Allah yolunda cihad çEŞİtleri, HÜKÜmleri ve fazileti



Yüklə 0,52 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/6
tarix19.10.2018
ölçüsü0,52 Mb.
#75122
1   2   3   4   5   6

“Zatülcenp hastalığından ölen kimse, şehiddir.” (Ebû Dâvûd) 

 

 



11- ALLAH YOLUNDA CİHADIN FAZİLETİ 

Allah  Teâlâ  şöyle  buyurmuştur:  “Allah  müminlerden,  mallarını  ve  canlarını, 



kendilerine  (verilecek)  cennet  karşılığında  satın  almıştır.  Çünkü  onlar  Allah  yolunda 

savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak 

bir  vaattir.  Allah'tan  daha  çok  sözünü  yerine  getiren  kim  vardır!  O  halde  O'nunla 

yapmış  olduğunuz  bu  alış  verişinizden  dolayı  sevinin.  İşte  bu,  (gerçekten)  büyük 

kazançtır.” (Tevbe, 111) 

Allah  yolunda  cihad,  İslam’ın  zirvesidir.  İslam  sancağını  dalgalandıran  ve  İslam 

yurdunu  koruyan,  cihaddır.  Hatta  bu  dinin  yeryüzünde  ayakta  kalması  ancak  onunla 

mümkündür. 

Allah  yolunda  cihad  edenler  de  Allah'ın  seçkin  ve  önde  gelen  kullarıdır.  Gerçek 

manada  tüm  dünyanın  iyiliğini  isteyenler  onlardır.  Zira  onlar,  insanlığın  bu  dinle  tanışıp 

mutluluğa  kavuşmaları  ve  böylece  dünya  ve  ahirette  Allah'ın  rızasını  elde  etmeleri  için 

canlarını bu uğurda feda ederler. 

Onlar, canlarını ve mallarını Allah için satan ve bir an önce O’na kavuşmayı arzulayan 

kimselerdir.  Bununla  da  ebedi  ahiret  hayatını  kazanmayı  isterler  ki  Allah,  o  hayat  için 

kullarından en iyileri seçer ve onları, katında şahitler/şehitler edinir. 

Onlar  öyle  kimselerdir  ki  Allah,  onları  kendi  sözünü  yüceltmek  için  görevlendirmiş, 

onlar  da  hemen  bu  görevi  üstlenmişlerdir.  Allah,  onlara  insanları  karanlıklardan  aydınlığa 

çıkarmaları için  kendisine davet  etmelerini emretmiş, onlar da bu emri  yerine  getirmek  için 

derhal işe koyulmuşlardır. 

Onlar, insanlar için delili apaçık  bir şekilde ortaya koyar ve  onları  sırat-ı  müstakime, 

doğru  ve  aydınlık  yola  irşad  ederler.  Allah'ın  vahyiyle  yolları  aydınlatır  ve  O’nun  diniyle 

kalpleri diriltirler. Allah'ın hidayetine uyanları kendi saflarına katarlar, öyle ki iyi günleri de, 

kötü günleri de birlikte olur. Allah yolundan alıkoyan azgınlara ya bu hanif dine girinceye ya 

da Allah'ın emrini uygulayanların otoritesine boyun eğinceye kadar kılıç ve mızraklarla karşı 

koyarlar. 

Onlar,  ikram  yurdu  olan  cennette  Allah'ın  onlar  için  hazırladığı  en  güzel  nimetleri 

kazanmak için bu hayatta açlığı, susuzluğu ve korkuyu tokluğa, suya kanmışlığa ve emniyete 

tercih  ederler.  İnsanlar  uyur,  onlar  uykusuz  kalırlar.  İnsanlar,  dünya  zevklerinden  istifade 

ederler, onlar dünyevî arzulardan yüz çevirirler. Cihada çıkmayıp evlerinde oturanlar, ipekten 

döşeklerde uyuyup en yumuşak yastıklara baş koyarken bu mücahidlerin döşekleri taş-toprak, 

örtüleri atlarının çıkardığı tozlar ve yastıkları da savaş teçhizatı ve kılıçlarıdır. 

İnsanlar, fani  altın ve gümüşlerle ticaret  yapmaya koşarken onlar, ebedi  ve çok karlı 

çarşıda ticaret yapmaya koyulurlar: 

“Ey  iman  edenler!  Sizi  acı  bir  azaptan  kurtaracak  ticareti  size  göstereyim  mi? 

Allah'a  ve  Rasûlüne  iman  eder,  mallarınızla  ve  canlarınızla  Allah  yolunda  cihad 

edersiniz.  Eğer  bilirseniz,  bu  sizin  için  daha  hayırlıdır.  İşte  bu  takdirde  O,  sizin 

günahlarınızı  bağışlar,  sizi  zemininden  ırmaklar  akan  cennetlere,  Adn  cennetlerindeki 

güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha 

var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.” (Saf, 10-13) 

Onlar,  Allah'ın,  kendilerini  başkalarından  üstün  kıldığı,  derecelerini  yükselttiği, 

insanlara dini öğreten, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan rehberler kıldığı kimselerdir: “Siz, 

insanların  iyiliği  için  ortaya  çıkarılmış  en  hayırlı  ümmetsiniz;  iyiliği  emreder; 

kötülükten meneder ve Allah'a iman edersiniz.” (Al-i İmran, 110) 

 

 




Cihadın,  (Kur’an  ve  sünnetle  sabit  olan)  birçok  fazileti  ve  sevabı  vardır  ki  bu 

faziletlerin ve sevap çeşitlerinin bazıları şunlardır: 

 

1)  Allah  Yolunda  Sınır  Nöbeti  Tutmak:  Düşmanların  İslam  yurduna  girmelerinin 

muhtemel olduğu sınırlarda nöbet tutmak hakkında Allah Rasûlü 



sallallahu aleyhi ve sellem

 şöyle 


buyurmuştur:  “Geceli-gündüzlü  bir  günlük  nöbet  bir  aylık  nafile  oruç  ve  namazdan  daha 

hayırlıdır.” (Müslim) 

2)  Allah  Yolunda  Gözcülük  Yapmak:  “İki  göze  cehennem  ateşi  dokunmaz:  Biri, 

Allah korkusundan ağlayan göz, diğeri de Allah yolunda nöbette gözcülük yaparak geceleyen 

göz.” (Tirmizî) 

3)  Allah  Yolunda  Gece  ya  da  Gündüz  Yürümek:  “Kulun  Allah  yolunda  (cihad 

esnasında)  yaptığı  gece  veya  gündüz  yürüyüşü,  dünya  ve  üzerindeki  her  şeyden  daha 

hayırlıdır.” (Buhârî) 

4)  Allah  Yolunda  Ayakları  Tozlanan  Kimse:  “Allah  yolunda  ayakları  tozlanan 

kimseye cehennem ateşi dokunmaz.” (Buhârî) 

5)  Cennet  Kılıçların  Gölgesi  Altındadır:  “Bilin  ki  cennet  kılıçların  gölgesi 

altındadır.” (Buhârî) 

6)  Cihada  Denk  Hiçbir  Şey  Yoktur:  Peygamber 

sallallahu  aleyhi  ve  sellem

’e  cihada 

denk  olabilecek  bir  amel  sorulmuş,  o  da  şöyle  demiştir:  “Böyle  bir  amel  bulamıyorum.” 

(Buhârî) 



7) Allah Yolunda Cihad Edenlerin Dereceleri: “Cennette yüz derece vardır ki Allah 

onları Allah yolunda cihad edenler için hazırlamıştır. Her iki derece arası da gökle yer arası 

kadardır.” (Buhârî) 

8) Şehidlerin Rableri  Katında Nail Olacakları Nimetler: “Allah katında şehit için 

altı  hususiyet  vardır:  Kanının  ilk  damlasıyla  günahları  bağışlanır,  cennetteki  yerini  görür, 

kabir  azabından  korunur,  (kıyamet  günündeki)  en  büyük  korkudan  güvende  olur,  iman 

ziynetiyle  süslenir,  hurilerle  evlenir  ve  akrabalarından  yetmiş  kimseye  şefaat  eder.”  (İbn 

Mâce) 


9)  Kıyamet  Gününde  Şehidin  Durumu:  “Şehid,  kıyamet  günü  kanı  kan  rengi  ama 

kokusu misk kokusu olarak gelir.” (Buhârî) 

10)  Şehid  (Dünyaya  Dönüp)  On  Kere  Daha  Allah  Yolunda  Öldürülmeyi  Arzu 

Eder:  “Şehid,  Allah  katında  görmüş  olduğu  ikramdan  dolayı  dünyaya  dönmeyi  ve  on  kere 

daha öldürülmeyi arzu eder.” (Buhârî) 

11)  Şehidlerin  Ruhları  Cennette  Dilediği  Gibi  Dolaşır:  “Şehidlerin  ruhları,  yeşil 

birtakım kuşların karnındadır. Onların arşa asılı olan kandilleri vardır. Cennette istedikleri 

yerde dolaşır, sonra da bu kandillere konarlar.” (Müslim) 

12) Şehidin Duyduğu Ölüm Acısı: “Şehidin öldürülürken duyduğu acı, ancak sizden 

birini karıncanın ısırdığı esnada duyduğu acı kadardır.” (Buhârî) 

13)  Allah  Yolunda  İnfak:  “Allah  yolunda  bir  infakta  bulunan  kimseye  yedi  yüz  kat 

(sevap) yazılır.” (Tirmizî) 

14)  Şehidler  Rableri  Katında  Diridirler  ve  Rızıklandırılırlar:  Allah  Teâlâ  şöyle 

buyurmuştur:  “Allah  yolunda  öldürülenleri  sakın  ölü  sanma.  Bilakis  onlar  Rableri 



katında diridirler ve rızıklandırılırlar.” (Âl-i İmran, 169) 

15)  Cihad,  Cennet  Kapılarından  Bir  Kapıdır:  “Allah  yolunda  cihad  edin.  Çünkü 

Allah  yolunda  cihad,  cennet  kapılarından  bir  kapıdır  ki  Allah  onun  vesilesiyle  kulu  tasa  ve 

kederden kurtarır.” (Ahmed) 

16) Şehidlerin Mertebesine Ulaştıran Yol: “Kim samimi bir şekilde Allah’tan şehit 

olmayı dilerse, yatağında ölse bile Allah onu şehitlerin mertebesine ulaştırır.” (Müslim) 

17) Cihad Edenlerin Etmeyenlere Olan Üstünlüğü: “Allah, malları ve canlarıyla 

cihad edenleri oturanlardan derece olarak üstün kılmıştır.” (Nisa, 95) 


18) Şehidlerin Nail Olacağı Rahmet ve Mağfiret: “Eğer Allah yolunda öldürülür 

ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün 

şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmran, 157) 

19)  Allah Yolunda Öldürülmek Borç  Dışındaki  Bütün Günahlara Kefaret Olur: 

“Şehidin, borç dışında tüm günahları bağışlanır.” (Müslim) 

20)  Canı  ve  Malıyla  Cihad  Eden,  Müslümanların  En  Üstünüdür:  Peygamber 

sallallahu aleyhi ve sellem

’e, “İnsanların en üstünü kimdir?” diye sorulunca şu karşılığı vermiştir: 



“Allah yolunda canı ve malıyla cihad eden mümindir.” (Muttefekun aleyh) 

21)  Evinden  Cihad  İçin  Çıkan  Kimse  Ölürse  Ecri  Allah’a  Aittir:  “Kim  evinden 

Allah ve Rasulüne hicret için çıkar da yolda ölürse onun ecri  Allah’a  aittir. Allah  çok 

bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.” (Nisa, 100) 

22)  İslam’ın  Zirvesi,  Allah  Yolunda  Cihaddır:  “İşin  başı  İslam,  direği  namaz  ve 

zirvesi de cihaddır.” (Tirmizî) 

23)  Muhammed 

sallallahu  aleyhi  ve  sellem

  Ümmetinin  Seyahati  Cihaddır: 

“Ümmetimin seyahati Allah yolunda cihad etmektir.” (Ebû Dâvûd) 

24)  Allah  Yolunda  Ok  Atmak  Köle  Azad  Etmek  Gibidir:  “Allah  yolunda  bir  ok 

atan kimse köle azad eden kimse kadar sevap kazanır.” (Tirmizî) 

25) Cihad, Az Amelle Çok Sevap Kazanmaya Vesile Olur: Savaş esnasında demir 

zırha bürünmüş bir adam, Peygamber 



sallallahu aleyhi ve sellem

’e geldi ve "Ey Allah'ın Rasûlü! 

(Sizinle  birlikte)  savaşayım  mı,  yoksa  (önce)  Müslüman  mı  olayım?"  dedi.  Rasûlullah 

sallallahu  aleyhi  ve  sellem

,  “Önce Müslüman ol,  sonra savaş”  buyurdu.  Adam  Müslüman oldu, 

sonra da savaştı ve öldürüldü. Bunun üzerine Rasûlullah 

sallallahu aleyhi ve sellem

“Az amel etti, 



çok sevap kazandı” buyurdu. (Müslim) 

26) Cihada Gidenin Teçhizatını Sağlayan da Cihad Etmiş Sayılır: “Cihada giden 

kimsenin  teçhizatını  sağlayan  kimse  cihad  etmiş  olur.  Cihada  giden  kimsenin  ardında 

bıraktığı ailesine iyi bakan kimse de cihad etmiş olur.” (Muttefekun aleyh) 

 

 

12- DÜŞMANLARA GALİP GELMENİN YOLLARI: 

Düşmanlara  galip  gelmeyi sağlayan birtakım vesileler vardır ki  Allah  Teâlâ hikmetli 

şeriatında bunları bize açıklamıştır. Bu vesileler şunlardır: 

1)  İman  ve  Salih  Amel:  Allah  müminlere,  düşmanlarına  karşı  apaçık  bir  zafer  vaad 

etmiştir.  Bu,  dinlerini  üstün  kılmak  ve  düşmanlarını  -eninde  sonunda-  helak  etmesiyle 

gerçekleşir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 

“Şüphesiz Biz, dünya hayatında elçilerimize ve iman edenlere yardım edeceğiz.” 

(Mümin, 51) 



“Mü’minlere yardım etmek bizim üzerimize haktır.” (Rum, 47) 

2)  Allah’ın  Dinine  Yardım  Etmek:  Söz,  inanç,  amel  ve  davet  yönünden  bu  dinin 

gereklerini yerine getirmek. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 



“Allah, şüphesiz kendisine yardım edenlere yardım eder. Allah, güçlüdür, kudret 

ve izzet sahibidir. Onlar öyle kimselerdir ki yeryüzünde onlara iktidar verirsek namazı 

dosdoğru  kılar,  zekâtı  verir  ve  iyiliği  emredip  kötülükten  sakındırırlar.  İşlerin  sonu 

Allah’a aittir.” (Hac, 40-41) 

“Şüphesiz galip olanlar bizim askerlerimizdir.” (Saffat, 173) 

3)  Allah’a  Tevekkül  Etmek  ve  Sebeplere  Sarılmak:  Bu,  zaferi  sağlayan  en  büyük 

etkenlerinden biridir. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: 



“Eğer mümin iseniz yalnızca Allah’a tevekkül edin.” (Maide, 11) 

“Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp 

beslenen atlar hazırlayın.” (Enfal, 60)  


Tevekkül; Allah'a dayanmak, O’nun vaadine ve  yardımına güvenmek, aynı zamanda 

meşru  sebeplere  sarılmak  demektir.  Nitekim  Peygamber 



sallallahu  aleyhi  ve  sellem

,  “(Önce) 



deveyi bağla, sonra tevekkül et.” demiştir. (Tirmizî) 

4)  İslam  Ordularını  Düzenlerken  Sorumlu  Kimselerle  İstişare  Etmek:  Nitekim 

Peygamber 



sallallahu  aleyhi  ve  sellem

  de  akılca  olgun  ve  görüş  açısından  da  isabetli  bir  kimse 

olmasına rağmen ashabıyla istişare ederdi. 

5) Düşmanla Karşılaşınca Sebat Etmek, Dağılıp Kaçmamak: Peygamber 

sallallahu 

aleyhi ve sellem

 bütün savaşlarında sebat etmiş, geri adım atmamıştır. Onun ardından ashabı da 

aynı tavrı sergilemiştir. 

6) Cesur, Kahraman ve Fedakâr Olmak: Çünkü cihad, ölümü ne erkene alır ne de 

erteler.  Önderimiz  Peygamber 



sallallahu  aleyhi  ve  sellem

  de  en  büyük  savaşlarda  insanların  en 

cesuru  idi:  “O,  aramızda  düşmana  en  yakın  olandı  ve  o  (savaş)  günü  insanların  en  sert 

çarpışanıydı.” (Ahmed) 



7)  Çokça  Dua  ve  Zikir:  Galibiyette  rol  oynayan  en  büyük  ve  en  güçlü  etkenlerden 

biri  de  Allah’tan  yardım  istemektir.  Çünkü  çok  güçlü  olan  Allah,  düşmanlarını  hezimete 

uğratmaya  ve  dostlarına  yardım  etmeye  kadirdir.  Nitekim  şöyle  buyurmuştur:  “Hani 

Rabbinizden  yardım  istiyordunuz  da  O  da  size  karşılık  vermiş  (dualarınızı  kabul 

etmiş)ti.” (Enfal, 9) 

Peygamber 



sallallahu aleyhi ve sellem

 de savaşlarda Rabbine dua eder ve O’ndan yardım 

dilerdi. Allah da ona yardım eder ve -Bedir gününde olduğu gibi- ordularıyla onu desteklerdi. 

8) Allah’a ve Rasûlüne İtaat Etmek: Bu, zaferi sağlayan en kuvvetli etkenlerdendir. 

O  nedenle  Allah  yolunda  cihad  eden  herkesin  göz  açıp  kapayacak  kadar  dahi  olsa  Allah’a 

isyan etmemesi gerekir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 

“Allah’a ve Rasulüne itaat edin.” (Nisa, 59) 

“Kim,  Allah’a  ve  Rasulü’ne  itaat  eder,  Allah’tan  korkar  ve  takvâ  sahibi  olursa 

işte kazananlar onlardır.” (Nûr, 52) 

9)  Birlik  Olmak  ve  Çekişmeye  Girmemek:  Özellikle  de  Allah’a  dayanmak,  omuz 

omuza vermek ve ayrılığa düşmemek gerekir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 



“Aranızda çekişip ayrılığa düşmeyin, yoksa zaafa uğrarsınız, gücünüz kaybolur.” 

(Enfal, 46) 



“Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin.” (Âl-i İmran, 103) 

10)  Sabır  ve  Metanet:  Sabır,  her  işte  gerekli  olmakla  birlikte  özellikle  Allah  ve 

Rasûlünün  düşmanlarıyla  savaşırken  çok  gereklidir.  Sabır  üç  kısımdır:  Allah’a  itaatte  sabır. 

Allah’ın takdir ettiği acılara sabır. Haramlardan uzak durmada sabır. 

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Sabredin, (düşman karşısında) 



metanet gösterin, cihada hazır bulunun ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya 

erişebilesiniz.” (Âl-i İmran, 200) 

11) İhlaslı Olmak: İhlas olmadan cihad olmaz. Mücahidin niyeti Allah yolunda cihad 

olmalıdır.  Peygamber 



sallallahu  aleyhi  ve  sellem

  şöyle  buyurmuştur:  “Kim  Allah’ın  sözü  yüce 



olsun diye savaşırsa işte o, Allah yolundadır.” (Muttefekun aleyh) 

12) Allah Katındaki Nimetlere ve Lütuflara Arzu Duymak: Allah Rasûlü 

sallallahu 

aleyhi  ve  sellem

 cihada teşvik ederken şöyle buyurmuştur: “Genişliği gökler ve yer kadar olan 



cennete koşun.” (Müslim) 

13)  Komutayı  İman  Ehli  Kimselere  Vermek:  Allah  Teâlâ  şöyle  buyurmuştur: 

“Allah katında en üstününüz en takvalı olanınızdır.” (Hucurat, 13) Allah, takva sahiplerini 

sever.  Allah’ın  bir  kulunu  sevmesi  de  o  kulun  başarıya  ulaşmasında  ve  düşmanlarına  karşı 

galip gelmesinde en önemli etkenlerden biridir. 

14) Helake, Yenilgiye ve Azabın İnmesine Karşı Kurtarıcı Etkenlere Sığınmak: 



-  Bütün  günahlardan  tevbe  ve  istiğfar  etmek:  Tevbenin  şartları  şunlardır:  Günahı 

derhal  terk  etmek,  o  günahı  bir  daha  işlememe  hususunda  kararlı  olmak  ve  onu  işlemiş 

olmaktan dolayı pişmanlık duymak. 

-  Allah’tan  korkmak  (Takvalı  olmak):  Takva,  Allah’a  itaat  etmek,  bütün  farzları 

yerine getirmek, farzları nafilelerle takviye etmek, iyiliği yaymak, kötülüğe engel olmak, tüm 

inanç,  söz  ve  fiillerde  Peygamber 

sallallahu  aleyhi  ve  sellem

’i  örnek  almak,  Allah’a  dua  edip 

yakarmak  vb.  suretiyle  kulun,  kendisiyle  Rabbinden  yana  korktuğu  şeyler  ve  O’nun  gazabı 

arasına bir siper koyması demektir. 

Allah’ım! Bize cihadı sevdir, Senin yolunda cihad etmeyi her şeyden üstün tutanlardan 

olmamız  için  yardım  et.  Bizi,  kalbiyle,  diliyle,  hâliyle  ve  eliyle  cihad  edenlerden  eyle. 

Allah’ım, Senin yolunda cihad etmeyi ve bu uğurda şehid olarak cennetine kavuşmayı bizlere 

nasip eyle. 

 

Abdullah YOLCU 



Müslüman Âlimler Birliği Yüksek Konsey Üyesi, Türkiye Temsilcisi ve 

Guraba Yayınları Sahibi 



Yüklə 0,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə