Türkiye’de Çocuk İstismarı Raporu -2



Yüklə 1,13 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/12
tarix26.08.2018
ölçüsü1,13 Mb.
#64485
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   12

26 

 



 

Çocuklar  hakkında  bakım  ve  gözetim  yükümlülüğünü  gerektiren  faaliyet  ic

ra  etmekten 

yasaklanmak. 

 

İkametgahı veya işyerinin değişmesi durumunda ilgili kolluk birimine bildirilmek amacıyla, 7 



gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne yeni adresini bildirmek.

 



 

7  günden  fazla  ikametgahından  ayrı  bir  yerde  konaklayacak  olması  durumunda,  3  gün 

önceden  konaklayacağı  adresi  ilgili  kolluk  birimine  bildirilmek  amacıyla  denetimli  serbestlik 

müdürlüğüne bildirmek.

 

 

 



Kimyasal kastrasyon bakımından değerlendirme

:  

Tasarı, İnfaz hakimine; cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan dolayı hapis cezasına 

mahkum  olanlar  hakkında,  cezaevinden  tahliye  edilmesinden  üç  ay  önce  başlamak  üzere; 

tahliyeden  itibaren  beş  yıla  kadar,  ayakta  veya  yatarak  cinsel  isteğin  ilaçla  baskılanmasına 

yönelik tedbire (kimyasal kastrasyon) tabi tutulmaya uzman  raporu üzerine karar verilebilme 

imkanı  vermektedir.  Böylece,  usul  sebeplerle  Danıştay’da  açılan  iptal  davasına  konu  olan 

“Cinsel  Dokunulmazlığa  Karşı  Suçlardan  Hükümlü  Olanlara  Uygulanacak  Tedavi  ve  Diğer 

Yükümlülükler  Hakkında  Yönetmelik”  maddesi  ile  düzenlenen  kimyasal  kastrasyon  usulî 

engelleri aşarak bu kez “yasal” düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.  

 

Kimyasal  kastrasyonun  dünyadaki  uygulamalarına  bakacak  olursak  yeknesak  bir  uygulama 



olmadığı görülmektedir. Ülkelerin bir kısmı zorunlu bir tedbir olarak bu yaptırımı tercih ederken, 

diğer  bir  kısmı  bu  konuda  faillerin  serbest  iradesini  dikkate  almakta  ve  belirli  şartların 

gerçekleşmesi durumunda söz konusu tedbiri uygulamaktadır. Mesela ABD, cinsel  nitelikli  bir  

suçun  işlenmesi  halinde  eyaletler  nezdinde kastrasyon müdahalesine  sıklıkla  başvuran  bir  

ülkedir.  Bu  kapsamda,  örneğin,  1999 Kaliforniya Ceza Kanununun 645. maddesi gereğince, 

mahkemeler,  13  yaş  altı  çocuklar  aleyhine  cinsel  suç  işleyen  faillerin  kimyasal  yollarla 

tedavisini em

redebilir denmektedir.  Şayet suçun  tekrarı  söz  konusuysa,  hükümlünün  şartlı 

salıverilme    öncesinde    kastrasyona    tabi    tutulması    zorunludur.    Mahkûmun  kimyasal 

kastrasyon  yerine,  cerrahi  kastrasyon  yaptırımını  tercih  etme  hakkı  ise  saklıdır(  ).  Buna

 

karşılık, Teksas eyaletinde küçüklere karşı işlenen cinsel suçlarda cerrahi kastrasyon, ancak 



failin isteğine bağlı olarak uygulanabilir ve  bu  müdahale,  cezanın  affı  ve  şartlı  salıverilme  

sonucunu  doğurmaz( ). Benzer  nitelikteki  düzenlemelerin 

 

Avrupa  ülkeleri  açısından  da 



geçerli olduğu  belirtilmelidir.  Örneğin,  Polonya’da,  Ekim  2009’da  yapılan  yasal değişiklikle, 

15 yaşın altındaki küçüklere karşı cinsel suç işleyenler hürriyeti bağlayıcı  cezalarını  çektikten  

sonra    kimyasal    kast

rasyon    yaptırımına    tabi  tutulmaktadır(  ).  Burada   failin   iradesi   artık  

herhangi  bir  rol  oynamaz.  Bununla birlikte, Almanya,  İsveç,  Finlandiya,  Danimarka  ve  

Çek  Cumhuriyeti  gibi ülkelerde  kişilerin  ancak  belirli  koşulları  yerine  getirmeleri (örneğin;  

belirli  bir yaşı  doldurmuş  olma,  aydınlatılmış  onamın  bulunması)  ve  talep  etmeleri halinde 

kastrasyon müdahalesinin uygulandığı görülmektedir(9). 

 

Tasarı  TCK  102/2,  103,  104/2



-

3,  188  maddelerinden  hüküm  giyen  mahkumlar  için  uzman 

raporunun  alınması  şartıyla  5  yıl  süreyle  kimyasal  kastrasyon  uygulanabileceğine  dair  

düzenleme içermektedir.  Kimyasal kastrasyon, Tasarı’ya göre tıbbi gerekliliklere uygun olarak 

yerine  getirilecek  ve  infaz  hakimi  tarafından  yılda  bir  defa  değerlendirilecek,  gerektiğinde 

sonlandırılabilecektir. İnfaz hakimi tedbirin uygulanmasına veya devam etmesine yönelik karar 




27 

 

verirken  uzman   görüşlerini  dikkate  alacak  ve  hükümlünün  sağlığı  açısından  gerekli  olması 



durumunda  tedbirin  sona  erdirilmesine  karar  verebilec

ektir.  Tasarı  kimyasal  kastrasyon 

uygulaması  ile  ilgili  olarak  Sağlık  Bakanlığı’nın  da  görüşü  alınarak  bir  yönetmelik 

hazırlanacağını belirtmektedir. 

 

Tasarı  suç  tarihinde  çocuk  olanların  kimyasal  kastrasyona  tâbi  tutulmayacağını 



düzenlemektedir. 

 

Tasarı genel olarak değerlendirildiğinde cezaları artıran ancak sosyal koruma ve rehabilitasyon 



anlayışından  uzak,  önleyici  ve  koruyucu  önlemlere  yoğunlaşmayan  bir  görünüm 

sergilemektedir.  



 

5395 Kanun Bakımından Getirilen Yenilikler;  

 

Tasarı, mahkemeler, savcılıklar, diğer adli veya idari merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim 

kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarının korunma ihtiyacı olan çocuğu Aile ve Sosyal Politikalar 

Bakanlığı il veya ilçe müdürlüklerine derhal bildirmesi gerektiğini ve il veya ilçe müdürlüklerinin 

de  kendisine  bildirilen  olaylarla  ilgili  olarak  gerekli  araştırmayı  derhal  yapması  gerektiğini 

düzenlemektedir.

 

Tasarı,  cinsel  istismar  suçu  mağduru  çocuğun  yüksek  yararı  gerektiriyorsa,  soruşturmanın 



başlangıcında, olayla ilgili internet de dahil basın yayın organlarında yayın kısıtlanabileceğini, 

yayın  yasağı  konulabileceğini  ve  erişimin  engellenebileceğini  düzenlemektedir.    Buna, 

çocuğun  anası,  babası,  vasisi,  bakım  ve  gözetiminden  sorumlu  kimse  veya  Aile  ve  Sosyal 

Politikalar  Baka

nlığının  istemi  üzerine  ya  da  re’sen  Cumhuriyet  savcısı  tarafından  karar 

verilebilecektir. Bu düzenleme cinsel istismar mağduru çocuğun ikincil travma yaşamasını ve 

damgalanmasını  önlemeye  yönelik  olması  itibarıyla  olumlu  görünmekle  birlikte  zaten  siyah 

ra

kamlara konu olan cinsel istismar vakalarının iyice görünmez hale gelmesi, bilinmediği için 



de sorun olarak görünmeyeceği, bazı örtbas risklerine açık biri yapı oluşturabileceği endişesini 

de beraberinde getirmektedir.  

Tasarıda, cinsel suç mağdurlarının tekrarlanan mağduriyetini önlemek, adli ve tıbbi işlemlerin 

bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini sağlamak 

amacıyla  özel  merkezler  kurulacağını  düzenlemektedir.  Cinsel  suç  mağduru  çocukların 

ifadesinin  bu  merk

ezlerde  Cumhuriyet  savcısının  nezaretinde  uzmanlar  aracılığıyla 

alınacağını, mağdur çocuğun ifadesinin alınmasında zorunlu olarak görüntü ve seslerin kayda 

alınacağını  düzenlemektedir.  Bu  düzenleme  cinsel  suç  mağduru  çocukların  yargılama 

sürecinde  birden  fazla  kez  dinlemelerinin  neden  olduğu  ikinci  travmaları  azaltacak  nitelikte 

olduğu için olumlu düzenleme olarak görünmektedir. 

 

Maddi  gerçeğin  ortaya  çıkarılmasında  çocuk  mağdurun  kovuşturma  aşamasında  ifadesinin 



alınması veya başkaca bir işlem yapılmasında

 

zorunluluk varsa bu işlem, mağdur çocuk ile 



sanığın  aynı  ortamda  bulunmayacağı  şekilde,  mahkeme  veya  görevlendireceği  naip  hakim 

tarafından  bu  merkezlerde  uzmanlar  aracılığıyla  yerine  getirileceği  şeklinde  düzenleme 

getirilmiştir. 

 



Yüklə 1,13 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə