T a n I t I m t a h L i L e L e ş t I r I d e r g I s I y önetim y eri Gazi m ustafa Kemal Bulvarı, 133 06570 Maltepe / ankara t elefonlar Santral: 312) 232 22 57-231 23 48 Yazı



Yüklə 1,35 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/53
tarix25.06.2018
ölçüsü1,35 Mb.
#51124
növüYazı
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   53

otoritesini  artırıyor  ve  devlette  en  yüksek  noktaya 

ulaşmasına zemin  hazırlıyordu.

B ağdat’ta  ona  rakip  olabilecek  yegane  kişi, 

Abdullah  bin  Tahir  isimli  kum andandı.  828  yılında 

Abdullah’ın Horasan  valisi olan kardeşi  vefat edince, 

Abdullah onun  yerine Horasana vali olarak atandı  ve 

böylece  M utasım ’ın  faaliyet  alanı  genişlem iş  oldu. 

Mutasım’ın askeri alandaki başarıları ve şahsiyet olarak 

kendini  ispatlam ası,  halife  M em un’u  tahtını  oğluna 

değil, kardeşine vermesine sevk etti. 833 yılında halife 

M em un’un  Bizans  seferi  sırasında  vefat  etm esiyle, 

onun makamına Mutasım geçti. Halife olduktan sonra

o, A bbasiler  sülalesinin  etkinliğini  ve  egemenliğini 

güçlendirme yönünde bir takım çalışmalara koyuldu.

Mevki sahibi aristokrat kesime Türkleıden oluşan 

yeni  gücün  ve  yahut  da  insanların  katılm ası,  yeni 

yönetim   m odellerinin  arayışı  ve  bunu  da  yeni  dini 

sisteme oturtma isteği, Samarra şehrini kurmakla yeni 

yönetimin yeni ikametgahını oluşturma ve tüm diğer 

gelişmeler, bu değişimlerin içerdiği konulardır. Biz de 

bu makalemizde işte bu meselelerle ilgili bazı düşünce 

ve  y o r u m la r ım ız ı  d ile   g e tir m e k   is tiy o r u z .

İlk  önce  önemli  konudan,  hakim   aristokrasiye 

yeni  insanların  som utlaştırırsak  Türk  askerleri  gibi 

yeni etnik grubun katılması ve burada belirli bir noktaya 

ulaşmaları  meselesinden başlayalım. Gayet tabii ki, o 

zam ana  kadar  da  h ilafet  ordusu  salt  A raplardan 

müteşekkil  değildi  ve  bu  ordunun  sıralarında  İslamı 

kabul etmiş diğer halkların temsilcileri de bulunuyordu. 

Azerbaycan, M averaünnehir  gibi  Türk  topraklarının 

işgali  ve  A rap  hilafetine  katılm ası,  bahsettiğim iz 

dönemden çok daha önce olmuştur. Büyük ihtimal, bu 

ülkelerin İslamı kabul etmiş ulusları da Hilafet ordusuna 

hizmet etmekten uzak kalmamışlardır. Fakat uzak Türk 

diyarlarında yaşayan ve İslâmlaştırma sürecinin henüz 

tamamlandığı  topraklarda  bulunan  Türkler  arasında 

da, hatta ekseri durumlarda Müslüman olmayanlardan 

bile (bunların çoğunun Bağdat’a geldikten sonra İslamı 

kabul  ettiklerini  kaynaklar da  onaylam aktadır  ve  bu 

insanların ekseriyetinin Türk isimli oluşları da bu tezi 

en azından resmi olarak desteklemektedir-N.A.) Arap 

ordusunda hizmete katılma durumları yeni  idi. Sırf bu 

nedenledir ki onlar toplumdan soyutlanmış bir zümreyi 

hatırlatm aktaydılar  ve  liderlerinin  hilafetin  merkezi 

eyaletlerinde  sosyal  tabanının  sınırları, kumandanlık 

ettikleri ordu birliklerinden öteye geçmiyordu.  Onlar 

için  yükselm enin  tek  yo lu ,  halifenin  yönetim ine 

sadakatle hizmet etmek ve halifenin onlara göstereceği 

itimattı. Onlar iki asırdan beri konumlarını güçlendirmiş 

yönetici  tabaka  için  bile  yabancıydılar.  H ilafetin

neredeyse yansına vali olarak atanmış Aşnas, Arapça’yı 

bile doğru dürüst konuşamıyordu.

K aynaklarda  T ürklerin  harp  sanatında  eşsiz 

oldukları  defalarca vurgulanmaktadır. Hatta dönemin 

şairlerinden  biri, savaş zamanı  T ürk’ün  ikisi önde  ve 

ikisi  arkada  dört  gözü  vardır  ve  onu  mağlup  etmek 

im kansızdır  yazm aktadır.  D oğal  olarak  da  halife 

Mutasım onlara gereken değeri veriyordu. O yönetime 

geld iğ i  ilk  g ü n lerd en   itib a re n ,  d iv a n ın   m aliy e 

listelerinden  bir çok  Arabın  ismini  çıkardı  ve  onları 

geçmiş  hizmetlerine  göre  aldıkları  maaştan  mahrum 

bıraktı.  Bunun  yerine  ise  Türk  askerlerinin  isimleri 

sözkonusu  listelere yazıldı  ve onlar direkt hâzineden 

maaş almaya başladılar. Bu durum M ısır’da daha geniş 

şekilde uygulanıyordu.6 Bu  uygulamanın  sonucunda 

sadece  Araplar değil,  diğer halklar ve  bundan  böyle 

Türkler de  işgal edilmiş  arazilerden  gelen  gelirlerden 

yararlanabiliyorlardı.  Böylece, eyaletlerden  toplanan 

vergilerin  merkezileştirilmiş  usulle devlet hâzinesine 

toplanmasını, en  çok Türkler istemekteydiler.  Halife 

Mutasım bu  meselede amacına ulaşabildi, diyebiliriz. 

Halbuki Mutasım’a kadar vergiler toplandıkları yerlerde 

kalıyor, merkeze  gönderilmiyordu.  Bu  konuda Türk 

askerleri  halifenin  destekçisi  old u lar.  T ürk  ordu 

yöneticileri  büyük  ve  önem li  devlet  kadem elerinde 

görevlere atandılar. Mesela Türk ordu yöneticilerinden 

Aşnas 837 yıldan 877 yıla, yani ölümüne kadar, Mısır 

ve Suriye valisiydi. Vasig ise 842-847 yılları arasında 

halife  tarafından  genel  olarak  Sam arra’dan  B atı’ya 

doğru bütün arazilerin valisi olarak atanmıştı. İtah 839- 

870  yılları  arasında  Y em en’e  valilik  etm iş,  Aşnasın 

ölümünden sonra ise onun bütün yetkilerini devralmıştı. 

Bu kadar büyük arazilere bir kişinin, üstelik ölümüne 

kadar vali atanması tecrübesi bir yenilik idi. Diğer bir 

yenilik de Türk valiler atandıkları topraklara gitmiyor, 

Samarra da oturmaya devam ediyorlardı ve eyaletlerden 

gelen temsilcileri de burada kabul ediyorlardı. Eyaletlere 

ise güvenilir vekiller olarak, başka bir Türk kumandanını 

gönderiyorlardı.  Duruma  bakılırsa  şöyle  bir kanaate 

varmak da mümkün ki, halife kendi siyasi hakimiyetini 

sözkonusu  valilerle paylaşmaktaydı.

Çok  ilginçtir ki;  yeterli  askeri  güce  sahip  olan 

bu  T ü rk   v a lile r,  b a ğ ım sız   b ir  d e v le t  k u rm ak  

düşüncesinden  de  uzaktılar.  H albuki  onlarla  aynı 

dönemde Horasan’da valiliğe başlamış Tahiriler kendi 

egemenliklerini  varislik sistemi  üzerine kurmuşlardı. 

Zaten  bu  yönden  onları  hilafette  ilk  bağım sız  sülale 

olarak  isim lendirm ekteler.  Fakat  şunu  da  belirtm ek 

gerekiyor ki, Tahiriler Abbasi halifeleri  ile ilişkilerini 

bozmuyor, belirlenmiş miktardaki vergilerini muntazam



2001 / Güz 30

Bilge 25


Yüklə 1,35 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   53




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə