28
Tasarı, cinsel suç mağdurlarının beden muayenesi ile vücuttan örnek alınması işlemlerinin,
adli tıp uzmanı veya yokluğu halinde uzman hekim tarafından bu merkezlerde yapılacağı
düzenlemesini içermektedir.
Tasarı, TCK’nın 102/2, 103, 104/2
-3, 188, 190, 226/1-a-b-3 ve 227. maddel
erinde sıralanan
cinsel suçlar ile ilgili olarak haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanların; kamu veya
özel sektöre ait çocuk hizmet birimleri, adli görüşme odaları, okul, okul servisi, okul kantini,
yurt, kreş, gündüz bakımevi, çocuk kulübü, çocuk parkı, oyun bahçesi, oyun salonu gibi
çocukların yoğun olarak bulunduğu iş kollarında çalıştırılamayacağı ve bu yerleri
işletemeyeceği düzenlemesini getirmektedir.
1
1
i - Sexual Offences Act 2003, Article 5-6 https://www.legislation.gov.uk/ukpga/2003/42/section/5 (Son Erişim
Tarihi: 14.04.2018)
ii - Feridun Y, Gottfried P. Alman Ceza Kanunu, 2015.
iii -Criminal Code of the French Republic Article 227-25, 26. http://www.legislationline.org/documents/
section/criminal-codes/country/30 (Son Erişim Tarihi: 14.04.2018)
iv - U.S. Code Chapter 109A, Article 2241-2245. https://www.law.cornell.edu/uscode/text/18/2241 (Son
Erişim Tarihi: 14.04.2018)
v -İMDAT, Çocuk İstismarına Yönelik Rapor, 2016.
vi - http://www.journalagent.com/adlitip/pdfs/ADLITIP_25_1_11_24.pdf (Son Erişim Tarihi: 14.04.2018)
vii - Küçük, T.S. “Bir Ceza Hukuku Yaptırımı Olarak Zorunlu Kastrasyonun Anayasa Hukuku Açısından
İncelenmesi”. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIX, Y. 2015, Sayı 4 , sayfa 306.
viii - Yenidünya, C. Yaşar, Y. “Kastrasyon Cinsel Suç Faillerine Uygulanabilecek Uygun Bir Yaptırım Mıdır?”,
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 14, Temmuz 2013, sayfa 360.
ix - Temel, E. “Hadımlaştırma Operasyonlarından Dolayı Alman Hukukunda Sorumluluk”, III. Sağlık Hukuku
Kurultayı (7–8 Mayıs 2010), Ankara Barosu Yayını, Ankara, 2010, sayfa 121.
29
ÇOCUK HAKLARI FARKINDALIK ARAŞTIRMASI
Şiddetle ilgili literatürde kabul gören en yaygın yaklaşım
ekolojik model
dir. Bu modele göre
şiddet aile, yakın çevre, toplum ve kültür ile ilgilidir ve merkezden başlayarak çevreye doğru
yayılan çemberlerle resmedilir.
(Grafik 1)
Grafik 1
Bu model aynı şekilde çocuk haklarının topluma öğretilmesi için de bir model teşkil edebilir.
Eğer çocuk hakları, çocuğa, erken yaşlardan itibaren benimsetilmeye başlanırsa, aile, okul
çalışanları, öğretmenler ve idari kadro bilincinde olursa, çocuğun yakın çevresinin ve toplumun
farkındalığı yüksek olursa bir kültür olarak yerleşebilir ve kalıcı olabilir
.
Şüphesiz ki toplumları değiştirme ve geliştirmede kılavuzluk rollerinden birini de çocuklar
üstlenir. Toplumun niteliğini belirlemede etkin bir rol oynayan çocukların aktif katılımı ve tüm
temel gereksinimlerinin yanı sıra psikolojik ve sosyolojik ihtiyaçlarının da karşılanması gerekir.
Bu gereklilikten hareketle, çocukların sözü edilen gereksinimlerinin karşılanmasını ve onları
n
korunmasını sağlayan hakları bulunur. Bunun vücut bulduğu sözleşme de “Birleşmiş Milletler
Çocuk Hakları Söz
l
eşmesi”dir. Bu sözleşmeye göre; daha erken yaşta reşit olma durumu hariç
18 yaşına kadar her insan çocuktur.
Çocuğun, biyo
-psiko-sosyal bir varl
ık olarak çıkar ve gereksinimlerinin korunması ve
sağlanması ancak bu konuda karar alabilen ve sorumluluk üstlenen yetişkinler tarafından
gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla yetişkinlerin çocuk hakları konusunda bilgi ve farkındalık bu
noktada önem kazanmaktadır.
İMDAT ve ASUMA işbirliğinde 2017
-
2018 döneminde yürütülmekte olan “Çocuk Hakları
Farkındalık Çalışması” devam etmektedir. Çalışmanın amacı 18 yaş üstü bireylerin çocuk
hakları ile ilgili bilgi ve görüşlerinin ölçülmesidir. Çalışma kapsamında ilk aşamada İzmir’de
700 kişiye
ulaşılmıştır.
Kültür
Toplım
Yakın Çevre
Aile
Birey
30
Çalışmamıza katılanların %69’u Kadın, %30’u Erkek olduğunu ifade ederken %1’i ise diğer
seçeneğini işaretlemiştir. (
Grafik 2)
Grafik 2
Katılımcıların yaş aralığı
18 ile 65 yaş arasındadır. Katılımcıların %27 si 35
-
44 yaş aralığındaki
bireylerden, %17 ise 25-
34 yaş aralığındadır.
Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden (BM ÇHS)
haberdar
olma
oranı %67’dir. (Grafik 3) Katılımcıların yaklaşık 3’te 1’i çocuk hakları sözleşmesinden
haberdar değildir. 2/3’ü ise haberdardır. Ancak tablo bu sözleşmenin içeriğini bilmek
noktasında değişmektedir. Haberdar olma %67 iken BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin içeriğini
bilme oranı %47’dir. Katılımcıların %47’si ise içerik hakkında herhangi bir bilgileri olmadığını
belirtmişlerdir. (Grafik 4) Halihazırda BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni haberdar oranı
düşükken içerik konusunda tablo daha da kötüleşmiştir.
Grafik 3
Grafik 4
69,00%
30,00%
1,00%
Cinsiyet
Kadın
Erkek
Diğer
67,00%
28,00%
5,00%
BM ÇHS'den Haberdar Olma
Evet
Hayır
Diğer
47%
47%
6%
BM ÇHS'nin İçeriğini Bilme
Evet
Hayır
Diğer