TüRKİye diyanet vakfi 4 İSLÂm ansiklopediSİ (28) 4



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə11/38
tarix22.10.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#75385
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   38

HİLKAT 316

HILL, DONALD ROUTLEDGE

(1922-1994) İslâm teknoloji tarihi sahasındaki araştırmalarıyla tanınan I ingiliz mühendisi. .

6 Ağustos 1922'de Londra'da doğdu. 1941-1946 yılları arasında The Royal En-gineers bünyesinde teğmen olarak Orta­doğu, Kuzey Afrika ve İtalya'da bulundu. 1949'da Londra Üniversitesi'nden mü­hendislik diploması aldı ve lraq Petroleum Company hesabına Lübnan, Suriye ve Ka-tar'da proje mühendisliği yaptı. Ardın­dan İngiltere'ye döndü ve 1955'ten emek­li olduğu 1984 yılına kadar büyük petro-kimya şirketlerinde önemli görevler üst­lendi.

İslâm kültürüyle tanışmadan önce Fransızca, Almanca, İspanyolca ve İtal­yanca bilen Hill, Ortadoğu'da bulunduğu sırada bunlara konuşulan Arapça'yı da ekleme fırsatı buldu. Daha sonra klasik Arapça'nın inceliklerini öğrenip mühen­dislik mesleğinin yanı sıra İslâm tarihiyle ilgilenmeye başladı ve Durham Üniversitesi'nden yüksek lisans (1964), Londra Üniversitesi'nden doktora derecesi (1970) aldı; doktora tezi, İslâm fetihlerinin ilk dö­neminde teknik malzemeler açısından sa­vaşlarda nasıl sonuç alındığı hakkında idi. Özellikle Araplar'ın kuşatma araç - gereç­lerinin yetersizliğini farkederek dikkatini mancınıklara çevirdi. Bu amaçla Kalifor­niya Üniversitesi'nde bir Ortaçağ tekno­lojisi uzmanı olan Lynn White Jr. ile te­mas kurdu ve onun sayesinde Cezerî'nin mekanik (hiyel) ilmiyle ilgili ünlü risalesini tanıdı 317 Bu risalenin ilmî neşriyle 1974'te The Amer­ican Society for the History of Techno­logy Dexter ödülünü kazandı ve arkasın­dan Benî Musa'nın Kitâbii'l-Hiyel'mi İn­gilizce'ye tercüme ederek ilim âlemine tanıttı; daha sonra da Ortaçağ'da su sa­atleri üzerine yazılmış Arapça eserleri ele aldı. UNESCO'nun, hicretin XV. asrı mü­nasebetiyle İslâm teknoloji tarihi hakkın­da bir kitap yayımlama girişimi çerçeve­sinde Ahmed Yûsuf el-Hassan ile birlikte bu alandaki ilk kapsamlı eser olan Isla­mic Technology: An Ilîustrated His-tory'yi hazırladı (1986). Bir süre sonra da Edinburgh Üniversitesi'nin isteğiyle son müstakil eserini teşkil eden Islamic Science and Technoîogy'yl (1993) ka­leme aldı. İlmî hayatı boyunca Londra'da-ki School of Oriental and African Studies (SOAS) kurumuyla yakın ilişki içerisinde bulunmakla birlikte daima herhangi bir enstitüye bağlı olmaksızın çalışan Hill. İs­lâm teknoloji tarihi üzerine ortaya koy­duğu yedi kitap ve otuz beşe yakın ma­kaleyle Carra de Vaux ve Eilhard Wiede-mann gibi şarkiyatçıların başlattığı çalış­malara ciddi katkılar sağladı. Hill 30 Ma­yıs 1994'teöldü.



Eserleri



l. The Termination of Hos-tilities in the Early Arab Conquests. 318

2. The Book ol Knowledge oi Ingenious Mechanİ-cal Devices by ibn al-Razzâz al-Jazari (Dordrecht 1974; İslâmâbâd 1989). Ce­zerî'nin Kitâb iî mcfrifeti'l-hiyeli'l-hen-desiyye adlı mekanik aletlere dair eseri­nin İngilizce tercüme ve notlar ilâvesiyle açıklamasıdır.

3. On the Construction of VSater-Clocks (London 1976). Su sa­atleri konusundaki ilk eseridir.

4. The Book of Ingenious Devices by the Ba-nü Musa ibn Shökir (Dordrecht 1979; İslâmâbâd 1989). Benî Mûsâ diye tanı­nan ünlü matematikçi ve mühendis kar­deşlerin yazdığı Kitâbü'l-Hiyel adlı ese­rin İngilizce tercümesi ve notlarla açıkla­masıdır.

5. Arabic Water Clocks: es-Sâ'âtü'i-mâ'iyyetü'l-'Arabiyye (Aleppo Haleb 1981). Su saatleriyle ilgili ola­rak Archimedes'e nisbet edilen bir eserle İbn Halef el-Murâdî, Hâzİnî, Rıdvan es-Sââtî ve İbn Rezzâz el-Cezeri'nin bu ko­nuya dair eserlerinin tahlilidir.

6. A His­tory of Engineering in Classical and Medieval Times (London 1984). Orta-çağ'ın sonuna kadarki genel mühendislik tarihidir.

7. Islamic Technology: An II-lustrated History.319 İslâm dünyasındaki makine, inşa­at, gemi, savaş, kimya, dokuma, kâğıt, deri, ziraat, gıda. metalürji ve el sanatla­rı teknikleriyle ilgili konuların resim ve çizimlerin de yardımıyla açıklamasıdır.

8. Islamic Science and Engineering (Edinburgh 1993). İslâm bilim ve mühen­disliğine dair son kitabıdır.320

Bibliyografya :

Donald R. Hill, Arabic Water Ctocks: es-Sâ'â-tü'l-mâ'iyyetü'l-'Arabiyye.Aİeppo 1981, s. 2-3; a.mlf. - Ahmad Y. al-Hassan, Islamic Techono-logy: An Ilîustrated History, Cambridge-Paris 1988, Önsöz, ayrıca bk. tür.yer.; D. A. Kİng. "in Memoriam: Donald Routledge Hill {1922-1994)", Arabic Sciences and Philosophy, Cam­bridge 1995, V, 297-392; Sadettin Ökten, "Ce-zerî, İsmail b. Rezzâz", DİA, VII, 505.



HİLLE

Câhiliye döneminde hac ve Kabe ile ilgili hiçbir imtiyaza sahip olmayan kabileler hakkında kullanılan terim.321



HİLLÎ, İBNÜ'L-MUTAHHAR

Cemâlüddîn el-Hasen (el-Hüseyn) b. Yûsuf b. Alî İbnü'l-Mutahhar el-Hillî (ö. 726/1325) Şiî âlimi.

27 veya 29 Ramazan 648 (23 veya 25 Aralık 1250) tarihinde Hille'de doğdu. Öğ­renimine babası Sedîdüddin Yûsuf un ya­nında başladı. İcazetnamelerinden anla-şıldığına göre Küleynî, İbn Bâbeveyh ve Ebû Ca'fer et-Tûsî'ye ait Kütüb-i Erba b'yı, İmam Mâlik/in el-Mu.vatta Ahmed b. Hanbel'in e/-Müsned'inİ, Buhâ-ri'riın eI-Câmi'u'ş-şahîh"m\ ve Ebû Dâ-vûd'un es-Sünen'ini ondan okudu. Fıkıh usulünü dayısı Muhakkikel-Hillî'den. aklî ilimleri de Nasîrüddîn-i Tûsî'den öğrendi. Fıkıh öğrenimine, Müfîdüddin Muham-med b. Cehm ve Necîbüddin Yahya b. Yah-yâ el-Hüzelî'nin yanında devam etti. Ayrı­ca Şemseddin Muhammed b. Muham-med el-Kîşî'den felsefe ve tasavvuf, Bur-hâneddin en-NeseiTden cedel dersleri al­dı. Ancak hocaları içinde en çok Tûsî'nİn etkisinde kaldı ve onun bazı eserlerine şerhler yazdı.322

Hillî, olgunluk döneminin büyük bir kıs­mını Bağdat'ta ve Sultan Olcaytu ile ta­nışmasının ardından İlhanlılar'ın merkezi Sultâniye'de geçirdi. Rivayete göre ha­nımlarından birini üç talâkla boşayan. fa­kat daha sonra pişman olan sultan, me­selenin çözümü için Sünnî âlimlerden is­tediği cevabı alamayınca bu tür bir boşa­manın vâki olmadığına dair fetva verdiği­ni duyduğu Hillî'yi İran'a davet etti. Kay­naklarda. Hilirnin 705 (1305) yılında Sultaniye şehrine geldiği ve iki âdil şahit hu­zurunda gerçekleşmediği için söz konu­su talâkın bâtıl olduğuna dair fetva ver­diği zikredilir. Şiî kaynaklarına göre. 01-caytu'nun sarayında Sünnî âlimlerle yap­tığı münazaralarda galip gelen Hillî Hıris­tiyanlık'tan ayrılıp İslâmiyet'i kabul eden sultanı etkiledi ve onun İsnâaşeriyye'ye meyletmesini sağladı. 0 dönemde bası­lan paraların üzerine on iki imamın adla­rının ve özellikle "Aliyyün veliyyullah" iba­resinin konması ve cuma hutbelerinde imamların isimlerinin anılması muhte­melen onun telkinleriyle olmuştur. Böy­lece İmâmiyye Şîası. Büveyhîler'den son­ra ikinci defa siyasî otoriteden büyük öl­çüde destek gördü. Ancak bu dönem uzun sürmedi ve İlhanlılar daha sonra tekrar Sünnîliği benimsediler.

Sultan Olcaytu'nun ölümünden sonra Hillî 716 (1316) yılında Sultâniye'den ay­rılarak Hilie'ye gitti ve hayatının son yılla­rını orada geçirdi. Bu sırada hac vazifesi­ni ifa etti. İbn Hacer, onun hac esnasında çağdaşı İbn Teymiyye ile karşılaştığını söy­lerse de 323 di­ğer kaynaklarda bunu teyit edecek bilgi­ye rastlanmamıştır. Hillî, 20 veya 21 Mu­harrem 726 (27 veya 28 Aralık 1325) tari­hinde Hille'de vefat etti, cenazesi Necef e götürülerek orada defnedildi. Kabri gü­nümüze kadar ziyaret mahalli olma özel­liğini sürdürmüştür.

Hille ve Sultâniye'de bulunduğu sırada çok sayıda öğrenci yetiştiren Hillî'nin öğ­rencilerinin en meşhuru, Fahrülmuhak-kıkın unvanıyla anılan oğlu Fahreddin Mu-hammed'dir. Fahrülmuhakkikin, müsta­kil kitaplarının yanı sıra babasının bazı eserlerine şerhler yazmıştır. Bunun dışın­da Hillfnin iki meşhur talebesi yeğenleri Amîdüddin ve Ziyâeddin el-A'recî el-Hü-seynî'dir. Diğer talebeleri arasında Keş-fü'r-rumûz sahibi İbn Ebû Zeyneb, man­tık âlimi Kutbüddin er-Râzî ve Ebü'l-Ha-san Radıyyüddİn Ali b. Ahmed el-Mezye-dî gibi şahsiyetler de yer almaktadır.324

Hillî. İslâmî ilimlerin birçok dalında eser veren çok yönlü bir müellif, özellikle usu-lî ekole mensup bir kelâma ve fakihtir. Akıl-vahiy arasında dengeli bir yaklaşım kuran Hillî, bilgi teorisi ve tabiat felsefe­sinde Mu'tezile'nin Basra ekolüne yakın görüşlere sahiptir. Ancak Şîa'nın temel konularında ve Özellikle imamet mesele­sinde onlardan ayrılır. Mu'tezile'nin yanı sıra Fahreddin er-Râzî'nin nübüvvetle il­gili bazı görüşlerinden de etkilenmiştir. Peygamberden sonra şeriatın koruyucu­sunun imam olduğunu ileri süren Hillî, yeryüzünde adaletin ancak Mehdî'nin zuhuruyla gerçekleşebileceğini kabul etti­ğinden mevcut siyasî otoriteye karşı baş kaldırmanın gereksiz olduğunu söyler.

Şîa fıkhında Hillî'nin iki önemli yenili­ğinden bahsetmek mümkündür. Bunlar­dan biri, Sünnî âlimlerden faydalanarak özellikle muamelât konularında getirdiği genişlik, diğeri de içtihada kazandırdığı yeni boyuttur. Şiî geleneğinde o zamana kadar ictihad kavramına karşı olumsuz bir tavır ortaya konulurken Hillî re'y veya kıyas terimlerinden çok doğrudan ictihad üzerinde durmuştur. Bundan dolayı ken­disinden sonraki Şiîfakihleri eserlerine onun ictihad tanımıyla başlarlar. Hillî, kı­yası reddetmekle birlikte içtihadın aklî istinbat anlamında Şîa bünyesinde asır­lardan beri uygulandığını ortaya koymuş­tur. Diğer taraftan hocası İbn Tâvûs'un yolunu takip ederek hadisleri sahih, ha-sen, müvessakve zayıf kısımlarına ayıran ve kütüb-i erbaadaki hadislerin hepsini sahih kabul eden Ahbârîier'i eleştirmiş. Şiî hadis literatüründeki haberlerin çoğu­nun güvenilir olmadığını, bunların sıhha­tini belirlemede aklın öncelikli bir konu­ma sahip bulunduğunu söylemiştir. Ayrı­ca "büyük gaybet" döneminde imamın temsilcileri olarak fakihlerin söz sahibi ol­masını savunan Hillî böylece niyabet mü­essesesinin esaslarını da ortaya koymuş­tur.

Şia'nın usulî geleneği içinde Sünnî sis­temden de faydalanarak yetişen İbnü'l-Mutahhar el-Hillî bazı farklı görüşleriyle Şiî düşüncesine canlılık getirmiştir. Bu se­beple İmâmiyye içinde Usûlî ekolü zirve­ye çıkaran kişi olarak kabul edilir. İslâmî ilimlerdeki geniş bilgisi "allâme" lakabını kazanmasını ve bütün Şiî dünyasında ta­nınmasını sağlamıştır.

Eserleri.

İslâmî konuların hemen hep­sinde çok sayıda eser kaleme almış olan Hillî'nin eserlerinin sayısının 500'e, hatta 1000'e ulaştığı söylenirse de bunun mü­balağalı bir rakam olduğu kabul edilme­lidir. Günümüze intikal eden eserleriyle kaynaklarda isimleri ve konuları kaydedi­len çalışmalarının sayısı 125'e ulaşmakta­dır. Hillî'nin önemli eserleri şunlardır:



A) Akaid ve Kelâm.



1. Menâhicü'l-yakin fî uşûli'd-dîn. Müellifiri 680 1281 yılında kaleme aldığı kelâma dair ilk eseri olan bu çalışma Ya'küb el-Ca'fer (Kum 1415) ve M. Rızâ el-Ensârî (Kum 1416) tarafın­dan neşredilmiştir.

2. Nehcü'i-müster-şidîn fî uşûli'd-dîn (Bombay 1303). Ese­rin ilmî neşri S. Ahmed el-Hüseynîve Hâ-dî el-Yûsufî tarafından yapılmış (Kum 1976), ayrıca üzerinde birçok şerh yazıl­mıştır. 325

3. el-BûbÜ'l-hâdî 'aşer. Şeyhüttâife Ebû Ca'fer et-Tûsî'nin ibadet ve dualara dair Mişbâ-hu'1-müctehid adlı eserini Minhâcü'ş-şalâh fî muhtaşari'l-Mişbâh adıyla ih­tisar eden Hillî'nin usûlü'd-dînle ilgili ola­rak kitaba ilâve ettiği on birinci babdır. Eser, Mikdâd b. Abdullah es-Süyûrfnin en-Aâic yevme'1-haşr ve Ebü'l-Feth b. Mahdum el-Hüseynî'ninMi/tâftu'l-böb adlı şerhleriyle birlikte Mehdî Muhakkik tarafından yayımlanmıştır (Tahran 1986). Mişbâhu'l-müctehid'm sonuna eklenen bir başka neşri ise İsmail el-Ensârî'ye ait­tir (Tahran 1401). Eser üzerine yazılmış başka şerhler de mevcuttur.326

4. el-Ebhâşü'l-müfîde fî tah-şîli'l-'akide. 327

5. Keşfü'l-fevâ'id fî şerhi Kavâ'idi'l-'hkâ'id. 328

6. İstikşâ'ü'1-bahş ve'n-nazar. Kendi fiillerini ortaya koymada kulun hür iradesini ispat etmek amacıyla Olcaytu Han'ın isteği üzerine yazılan eser, Ali el-Hâkânîen-Necefî (Necef 1354) ve Fâris el-Hassûn (Kum 1416) tarafından neşre­dilmiştir.

7. MinhâciVl-kerâme. İmâ-miyye Şîası'nın imamete dair görüşlerini ve bu konuda diğer fırkalara karşı üstün­lüğünü ele alan esere İbn Teymiyye Min-hâcü's-sünne adıyla bir reddiye yazmış­tır. Tebriz ve Tahran'da (1298) yayımlanan kitabın son neşri Min-hâcü's-sünne ile birlikte M. Reşâd Sa­lim tarafından gerçekleştirilmiştir (Kahi­re 1382/1962, 1409/1989).

8. el-Elfeyn fî imameti emîri'1-mü minin 'Alî b. Ebî Tâîib. Hz. Ali ile onun neslinden gelen imamların imamet ve masumiyetlerinin ispatına dair 1000, muhaliflerinin İmamet anlayışını red İçin de 1000 delil ihtiva et­tiği kaydedilen eserin matbu nüshaların­da muhalifler aleyhindeki delillerin sayısı ancak otuz dokuza ulaşmaktadır. Eser bir­çok defa basılmıştır (Tahran 1296. 1360; Necef 1372, 1388, 1389; Tebriz 1296, 1298; Beyrut 1402/1982; Kum 1405, 1409).

9. İş-bâtü'I-vaşıyye li'1-İmâm 'Alî b. Ebî. Yine Hz. Ali'nin imametine dair olan eser M. Rızâ el-Kütübî (Necef 1951) ve M. Hâdî el-Emînî (Necef 1380) tarafından neşredilmiştir.

10. Keşfü'l-murâd fî şer­hi Tecrîdi'l-ftikâd. Nasîrüddîn-i Tûsî'nin Tecndü'l-iHikâd 329 adlı eserinin şerhi olup varlık, ilâhiyyat. nü­büvvet, imamet ve meâdla ilgili konuları ihtiva eder (Bombay 1310; İsfahan 1312, 1352;Sayda 1353; Kum 1367, 1372, 1377; Tahran 1398; Beyrut 1399, 1408/1988).

Eserin ilmî neşirlerini Hasanzâde el-Âmü-lî (Kum 1407) ve S. İbrahim ez-Zencânî (Kum 1413) gerçekleştirmiştir,



11. £nvâ-rü'1melekût fî şerhi'l-Yâküt. Ebû İshak İbrahim b. İshaken-Nevbahtî'nin Ki-töbü'l-Yöküt adlı eserinin şerhidir. 330

12. îzâhu'l-maköşıd. Ali b. Ömer el-Kazvînî'nin ilâhiyyat ve tabiat felsefesine dair Hikmetü'I-ıayn adlı ese­rinin şerhi olup A. Münzevî tarafından yayımlanmıştır (Tahran 1378/1959).

13. er-Risâletü's-Sacdiyye. Akaidyanında fer'î konuları da ele alan eseri Muham-med Abdülhüseyin el-Bakkâl neşretmiştir.331

B) Fıkıh ve Fıkıh Usulü.



1. Tebşıratü'l-müte'allimîn fî ahkâmi'd-dîn 332 ayrıca M. Hâdî el-Yûsufî ve Ahmed el-Hüseynî (Beyrut 1404, 1413) tarafından ayrı ayrı gerçekleştiril­miştir.

2. Nihâyetü'l-ihkâm fî ma'rite-ti'1-ahkâm. İmâmiyye âlimlerinin fetva­larını ihtiva eden eseri S. Mehdî er-Recâî yayımlamıştır (Beyrut 1406; Kum 1410).

3. Tahrîrü'l-ahkâmi'ş-şerHyye calâ mez-hebi'l-İmâmiyye. 333

4. îrşâdü'l-ezhân. Fıkıhla ilgili 1S.000 kadar meseleyi İhtiva eden bu çalışmanın (Tahran 1272; Kum 1403) son neşri Fâris el-Hassûn tarafından ger­çekleştirilmiştir (Kum 1410; Beyrut 1413).

5. KavâHdü'l-ahkâm fî marifeti ve'i-harâm. Pek çok şerhi bulunan klasik bir fıkıh kitabıdır. 334

6. Müntehe'1-mat-iab fî tahkiki'1-mezheb. Birinci ve İkin­ci cüzleri Tebriz'de (1316, 1333) ayrı ayrı neşredilen eser daha sonra Kum'da ya­yımlanmış ilmî neşri ise Mecmau'l-buhûsi'l-İslâmiyye tarafından yapılmıştır (Meşhed 1412).

7. Nehcü'1-hak ve keş-fü'ş-şıdk. Kısmen itikadî konulardan da bahseden klasik bir fıkıh kitabıdır.335 Şafii âlimi ve tarihçi Fazlullah b. Rûzbihân el-Huncî bu esere İbtâîü neh-ci'1-bâtıl adıyla bir reddiye yazmış, Nurullah et-Tüsterî de ona karşı bir reddiye kaleme almıştır.

8. Telhîşü'l-merâm fî ma'nfeti'l-ahkâm. Fıkıh kaideleri ve me­seleleriyle ilgili muhtasar bir kitap olup Müessesetü fıkhi'ş-Şîa tarafından ef-Yenâbfu'l-fıkhiyye serisi içinde yayımlan­mıştır (Beyrut 1413). Müellifin bu esere Ğüyetü'l-ihkâm fî tashihi Telhisi'1-me-râm adıyla bir şerh yazdığı kaydedilmek­tedir. 336

9. Muhtelefü'ş-Şfa fî ahkâmı'ş-şerfa. Eserde Şîa âlim­lerinin fıkha dair ihtilâfları ele alınmak­tadır (Tahran 1322, 1323-1324; Kum 1403, 1412).

10. Ecvibetü'I-mesâ'ili'l-Mühen-na'iyye. Mühennâ b. Sinan'ın müellife sor­duğu fıkha dair bazı soruların cevapların­dan meydana gelmiştir (Kum 1401).

11. Tezkiretü'l-fukahâ calö telhîşi fetâ-va'İ-'ulemâ. Eserin "Kitâbü'l-Beyc" kıs­mını M. Rızâ el-Muzaffer el-Murtazâ el-Halhalî yayımlamıştır (Tahran 1272; Ne­cef 1955).

12. Tehzîbü tarîki'1-vüşûl ilâ 'ilmi'I-uşûl (Tahran 1308).



13. Mebd-di ü'l-vüşûl ilâ cilmi'l-uşûl.337 Son iki eser fıkıh usulüne dairdir.338

C) Diğer Eserleri.



1. KeşfİÎ'î-yakin fî fezâ'ili emîn'î-mü'minîn. Hz. Ali'nin fa­ziletlerine dair olup Sultâniye'de Olcaytu Han İçin yazılmıştır (Tebriz 1298; Necef 1371). Eserin ilmî neşirleri Hüseyin ed-Dergâh (Tahran 1412) ve Ali Âl-i Kevser (Kum 1413) tarafından gerçekleştirilmiş­tir.

2. er-Ricâl 339 Biyog­rafik nitelik taşıyan bu eserin (Tahran 1310, 1311) ilmî neşri Muhammed Sâdık Âl-i Bahrülulûm tarafından yapılmıştır (Necef 1381, 1396; Kum 1402). Hillî'nin rica! konusunda iki eseri daha bulundu­ğu kaydedilmektedir. 340

3. el-Cevherü'n-nadîd. Nasîrüd­dîn-i Tûsî'nin Tecrîdü'i-i'ükâd'mm man­tıkla ilgili bölümünün şerhidir. 341

4. el-Kavâ'idü'1-celiyye. Ali b. Ömer el-Kazvînî'nin mantıka dair eş-Şemsiyye adlı risalesinin şerhi olup Fâris el-Hassûn tarafından neşredilmiştir.342

Bibliyografya :



Hillî, er-flicâ/lnşr. M. Sâdık Bahrülulûm), Me-cef 1381/1961, s. 282; a.mlf., et-kâzetü'I-kebi­re (Meclisî.B(7iârü7-enuâriçinde), Beyrut 1403/ 1983, CIV, 60-137, diğer icazetler için bk. s. 138-141, 142, 143-146. 147-149; ibn Teymiyye. Mın/ıâcü's-5Ünne(nşr M. Reşâd Salim). Kahire 1382/1962, neşredenin mukaddimesi, i, 17-25; İbn Hacer. ed-Dürerü'l-kâmine, II, 49; kâhu'l-meknûn,}, 10,58.72, 147; II, 258, 364, 421, 574, 692, 695; Abdullah Efendi el-İsfahânî. Rİ-yâzü'l-'ulemâ3 ue hiyâzü'l-fuzalâ' (nşr Ahmed el-Hüseynî). Kum 1401,1, 358-390; Hür el-Âmilî, Emelü'S-âmil (nşr. Ahmed el-Hüseynî), Bağdad 1385/1965, II, 81-85; İbn Usfûr el-Bahrânî. Lü'lü'e-tü'l-bahreyn (nşr. M. Sâdık Bahrülulûm). Bey­rut 1406/1986, s. 210-217; Bahrülulûm-iTabâ-tabâî. er-Ricâlü's-seyyid Bahrü'l-'ulüm: el-Fe-üâ'idü'r-ricâliyye (nşr. M Sâdık Bahrülulûm -Hüseyin Bahrülulûm], Tahran 1363 hş., 11, 257-306; Hânsâri. Rauzâtü't-cennât, 11, 269-286; Muhammed b. Süleyman et-Tünükâbünî, Kısa-şü'l-culema\ Tahran 1396 hş., s. 355-364; Ab-bas el-Kummî. Sefinetü'l-bihâr, Beyrut 1925, s. 734-735; a.mlf.. et-Künâ ve'l-elkâb, Necef 1389/1969, II, 477-480; Tebrîzî. Reyhânetü'l-edeb, IV, 167-179; Brockelmann, GAL, II, 211-212; Suppl., II, 206-209; III. 1265-1266; Abbas b. Muhammed Rızâ el-Kummî. el-Feuâ'idû'r-Ra-daviyye, Tahran 1367, s. 126-128; M. Bakır es-Sadr, el-Me^âlİmü'l-cedİde li'l-uşûl, Necef 1975, s. 76; Ali Hüseyin el-Câbirî, el-Fikrü's-selefi cin-de'ş-Şfati't-İmâmiyye, Beyrut 1977, s. 239-246; Hamid Enayat, Modern Islamic PoliÜcat Tho-ught, London 1982, s. 31, 35; Acyânü'ş-Şîca, V, 396-408; Âgâ Büzürg-i Tahranı. ez-Zen'a ilâ teşânİfi'ş-Şfa. Beyrut 1403/1983, tür.yer.; Ali el-Fâzıl el-Kâinî, Mu'cemü mü'etlifi'ş-ŞVa, Kum 1405, s. 143; Nüveyhiz. Mu'cemü 7-mü-fessirîn, 1. 149; M. Momen, An Introduction toShi'i İslam, New Haven -London 1985, s. 92-99, 108, 115, 185-190.301,312-314,322, 340; A. J. Newman, The Deuetopment and Po-Utical Signifıcance of the Ratİonalist and Tra-ditionalist Schools in İmamı Shi'i History from the Third to the Tenth Century (doktora tezi, 1986. University of California). s. 503-511; Ab­dullah Ni'me. Felâsifetü'ş-ŞFa, Beyrut 1987, s. 272-284; AbdülazizSachedina, TheJustRuler ınSfıı7te/s/am,NewYorkl988,s. 16.143-144, 150, 175. 186. 194-195, 241; Authorlty and Political Culture in Shi'ism (ed. Said Amir Ar-iomand). Albany 1988, s. 4-6, 8, 82, 105,240-242; Ebü'l-Kâsım el-Hûyî. Mu'cemü ncâli'l-ha-dlş, Beyrut 1409/1989, V, 157-161; Hüseyin Mü­derrisi Tabâtabâî, Mukaddime-i ber Fıkh-ı Şî*a (trc. M. Âsaf Fikret), Meşhed 1989; S. Schmidtke. The Theotogy ofal-'AHâma al-Hilli, Berlin 1991; Abdülazîz Cevâd et-Tabâtabâî, Mektebetü't-(AI-lâme el-Hİllî, Kum 1416; Mazlum Uyar, İmâmiy­ye Şiasi'nda Ahbârîtik (doktora tezi. 1996, Do­kuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü], s. 124-127, 267-271, 301-302; H. Laoust. "La critique du Sunnisme dans la doctrine d'al-Hilli", REl, XXX1V/1 (1966). s. 35-60; S. H. M. Jafri, "al-Hilli", £P{ln«.). İli, 390; Mahmoud M. Ayoub, "Hilli, al", ER, VI, 324-325.


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə