|
Türkiye’de Çocuk İstismarı Raporu -2Bu səhifədəki naviqasiya:
- 50,00% 50,00% Türkiye, BM ÇHS İmzalamış mıdır Evet Hayır
- Yaşam Hakkı Birey Olmak Eğitim Hakkı Sağlık Hakkı Çocuk Haklarının 4 Temel İlkesi
- 0,00% 2,00% 4,00% 6,00% 8,00% 10,00% 12,00% 14,00% 16,00% 18,00% Çocuğun Korunması Eğitim Hakkı Çocuk Önemlidir
- 24,00% 76,00% ALO Yardım Hattının Numarası Kaçtır ALO 183 Diğer seçenekler
- 42,50% 57,50% Cinsiyet Erkek Kadın 11,00% 89,00%
- 62,60% 34,30% 2,90% 12 yaşındaki A, komşusunun evindeki değerli bir eşyayı çalıyor. Sizce A için
- Evet, çocuklar küçük yaşta böyle davranışlar sergilemeye meyillidir. Bu davranışın ne kadar yanlış olduğu ona anlatılmalıdır.
- Çocuğun Onarıcı Hukuk ile Topluma Kazandırılması Mümkün mü Evet Hayır
- 34,00% 66,00% Sosyal yaşantınızda ilişki içerisinde bulunacağınız bir kişinin çocuk
- Hayır, Değiştirmez 11,60% 63,70% 24,70% İşveren olsaydınız çocuk yaşta hırsızlık suçuna sürüklenmiş birini
- 44,80% 55,20% Kurumsal bir şirkette müdürsünüz , çocukluk döneminde suça sürüklenmiş bir bireyi işe alırken işlemiş olduğu suçu ön
- İdam cezasının ülkemizde uygulanmasını ister miydiniz Evet, isterdim Hayır, istemezdim
- 15,00% 85,00% Yurtdışında yaşayan 13 yaşındaki G.S 11 ve 8 yaşındaki iki kız
- Hayır 3,40% 3,50% 16,00% 30,00% 47,10% 0,00% 5,00%
- 50,00% 1 2 3 4 5 Arkadaş çevresi ve ikamet edilen semtin, çocuğun suça
31
Türkiye’nin bu sözleşmeyi imzalayıp imzalamadığı
konusunda bilgi oran
ı ise
yarı yarıyadır.
%50 oranında imzalanmış denirken, diğer yarısı imzalamadığını ifade etmiştir.
(Grafik 5)
Halbuki Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 yılında benimsenen sözleşmeyi Türkiye
de dâhil olmak üzere yaklaşık 142 ülke sözleşmeyi imzalamış ya da onay ve katılma yoluyla
taraf devlet durumuna gelmiştir. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 2 Ekim 1995’te
uygulamaya başlamıştır.
Grafik 5
Araştırma ön sonuçlarına göre Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 0
-18 ya
ş aralığını kapsadığını
ifade edenlerin oranı %73 iken 0
-
13 yaş aralığını ifade edenler %17’dir.
Çocuğun katılım hakkının ve söz söyleme fırsatı verilmesinin önemi açıktır. Dolayısıyla çocukla
ilgili kararlar da çocuğa da danışılması gereklidir. Bu hususta
katılımcıların “Çocuğun Geleceği
ile İlgili Önemli Kararları Kim Vermelidir?” sorusuna büyük ölçüde anne
-
baba çocuğa
danışarak cevabı verilmiştir. %68’i bu cevabı verirken, %15 anne
-
baba birlikte cevabını
vermiştir. (Grafik 6)
Grafik 6
50,00%
50,00%
Türkiye, BM ÇHS İmzalamış mıdır?
Evet
Hayır
68,00%
15,00%
17,00%
Çocuğun Geleceği ile İlgili Önemli Kararı Kim Vermelidir?
Anna-Baba Çocuğa Danışarak
Anne-Baba
Diğer
32
Ancak, her ne
kadar çocuğa danışarak karar alınması gerektiği öne çıkmış olsa da hem erkek
hem kız çocukları için eşit bir yaklaşım olduğu anlamına gelmemektedir. “İleride aile reisi
olacağı için, aileler erkek çocukların eğitimine daha fazla önem verirler” önermesine
k
atılanların oranı %83’tür. %10 ise katılmadığını söylemiştir. (Grafik 7)
Grafik 7
Açık uçlu iki soru sorulmuştur. İlki çocuk hakları ile ilgili 4 temel ilkenin
neler olduğu sorusudur.
İkincisi ise Çocuk Hakkı kavramının ne çağrıştırdığı
sorusudur.
Bu sorulara en çok verilen 4
cevap aşağıdaki gibidir. (Grafik 8
-9)
Grafik 8
Grafik 9
83%
10%
7%
Aileler, Erkek Çocukların Eğitimine Daha Fazla Önem Verirler
Evet
Hayır
Diğer
8,00%
7,00%
5,00%
4,00%
0,00% 1,00% 2,00% 3,00% 4,00% 5,00% 6,00% 7,00% 8,00% 9,00%
Yaşam Hakkı
Birey Olmak
Eğitim Hakkı
Sağlık Hakkı
Çocuk Haklarının 4 Temel İlkesi
Çocuk Haklarının 4 Temel İlkesi
16,00%
13,00%
12,00%
9,00%
0,00% 2,00% 4,00% 6,00% 8,00% 10,00% 12,00% 14,00% 16,00% 18,00%
Çocuğun Korunması
Eğitim Hakkı
Çocuk Önemlidir
Demokrasi
Çocuk Hakkı Kavramı
Çocuk Hakkı Kavramı
33
Son olarak, çocuk haklarında dair herhangi bir ihlal olduğunda veya yardım istendiğinde
aranacak bir
yardım hattı
bulunmaktadır. Bu hat ALO 183’tür. Ülkemizde bulunan alo imdat
hattının numarası sorulduğunda katılımcıların ancak %24’ü ALO 183 cevabını vermişlerdir.
(Grafik 10)
Grafik 10
24,00%
76,00%
ALO Yardım Hattı'nın Numarası Kaçtır?
ALO 183
Diğer seçenekler
34
SUÇA SÜRÜKLENMİŞ ÇOCUKLARA TOPLUMUN BAKIŞ AÇISI
ARAŞTIRMASI
Suça sürüklenen çocuklar ülkemizde var olan önemli problemlerden birisidir. Risk altındaki
çocuklar konusuna bakıldığında çocukların ev ve okul başta olmak üzere yaşadıkları
ortamlarda önce istismara maruz kaldıkları görülmektedir. Fiziksel veya
cinsel istismara
maruz kalmış olan çocuk sokağa kaçmakta ve eve geri dönmemektedir. Sokakta yaşayan
çocuğun ilk öğrendiği şey düzensiz hayat ve uyuşturucu kullanmaktır. Bu çocuklar grup olarak
yaşamakta ve bir süre sonra da bir çeteye bağlanmaktadırlar. Çete yaşamına geçtiklerinde
suç işlemekte ve bir süre sonra bu suçlar basit suçlardan nitelikli suç olarak isimlendirilen
ağır suçlara dönmektedir. Arkadaşlarıyla iken tiner ve uçucu madde kullana çocuk sokak
yaşamından suç çetesi bireyi olarak suça sürüklenen çocuk boyutuna dönüştüğünde bu sefer
ektazi , kokain , eroin gibi maddeleri kullanmaya başlamaktadırlar.
Her geçen gün büyüyen bu probleme devletin yaklaşımının 3 boyutta da zayıf kaldığı
görülmektedir:
1-
Suçun önlenmesi için alınması gereken çocuğun eğitim zincirinin içinde kalması
sağlanamamakta ve eğitimden kopan çocuklar kendilerini önce sokakta sonra da suç
çetelerinde bulmaktadırlar.
2-
Suç işlemiş çocukların rehabilitasyonu temel amaç olması gerekirken çocukların
erişkinlerle beraber kalmaları ve ceza infaz kurumlarında rehabilitasyona yönelik yapılanların
çok zayıf kalması da çok temel sorundur. Adalet bakanlığının bu konuda yetersiz çalışmalar
ve kadrolarının bulunması belki de aşılması gereken ilk adım olarak dikkat çek
mektedir.
3-
Cezaevinden çıkan çocuğun topluma kazandırılması çok önemlidir. Bu sağlanmadığında
çocuğun eski çete yaşamına geri döndüğü ve suç makinasına dönüştüğü çok sayıda örnek
bulunmaktadır. Bu konuda çalışan Çocuklara yeniden Özgürlük Vakfı olmak üzere çok sınırlı
sivil toplum kuruluşunun bulunduğunun da altını çizmek gerekmektedir.
Tüm bunlar göstermektedir ki toplumsal olarak ya da meslek grupları olarak suça sürüklenen
çocuklar konusunda yeterli bilgi ve duyarlılık bulunmamaktadır. Suç işlemiş çocuklar
teriminden kaçarak suça sürüklenen çocuklar ya da suça itilmiş çocuklar olarak
isimlendirilmelerinin ana nedeni bu çocukların bu duruma isteyerek ve bilinçli olarak
düşmemiş olmalarıdır.
ASUMA ve İMDAT tarafından yapılan
ve
696 kişiye u
ygulanan
çalışmada, katılımcılara
birtakım ifadeler yöneltilmiş ve katılıp katılmadıkları, destekleyip desteklemedikleri
sorulmuştur. Katılımcıların %42,5
erkek
iken %57,5’i kadındır
. (Grafik 11)
Buna göre;
35
Grafik 11
Ortaya çıkan en belirgin sonuçlardan bir tanesi, Türkiye’de bulunan adalet sisteminin suça
sürüklenmiş çocukların geri kazanılmasında
yardımcı olmadığıdır. (Grafik 12)
Grafik 12
Bir
çocuğun hırsızlık yapması durumu
ile ilgili kısa bir olay verilmiş ve adli yargılama olmadan
önce başka çözüm yolları aranması gerekip gerekmediği sorulmuştur. Gelen cevapların çoğu
küçük yaşta bu tarz davranışların olabileceği ve bunun yanlış olduğunun çocuğa anlatılması
ile ilgilidir. (Grafik 13)
42,50%
57,50%
Cinsiyet
Erkek
Kadın
11,00%
89,00%
Ülkemizde bulunan ceza adalet sistemimiz suça itilmiş
çocukların geri kazanılmasına yardımcı oluyor mu?
Evet, oluyor
Hayır, olmuyor
36
Grafik 13
Katılımcıların çoğunluğu suça sürüklenmiş çocukların her çocuğun
onarıcı hukuk sistemi ile
topluma kazandırılmasının mümkün görmektedir. %85,5 oranında “ Suça sürüklenmiş her
çocuğun olumlu bakış açısıyla (Cezalandırılmaksızın, onarıcı hukuk sistemine uygun olarak
eğitici, öğretici müdahale programları ile) topluma kazandırılması mümkün müdür?” sorusuna
evet cevabı verilmiştir. (
Grafik 14)
Grafik 14
62,60%
34,30%
2,90%
12 yaşındaki A, komşusunun evindeki değerli bir eşyayı çalıyor. Sizce A için
yargılama sürecine geçilmeden önce başka çözüm yollarının araştırılması
gerekir midir?
Evet, çocuklar küçük yaşta böyle davranışlar sergilemeye meyillidir. Bu davranışın ne kadar yanlış
olduğu ona anlatılmalıdır.
Kısmen katılıyorum, öncelikle çocuğun hayat şartları ele alınmalıdır
Katılmıyorum, A işlediği suçtan sorumlu tutulmalıdır.
85,50%
14,50%
Çocuğun Onarıcı Hukuk ile Topluma Kazandırılması
Mümkün mü?
Evet
Hayır
37
Katılımcıların 2/3’ü sosyal yaşantılarında ilişki kurdukları bir kişinin çocukken bir suç işlemiş
olmasının, o kişiye karşı bakış açılarının değiştirmeyeceği
görüşündedir. (Grafik 1
5)
Grafik 15
Ancak, katılımcıların işveren konumunda
olduklarında, çocuk yaşta hırsızlı
k vb.
suça
sürüklenmiş bir birey
i,
dükkan, ofis vb. işyerlerinde çalıştırmaları durumunda kısmen huzursuz
olacaklarını göstermektedir. (Grafik 1
6)
Grafik 16
Benzer bir soru bu sefer bir işveren konumunda değil ancak bir müdür pozisyonunda
olunsaydı, işe alınma sürecinde çocukken suça sürüklenmiş bir bireyin değerlendirilmesinde
bu durumun ön planda tutulup tutulmayacağı için sorulmuştur. Kişisel hayatta olumsuz yönde
değiştirmez diyenler ile, işveren konumunda kısmen huzursuz eder seçenekleri ön plana
34,00%
66,00%
Sosyal yaşantınızda ilişki içerisinde bulunacağınız bir kişinin çocuk
yaştayken suç işlemiş ve bu sebepten yargılanmış olması o kişiye
olan bakış açınızı değiştirir mi?
Evet olumsuz yönde değiştirir
Hayır, Değiştirmez
11,60%
63,70%
24,70%
İşveren olsaydınız çocuk yaşta hırsızlık suçuna sürüklenmiş birini
yanınızda, dükkanınızda ya da ofisinizde çalıştırmak sizi huzursuz
eder miydi?
Evet, huzursuz ederdi
Kısmen, huzursuz ederdi
Hayır, huzursuz etmezdi
38
çıkmışken, işveren değil de bir müdür pozisyonunda olunduğunda oranlar birbirlerine
yaklaşmaktadır. (Grafik 1
7)
Grafik 17
Ülkemizde son zamanlarda sıkça tartışılmaya başlanan idam cezası
hakkında ise katılımcıların
yaklaşık 2/3’sü istemediğini dile getirmiştir. (Grafik 18) Aynı soru çocuk üzerinden bir örnek ile
de sorulmuştur. Örneğe göre yurtdışında yaşayan 1
3
yaşındaki G.S
.,
11 ve 8 yaşındaki iki kız
arkadaşının kafasını demirle ezerek öldürüyor ve idam cezasına çarptırılıyor.
Katılımcıla
ra bu,
bu yaştaki bir çocuk için uygun bir ceza olup olmadığı sorulmuştur. Katılımcıların büyük bir
çoğunluğu (%85’i) uygun olmadığını ifade etmiştir. (Grafik 19)
Grafik 18
44,80%
55,20%
Kurumsal bir şirkette müdürsünüz , çocukluk döneminde suça
sürüklenmiş bir bireyi işe alırken işlemiş olduğu suçu ön
planda tutar mısınız ?
Evet, ön planda tutarım
Hayır, ön planda tutmam
38,40%
61,60%
İdam cezasının ülkemizde uygulanmasını ister miydiniz?
Evet, isterdim
Hayır, istemezdim
39
Grafik 19
S
on olarak, çocuğun arkadaş çevresi ve ikamet edilen semtin
özelliği, çocuğun suça
sürüklenmesindeki etkisi
fazla bulunmuştur. (Grafik 20)
Grafik 20
(1 en az 5 en çok anlamındadır)
15,00%
85,00%
Yurtdışında yaşayan 13 yaşındaki G.S 11 ve 8 yaşındaki iki kız
arkadaşının kafasını demirle ezerek öldürüyor ve idam cezasına
çarptırılıyor. Sizce bu, bu yaştaki bir çocuk için uygun bir ceza mıdır?
Evet
Hayır
3,40%
3,50%
16,00%
30,00%
47,10%
0,00%
5,00%
10,00%
15,00%
20,00%
25,00%
30,00%
35,00%
40,00%
45,00%
50,00%
1
2
3
4
5
Arkadaş çevresi ve ikamet edilen semtin, çocuğun suça
sürüklenmesindeki etkisini derecelendiriniz.
Arkadaş çevresi ve ikamet edilen semtin, çocuğun suça sürüklenmesindeki etkisini
derecelendiriniz.
40
i
Sexual Offences Act 2003, Article 5-6
https://www.legislation.gov.uk/ukpga/2003/42/section/5
(Son Erişim Tarihi: 14.04.2018)
ii
Feridun Y, Gottfried P
.
Alman Ceza Kanunu, 2015.
iii
Criminal Code of the French Republic
Article 227-25, 26
.
http://www.legislationline.org/documents/ section/criminal-
codes/country/30
(Son Erişim Tarihi: 14.04.2018)
iv
U.S. Code Chapter 109A, Article 2241-2245.
https://www.law.cornell.edu/uscode/text/18/2241
(Son Erişim Tarihi:
14.04.2018)
v
İMDAT, Çocuk İstismarına Yönelik Rapor, 2016.
vi
http://www.journalagent.com/adlitip/pdfs/ADLITIP_25_1_11_24.pdf
(Son Erişim Tarihi: 14.04.2018)
Dostları ilə paylaş: |
|
|