsenmesi için önemli 

çalışmalar  yapmıştı.  (Cumhurbaşkanlığı  Arşivi,  A  7-1,D,86,F,  185-1)    Adana  Türk  Ocağı  Reisi  Ferit  Celal, 

Ankara'da  Reisicumhur  Gazi  Paşa  Hazretlerine  Dâhiyane  rehberliğinizle  içtimai  hayatımızda  doğan  son  feyizli 



inkılaptan  dolayı  Adana  Türk  Ocağı  Zat-ı  Riyaset-i  Penahilerine  şükran  ve  tebriklerini  sunar  ve  atiyen  yapılması 

zaruri olan bütün mesut kararlarda daima sizinle beraber olduğunu kendisine vazife bilir

.” ( Hâkimiyeti Milliye, 7 

Mart  1923)  telgrafıyla  Hilafetin  kaldırılması  ile  ilgili  Adana  Türk  Ocağı’nın  desteğini  sunmuştu.  Hilafetin 

kaldırılmasına bir tepki olarak çıkan Şeyh Said isyanına diğer Ocaklar gibi Adana Türk Ocağı da büyük bir 

tepki göstererek her türlü fedakârlığa hazır olduklarını belirtmişti.

6

 



Ferit  Celal  Bey,  Adana  Ocağı’nın  inkılap  ve  Cumhuriyet’in  Türkiye  topraklarında  yükselmesi  için 

büyük  çaba  harcadığını  vurgulamıştı.  (Güven,  1926:  560)  1926  yılında  toplanan  Türk  Ocakları  3. 

Kurultayı’nda  Ocak  yasasının  9.  Maddesi  görüşülürken,  söz  alan  Adana  delegesi  Ferit  Celal  Bey;  İnkılâp 

karşıtı  kişilerin  ocağa  girmek  istediklerini,  buna  izin  verilmemesini  söylemişti.  (Türk  Ocakları  1926  senesi 

Kurultay  Zabıtları,  1927:  148)  Adana  Türk  Ocağı,  inkılapların  yerleşmesi  ve  inkılap  karşıtı  zümrelerle 

mücadele edeceği iradesini ortaya koymuştu. 

Adana Türk Ocağı, Aşar’ın kaldırılmasını  “Köylü Bayramı” olarak kutlamaya karar vermişti.  Ocak, 

Kürkçüler  köyünde  bu  sene  aşarın  kaldırılmasını  coşkulu  bir  şekilde  kutlama  kararı  almıştı.  “  Harman 



kaldırılıp  ilk  buğday  ambara  götürüldüğü  gün  köyde  bayram  yapılacaktır.  Eli  kırbaçlı  mültezimlerden,  insafsız  aşar 

memurlarından  kurtulan  köylümüz  aşarın  kaldırılmasına  ne  kadar  sevinseler  hakları  vardır

”  (Babalık,  8  Haziran 

1925)  denilerek  Aşar  vergisinin  yoğun  bir  şekilde  tarımla  uğraşan  Çukurova  köylüsü  üzerinde  büyük  bir 

yük olduğu vurgulanmıştı.  Ayrıca Kürkçüler köyündeki okulda başörtüleri ile derslere girmek isteyen kız 

öğrencilerin aileleri ile Ocak yetkilileri karşı karşıya gelmiş, kızların bere giymesinin kabul edilmesiyle sorun 

çözülmüştü. ( Türk Yurdu, Sayı: 199, Mayıs 1928: 37) 

Mustafa  Kemal  Paşa,  10  Ağustos  1928'de  Sarayburnu'nda  düzenlenen  toplantıda  Harf  İnkılâbı’na 

ilişkin  bir  konuşma  yaptıktan  sonra  birçok  Türk  Ocağı  gibi,  Adana  Türk  Ocağı  da  çalışmalarını 

tamamlayarak  yeni  harfleri  halka  öğretmek  için  kurslar  açma  yoluna  gittiğini  belirtmişti.  (Cumhuriyet,  28 

Ağustos 1928; Tarsus, 20 Ağustos 1928) Ocak, çalışmalarını başlatarak, halkın bu kursların içeriğini anlaması 

ve Harf İnkılâbı’nın öneminin anlaşılması için halka konferanslar vermişti. Ocak, kurslara 331 kişinin devam 

ettiğini,  45 kişinin başlangıç aşamasında olduğunu, 286 kişinin ise okuma-yazmayı öğrendiğini belirtilerek 

mezun olanlar yerine yeni kişilerin kurslara alınacağını bildirmişti. ( Türk Yurdu, Sayı:203, Eylül 1928: 142) 

Ayrıca kadınlar için de ayrı kurs açılmış, 30’a yakın kadın bu kurslara devam etmişti. (Hâkimiyeti Milliye, 15 

Eylül 1928) Yeni harfleri öğrenmek için esnaf grubunun Ocağa büyük heyecanla geldikleri gözlemlenmişti. ( 

Türk Sözü, 10 Eylül 1928) Ferit Celal Bey, Türk Ocaklarının yeni harfleri öğretmesi noktasında konferanslar 

vermesini ve yeni bir sözlük oluşturmasının gerekli olduğunu ifade etmişti. 

Türk  Ocağı  bahçesinde  Maarif  Emini  İsmail  Habib  Bey  tarafından  verilen  konferansta;  “Türkçe’yi 



konuşan  bir  milletiz  fakat  bu  lisanın  yazısı  var  mı?  Dünün  harfleri  de  yazısı  da  sarf  ve  bizim  değil.  On  asırdır 

Türkçe’yi Arapça, Acemce ve Türkçe’den mürekkep böyle üç lisan mahluli ayrı bir lisan sandık. Türkçe bilmek demek 

bu  üç  lisanın  kaidelerini  bilmek  demektir.  Kim  Arapça  ve  Acemce’yi  en  iyi  buluyorsa  o  Türkçe’yi  de  en  iyi  bilendi. 

Türkçe  öyle  bir  kuş  imiş  ki  uçabilmek  için  ona  Arapça  ve  Acemce’den  iki  kanat  lazım  gelirmiş.  İşte  derd  bu  idi.  On 

asırdır  bu  güzelim  Türkçe  niçin  irfan  semalarında,  kartal  pervâzları  yaparak  uçamadı.  Çünkü  o  kuşa  yabancı  kanat 

taktık.  Hiç  takma  kanatla  kuş  uçar  mı?”  (

Türk  Sözü,  29  Ağustos  1928)  Türkçe’nin  zenginliğine  işaret  ederek, 

Farsça ve Arapça’yı kapsadığına vurgu yapmıştı. 

 

Genel  olayların  yanında  bazen  de  sorun  Ocağın  içinden  çıkmış,    Adana  Türk  Ocağı  Müzik 



Öğretmeni Avusturyalı Ervin, Türklüğe hakaret ettiği gerekçesiyle Türk Ceza Kanununun 160. Maddesine 

göre hakkında soruşturma başlatılmış ve görevinden uzaklaştırılmıştı. (BCA, 030.10/36.213.6-4)  



              Adana Türk Ocağı’nın Eğitim Çalışmaları 

Adana  Türk  Ocağı,  halkın  kültür  ve  eğitim  seviyesini  arttırmak  için  okul,  kütüphane  ve  çeşitli 

alanlarda kurslar açarak belli bir çevre oluşturmuştu. Ocak kütüphanede genellikle Türk kültürünü anlatan 

kitaplar bulundurmuştu. (1926 Türk Ocakları Mesai Programı, 1926: 6) Ocak, büyük bir kütüphane kurmuş 

ve bu kütüphaneye kitap almak için 500 lira tahsisat ayırmıştı. (Türk Sözü, 14 Mart 1926)  Adana’ya Merkez 

Türk Ocağı’ndan 2 koli kitap gönderilmişti. Gönderilen kitaplar daha çok çocuk kitabı, Türklük ve bölgenin 

ticari  dokusundan  dolayı  ekonomi  kitapları  olmuştu.  (  BCA,  180.09.0.0/47.243-11)  Ayrıca  Ağazade  Hulusi 

Bey,  Adana  Türk  Ocağı  kütüphanesine  500  lira  bağış  yapmıştı.  Ocağın,  Kürkçüler  Köyü’nde  açtığı  yardım 

                                                           

6

 Cumhuriyet, 5 Mart 1925. Aynı şekilde Menemen olayı sonrası Adana Türk Ocağı, toplantı düzenleyerek olayı kınayan bir açıklama 



yapmıştı. (Hâkimiyeti Milliye, 5 Kânunusani 1931) 


Yüklə 216,03 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə