Demokratik Modernite



Yüklə 26,73 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/89
tarix21.06.2018
ölçüsü26,73 Kb.
#50576
növüYazı
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   89

46
askerler olduğu halde Meclis binasına doğru 
yürüyüşe geçilmişti. Meclis önünde kurbanlar 
kesilmiş ve Bursa Mebusu Fehmi Hoca tarafın-
dan dualar okunduktan sonra meclis binasına 
girilmişti. Hacı Bayram Veli’nin sancağı kür-
süye örtülmüş ve üzerine de Kuran-ı Kerim ve 
Sakalı Şerif yerleştirilmiş ve Hatmi şeriflerinin 
duası Meclisin açılışı için okunmuştu.
10 Nisan 1920’de Mebusların çoğu Anka-
ra’ya gelmişti, ancak Meclis için yapılmış bir 
bina yoktu. Enver Paşa tarafından 1915 de Ulus 
meydanında İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne ait 
kulüp binası olarak yaptırılmasına başlanılmış 
ve henüz tamamlanmamış olan binanın meclis 
olarak kullanılmasına karar verilerek alelacele 
hazırlanmıştı. Ulucanlar İlkokulu’nun kiremit-
leri ile çatının açık yerleri kapatılmış, Öğretmen 
Okulu’nun oturma sıraları getirilmiş, elektrik 
tesisatı olmadığı için gaz lambası takılmış, kür-
sü yapılmış, iki odun sobası konulmuştu ve bir 
odası da Mescit yapılmıştı. Ayrıca, Kuranı Ke-
rim’den alınan “Ve emrühüm şura beynehüm” 
(Onların işleri, aralarında müşavere iledir) söz-
leri bir büyük levha halinde yazılıp duvara asıl-
mıştı.
Büyük Millet Meclis, öğleden sonra 1.45’de 
en yaşlı üye olan Sinop Mebusu Şerif Bey’in ko-
nuşmasıyla açılmış ve M. Kemal’in önerisiyle 
seçilmiş milletvekillerinin mazbatalarının in-
celemek üzere bir komisyon kurulduktan son-
ra o günkü oturuma son verilmiştir. 24 Nisan 
1923’de saat 10’da toplanan Meclis 120 kişiyle 
toplanmış ve başkan seçimine geçilmiştir. M. 
Kemal 110 oyla birinci başkanlığa, Celalettin 
Arif Bey de 109 oyla ikinci başkanlığa seçilmiş-
lerdi.
Meclisin adı tartışma konusu olmuş, Türk 
Ocağı kökenli bazı milletvekilleri Meclise “Ku-
rultay” adını vermek istemiş, bir kısmı “Meclis-i 
kebir-i milli” üzerinde durmuş, sonuçta Fransız 
devrimi terminolojisinden devralınan “Büyük 
Millet Meclisi” adı (daha sonra başına Türkiye 
konulmuş) benimsenmişti.
Meclisin açılışına katılamayan Kazım Ka-
rabekir’in “15. Kolordu’nun milli meclisimizin 
emrinde olduğunu kemal-i hürmetle arz eyle-
rim” şeklindeki telgrafı ayakta alkışlanmıştı.  
Çünkü bu durum, meclisi daha işin başında 
örgütlü bir orduya sahip olan meclis konumuna 
yükseltiyordu. l5 Eylül 1920’de kabul edilen 18 
sayılı Nisab-ı Müzakere Kanunu’nun 4. Madde-
si ile Ordu ve Kolordu Komutanlığı görevlerinin 
Meclis Üyeliği ile bağdaşabileceği de öngörül-
müştü. 13 Eylül 1920’de Vekiller Heyeti Prog-
ramında; Ordunun, BMM’ nin ordusu olduğu, 
emir ve komuta yetkisinin BMM’ nin manevi 
şahsiyetinde bulunduğu ve komutaya ait işlerin 
Genelkurmay Bakanlığı tarafından yürütülece-
ği belirtilmişti. 
Bu dönemde, Milletvekilleri aynı zamanda 
memur olabiliyorlardı, bu nedenle Meclis’in 
yarıdan fazlasını askeri ve sivil memurlar oluş-
turmuştu. Milletvekillerinin çoğu aynı anda 
Komutanlık, Valilik, Büyükelçilik, Kaymakam-
lık, Yargıçlık, Öğretmenlik gibi görevleri de ya-
pıyorlardı. Böylece, yasama ve yürütme gücünü 
ellerinde tutanlar aynı zamanda kararların uy-
gulayıcısı olarak çalışıyorlardı.  Özellikle Ordu 
Komutanları hemen her yerde yürütme gücünü 
ellerinde tutuyorlardı. Askeri birlikler her türlü 
ihtiyaçlarını halktan ikna ya da zor kullanarak 
karşılıyorlardı. 
Meclisin Bileşimi ve Kürtler…   
Heyet-i Temsiliye’ nin bu tebliğine göre ya-
pılan seçimler, pek çok yerde zorlukla ve ordu 
komutanlarının çabalarıyla yapılmış, hatta bazı 
yerlerde yapılamamış ve isimler belirlenerek 
çağırılmıştı. Zaten, uygulanan seçim sistemine 
göre de, ikinci seçmen denilen ve esas olarak 
illerdeki mülki ve askeri yetkililer, il idaresi ve 
belediye meclisi üyeleri ile Müdafaa-i Hukuk 
Cemiyetlerinin yönetim kurullarından oluşan 
heyetler tarafından belirlenmişti. Böylelikle bi-
rinci meclise 232 yeni temsilci seçilmişti.  Ay-
rıca Osmanlı Meclis-i Mebusan’ ından 92, biri 
Yunanistan’dan diğerleri de Malta’daki sürgün-
lerden 14 milletvekili daha gelmişti.  
BMM, İstanbul’dan gelebilen Meclis-i Me-
busan üyeleri ile yeniden milletvekili seçilen-
lerden oluşmuştu. Seçilenlerin ve İstanbul’dan 
katılanların toplam sayısı 414 kişiyi bulmasına 
karşın meclisin tam üye sayısı 390 kişi olarak 
belirlenmişti. Bu üyelerin yarıdan fazlası (233 
kişi) asker, memur ve “aydınlardan” oluşmuştu. 
Bu 233 kişinin 54’nü askerler oluşturuyorlardı. 
47 din adamı vardı.  Geriye kalanlar ise, çiftçi, 
tüccar, aşiret reisleri gibi kişilerdi. Başka bir ifa-
de ile TBMM üyelerinin  % 28’i memurlardan 
ve öğretmenlerden, % 15’i askerlerden,  % 13’Ü 
hukukçulardan, % 9’u serbest meslek sahiple-
rinden, % 6’sı çiftçilerden oluşmuştur. 


47
Asker kökenli milletvekillerinin BMM’ de 
yıllara göre oranları şöyledir:  I. Mecliste (1920-
1923) % 15,  II. Mecliste (1923-1927) % 20, III. 
Mecliste (1927-1935) % 19,  IV. Mecliste (1935-
1939) % 16,  V. Mecliste (1939-1943) % 18,  VI. 
Mecliste (1943-1946% % 16,  1. ve 2. mecliste 
bütün Ordu ve Kolordu Komutanları milletve-
kilidir. İlk Hükümetin kuruluşundan itibaren 
Savunma, Bayındırlık, Ulaştırma ve İçişleri 
Bakanlarının asker olması bir gelenek haline 
gelmiştir. Hiç bir asker bakanın yer almadığı 
ilk hükümet ancak 1948 de “demokrasiye geçiş” 
arifesinde kurulmuştur. 
Gürkan’ın yaptığı tespitlere göre de Birinci 
Meclis’teki milletvekillerinin mesleklerine göre 
dağılımı şöyleydi: Sivil bürokrasiden gelen me-
mur ve emeklilerin sayısı 115, din adamları 51, 
askeri bürokrasiden gelen subaylar 46 (10 tane-
si paşa), çiftçiler 37, tüccarlar 29, avukatlar 15, 
şeyhler 6, gazeteciler 5, toprak ağası 5, aşiret rei-
si 2 ve 2’de mühendis seçilmişti.  (56)) G. Şaylan 
ve A. Özer’in de 390 kişi olarak belirlediği bu 
sayı, Tunaya’ da 337, Damar Arıkoğlu’nda 318 
kişi olarak verilmiştir. M. Kemal ise meclisin 
açılış konuşmasında 341 kişiden söz etmiştir, 
yapılan bir araştırmaya göre ise bu sayının 347 
olduğu ifade edilmektedir. 
Birinci Meclis’e seçilen milletvekillerinin 
sayısı konusunda ortaya çıkan farklılıklar mec-
lisin oluşum koşullarından, yani iki seçim sü-
reciyle oluşmasından ve alelacele toplanmasın-
dan kaynaklanmıştı. Ayrıca, meclis çalışmaları 
başlar başlamaz seçilen iki Encümen (içlerinde 
M. Kemal ve İ. İnönü’nde bulunduğu 15 kişilik 
Birinci ve İkinci Encümenler) milletvekillerinin 
seçim mazbatalarını incelemiş ve bir kısmını 
kabul etmemişti. Milletvekili seçilmediği halde 
son Osmanlı Hükümetinde Harbiye Nazırlığı 
yapan Fevzi Çakmak 27 Nisan’da Ankara gel-
miş ve meclis tarafından üyeliğe kabul edilmiş-
ti. 
Öte yandan, seçilen 437 milletvekilinden bir 
kısmının istifa etmesi, bir kısmının memurluk 
kabul ederek ayrılması, bir kısmının devam-
sızlık yüzünden gelmemeleri ve bazılarının da 
ölmesi vb. nedenlerle Meclis hiçbir zaman bu 
kadar milletvekili ile toplanamamıştı. 23 Nisan 
1920 günü meclis 120 milletvekili ile toplanmış 
ve bu sayı günden güne giderek artmıştı. Bu ne-
denle ilk günlerde meclisin gerçek sayısı bilin-
mediğinden karar çoğunluğunu da gün gün de-
ğişmişti. Bu karmaşa, Birinci Meclisin Anayasa 
tarihinde görülmemiş bir şekilde iki seçimle, 
yani 9 Ekim 1919’deki Meclis-i Mebusan ile 19 
Mart 1920’de Büyük Millet Meclisi seçimleri ile 
oluşması ve Olağanüstü Meclis niteliğinde ol-
masıydı. 
Kürt Milletvekillerinin Konumu
Meclisteki milletvekillerini seçildikleri il-
lerine ve milliyetlerine göre ayırmak ve bu 
bağlamda Kürt milletvekillerinin temsil ka-
biliyetlerini göstermek konumuz bakımından 
önemlidir. Ancak bu konuda şimdiye kadar bir 
araştırma yapılmamıştır. Kürt milletvekilleri-
nin meclisteki konumu ya seçildikleri iller üze-
rinden değerlendirilmiş ya da bir kısmının et-
nik kökeni bilindiği veya kendisini etnik kökeni 
ile tarif ettiği için bazı sayılar belirlenmiştir. Bu 
bağlamda, Birinci Meclis’teki 347 milletvekili-
nin yaklaşık 74’ünü Kürtlerin oluşturduğu id-
dia edilmiştir. 
Kürt illerine göre milletvekillerinin dağılı-
mı şöyledir: Beyazıt’dan 5 (yeni), Bitlis’ten 7 (2 
OMM, 5 yeni) Dersim’den 6 (1 OMM, 5 yeni), 
Diyarbakır’dan 6 (2 OMM, 4 yeni), Elazığ’dan 
5 (1 OMM, 4 yeni) , Ergani’den 6 (1 OMM, 5 
yeni) Hakkari’den 2 (1 OMM, 1 yeni), Malat-
ya’dan 6 (1 OMM, 5 yeni), Maraş’tan 5 (1 OMM, 
4 yeni),  Mardin’den 6 (1 OMM, 5 yeni), Muş’tan 
7 (2 OMM, 5 yeni), Siirt’ten 6 (1 OMM, 5 yeni), 
Siverek’ten 4 (1 OMM, 3 yeni), Urfa’dan 3 (yeni) 
Kitapta verilen isimlerden Erzurum ve Erzincan 
milletvekillerinin bazılarının da Kürt kökenli 
olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca yukarıda say-
dığımız illerin bazı milletvekillerinin de Kürt 
olmama ihtimali vardır.  
Kürt milletvekillerini seçildikleri illere göre 
belirlemek de sağlıklı bir sonuca ulaşmayı en-
gellemektedir. Çünkü Kürt illerinin birçoğunda 
Kürt olmayanlar da seçilmekte ve aynı şekilde 
Kürt olup da başka illerden seçilenler arasında 
da Kürt kökenliler bulunmaktadır. Bu konuda 
dikkate alınması gereken bir başka sorun da 
milletvekilleri için bulundukları yerde ikamet 
etme zorunluluğunun olmamasıdır. Dolayısıyla 
belirli bir süre ikamet etme zorunluluğu olsaydı 
bile, bu durum, Kürt illerinin dışında zorunlu 
ikamete mecbur kılınan Kürt aydın ve aşiret ön-
derleri için sorunlu bir durum yaratacaktı.   
İkamet zorunluluğunun en azından 6 aylık 
gibi bir süreyle sınırlandırılması önergesi ciddi 


Yüklə 26,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə