Postmodern kamu yönetiMİnde e-devlet dr. Hüseyin ŞeyhanlioğLU


II-e) Post-modern Kamu Yönetiminde e-Devlet Hakkında Çeşitli Gö-rüşler



Yüklə 144,74 Kb.
səhifə5/7
tarix01.12.2017
ölçüsü144,74 Kb.
#13284
1   2   3   4   5   6   7

II-e) Post-modern Kamu Yönetiminde e-Devlet Hakkında Çeşitli Gö-rüşler


Bilgi ve iletişim teknolojilerinin idari anlamda getirdiği en önemli etki; verim-lilik ve etkinlik üzerinedir. Yeni iletişim teknolojileri, kurumların işleyiş, yönetim ve organizasyonla ilgili sorunlarının çözümünde de büyük kolaylıklar ve zaman tasarrufu sağlamaktadır.

Yeni bilgi, iletişim ve telekomünikasyon teknolojilerinin merkeziyetçilik ve adem-i merkeziyetçilik üzerindeki etkileri ise McLuhan’a göre, mekanik çağ bir dizi özellikle tanımlanır. Bunlar, yavaş hareketlilik nedeniyle tepkilerin uzun zaman aralıklarıyla gecikmesi; üretimin parçalara ayrılması; merkezileşmenin artması, insan ilişkilerinin yüzeysel olması ve uzmanlaşmadır. Fakat, McLuhan, bir yandan da şirketlerin/kurumların gevşek hiyerarşik yapısının yok olacağını, bunun yerini kontrole dayanan yeni bir merkezi yapının alacağını belirtmiştir. McLuhan, bu çelişkisinin nedenini, donanım ve yazılım kavramlarıyla açıklar. Yine McLuhan’a göre, donanım, merkeziyetçilik ve bağlantı eğilimlerini; yazılım, adem-i merkezi-yetçi eğilimleri arttırır (GERAY, 1994; 92).

Yeni iletişim teknolojilerinin getirdiği en önemli kavramlardan biri olan kitlesizleştirme özelliğiyle, oluşan yeni bilgi aktarma araçları devlet ile vatandaş arasında bire bir tanımlanabilen bir ilişkinin kurulmasına yol açmaktadır. Kitlesizleşmiş iletişim araçları ve yeni iletişim teknolojilerini kullanarak kendilerini eğitmiş, aydınlanmış ve aynı zamanda farklılaşmış vatandaşlar, zamanla kendilerini temsil etme gücüne kavuşacaklardır. Vatandaşlar, kendileri için temsilci seçmek yerine, kendilerini temsil etmek imkânına kavuşunca, sistem temsili demokrasiden, yarı doğrudan demokrasiye doğru kayacaktır.

Toffler’a göre, yeni iletişim teknolojileri kullanılarak ortaya çıkacak doğrudan katılma ile temsili biçimi birleştirecek bu sistemin adı, yarı doğrudan demokrasi’dir. Yarı doğrudan demokrasi, yerinden yönetim ilkesi ile karıştırılmamalıdır ( Toffler, 1981; 73).

Toffler’a göre, yerel yönetim, kesinlikle demokrasinin garantisi olamaz, çünkü yerel politika kimi zaman ulusal politikadan daha da bozulmuş olabilir. Hatta kimi zaman merkezi otoritenin yaptığı yeniden düzenleme çalışmaları sonucu gerçekleşen sözde yerinden yönetim uygulamaları merkezi yönetim lehine çalışabilir (a.g.e; 73).

Bozkurt ise, enformasyon toplumlarının, merkeziyetçi endüstri toplumlarının tersine; çok merkezli toplumlar olacaklarını iddia etmektedir. Ona göre, enformas-yon toplumunun gelişiyle ulus-devlet hem içeriden, hem de dışarıdan aşındırılmaya başlamıştır. Bir diğer ifade ile, globalleşme ile yerelleşme birlikte yaşanmaktadır (Bozkurt, 1996: 165).

e-Devletin önemli sonuçlarından biri de, şeffaflık ve açık yönetim konusunda-ki etkisidir. Devletler –ister gelişmekte olan, ister gelişmiş olsun– bir ideolojik ter-cih olarak değil, teknolojik zorunluluk sonucu daha açık, daha az gizli olacaklar ve katılmacı karar verme mekanizmaları ortaya çıkacaktır. Artık, devlet, kendi vatan-daşının ve toplumlarının en üst düzeyde “değer ve yenilik yaratma” yeteneklerinin ortaya çıkarılmasında ve geliştirilmesinde “aktif rol ve görev” üstlenmektedir.

Şüphesiz bu durum; “hak ve özgürlükler” ile “ödev ve sorumlulukların” günü-müzde yeniden net bir şekilde tanımlanmasını, karşılıklı doğru algılanmasını ve uygulanmasını gerektirmektedir. Aksi takdirde elektronik iletişim ve bilgi araçları-nın kullanımında “yönetsel güç” tekeli, hak ve özgürlüklerin kullanımında “daral-maya” yol açabilir, ve yeni “buyrukçu ve dayatmacı” devlet veya güçler düzeninin oluşumuna neden olabilir.

Verinin oluşum ve kullanımında “yönetsel yetkinlik ve birlikte kullanım”; yö-netim ve politikaların devlet ve toplumla birlikte oluşumunu öngörmektedir. Günümüzde, birey ve toplum bu yeni ödev ve sorumluluklar için her ne kadar istekli olsa da, e-Devlet yönetimine, ortak kararlar ve uygulamalar ile ve ciddi hazırlanmış proje ve programlarla kısa sürede “hazır olunmalıdır”.

Bu süreçte, “devlet” gerekli rol ve görevini en etkin bir şekilde üstlenmelidir. İletişim teknolojileri kullanılarak hızlı, iki yönlü siyasal iletişim yeni bir demokrasi yaratacaktır. Bu yurttaşların oylama yapılacak konularda eğitilmesini, karara vara-bilmek için tartışmalarda bulunabilmesini, sürekli olarak kamuoyu yoklamalarına katılabilmesini ve hatta kendisine ait konularda doğrudan oylamaya katılmasını mümkün kılacaktır. Bu durum, e-devletin kamu yönetimi alanındaki en önemli etkilerden biri olarak çok önemli bir dönüşüme işaret etmektedir.

Pelton, Toffler’in adem-i merkeziyetçilik konusunda objektif kanıtlar getirme-diğini belirterek, tam tersi kanıtların günümüzde var olduğuna dikkat çekmektedir: Sürekli enflasyon, üretim mekanlarındaki değişiklikler, ekonomi ölçeğinin büyümesi, verimliliğin arttırılması gerekliliği nedeniyle örgütler daha fazla merkezileşme ve homojenleşmeye kaymaktadır (GERAY, 1994: 100).

Burnham ise, telekomünikasyon araçları ve bilgisayarların kamuda ve özel sektörde üst düzey yöneticilerin iktidarını arttırarak merkezileşme eğilimlerini güçlendirdiğini söylüyor ve bu teknolojik gücün olası bir diğer etkisini de şöyle açıklıyor: “Büyük oylumlu veri bankaları, çok sayıda insanın izlenmesi ve iktidarın belli ellerde yoğunlaşması, bilgisayarın katkılarının hepsi değildir. Bilgisayarlar aynı zamanda büyük bürokrasilerde insanların gelecekteki olası düşüncelerini ve grupların eylemlerini tahmin edecek yöntemler vererek bu örgütlerin de etkinliğini arttırmaktadır” (a.g.e.101).

Nohutçu’ya göre ise, bilgi iletişim teknolojilerinin yönetsel ilişkiler ve süreçler bağlamındaki kamu yönetimine yansımalarını ise, yönetişim kavramı kendinde toplamaktadır.

İletişim ve bilgi teknolojileri alanlarında yaşanan gelişmeler var olan siyasal, sosyal ve ekonomik kurum, süreç, mekanizma ve ilişkilerin yeniden tanımlanıp yapılandırılmasını gündeme getirmiştir. Yasal hiyerarşik bürokratik sınırlar içinde önceden belirlenmiş tek bir amaca yönelik, tek özneli, merkezi, yetki ve kaynakları tek elde toplayan, kapalı, yasaların güvencesi altında sorumsuzluk zırhına bürünmüş “yönetim” ve klasik “kamu yönetimi odaklı kamu politikası oluşturma” sürecinden katılımcı stratejik yöntemlere göre belirlenen amaçları ve çıktıları hedefleyen, çok aktörlü, yerinden yönetimci, ağsal (network) ilişkiler içinde kendin-den çok diğer aktörleri yönlendiren, yapabilir kılan, onlarla işbirliği, hatta ortaklık-lara giden, saydam, hesap veren, yetki ve kaynakları devredip paylaşabilen, iletişim ve denetim mekanizmalarının rasyonel ölçütlere göre belirlendiği ve etkinleştirildiği “yönetişim” ve modern “yönetişim odaklı kamu politikası oluşturma” sürecine geçilmiştir (www.bilgiyonetimi.org).

GERAY; Devletin bilgisayar sistemlerine geçişinin bir başka boyutunu da şöyle açıklıyor:

“Yeni iletişim teknolojileri birçok ülkede bürokrasinin gücünü yaymakta ve arttırmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde, yeni iletişim teknolojilerinin büyük ölçüde merkeziyetçi bürokrasilerce kullanıldığı araştırmalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Birçok gelişmekte olan ülkede yapılan araştırmalara göre, hemen hepsinde bilgisayarların kullanımında devlet kesiminin önderlik ettiği tespit edilmiştir. Devletin elindeki bilgisayar sistemleri yüksek düzeyde merkezi sistemlerden oluşmakta ve en çok mali ve yönetsel istatistikleri kolaylaştırmak için kullanılmaktadır (GERAY, 1994; 101).

Devletin elektronikleşmesi, kamusal alanın iletişim imkânlarını artırır. Bu olası durumla kamu, kendi düşünce ve eğilimlerini rahatça ifade etme kanalını bulmuş olacaktır. Böylece meşruluğunu kendi oluşturduğu yasalar ve otoriteden temin eden geleneksel devletin aksine, yeni devlet modeli, daha çok karşılıklı etkileşim, iletişim ve diyalog üzerinde biçimlenir. İletişim sisteminin bu safhaya gelişi, kamusal alana farklı bir boyut kazandırır. Bu doğrultuda işleyen bir devlet mekanizması, hem kendiliğinden katılımı sağlaması, hem de kamu talep ve eğilimlerini dikkate almasından dolayı daha toplumsal bir nitelik kazanır.

Nitekim diyalog sisteminin kullanılıyor oluşu, kamusal alanın üyesi olan bireyi daha önceki aşamada edilgen ve nesne konumundan çıkarıp, etken ve özne statüsüne kavuşturmaktadır.

e-Devletin, olanaklı hale getirdiği iletişim kanalları ve ortadan kalkan bazı farklılıkların avantaj yaratma olasılığının giderilmesi, kamuya farklı bir yapı özelliği kazandırır.  Dönüşen yapı özelliğiyle, sosyal ve siyasal baskıdan dolayı insanların etnik kökenlerini, dinlerini, siyasi eğilimlerini kamuya açıklamakta zorlanmaktan doğan ortam ve “kamusal bulanıklık” (ŞEN, 2001; 10) durumu ortadan kalkar.


Yüklə 144,74 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə