Tüketim, Postmodernizm ve Kapitalizm Örgüsü



Yüklə 176,96 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/8
tarix29.10.2017
ölçüsü176,96 Kb.
#7569
1   2   3   4   5   6   7   8

Songül Demirel ve Ceren Yegen • Tüketim, Postmodernizm ve Kapitalizm Örgüsü > 129

den sosyo-ekonomik ve kültürel kimliğini konumlandırabilecektir. Ülkemiz-

de 1980 sonrası liberal ekonomi uygulamasının toplumsal, kültürel ve entel-

lektüel  hayatımızda  yarattığı  değişim  sonrasında  yeni  elitler  ortaya  çıkmış 

ve bu da burjuvazide bir kabuk değişimine neden olmuştur. Dönüşen seçkin 

anlayışı, Amerika  hayranlığı,  tüketimi  methetme  ve  halkı  küçümseme  gibi 

eğilimleri dışa vuran bir medya anlayışına neden olmuştur (Bali 2002, s.14). 

Rezidanslar ikamet etmek için tercih edilmeye başlanmış; eğlence mekânları 

Pera’dan Ortaköy, Cihangir ve Galata’ya yer değiştirmiş; şarap, puro içmek, 

cep telefonu kullanmak zenginlik ve lüksün simgesi olmuş; Amerika’da eği-

tim  almak,  orada  bulunmak  ve  yaşamak  elit  olmanın  gereklerinden  kabul 

edilmeye başlanmıştır (Bali, 2002).

Çeşitli teknikler kullanarak insanların kazançlarının büyük bir kısmını 

tüketime ayırması için birçok taktik denenmiştir. İnsanları yönetebilmek ve 

arzu edilen davranışı gerçekleştirmesini sağlamak için psikoloji, sosyal psi-

koloji, sosyoloji, müzik, resim gibi birçok bilim ve sanat alanından faydalanıl-

maktadır. Alışveriş için girdiğimiz alanlarda kullanılan müziğin tarzı ve rit-

mi bizi satın alma davranışına yönlendirebilecekse çalınmaktadır. Kullanılan 

reklâm panolarındaki ürün ve hizmetlerin kendileri yanında renklerinin de 

zihnimizde ifade ettikleri anlamları ve çağrışımları, artık kapitalizmin kendi 

yanına aldıkları materyaller olmuşlardır. Doğadaki renkler, figürler, ritimler, 

sesler ve daha pek çok şey satın alma davranışını kontrol etsin diye var olma-

dıkları halde bunun için kullanılmaktadırlar. Toplum içerisindeki bizleri tü-

ketim deliliğine sürükleyen neden; bolluğun laneti, imaj patlaması, aşırı bilgi 

yüklemesi, her daim iş başında ve uyanık medyanın bombardımanının top-

lamı olabilmektedir. Medya bağımlısı, tüketim odaklı kültür bizi her şeyden 

çok hasta edendir (Bocock 1997, s.12). Yaşadığımız her yerde ticari amacı olan 

görsel ve işitsel materyallere rastlamamız kaçınılmazdır.

Kimlik ve statüye sahip olma arzusu

Maddi  ve  toplumsal  ihtiyaçların  kapitalist  düzen  tarafından  belirlendiğini 

düşünen Marx (1993), günümüzde hayatta olsaydı muhtemelen söz konusu 

ihtiyaçların karşılanmasından önce nasıl yaratıldığı üzerine kafa yorardı, çün-

kü bugünün postmodern ve kapitalist dünyası içerisinde bireylerin tüm ihti-

yaç ve pratikleri yine kapitalizm temelinde belirlenmekte ve küresel bir talep 

modası yaratılmaktadır.

Sürekli yeni mal edinmenin nedeni Featherstone’a göre; modaya uygun 

arzu edilen malların arz edilmesi ya da statü işareti olan malların alt katman-

lardaki  gruplar  tarafından  gasp  edilmesi,  en  üsttekilerin  önceki  toplumsal 




130 < 

ilef dergisi

mesafeyi yeniden tesis edebilmek için yeni (enformasyonel) mallara yatırım 

yapmak zorunda kalmalarıdır. Bu bağlamda bilgi, yeni malların sosyo-kültü-

rel değeri ve bunların uygun bir usulde kullanımıyla önem kazanır. Tüketim 

ve hayat tarzının yeşertilmesi konularında bilgilenmeye meraklı, gözü yuka-

rılarda olan gruplarda durum özellikle böyledir (Featherstone 1996, s.45). Bu-

radan anlaşılmaktadır ki, toplumun bir kesimi kendileri ve ötekileştirdikleri 

diğerleri hakkında ayrı sosyal, ekonomik ve kültürel temelli olabilecek statü 

düzeyi  tanımlamaktadırlar.  Bulundukları  statü  basamağında  çeşitli  mal  ve 

hizmetleri kullanarak kimlik kazanmaktadırlar. Farklı kimlik bilincinde olan 

gruplar algı, düşünce ve davranış biçimlerinde de ayrışmaktadırlar.

Tüketim kültürü içerisinde kültürün toplumsal hayatın merkezine ta-

şınması eğilimi vardır, ama bu kültür başat bir ideoloji gibi bir şeyler oluştu-

racak şekilde tutunum edinemeyen bölük pörçük ve sürekli yeniden işlenen 

bir kültürdür. Kültürü, gündelik pratiklerde nasıl kullanıldıklarını, üretim ve 

neşirleriyle kimlerin uğraştığını sormaksızın gösterge ve imge sistemleri dü-

zeyinde ele almaktan elbette kaçınmak gerekmektedir (Featherstone 1996, s. 

189). Böylelikle ancak oluşturulan bütünü görmek mümkün olabilir.

Tüketim ve postmodernizm

Günümüzün en müphem ve tartışmalı kavramlarından biri olan ve moder-

nizmin ötesi biçiminde ifade edilen postmodernizm, Jameson’a göre (1991, 

s.1-15) “gerekli bir moda” ve “modernizmin paradokslarına bir cevap” nite-

liğindedir. Ecevit ise (2000, s.59) postmodernizmi, “mutlak doğrular ve ke-

sin değerlerin tek başlılığına yer vermeyen bir ortam” olarak tanımlar. Post-

modernizmin  sosyolojinin  ilgilendiği  bir  konu  olmasını  sağlayan  kişi  olan 

Lyotard (2013) ise, gelişmiş toplumlarda bilginin durumunu ortaya koymayı 

amaçlar ve bunu yaparken Postmodern Durum isimli eserinde postmoderni-

teyi “bir bilgi biçimi” olarak yorumlar. Jameson ve Lyotard’dan farklı olarak 

Stevenson ise (2008, s.241) postmodernizmin “toplumsal antagonizma biçim-

lerini sonlandırmayı vaat eden bir yaklaşımlar bütünü” olduğunu söyler.

Iggers’ın  “sınai  büyümeye,  yükselen  ekonomik  beklentilere  ve  gele-

neksel orta sınıf kurallarına ilişkin eski kabullerin sarsıldığı, dönüşüm halin-

deki bir toplumu ve kültürü yansıtır” (Iggers 2000, s.14) ifadesi ile tanımladığı 

postmodernizm, modernizmin üretim ve tüketim ilişkilerine karşı bir duruş 

sergilerken  varlığı  ile  küresel  bir  tüketime  işaret  eder  aslında.  Modernizm 

modern dünya içerisinde nasıl hep bir tutarlılık peşinde ise (Özbek 2005, s.8), 

postmodernizm de hep bir çeşitlilik peşindedir. Çünkü postmodernizm sav-




Yüklə 176,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə