2
1.2.
YÖNTEM VE DÜZEN
Çalışma Düzeni:
Söz konusu çalışmanın hazırlanabilmesinde, danışman Hocalarımız’dan Prof. Dr.
Veli Sevin’in değerli öneri ve yönlendirmeleri ilk adımları oluşturmaktadır. Bu sayede
İstanbul Üniversitesi’nden, 2. tez danışmanımız, Prof. Dr. Ali Dinçol’dan yaklaşık, bir
eğitim-öğretim yılı sürecek Urartuca dersi alma imkanı elde edilebilmiştir. Bu süre
içerisinde, İstanbul Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü (TEBE), kütüphane ve
bilgisayarından, faydalanma imkanlarını sunarak, tez çalışmasının hazırlanabilmesinde
önemli yardımlar sağlamıştır. Ayrıca Ankara Türk Tarih Kurumu (TTK) ve İstanbul,
Alman Arkeoloji Enstitüsü kütüphaneleri, kaynak ihtiyaçlarının sağlanabilmesinde
başvurulan önemli mekanlar olmuştur.
Tez Yazım Düzeni:
Çalışmamızın 1’inci bölümünü oluşturan Giriş’in ilk kısımlarında,
konunun
hazırlanmasındaki önem ve amaca ana hatlarıyla değinilmiş, çalışmanın
oluşturulmasında izlenen yol belirtilmiştir. Hiçbir dil ait olduğu uygarlığın tarihi, ve
kültürel değerlerinden ayrı olarak düşünülemez. Bundan dolayı çalışmamızın 2.
bölümünde; Urartular’ın henüz bir krallık haline gelmedikleri, Beylikler halinde
yaşadıkları dönem ve bu dönemde Krallığın oluşması için Yakındoğu’nun en büyük
gücü olan Assur Krallığı’na karşı verdikleri mücadelelere ve bunların gerekçelerine
değinmeye çalıştık. Urartu Krallığı’nın kuruluşu ile politik
ve kültürel gelişimini
yansıtan faaliyetlerinin kısaca belirtilmesini de ayrıca gerekli gördük.
Urartu Medeniyeti’nin konuştu dil ve bu dilin yaşatılmasında kullanılan yazı
şekli olan Çivi Yazısı hakkındaki araştırmaları, ilk dönemlerden itibaren
araştırmacılarıyla ve önemli gelişmeleriyle belirtmek tezimizde 3. bölümde işlenen bir
başka önemli konudur.
3
Söz konusu araştırmalar ile; Urartu Dili’nin özelliklerinin ve Hurri Dili ile olan
yakın ilişkisinin büyük oranda saptanması, çalışmamızın 4. bölümü içerisinde; Urartuca
ve Hurrice arasında olan dil ilişkisi boyutunu kökenine dair bazı değerlendirmeleri de
sunarak belirtme ihtiyacını doğurmuştur. Ayrıca Hurri-Urartu
ve Kafkas dilleri
arasındaki ilişkilere de ayrıca değinilmektedir.
Çalışmamızın aynı bölümünde Urartular’ın krallık dönemi ile birlikte tanıştıkları
ve kendi dillerine uyarladıkları Yeni Assur Yazı Sistemi, ve bu yazı sistemi ile yazılan
Urartu Yazılı Belgelerine dair bilgiler bir çok yönü ile ele alınmıştır.
Urartu Dili’nin Yapısal Özelliklerini, çalışmamızın 5. bölümünde fonolojik ve
morfolojik olarak iki ana bölümde değerlendirdik. Urartu Dili’nin gramer yapısı ile ilgili
bu güne kadar ortaya çıkarılan bir çok özellik bu bölümde çeşitli örneklerle
belirtilmektedir.
Çalışmamızın 6. bölümünde; transkripsiyon ve Türkçe’ye çevirileri ile birlikte
bazı Urartu yazıtlarının açıklamalarını vermeyi uygun gördük. Bu yazıtlar sayesinde
Urartuca’nın hangi tür malzeme üzerinde ne çeşit konuları içerdiği hakkında bir takım
bilgiler elde edinilebilmektedir. Ayrıca yazıtlar içerisinde kullanılan sözcük formları ve
cümle kurguları, Urartu Dilbilgisi’nin anlaşılmasında oldukça betimleyicidirler.
Sonuç
kısmında, çalışma içerisinde değinilen konular yeniden değerlendirilerek
önemli özellikleri ile tekrar ele alındı ve bazı yorum ve öneriler burada ortaya konuldu.
Bu bölümü çalışma için kullanılan kaynaklar ile Türkçe ve sonrasındaki İngilizce özet
kısımları takip etmektedir. Ekler kısmında, Urartuca’nın öğrenilmesinde büyük yardımı
olacak Urartuca-Türkçe sözlük ile Urartu Çivi Yazısı’nın İşaret Listesi ve ayrıca harita,
resim ve tablolar listesi yer almaktadır.
Çalışmanın hazırlanmasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi tez yazım kuralları
uygulanmıştır. Metin, dipnot ve kaynaklar kısımlarında uygulanan kısaltmalar önsöz
sonrası (s. V-VII) belirtilmektedir.
4
2. URARTU UYGARLIĞI’NIN KISA TARİHÇESİ VE TANIMI
İlgili tarihi kaynakların (filolojik belgeler ve
arkeolojik materyalin)
değerlendirilmesi
sonucunda, Urartu Tarihi’nin;
Beylikler ve
Krallık Dönemi olarak iki
ana devreye ayrıldığı görülmektedir.
2.1. KRALLIK ÖNCESİ URARTU (BEYLİKLER DÖNEMİ)
Milattan önce (M.Ö) 13. yüzyılın Anadolu siyasal tablosuna baktığımız zaman;
Orta Anadolu’da son parlak dönemlerini yaşamakta olan Hitit İmparatorluğu ve onun
güneydoğusunda bulunan Mitanni (Hanigalbat) İmparatorluğu belirgin güçler olarak
Yakındoğu tarihine yön vermekteydiler. Önce Mitanni, daha sonra da Hitit
İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Anadolu’nun
güç hakimiyeti, Mezopotamya’nın o
dönemki büyük gücü olan Assur’un eline geçmişti
1
. Bu süreç yaşanırken ve de
sonrasında; Mitanni İmparatorluğu’nu kuran halkların çoğunluğunu oluşturan Hurriler
ile doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde birbirinden bağımsız halde yaşayan farklı
erken demir çağ beylikleri, Assur İmparatorluğu tarafından gelen baskılara karşı birlikte
hareket etmeye başlamışlardır. Bu oluşumun tanıklığını yaşamış olan Assur Kralı I.
Şulmanu-aserid tahta çıktığı ilk yıl (M.Ö. 1274), daha sonra Urartu Devleti’ni kuracak
olan bu kavimler (beylikler) hakkındaki ilk
bilgileri bizlere vermektedir
2
:
“
Efendim Assur beni sadakatle kendisine ibadet için seçtiği zaman; krallığımın
ilk yılında bana saltanat, silah ve asker vererek, esmer tenli insanlara hükmetmeği ve
gerçek tahtı sağladı. Uruatri bölgesi halkları bana karşı ayaklandı. Tanrım Assur ve
efendilerim büyük tanrılara, dua ettim. Ben ordularımı topladım ve onların güçlü dağ
1
J.G. Macqueen,
Hititler ve Hitit Çağında Anadolu,Ankara, 2001, 170 v.d. ;
Ali M. Dinçol,
Cultural and Political contacts between Asyria and Urartu, Tel Aviv1994
, 21: 16 ;
2
Albert Kirk Grayson,
Assyrian Royal İnscriptions, Volume I, Wiesbaden, 1972, 81
Veli Sevin,
Anadolu Arkeolojisi (Başlangıcınndan Perslere Kadar), Genişletilmiş basım,DER Yayınları,
İstanbul, 2003, 204