301
TÜRKĐYE’NĐN “ENERJĐ GEÇĐDĐ” OLMASININ EKONOMĐK ETKĐLERĐ,
YARATACAĞI ÇEVRE VE GÜVENLĐK SORUNLARI
Yrd.Doç.Dr. Hüseyin ERKUL
Đnönü Üniversitesi, ĐĐBF,
Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi
Malatya / TÜRKĐYE
ÖZET
Türkiye; Orta Doğu’dan sonra ikinci büyüklükte petrol rezervine sahip Hazar Havzası’nın enerji kaynaklarının (petrol ve
doğal gazının) dünya pazarlarına taşınmasında önemli bir “enerji geçidi”dir. Halen ham petrol taşınmasında işlev gören Bakü-
Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı Türkiye’nin ekonomisini nasıl etkilemektedir? Yarattığı çevre ve güvenlik sorunları
nelerdir? Yine BTC’ye paralel olarak yapımı sürdürülen Şahdeniz Doğalgaz Boru Hattının Türkiye’nin ekonomisine katkıları
neler olacaktır? Hangi tür çevre ve güvenlik sorunları yaratabilecektir? Bu sorulara cevap aramak, sorunları belirleyerek çözüm
önerileri geliştirmek bu çalışmanın temel amacıdır.
Türkiye’nin tükettiği enerji kaynağının % 41’ini petrol, % 20’sini doğalgaz oluşturmaktadır. Ancak bu tüketimin yaklaşık
olarak % 7-8’ini kendisi üretebilmekte, kalanını ise diğer ülkelerden ithal etmektedir. Petrol ithalatında ağırlık Kerkük-Yumurtalık
Petrol Boru Hattı’yla Irak’ta iken, doğalgazda ise Mavi Akım Projesi’yle Rusya’dadır.
Türkiye hem kendisi büyük enerji ithalatçısı durumunda hem de petrol ve doğalgazın dünya pazarlarına çıkışında önemli bir
“geçit” durumundadır. Özellikle Đstanbul ve Çanakkale Boğazı’ndan gemilerle yapılan petrol taşımacılığı kaynaklı tanker kazaları
önemli çevre ve güvenlik sorunları yaratırken, petrol boru hatlarında yaşanan patlamalarda aynı şekilde çevre ve güvenlik
sorunlarına yol açmaktadır. Đşte bu çalışmanın konusu bu açılardan önem taşımaktadır.
Bu bağlamda çalışmada, Türkiye’nin “enerji geçidi” olmasının ekonomik etkileri (katkıları ve yararları) incelenmekte, buna
bağlı olarak da “enerji geçidi” olmanın yol açtığı ya da açabileceği çevre ve güvenlik sorunları irdelenmekte, (olası) sorunlara
çözüm önerileri sunulmaktadır.
Anahtar kelimeler: Enerji, Enerji Kaynakları, Enerji Geçidi, Boru Hattı, Çevre ve Güvenlik Sorunu.
ECONOMIC, ECOLOGICAL AND NATIONAL SECURITY IMPACTS WHICH TURKEY MAY
ENCOUNTER DUE TO BEING AN “ENERGY CORRIDOR”
SUMMARY
Turkey is an important “energy corridor” of transporting the world’s second largest energy resources (petroleum and
natural gas) of the Caspian Basin to the World markets. What is the effect on the Turkish economy of Baku-Tiflis-Ceyhan
Petroleum Pupline (BTCPP) which transfers crude petroleum? What are its ecological and national security problems? What may
be the contribution to the Turkish Economy of Şahdeniz Natural Gas Pipline which is still built parallel to BTCPP? What kind of
new ecological and national security problems will this pipline create? Trying to find answers to these questions, defining the
problems and formulating solutions to these problems are the main purposes of this article.
Distribution of Turkey’s total energy concumption between petroleum and naturalgas is as follows: 41 percent petroleum and
20 percent natural gas. Only 7-8 percent of this consumption is produced in Turkey and the rest of it (92-93 percent) is imported
from abroad. Most of the petroleum import depends on Iraq pretroleum through Kerkük-Yumurtalık petroleum pipline and the
natural gas import heavily depends on Russian natural gas through Mavi Akım Project.
Turkey, on the one hand, is one of the largest energy importing countries; on the other hand, Turkey is an “energy corridor”
which transfers petroleum and natural gas to the World markets. Petroleum especially carried through Bosphorus (Đstanbul) and
Dardanel (Çanakkale) straits creates several environmental and security problems. Accidents of natural gas piplines are also the
source of several environmental and security problems. Subject of this study is, therefore, important due to above-mentioned
problems.
In this context, positive and negative economic, ecological and national security impacts of being an “energy corridor” are,
in some detail, studied in this article.
Key Words: Energy, Energy Resources, Energy Corridor, Pipline, Ecological Problems, Security Problems.
1. GĐRĐŞ
Küreselleştirilen dünyada ülkelerin enerji ge-
reksinimleri her geçen gün artmaktadır. Bu ne-
denle enerji kaynakları sadece ekonomik açıdan
değil aynı zamanda, siyasal ve stratejik açıdan da
önemli bir mal haline gelmiştir. Bunun yanı sıra
ülkelerin temel gereksinimi olan enerji kaynak-
larının kesintisiz, güvenilir, zamanında, ucuz ve
temiz olması önem kazanmıştır.
Pamir’in (2006, 1) belirttiği gibi; 1991’de
SSCB’nin dağılması ve 11 Eylül 2001’de ABD’ye
yapılan saldırılar ABD’yi ve AB’yi enerji
kaynakları için yeni petrol ve doğalgaz havzaları
arayışına yöneltmiştir.
Caucasus and Central Asia in the Globalization Process
302
Petrol ve doğalgaz gereksinimleri her geçen
gün büyüyen ABD ve AB ülkeleri, hem enerji
ithal ettikleri kaynakları çeşitlendirmek, hem
sunum (arz) güvenliğini sağlamak hem de rekabeti
dengelemek için Orta Doğu’dan sonra dünyanın
en büyük ikinci petrol rezervine sahip olan (dünya
rezervlerinin %1,5-4’ünü oluşturan) Hazar Hav-
zası enerji kaynaklarına (Azerbaycan, Kazakistan,
Türkmenistan ve Özbekistan’ın hem petrol hem de
doğalgaz rezervlerine) yönelmişlerdir.
Bozkurt’un belirttiği gibi (2006, 34) Kafkas-
ya’da bağımsızlığını kazanan ülkeler ekonomik
gelişimleri için enerji ihracatını seçmişlerdir.
Çünkü bu ülkeler bir yandan demokratik yapılarını
geliştirirlerken bir yandan da ekonomik, siyasal ve
ekolojik sorunları birlikte yaşamaktadırlar. Bu
nedenle çözüm enerji ihracatı olmuştur.
Hazar Havzası’ndaki enerji kaynaklarının
çoğunluğunun denetimi, Rusya Federasyonu’nun
Havza ülkeleriyle yaptığı anlaşmalar (Gaz Sektörü
Đşbirliği Anlaşması) sonucu ve Hazar Denizi’nin
yasal statüsünün çözümsüz bırakılması nedeniyle
Rusya’nın elindedir. Rusya’nın “yakın çevre”
güvenlik politikasına karşılık, ABD de Havza’da
“Doğu-Batı Koridoru” (Azerbaycan-Gürcistan-
Türkiye) stratejisini ileri sürmekte ve “çoklu boru
hattı” söylemini kullanmaktadır.
Dünyada yaşanan sıcak ve soğuk savaşların
temelinde enerji kaynaklarına sahip olma, taşıma
yollarını ve son yıllarda da giderek artan oranda,
enerjinin ticaretini denetim altında tutma çabaları
etkin olmaktadır (Pamir, 2003, 6).
Hazar Havzası’nın hidrokarbon gizilgücünü
(potansiyelini) batı pazarlarına taşıyan Bakü-
Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC) ve Bakü-
Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı (BTE) hem
ekonomik hem siyasal hem de stratejik açıdan,
Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye açısından önem
taşımaktadır.
Bu çalışmada; Türkiye’nin “enerji geçidi” ol-
masının ekonomik etkileri, yaratacağı güvenlik ve
çevre sorunları Hazar Havzası ve Türkiye-Azer-
baycan açısından incelenmiş, BTC Petrol Boru
Hattı değerlendirilmiş, sorunlar belirlenerek çö-
züm önerileri getirilmiştir.
2. ENERJĐ, ENERJĐ KAYNAKLARI VE
“ENERJĐ GEÇĐDĐ”
2.1. Enerji
Enerji; en genel tanımıyla iş yapabilme yete-
neğidir. Kimyasal anlamda enerji tanımı ise; bir
maddenin yanması sonucunda oluşan ısı ve ışıktır.
Fiziksel anlamda ise maddenin konumu, hareketi
ve değişiminde ortaya çıkan güçtür.
Enerji iki halde bulunur. Birincisi potansiyel
enerji (durum enerjisi), ikincisi ise kinetik ener-
jidir (hareket enerjisidir). Bir diğer özellik de,
enerjinin birbirine dönüşebilmesidir.
Enerji yakıt kaynakları anlamında ise, fosil
yakıtlardan karbonun yanması sonucu ortaya çıkan
ısıdır.
2.2. Enerji Kaynakları
Enerji kaynakları iki öbeğe ayrılabilir; birin-
cisi geleneksel kaynaklar (çoğunlukla fosil kay-
naklı) olan kömür, petrol, doğalgazdır. Đkincisi ise,
yenilenebilir enerji kaynaklarıdır (Güneş, rüzgar,
biomas, hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, dal-
ga enerjileri, gel-git ve akıntı enerjisi) .
Günümüzde dünyada en çok kullanılan enerji
kaynağı fosil kaynaklı kömür, petrol ve doğalgaz-
dır. Dünyada en zengin hidrokarbon (petrol, do-
ğalgaz) yatakları birinci sırada Orta Doğu’da,
ikinci sırada ise Kafkasya ve Orta Asya’dadır.
2.3. Enerji Geçidi
Bir ülkede üretilen ham petrolün ve/veya do-
ğalgazın, uluslar arası denizlere ve pazarlara doğ-
rudan çıkışı olmaması nedeniyle, açık denizlere ve
pazarlara limanları olan ülkelere taşımak için
yapılan boru hatlarının geçtiği ve yükleme tesisle-
rinin bulunduğu ülke enerji geçididir.
Enerji kaynağının ilk üretim ve yüklemesinin
yapıldığı ülke “Kaynak Ülke”, petrol ve/veya
doğalgaz boru hattının sadece geçtiği ülke “Geçiş
Ülkesi” ve boru hattının sonlandığı ve uluslararası
pazarlar için yükleme yapılan ülke “Enerji Geçidi
ve Yükleme Ülkesi”dir.
3. TÜRKĐYE’YĐ ENERJĐ GEÇĐDĐ
YAPAN PROJELER
3.1. Mavi Akım Projesi
Türkiye’ye Rusya’dan doğalgaz iki hattan gel-
mektedir. Birincisi Moldova-Ukrayna-Romanya-
Bulgaristan üzerinden Trakya’ya gelmektedir (Batı
Hattı). Đkinci hat ise, Mavi Akım’dır.
Rusya ile Türkiye (Novorossisk-Samsun-
Ankara) arasında, Rusya topraklarından başlayıp
Karadeniz’in altında döşenen doğalgaz boru hattı
Mavi Akım Projesi adıyla 30 Aralık 2002 tarihin-
de faaliyete geçmiştir. Botaş ve Gazprom arasında
imzalanan anlaşmayla 25 yıl boyunca Türkiye
Rusya’dan yılda 16 milyar m
3
ve 2027 yılına kadar
365 milyar m
3
doğalgaz almayı “al ya da öde”
ilkesine bağlı olarak taahhüt etmiştir. Ancak;
doğalgazın her 1000 m
3
nün fiyatı konusunda
Türkiye’de şiddetli tartışmalar olmakta ve doğal-
gazın çok pahalıya satın alındığı iddiaları basında
zaman zaman ileri sürülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |