Azerbaycan Muhacirleri
Arasında “Köroğlu”
Destanı*
A nahtar Kelimeler: Azerbaycan, muhacirlik, folklor, Köroğlu
Destanı.
A lm az H Ü SEY İN O V A
Bakü - Azerbaycan
A
zerbaycan m uhacirlerinin arasında yalnız
‘K ita b -ı D ed e K o r k u t”\ın d e ğ il, d iğ e r
kahramanlık destanlarının da özünün tahlilinin
ve tefsirinin yapıldığı görülür. Bu destanların içinde
“K öroğlu", “Kaçak N e b i" , “Kaçak K erem ”, “Deli
A li” ve benzeri vardır. Özellikle “K öroğlu” destanı
daima muhacirler arasında dikkat merkezi olmuş, ister
tarihi, siyasi, isterse de edebi-kültürel şekilleriyle
incelem elerde m uhtelif yönlerden araştırm a objesi
olmuştur.
1912 yılında İstanbul'da çıkan T ü r k Y u rd u
dergisi incelendiğinde “İran Türkleri” üzerine yapılan
araştırmalarda “Köroğlu "destanını sözlü edebiyatın
örneklerinden biri olarak değerlendiren Mehmet Emin
Resulzade,1 sonraları bu konuyu tekrar tekrar işlemiş,
onun h ak k ın d a ön em li ve bugün b ile ö nem ini
yitirmeyen düşünceler ileri sürmüştür. Edip, Azerbaycan
Cum huriyeti'nin bağım sızlığından önceki dönemde
T ü rk iy e'y e y eniden geld iğ i sıralard a m u h acirat
yayınlarının sah ifelerin d e “K ö ro ğ lu " destanının
parçalarını yayınlamıştır. Bu da şüphesiz ki, mühacir
folklorunda ve halkbilim cileri arasında “K öro ğ lu ”
destanının tahliline ve tetkikine ilginin artmasına neden
olmuştur.
M . E. R e s u lz a d e 'n in 1923'de İs ta n b u l'd a
yayım lanan A z e rb a y c an C u m h u riy e ti, adlı eseri,
İzm ir'de kutlanan “K itap B ayram ” nda A tatürk'ün
ödülüne layık görülmüştür. Bu eserin halk edebiyatı
eserleri içinde özel bir yer tuttuğu bilinir. Yine aynı
incelemelerde “K öroğlu" ve diğer destanlara dikkati
çeken yazar şöyle demektedir.
“M uhacir yazarların ele aldığı “Köroğlu" gibi
destanlar yürek yakan âşık sazlarının ruhu okşayan
ahenkleri altında Azerbaycan Türklerinin kalbine öyle
siniyor, öyle yerleşiyordu ki, onunla, İran'ın “Nuş
Aferin "i, “Ferhad ile Şirin "i hatta Firdevsi ile Hafizi
bile rekabet edem ezdi”?
M. Em in R esulzade'nin 1928'de İstanbul'da
yayım lanan K a fk a sy a T ü r k le r i adlı eserinde de
“K öroğlu" ile ilgili bölüm açılm ış, Türklerin bütün
bir toplum olduklarının tespiti ile destanın yayıldığı
geniş coğrafya vurgulanmıştır.3
“Köroğlu ” destanı profesör Ahmet Caferoğlu'nun
in c e le m e le rin d e de bu y a d a b e n z e ri ş e k ild e
in c e le n m iştir. H atta 3 0 'lu y ılla rd a y ay ım lad ığ ı
A zerb ay can Y u rt Bilgisi dergisinde “K öroğlu" ile
ilgili incelemelere yer veren edip, ayrı ayrı monografik
araştırm alarında da sık-sık destana m üracaat etm iş,
fikir ve tartışmalarını bildirmiştir. Ahmet Caferoğlu’na
göre. “K öroğlu” destanı estetik fikirlerden oluşur.
A zerilerin ikinci “D ede K o rk u t”unun karakterini
kimileri tarihin bir ürünü, zorunlu bir oluşumu olarak
değerlendirmektedir. “Bir taraftan kalem erbabı halka
öz dili ile seslenerek, ona kendi edebiyatının zevkini
ta ttırırk e n , d iğ e r ta ra fta n da k ılıç erb a b ı da
Azerbaycan'a yeni hür ve bağımsız bir devlet idaresini
hazırlamaktaydı. Zira kültür bağımsızlığı yalnız dil ve
edebiyat gibi sahalarda değil, aynı zamanda m illî
topraklar üzerinde kurulacak olan maddi istiklal ile
birleşince sağlam olabilirdi. Neticede her iki kalkınma
hamlesi ve teşebbüsü Azeri Türkünün yüzüne gülmüş,
Azerbaycan idaresi istiklaline kavuşm uş, edebiyat
İran'dan ayrılm ıştır. Paralel olarak aynı hakimiyet
kültür sahasında da temelleşmişdir. Böylece kalemle
kılıç birbirini tam amlamıştır. B ir avuç Azeri Türkü
kendisinden kat-kat fa z la düşm ana karşı istiklal
mücadelesine atılmışken Azerbaycan toprağının ürünü
sayılan “Köroğlu ”
da aşık bir şövalye saflığı ile hanlar,
şa h la r ve v e z ir le r le m ü c a d e le y e a tılm ış tır . ”4
G örülüyor ki, halkbilim ci âlim Azerbaycanda
cereyan eden tarihi gelişim le, istiklal mücadelesi ile
oluşan halk edebiyatı arasında bir bağlılık ve ilgi
olduğuna dikkat çekerek, folklorum uzun adı geçen
destanlarımızın tarihi zorunlulukdan doğduğu kanaatine
varm aktadır. Edibin düşüncesine göre “zam an ve
tefekkür fa rk la rı b ir tarafa b ıra kıla ca k o lu rsa ...
Köroğlu'nun mücadele felsefesinde şah - İran, han -
Rusya, vezir - de Osmanlı İm paratorluğunu temsil
etse gerektir. Üzerine bu kadar ağır savaş yükünü
almakla o Azerbaycan tarihinin bu şövalyelik devrini
bütün çıplaklığı ile aydınlatm aktadır" 5
Ahmet Caferoğlu “Köroğlu" destanının dışarıda
da bu kadar çok bilinm esinin nedeni olarak onun
cihangirlik tarihi ile bağlı olmasını ve estetik sanatına
Bilge 30
2001 / Güz 30