426
Macaristan’ın ve Macarlığın sadece Osmanlı Türklerine değil, bütün Turan
halklarına karşı da, düşünceme göre, en başta gelen ve en doğal görevi, Türkiye’de
kültürel ve iktisadi işlevlerin her bakımdan yükseltilmesini sağlamak olmalıdır. Ne
var ki bu neticeye ulaşmak Macar ve Türk bilim ve ekonomi çevreleri arasında
sürekli ilişkilerin kurulmasını ve bu ilişkilerin başarısı için organizasyonların
örgütlenmesini gerektirir.
Böylesi yakın ilişkiler içerisinde kalarak, iyi düşünülmüş bir programla
oluşturulmuş, yetkin, ciddi ve kırılmaz Cemiyet Turan’ın gelecekteki bütün
girişimlerini geniş ölçüde kolaylaştırabilir. Bu cemiyetin düşünceme göre başta gelen
görevi, Turan’ın bütün meselelerini bilimsel temelde incelemek ve araştırmaktır.
Çünkü sadece böylesi ciddi ve analitik araştırmalar temelinde bütün turan halkları
arasında Macarları ve Türkleri bekleyen bu ortak görevler belirlenebilir ve ortaya
konulabilir.
427
EK 8: A.ZEKİ VELİDİ TOGAN’IN MACAR DERGİSİ LEVENTE’DE ÇIKAN
MAKALESİ-TURAN HALKLARI BİZDEN NE BEKLİYOR?
Sevgili arkadaşım Levente dergisi editörü, beni, Turan halklarının Macar
kardeşlerimizden beklentileri sorusuna yanıt vermeye çağırdı.
Turan sıfatı, benim düşünceme göre Ural-Altay anlamına geldiğinden Çin ve
Japon halklarını Turan halkları arasında saymıyorum. Dolayısıyla bana yöneltilen
soruya yalnızca Türk halkları ve Macar halkı arasındaki ilişkiler açısından
bakıyorum. Türk sözü ile Avrupa ve Asya’nın bütün Türk halklarını, török sözü ile
yalnızca Osmanlı Türklerini işaret ediyorum.
Bu sorunla yalnızca Türk ve Macar ilişkileri bakış açısından ilgilenmemin
nedeni, yalnızca iki halkın tarihinin uzmanı olduğum ve bütün yaşamlarını tanımam
değil, aynı zamanda Macar-Turan teorisine ait amelî meselelerin neredeyse her
zaman Macar-Türk ilişkilerine ait olması, dahası, Macarlar, bir Fin-Ugor dilinde
konuşmalarına ve bir çok Doğu Avrupa halkıyla ilişkide bulunmuş olmalarına
rağmen, yaşayan Turan kültüründen dolayı, bence, Turanlığın Türk-Moğol dalına,
Fin-Ugor dalından daha yakın olmalarıdır.
Genel olarak Macar ulusunun oluşumunda Türk kabilelerin büyük rol
oynadıklarını söylemek olanaklıdır. Macarlar Güney Rusya’da bulundukları
dönemde, Türk ve Onogur (ungar) olarak adlandırılmışlardı. Bu isimleri egemen
Türk ve Onogur kabilelerden almışlardı. Bu zamanda, yurt kuran Macar
kabilelerinden yalnızca ikisi Fin-Ugor’du; diğerleri, üniversite hocası Gyula
Németh’in ortaya koyduğu gibi, Türktüler.
Eğer Türk kabileler çoğunlukta idiyseler, Fin-Ugor kabilelerinin içerisinde
nasıl oldu da eridiler? sorusu sorulabilir. Bu büyük olasılık ve bir çok örnek
428
görebiliriz. Bir Türk kabilesi, Türk olmayan bir halka katılır ve çokça bu katılan Türk
kabile bu halkın egemeni olur. Türk kabile sayıca, Türk olmayandan az olduğunda
erir ve dilini kaybeder. Belli bir süre sonra, bir başka Türk kabilesi onlara katılır,
yeniden içlerinde erir ve bu yolla, kademeli olarak katılan Türk kabileler yavaş yavaş
erir ve hakim halk olurlar. Böyleleri Afganistan’da Hazar halkı, Halaç halkı, Kuzey
Çin’de Düngenler ve benzer diğer kabileler. Bunlar köken olarak Türk halklar, ancak
aynı zamanda değiller de; sürekli birbiri ardı sıra geldiklerinden, yerli halklar
içerisinde erimişlerdir. Bugün Hazar halkı Pers; Halaclar Afgan, Düngenler Çin
dilinde konuşuyorlar. Böyle erimiş Türk halklar arasında kökensel olarak alıcı olan
Çin, İran ve Afgan kabileleri tamamen erimişlerdir; bununla birlikte, öte yandan
bugün hali hazırda alametleri [bu Türk kabilelerin] dillerinin yaşadığını
göstermiyor. Macarlarla da benzer olmuştur. Türkler sürekli olarak Macar halkına
katılmışlar, dillerini bırakmışlar; ancak Fin-Ugor kanını baskılamışlardır. Bu yolla
dilsel olarak Fin-Ugor; diğer taraftan kanca Türktürler.
Günümüze dek korunmuş tarihi Macar kültürünün Türk unsurları sadece
aristokratik Türk tabakalarının bize kalan Macarlıkla karışmış mirası değil, aynı
zamanda sürekli ve azar azar gelerek Macarlara karışan ve bugünkü Macarlığın
yapısında sayısal olarak az görünen Fin-Ugor tabakaların üzerinde olan Türk
yığınların mirasıdır.
Tuna Bulgarları Slav diline geçtikleri gibi, aynı biçimde Macarlığın içerisinde
erimiş olan Türkler de Fin-Ugor dilini benimsediler.
Ve şimdi köken meselesine geri dönelim.
Sorunun pratik yanını inceleyerek, Baltık Finleri istisna, Kuzey Asya Fin
halkları, ve Doğu Asya Moğol ve Mançu halkları ile Macarlar arasında benzer
429
ilişkiler kurmanın olanaksızlığına ulaşırız. Gelecekte böylesi ciddi ilişkiler kurulması
sadece Türk ve Macar halkları arasında gerçekleşebilir. Bu Türk halklara Anadolu,
Kafkas ve Türkistan Türkleri dahildir.
Macarlar bu halklara nasıl yardım edebilirler? Bu soruyla ciddi anlamda en
önce ilgilenenler arasında, 1915-17 yılları arasında Rusya Türk halklarından komite
oluşturan ve bir-iki kez Budapeşte’ye gelen Azerbaycanlı alim Hüseyinzade Ali Bey,
hatırlanabilir. Kont István Tisza, Miklós Szemere ve başka kişilerle bu konu üzerinde
görüş alış-verişi yapmış;. A Külügy-Hadügyü adlı dergide, Rusya Türk halklarının
siyasal etkinlikleri üzerine makale yazmıştır.
Mısır’da, 1904’de, Turan adıyla Macarlar tanıtılmıştır. Hatta daha öncesinde
Buharalı Şeyk-ül-İslam ve Vámbéry ortaklaşa bir sözlük derlemişlerdir. Seyh-ül-
isslam, Macarları, gelişmiş kardeşler olarak niteler. Macar-Türk kardeşlik
ilişkilerinde geleceğe bakarak kültürel çerçeve içerisinde ciddi ilişkiler düşünmüş
olan rahmetli Ahmet Hikmet Bey, Osmanlı Türkleri arasında Macar-Türk
ilişkileriyle çok meşgul olmuştur.
Macarların Türk devletlerinden gelişi ve meşguliyetleriyle ilgili düşünceler
ilk önce 1917 yılında Rus devrimi sırasında, mayısta, Moskova’da bütün Rusya
Müslümanlarının toplantısında ve aynı yılın son baharında Orenburg’da düzenlenen
hükümet toplantısında, otonomistler ve unitaristler arasında meydana gelen
tartışmalar temelinde duyuldu. Rusya Türklerinin gelişmiş unsurları arasında yer alan
Azerbaycanlılar, Türkistanlılar, Kırgızlar ve Başkurtlar otonomisttiler; Kazan
Tatarlığının gelişmiş unsurlarının büyük kısmı ise unitarist ya da Rusya ile bir
cumhuriyet içerisinde birleşmek isteyenlerden oluşuyordu. Bağımsızlık isteyenlerin
öncü savaşçısı bu satırların yazarıydı. Diğer taraf, Rusya Türklerinin bağımsız
Dostları ilə paylaş: |