Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research



Yüklə 216,03 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/8
tarix25.06.2018
ölçüsü216,03 Kb.
#51317
1   2   3   4   5   6   7   8

- 540 - 

 

vermiş,  Mustafa  Kemal,  Adana  Türk  Ocağı  kurulduktan  kısa  bir  süre  sonra  15  Mart  1923’te  ziyareti 



sırasında, ocaklı üyeler, "Gazi Paşa annenizin mezarı başında yemin etmiştiniz. Bizde aziz annenin mezarı başında 

yemin  eden  Gazi  müncinin  huzurunda  yemin  ediyoruz.  Allah  şahit  olsun  vatan  ve  hakimiyet-i  milliye  tehlikeye 

düştüğü gün icap ederse hayatımızı sizinle beraber feda edeceğiz

."( Akşam 19 Mart 1923)  diyerek Cumhuriyet’in 

ilanından  önce Mustafa Kemal Paşa’nın yanında olduklarını belirtmişlerdi.  Cumhuriyetin ilanından  sonra 

Gazi’nin isteğiyle Adana Ocağı faaliyetlerine hız vermiş, halk eğitimine yönelik faaliyetlerini arttırmış, çeşitli 

sanat, kültür ve eğitim etkinliklerine  halkı davet etmişlerdi. Cumhuriyet’in kuruluşundan önce yapılan bu 

ziyarette 15 Mart 1923’te Latife Hanımefendi Adana Türk Ocağı hatıra defterine "Bu zengin topraklara, böyle 



münevver  gençlere  malik  olan  Adana'nın  Ocağı  daima  tütsün

." 


4

  yazarak  Adana’daki  gençliğin  önemine  vurgu 

yapmıştır. 

15  Mart  1923  tarihli  yazıda  Mustafa  Kemal  Paşa  duygularını  şu  sözlerle  dile  getiriyordu:  “Adana 



Türk Ocağı Türklük nurunun feyyâzı menbaı olsun! Bu ocağın ateşi çok, pek çok kadîmdir. Onu asırlarca söndürmeye 

çalışmaktan hâli kalmadılar. Fakat buna her teşebbüs edenin ocağı söndü. Çünkü o müteşebbisler düşünmüyorlardı ki 

Adana Türk Ocağı en asil Türk ocaklarının kızgın ateşleriyle daima tenmiye olunmuştur. Ocağın bugünkü nurlu alevi 

her kalbi aydınlatır. Ben bugün bu alevin sıcak temasında ne derin sevinç ve saadet hisleri duydum

” (Akşam, 19 Mart 

1923;  Altunyurd,  Cilt:1,  Sayı:1,  15  Mayıs  1923:  7;  Hâkimiyet-i  Milliye,  16  Mart  1923)    diyerek  Adana  Türk 

Ocağı’nın  Çukurova’da  yaşayan  halkın  Türklük  şuurunu  canlı  tutan  önemli  bir  teşkilat  olduğunu  ifade 

etmişti.  

Mustafa Kemal Paşa,  çiftçilerin daveti üzerine 15 Mart öğleden sonra Türk Ocağı’nın çay ziyafetine 

katılmıştı.  Gazi,  burada gençlere hitaben yaptığı konuşmada;  “Efendiler,  millet ulaştığı mutluluk derecesinde 

daha çok yıllar dikkat ve uyanıklıkla,  uyum içinde olarak çalışmaya mecburdur.  Gerçek zafer muharebe meydanlarında 

başarılı olmak değil, asıl zaferler iktisadi kaynakları kuvvetlendirmek, milleti yükseltmektir.  Eminim ki,  gençler yalnız 

teorilerle  meşgul  değillerdir.    Sanatın,    tarımın,    ticaretin  ne  olduğunu  anlayan  ve  bunları  doğrudan  uygulayan 

gençlerdir. Gerçek başarıya ancak bu gibi verimli alanlardaki faaliyetlerle ulaşacağız” 

(Hâkimiyet-i Milliye, 18 Mart 

1923) diyerek ekonomik gelişmenin önemini belirtmişti. Paşa,  Osmanlı Devleti’nde ekonomik gücün Gayri 

Müslimlerin elinde olmasını da dikkate alarak, Türk gençliğinin bu sahada daha aktif yer alması gerektiğini 

ortaya koymuştu. 

Adana  Türk  Ocağı  gençleri  adına,  Yeni  Adana  Gazetesi  Başyazarı  ve  Ocak  Kâtibi  Umumisi  Ferit 

Celal  Bey  tarafından  yapılan  konuşmada;  Adana  gençliğinin  inkılâplara  olan  bağlılığı  bir  kere  daha 

vurgulanmıştır. Mustafa Kemal Paşa, cevaben yaptığı konuşmada; Adana’ya Yıldırım Orduları Kumandanı 

iken geldiğini, kendisinde Milli Mücadele fikrinin burada yeşerdiğini, Türklük bilincinin yoğun bir şekilde 

hissedildiği  Adana  gençliğinin  inkılapların  yerleşmesine  ve  yaşatılmasına  da  sahip  çıkacağını  belirtmişti. 

Ayrıca  bu  toplantıda  öğretmenlerin  Ocağa  üye  olmasını  geciktiren  yasanın  değişmesi  için  çalışma 

yapılmasının  gerekli  olduğunu  belirtmişti.  (  Çukurova’da  Memleket,  Yıl:  2,  Sayı;  25,   Mart  1931;  8;   Toros,  

1939: 16) 

15  Mart  akşamı,    Adana  Türk  Ocağı’nda  düzenlenen  bu  gece  ile  ilgili  Damar  (Arıkoğlu),  Mustafa 

Kemal’in bütün görüşmelerini Türk Ocağı’nda yaptığını, İnkılâpların yaşatılması ve ekonomin daha iyi bir 

seviyeye gelebilmesi için fikirlerini Ocak toplantılarına katılan esnaf ile paylaştığını ifade etmişti. (Arıkoğlu, 

1961:309)  Arıkoğlu,  Mustafa  Kemal  Paşa  açısından  Ocak  çalışmalarının  şehir  için  önemli  olduğunu  ifade 

etmişti. 

Yemek  sırasında,    Esnaf  Cemiyetleri  Birliği  Başkanı  Ahmet  Remzi    (Yüregir)    Bey

5

,    Esnaf  ve 



Sanatkârlar  temsilcilerini  Mustafa  Kemal  Paşa’ya  tanıtmış,    Cemiyetin  kuruluşu  ve  bir  yıllık  gelişimi 

hakkında  bilgi  vermiştir.  Ayrıca  hafta  tatilini  kabul  ettirmek  için  çok  uğraştıklarını,    bunun  engellenmek 

istendiğini,    hatta  hafta  tatilinin  gâvur  adeti  olduğunu  ileri  süren  bir  milletvekilinin  Ulucami’de  konuşma 

yaptığını, birliği tehlikeye ve sıkıntıya sürükleyen kötü propagandalara rağmen esnafın hafta tatilini kabul 

ettiğini  açıklamıştı.  Mustafa  Kemal  Paşa,  İslam  dininin  ana  kaynağından  öğrenilmesi  gerektiğini  belirterek 

Analarımızın,  babalarımızın kucaklarında verdikleri dersler bile,  bize dinimizin esâsâtını anlatmağa kâfidirler. Buna 



rağmen hafta tatili dine mugayirdir gibi hayırlı ve akla,  dine muvafık meseleler hakkında,  sizi iğfal ve izlâle çalışan 

habislere  iltifat  etmeyin.    Sanatsız  kalan  bir  toplumun  hayat  damarlarından  biri  kopmuş  olur.  Osmanlı  Devleti’nin 

sanatı  önemsemediği  için  yabancı  unsurların  eline  geçtiğini  belirterek    “Hatta  en  şevketli  Osmanlı  padişahlarından 

biri, zannedersem Kanuni Sultan Süleyman,  askerlerinden bir Müslüman’ın saraçlık sanatına sahip olduğunu görünce 

fevkalâde  meyûs  olmuştu.    Onların  nazarında  sanatkârların  gayrimüslimlerden  olması  mücerrâhtı.    Onlar  sanattaki 

                                                           

4

 Latife Hanım Türk Ocakları şeref başkanı olmuştu. (Çukurova’da Memleket, Yıl:1 Sayı:10, Eylül 1930, s.7; Altunyurd, Cilt: 1, Sayı:1, 15 

Mayıs 1923, s.7; Hâkimiyet-i Milliye, 17 Mart 1923.) 

5

 CHF istihbarat raporlarında; Adana’nın Türklerinden olduğu, Adana da Tayyare Cemiyeti Reisi, Yeni Adana Gazetesi sahibidir. Milli 



Mücadele’de  Pozantı  da  görevde  bulunmuştu.  Şüpheli  bir  hali  yoksa  da,  öteden  beri  hükümete  ve  CHF’ye  muhaliftir.  Gazetesini  bu 

amaç doğrultusunda kullanmaktadır. Başlıca gayesi de şahsen sevmediği şimdiki CHF Adana Vilayeti’ne baskı kurmaktı. Ahlaken çok 

düşkündür ve fenalığa müsaittir. Denilmişti. (BCA. 490.01/ 435.1804.1) 



Yüklə 216,03 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə