35
gerçekten seziştir, imgelerin karmakarışık birikimi değil
(Croce, 2010).
Web sayfasına eklenen metin, asıl metinden alıntılar
içeren bir kesitler bütünü şeklindedir. Bu türlü bir yak-
laşımda asıl metnin bağlamından kopan yeni bir metin
ile karşılaşma olasılığı bulunmaktadır. Bu alıntıdaki
son cümle sanatı bir yandan simge yapıp, bir yandan da
karmakarışık imgeler bütünü olmayan bir seziş olarak
ifade eder ki, bu durum kendi içinde çelişkiler içermek-
tedir.
Bu ve benzer alıntılar ile sanata ilişkin tanımlama ve ifa-
deleri çoğaltmak mümkündür. Bu noktada asıl üzerinde
durulması gerekenin, bu tanımlamaların; çoğu zaman
yetersiz, kişisel, kaynaksız birer keyfi derleme oldukla-
rının saptanmış olmasıdır.
Sanatla İlgili Özlü Sözler
Bu başlık altında, Google Arama Motoruna, “Sanatla
İlgili Özlü Sözler” yazılmış ve sonuç olarak çıkan ilk 20
web sayfasında ulaşılan farklı sözlere yer verilmeye
çalışılmıştır. Hemen ilk web sayfasında herhangi bir
kaynak gösterilmeden çeşitli düşünür, sanatçı, politi-
kacı vb. kişilere mal edilen birçok söze yer verilmiştir
ve bu sözler çok sayıda farklı web sayfasında defalarca
tekrarlanmıştır. Bunlardan ilginç olanları ile farklılık
gösteren ve sıklıkla yer verilen anonimleşmiş olan bazı-
ları ise şöyledir:
•
“Bütün sanatlarda, insanı şaşırtan bir yan vardır”
Alain,
•
“Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı”, “Sanat,
hem coşma, hem yadsıma işidir” Albert Camus,
•
“Sanat, ekmek peşinde koşarsa alçalır”
Aristophanes,
•
“Sanatta, ancak yeteneğin değeri vardır”
Arthur Schopenhauer,
•
“Sanat tesbit etmez, olacak olanı sezer”
August Everding,
•
“Manevi kültürün tümü gibi, sanat da emekten
doğar ve gelişir kuşkusuz” Avner Ziss,
•
“Bütün sanatlar, Allah vergisidir” B. Waldis,
•
“Sanattaki gerçeğin sırrına ulaşmak, öz varlığı,
ilahi varlığa bırakmaktır” Benine Brenttmo,
•
“Sanat; davranışımızı, karakterimizi, adalet ve
sempati
hislerimizi rafine etmeli; kendi kendi-
mizi tanımamızın, kendi kendimizi kontrol etmemi-
zin, diğerleri için beslediğimiz saygı hislerimizin ve
hareketlerimizin yücelmesine hizmet etmeli; bizi
adiliğe, zulme, adaletsizliğe ve bayalığa tahammül
ifade edilmesidir. Sanat, insanı kişisel yaşam düzeyinden
evrensel yaşam düzeyine taşır; insanın sadece aynı düşün-
ce ve inançlara katılımını sağlayarak değil, aynı zamanda
duygulardaki benzerlik yönüyle de... (Yalçın, 2010).
Bu yaklaşım, sanata kutsanmış manevi bir anlam ve
biçim kazandırmaktadır. Sanatın bu tür bir boyuta indir-
genmesi, sanata ilişkin beklentileri farklılaştırmaktadır.
Sanatın ve sanatçının güzele ilişkin çıkarımlarını, sanat-
çının tümünün birden güzel duygulara sahip olduğu ön
kabulüne bağlayan farklı bir tanım ise şöyledir:
Sanat dediğimiz zaman ideal bir şey meydana getirmek
özelliğindeki bilgilerin toplanmasına ve o işi meydana getir-
mek için bilgi ve zekanın kullanılması diyoruz. Yani burada
bilgilerimiz donanımlarımız sanatı meydana getirmede
önemli bir etken, insanın içindeki güzellikleri meydana
çıkartan bir dal sanat (Sanat ve Turizm, 2015).
Bu tanımda sanata biçilen yegâne görevin, zaten güzel
duygular ve güzel bir iç dünyaya sahip olan bilgi ve zekâ-
ya sahip sanatçının elinden çıkma bir ürün olmasından
ziyade, bu güzelliklerin dışarıya çıkmasını sağlayıcı bir
kanal olduğunun altı çizilmektedir.
Başka bir tanımda yine bazı kavramlar karıştırılmış gibi
görünmektedir: “Sanat öyle bir kişilik ifadesidir ki, bir
dile bir zümreye hitap etmez, o bütün insanlara hitap
edecek boyutlarda engin ve bütün insanları etkileyecek
çapta güçlü, evrensel bir ifade tarzıdır” (Sanat Nedir?
Dalları Nelerdir, Önemi Nedir?, 2015) Sanatın evren-
selleşebilecek denli önemli bir kişilik ifadesi olarak ele
alınması yine sanatın ne olduğuna ilişkin bir çıkarım
olmaktan çok kişiliğin ve bunun ifade edilişinin önemi
üzerine kurgulanmıştır.
Tasarım ile sanatın ne olduğuna ilişkin bir yazıda ise
şu görüşlere yer verilmiştir; “Tasarım daha çok bir
plana bağlıyken sanat daha çok duygulara ve daha az
düşünmeye bağlı. Daha da önemlisi, sanat kesinlikle
bir yetenek gerektiriyor. Kimileri buna doğal yetenek de
diyebilir. Tasarım ise daha sonradan öğrenilebilecek bir
şey (Tasarım ve Sanat Aynı Şey midir?, 2015) . Bu ifade
de altı çizilen nokta; sanatın, tasarıma göre daha çok
duygu daha az düşünce içeriyor olarak ifade edilmesidir.
Ayrıca sanatın yetenek, tasarımın ise öğrenme odaklı
olduğunun belirtilmesi de yine kayda değer diğer bir
noktadır. Bu yolla sanatın, baştan sona tasarımı içerdi-
ği, öğrenme ve düşünce ile geliştiğine dönük görüşler
ötelenmiş olacaktır. Sanatı “bir yetenek” işine dönüştü-
ren bu yaklaşım, tüm sanat öğretimi algı ve kurumlarını
doğal olarak yok sayacaktır.
Benedetto Croce’nin sanata ilişkin bir metninin çevi-
risinden yola çıkan bir diğer tanımın son cümleleri ise
şöyledir:
Elbet sanat simgedir, tümüyle simgedir, yani tümüyle
önemlidir. İyi de neyin simgesi? Neyi önemsiyor? Seziş
gerçekten sanatsaldır, yalnızca onu canlandıran ve tam
birliğine yönelen yaşamsal bîr ilkeye sahip oluğunda
36
yetersizliği gidermez John Heinrich Fussli,
•
“Sanat, gözlerimize inanamamamıza yarar” Kari
Kraus,
•
“Sanat, tabiatı taklitten başka bir şey değildir” L.
Annaeus Seneca,
•
“Sanatın gerçekçi ve yararlı olabilmesi için, uhrevi,
milli, dini ve ahlaki özellikler taşıması gerekir”, “Bir
eserin, bütün insanlık için yararlı olması için, iyi
ve kötüyü ayırması, güzel ve anlaşılabilir olması ge-
rekmektedir. Sanat ancak, belli bir sınıf için değil,
büyük kitleler için yarar sağladığı zaman, sözü
edilebilir bir değere ulaşır”, “Sanat; düşünebilen,
gerçeği görebilen, toplumu anlayabilen insanların
işidir”, Eğer uğrunda ömür verilen nice zahmetle-
re katlanılan, göğüs gerilen sanat, insanı ezmek,
sömürmek için kullanılırsa, bu durumda sanatın
faydasından değil zararından bahsetmek gerekir”,
“Sanat, ahlaksızlığın meşrulaşmasına zemin ola-
maz” Lev Tolstoy,
•
“Ruhun elle birlikte çalışmadığı yerde, sanat ol-
maz” Leonardo da Vinci,
•
“Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi, sanat da
hayata renk verir” Lord Aubery,
•
“Gerçek bir sanat eseri, yalnız ilahi olgunluğun
gölgesidir” Michelengelo,
•
“Yüksek uygarlığın, merdiveni sanattır”
Mustafa Kemal Atatürk,
•
“Çocukken herkes bir sanatkârdır, zor olan
yetişkinken sanatkar kalabilmektir”, “Sanat, bize
hakikati bildiren bir yalandır” Pablo Picasso,
•
“Sanat, görüneni tekrarlamaz; görünür kılar”
Paul Klee,
•
“Yoksullardan uzaklaşınca sanat, yoksullaşmıştır”
Romain Rolland,
•
“Tüm sanatlar kardeştir, hepsi de ötekilerin ışığı
altında ilerler” Voltaire,
•
“Sanat; tecrübe de değildir, türev de o, bilinmezle
irtibat kurar” Willi Baumeister,
•
“Düşünce ve deneyim asla bir merkezde buluşa-
maz, onlar ancak sanat ve eylem sayesinde birleş-
tirilebilir”, ”Güç olduğunu gayet iyi biliyoruz; ama
özel olanın yorumu ve işlenmesi sanatın asıl hayatı-
dır”, “Sanatlar, yeryüzünün tuzudur; tuz yemeklere
neyse, sanat da teknik için odur”, “Ulusal sanat ve
ulusal bilim yoktur, ikisi de tüm üstün ve yüksek
değerler gibi, tüm dünyanın malıdır” Wolfgang Van
Goethe.
Neredeyse tüm web sayfalarında sıklıkla yer verilen bu
ifadelerin artık anonimleşmiş kalıp ifadelere dönüş-
tüğünü kabul etmek gerekir, (bu nedenle araştırmada
etmeyecek şekilde geliştirmelidir” Bernard Shaw,
•
“Sanat, uygarlığın imzasıdır” Beverly Hills,
•
“Büyük Rus ressamı Brullof, bir defa talebesin-
den birinin eserini tashih etmişti, talebe bu tashih
yüzünden, büsbütün değişen levhaya hayretle
bakmış ve ‘Siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat
eser ne kadar değişti?’ demiş. Brullof da şu cevabı
vermiştir: ‘Sanat o küçük noktanın başladığı yerde
başlar’ ” Brullof,
•
“Bir ülkede, akıl ve sanattan çok maddi servete kıy-
met verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş,
kafalar boşalmıştır” Büyük Frederich,
•
“Sanat eserleri, bir medeniyeti sonraki nesillere
anlatan şahitlerdir” E. G. Benite,
•
“Sanat; ne bir oyun ne de bir eğlencedir, o ancak
ruhun dışarıya vurarak, kendisini göstermesi ihti-
yacıdır” E. G. Benite,
•
“Sanat, bizi Allah’a götüren bir köprüdür” Ebers,
•
“Eski sanat büyüklerinin sırlarını bilmedikçe, onlar
derecesine erişilemez” Edgar Degas,
•
“Sanatı anlamak için önce bütün sanatların kaynağı
olan hayatı anlamak, öğrenmek gerekir. Yine hayatı
ve sanatı anlamak için her şeyin temeline, doğaya
inilmelidir” Eliel Zaarınen,
•
“Güzel sanatlar; insanın elinin, kafasının ve kalbinin
birlikte çalıştığı şeylerdir” Francis Bacon,
•
“Bir an gelir verimli olabileceğiniz zamanın, on
yıldan daha fazla olmadığını anlarsanız, gelecek
gecenin yükümlülüğünü omuzlarınızda hisseder ve
dünyayı, sanatın onda birine sığdırmak istersiniz”
Frederic Amiel,
•
“Sanat, özgürlük tarafından emzirildikçe büyür”
Friedrich Schiller,
•
“Sanat; gençliğe terbiye, yaşlılığa avuntu, yoksul-
lara zenginlik ve zenginlere de süs verir” Friedrich
Schiller,
•
“Sanat, bizi Allah’a götüren köprüdür” Georg
Ebers,
•
“Bilim ve sanat uzun, ömür kısadır” Hipokrates,
•
“Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı
ifade etmektir” Honore de Balzac,
•
“Bilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder”
İbn-i Sina,
•
“Sanat, insanın doğa içerisinde sürüp gitmesidir”
Jean Marie Guyau,
•
“Hayat hızlı, sanat yavaş, fırsat seyrek, tecrübe
aldatıcı, yargı taraflıdır”, “Sanatta tüm ortaklıklar,
zararlıdır”, Uygulamadaki kusursuzluk, kuramdaki