118
müsteşrikleri
zikretmekle birlikte, gerçekten de bu neslin en meşhur iki şahsının, Louis
Massignon ve Reynold A. Nicholson olduğunu söyleyebiliriz.
249
Özellikle Godziher ve Browne‘un tasavvuf araştırmalarında tasavvuf ve
tarihinin meselelerini inceleyen herkesin itiraf edeceği büyük bir yeri vardır. Goldziher
bize, içindeki düşünce zenginliği ve doğru bakış açısı sebebiyle hâlâ tasavvuf
araştırmacılarına ışık tutan iki makale bırakmıştır. Bu makalelerden birincisinin
başlığı; ―
Materialien zur Entuicke-lungsgeschichchte des Sufîsmus‖, ikincisinin
başlığı ise; ―
Asketismus und Sufîsmus‖dur. İkinci makale ―
Vorlesungen uber den Islam
(ikinci baskı, 1925)‖ adlı kitabının bir bölümüdür. Goldziher‘in İbn Haldun‘un
görüşünden etkilenmek suretiyle İslâm tasavvufundaki iki akımı belirgin bir biçimde
bir birinden ayırması, söz konusu iki bahisteki en dikkat çeken husustur.
250
Bu akımlardan birincisi zühddür. Ona göre zühd, büyük oranda Hıristiyan
ruhbanlığından etkilenmiş olsa da, İslâm‘ın ruhuna ve ehli sünnet mezhebine bağlıdır.
İkincisi gerçek anlamıyla tasavvuf ve tasavvufla ilgili ma‘rifet, hal, vecd ve
zevk hakkındaki görüşlerdir. Bu tür tasavvuf, bir yandan Yeni-Eflatunculuktan, öte
yandan Hint budizminden etkilenmiştir. Goldziher‘den sonra tasavvuf hakkında yazı
yazan hemen herkes bu ayrımı dikkate almış ve onun bu alandaki değerini itiraf
etmiştir.
Browne ise özellikle ―
A Year among the Persians‖ isimli eseriyle tasavvufun
İran şiiri üzerinde bıraktığı etkiyi ortaya koyma noktasında itimat ettiğimiz en büyük
249
Nıcholson, a.g.e., s.18.
250
Nıcholson, a.y.