Demokratik Modernite



Yüklə 26,73 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə24/89
tarix21.06.2018
ölçüsü26,73 Kb.
#50576
növüYazı
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   89

50
kurulunca seçilen başkan bir seçim dönemin-
de Büyük Millet Meclisi Başkanıdır.  Bu sıfatla 
Meclis adına imza atmaya ve Bakanlar Kurulu 
kararlarını onaylamaya yetkilidir. Yürütme Ku-
rulu üyeleri, içlerinden birini kendilerine baş-
kan seçerler. Ancak Büyük Millet Meclisi Baş-
kanı Bakanlar Kurulu’nun da doğal başkanıdır.
“İdare
Madde 10- Türkiye, coğrafi durum ve 
ekonomik ilişki bakımından illere, iller ilçelere 
bölünmüş olup ilçeler de bucaklardan meydana 
gelir.  
“İl 
Madde 11- İl, bölgesel işlerde tüzel kişi-
liğe ve özerkliğe sahiptir. İç ve dış siyaset, şe-
riata, adalete, askerliğe ait işler, milletlerarası 
ekonomik ilişkiler ve hükümetin genel vergi-
leri ile faydası birden çok ili kapsayan hususlar 
müstesna olmak üzere Büyük Millet Meclisince 
konulacak kanunlar gereğince vakıflar, okul-
lar, eğitim, sağlık, tarım, bayındırlık ve sosyal 
yardım işlerinin düzenlenmesi ve yönetilmesi il 
meclislerinin yetkisi içindedir. 
Madde 12- İl Meclisleri iller halkınca se-
çilmiş üyelerden meydana gelir. İl Meclislerinin 
toplantı dönemi iki yıldır. Toplantı süresi yılda 
iki aydır. 
Madde 13- İl Meclisi, üyeleri arasında yü-
rütme amiri olacak bir başkan ile türlü şubele-
ri yönetmekle görevli üyeden meydana gelmek 
üzere bir Yönetim kurulu seçer. Yürütme yetki-
si devamlı olan bu kurula aittir. 
Madde 14- İlde Büyük Millet Meclisinin 
vekili ve temsilcisi olmak üzere vali bulunur. 
Vali Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından 
atanır, görevi devletin genel ve ortak görevleri-
nin yapımını gözlemektir. Vali yalnız devletin 
genel görevleri ile bölgesel görevler arasında ça-
tışma olursa işe el koyar. 
“İlçe    
Madde 15- İlçe yalnız idare ve asayiş par-
çası olup tüzel kişiliğe sahip değildir. İdaresi 
Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından ata-
nan ve valinin emri altında bulunan bir kayma-
kama verilir. 
“Bucak
Madde 16- Bucak özel hayatında özerkli-
ğe sahip bir tüzel kişidir. 
Madde 17- Bucağın bir Meclisi bir Yöne-
tim Kurulu, bir de Müdürü vardır. 
 “Madde 18- Bucak Meclisi, bucak halkın-
ca doğrudan doğruya seçilmiş üyelerden mey-
dana gelir. 
Madde 19- Yönetim Kurulu ve Bucak 
Müdürü, Bucak Meclisince seçilir. 
Madde 20- Bucak Meclisi ve Yönetim Ku-
rulu yargı, ekonomi ve maliye yetkilerine sahip 
olup bunların dereceleri özel kanunlarla belir-
tilir.
Madde 21- Bucak bir veya birkaç köyden 
meydana geldiği gibi bir kasaba da bir bucaktır.
“Genel Müfettişlik
Madde 22- İller ekonomik ve sosyal iliş-
kilerine göre birleştirilerek, Genel Müfettişlik 
bölgeleri meydana getirilir.
Madde 23- Genel Müfettişlik bölgelerinin 
genel olarak asayişinin sağlanması ve bütün da-
irelerin işlerinin denetlenmesi Genel Müfettiş-
lik bölgesindeki illerin ortak işlerinde ahengin 
düzenlenmesi görevi Genel Müfettişlere aittir.
“Genel müfettişler devletin genel görevleriy-
le bölgesel idarelere ait görevleri ve kararları de-
vamlı olarak denetlerler. 
“Ayrı Madde- Bu kanun yayımı gününde 
yürürlüğe girer. Ancak toplantı halinde bulu-
nan Büyük Millet Meclisi 5 Eylül 1920 günlü 
Nisabı Müzakere Kanunu’nun 1.maddesinde 
gösterildiği üzere amacını elde edinceye kadar 
aralıksız toplanacağından bu Anayasadaki 4. 5. 
ve 6.maddeler, amacın elde edilmesine bugün-
kü Büyük Millet Meclisi tüm üye sayısının üçte 
iki çoğunluğu ile karar verilmesi halinde ancak 
yeni seçimden itibaren yürürlüğe girecektir”. 
Görüleceği gibi 1921 Anayasası, 1. madde-
siyle adını açıkça belirtmese de yeni devletin bi-
çimini Cumhuriyet olarak ilan ediyordu. 2. ve 3. 
maddeleriyle yasama ve yürütme (İstiklal Mah-
kemeleri ile Meclis yargı görevlerini de üstlen-
mişti) yetkilerini mecliste toplayan ve daha çok 
olağanüstü dönemlerde görülen kuvvetler birli-
ği sistemini getiriyordu. 4, 5, 6 ve 7. maddele-
riyle, meclisin yetkileri, milletvekillerinin görev 
ve sorumlulukları belirtilirken, “daha sonraki 
tüm anayasalarda da yer alan ve Türk siyasal 
kültürüne damgasını vurmuş olan Jakobeniz-
min ve emredici vekalet alerjisinin varlığı his-
sedilmekteydi”. 8. maddeyle kuvvetler birliğine 
dayanan meclis hükümetini yürütme işlerinde 
meclisin vekili sıfatıyla bir İcra Vekilleri Heyeti 
oluşturuyordu. İcra Vekilleri Heyeti, üyeleri tek 
tek meclis tarafından seçilen ve başkanını ken-


51
di arasından seçen bir meclis hükümeti konu-
mundaydı. 9.maddeyle kuvvetler birliğinin güç 
odağı, hem yürütmenin ve hem de yasamanın 
başı olan Meclis Başkanına indirgenmişti. Böy-
lece, hem devlet başkanı, hem meclis başkanı, 
hem yürütmenin başı olarak, adeta Mustafa Ke-
mal’in şahsına göre yapılmış bir şeflik sistemi 
öngörülüyordu. 
Öte yandan, bu anayasa 1876 Anayasası’nı 
yürürlükten kaldırmıyordu. Mustafa Kemal 
31.1.1921’de İstanbul Hükümeti’ne bir mektup 
göndererek, 1876 Anayasası’nın 1921 Anayasa-
sı ile çelişmeyen hükümlerinin eskiden olduğu 
gibi yürürlükte olduğunu belirtiyordu. 
Bu Anayasanın uygulama şekillerini göste-
ren gerekli kanunlar çıkarılmadığı için uygula-
namayan 10-21 maddeleri Yerel Yönetim’le ilgi-
liydi. Anayasanın sonradan tartışılan en önemli 
maddeleri olan hiçbir zaman uygulanmayan, 
ancak o zamanlar Kürt sorununa çözüm olarak 
düşünüldüğü ve Kürt isyanları nedeniyle vazge-
çildiği iddialarına konu olan Yerel Yönetim’le 
ilgili maddeleriydi. 
Anayasa’da Yerel Yönetimler 
ve Özerklik Sorunu
Bu sorun, somut olarak El-Cezire Cephesi 
Komutanı Nihat Paşa’ya Bakanlar Kurulu tara-
fından gönderilmiş olan bir talimatla gündeme 
gelmişti. Daha sonra M. Kemal’in İzmit Basın 
Toplantısı’ndaki açıklamaları ve Mecliste Yerel 
Yönetim Yasası çıkarma girişimleri olarak ken-
dini göstermişti. Ama bütün bu girişimler sa-
dece vaatler şeklinde “sözde” kalmış ve pratikte 
hiçbir adım atılmamıştı. 
BMM’ nin gizli oturumlarında M. Kemal 
tarafından kürsüden okunan 22 Temmuz 1922 
tarihli karar,  El-Cezire Cephe Komutanı Nihat 
Paşa’ya Bakanlar Kurulu tarafından gönderil-
miş olan gizli bir talimattı. Meclis soruşturması 
nedeniyle M. Kemal’in açıklamak zorunda kal-
dığı bu gizli talimat şöyleydi: 
     “Kürdistan hakkında Büyük Millet Mec-
lisi Vekiller Heyeti’nin El-Cezire Cephesi Ku-
mandanlığı’ na  Talimatı.”
     “1- Göreceli olarak bütün ülkede geniş 
çapta doğrudan doğruya halk tabakalarını ilgi-
lendiren ve etkili biçimde yerel yönetimler ku-
rulması iç siyasetimiz gereklerindendir. Kürt-
lerin oturdukları bölgelerde hem iç hem dış 
siyasetimiz bakımından göreceli olarak yerel bir 
yönetim biçimini gerekli görüyoruz.  
 “2-  Ulusların kendi kaderlerini kendileri-
nin belirlemeleri bütün dünyada kabul edilmiş 
bir ilkedir. Biz de bu ilkeyi kabul etmişizdir. 
Öngörüleceği üzere Kürtlerin bu zamana kadar 
yerel yönetim birimlerini tamamlamış ve baş-
kanlarının ve tartışan yandaşlarının bu amaç 
adına tarafımızdan kazanılmış olması oylarını 
kullandıkları zaman kendi kaderlerine zaten 
sahip olduklarını TBMM yönetiminde yaşama-
yı istedikleri duyurulmalıdır. Kürdistan’daki 
bütün sorunun bu amaca dayalı siyasete yönel-
mesi El-Cezire Cephesi Kumandanlığı sorum-
luluğundadır.  
3- Kürdistan’da Kürtlerin Fransızlar ve 
özellikle Irak sınırında İngilizlere karşı hu-
sumetini silahlı çatışma ile değiştirilmeyecek 
ölçülere vardırmak ve yabancılarla Kürtlerin 
uyuşmalarına engel olmak, göreceli olarak ya-
vaş yavaş yerel yönetimler kurarak, bu nedenleri 
açıklamak ve bu yolla içtenlikle bize bağlılıkla-
rını sağlamak Kürt liderlerine mülki ve askeri 
görevler vermek, bize bağlılıklarını güçlendir-
mek gibi genel ilkeler benimsenmiştir. 
4- Kürdistan iç siyaseti El-Cezire Cephesi 
Kumandanlığı’ nca yönetilecektir. Cephe ku-
mandanlığı, bu konularda BMM başkanlığa ile 
görüşür. İller arasında izlenecek siyaseti düzen-
leyecek olan Cephe Komutanlığı aynı zamanda 
bu illerdeki sivil memurların bu konularda baş-
vuracakları yerdir. 
5- El-Cezire Cephe Komutanlığı yönetsel, 
yargıya ilişkin ya da önemli değişiklik ve iyileş-
tirmeleri gerek gördükçe bunların uygulanma-
sını hükümete önerir.
 Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi Reisi” 
Birçok yazar tarafından değişik yorumla-
ra yol açan “Kürdistan hakkında Büyük Millet 
meclisi Vekiller Heyeti’nin El-Cezire Cephesi 
Kumandanlığı’na Talimatı”, Nihat Paşa’nın bazı 
uygulamalarıyla birlikte ele alındığında daha 
bir anlam kazanmaktadır. 
Kimi yazarlarca abartılan,  kimi yazarlar ta-
rafından önemsenmeyen, fakat döneme ilişkin 
önemli bir belge niteliğinde olan bu Talimat 
üzerine bazı vurgular yapmamız gerekmekte-
dir.           
Birincisi, bu talimattaki yerel yönetim anla-
yışı ve modeli, teorik olarak 1921 Anayasası’nın 
10-21 maddeleriyle paralellik göstermiş olsa da 
pratikte hiçbir uygulaması olmadığı için kağıt 


Yüklə 26,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə